cyperth yazar profili

cyperth kapak fotoğrafı
cyperth profil fotoğrafı
rozet
karma: 588 tanım: 79 başlık: 0 takipçi: 2

son tanımları


fiat egea

2 yıl önce 2009 corollam varken başka şehirde 2018 modelini kiralamıştım. arabamdan 9 yıl daha yeni olmasına rağmen daha eski araca bindiğim hissini uyandırmıştı. park sensörü bile yoktu ki arkası yüksek olduğundan aracın yabancısına yakın park etmek çok zor oluyor. dizeli içeri çok ses alıyor. hiçbir zaman gözümde fiyatının arabası olmayacak. tek avantajı yakıt gibi duruyor.
devamını gör...

ben ruhi bey nasılım

ramiz dayıdan dinledikçe efkarlandıran şiir.
devamını gör...

dijital diktatörlük

elon musk gönderdiği spacex uyduları ile internet sağlayıcısı olmaya çalışıyor. zuckerberg öncelikle afrika için güneş enerjisi ile çalışan büyük dronelarla internet dağıtımı için uğraşıyor. yani anlaşılan yakın gelecekte kablo alt yapısıyla uğraşmadan direk uydu bağlantısına geçmek hayal değil. o zaman internet birkaç kişinin tekelinde oldursa asıl dijital diktatörlüğü görürüz.
devamını gör...

how i met your mother

bence dizi ismindeki gibi anneye odaklanacaktı ama işin ucunu o kadar kaçırdılar ki yıllar boyunca anneyi göremedik. ya dizinin ismi “annenle nasıl tanıştım” olup sadece birkaç bölüm anneye ayrılması saçma değil mi?
devamını gör...

oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya atılır

ama oyun boyunca piyonun her tehlikeyi en önde göğüslediği ve harcanabilir olduğu, şahınsa her zaman veziriyle korunacak olduğu ve bunun için her yola başvurulacağı gerçeğini değiştirmez.
devamını gör...

angel di maria

real madrid’de çok iş yapmasına rağmen belki yakışıklı olmadığından, belki de ronaldo ve diğer yıldız isimlerle oynadığından değeri çok anlaşılamamış yetenek. fenerbahçe ile ismi anılsa da hala çaptan düşmemiş böyle bir yıldızı bu finansal durum ve lig kalitesiyle şu dönemde getirmek imkansıza yakın duruyor.
devamını gör...

ezel dizisi replikleri

“kim ne derse desin, intikam güzel şey!”
“bütün ihanetler sevgi ile başlar”
“fırtınada ağaçlar nasıl çatırdar bilir misin kardeş?”
“şimdi anladın mı ben olmanın nasıl bir şey olduğunu, kardeş?”
“hesap görmek hesap etmekten zordur yeğen.”
“ben her şeyi olan ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan adamım!”
“mesele seni piç etmeye doymamaksa, ben yemeğimi yedim doydum ama hesabı sen ödeyeceksin!”
“sen adamlarına öldürmeyi öğretirsin bense ölmeyi. öldürmek için giden öldürmeden dönebilir ama ölmek için giden...”
devamını gör...

kızılay'ın depo depo mal satması

bir gün adamın biri çölde devesiyle giderken kötü durumdaki bir adam ondan yardım ister. yolcu devesinden iner ve perişan adamın yanına gider. o anda perişan adam yolcuyu devirerek deveye biner ve kaçmaya başlar. geriye baktığında yolcunun ağladığını gören hırsız “ ne o devene mi üzüldün?” diye bağırır. yolcu ise üzgün üzgün cevaplar “hayır. bu olay duyulursa bir daha kimse gerçek ihtiyaç sahibine yardım etmez!”
aklıma bu hikayeyi getirdi. önceden eşim kendi kurbanını kızılay’a verirdi ben hep itiraz ederdim. bu saatten sonra onun da itiraz edeceğini sanmıyorum. hatay’da şehitlerimiz ve yaralılarımız olduğunda kan vermek için sıraya girilmesine rağmen, “ulusal kan stoklarımız azaldı kan lazım” denildiğinde insanların yardıma koşmama nedenlerini burada aramak lazım.
devamını gör...

the last of us

yaygın kanının aksine zombi oyunu değildir. zombiler ölüp dirilirler ama buradaki yaratıklar ölmemiştir. bir mantar tarafından enfekte edilmişlerdir. gerçek hayatta karıncaları enfekte esen bir mantar bu hikayeye ilham vermiştir.
senaryo konusunda çıtayı arşa çıkarmıştır. o kadar oyun oynadım ama beni böyle içine çeken başka oyun olmadı. bir süre sonra sokakta yürürken istemsizce işe yarar parça bulmak için çöp tenekelerine baktığımı hissettim.
kızının özlemiyle hala yanan bir baba ile bir baba arayan kızın öyküsü muhteşem işlenmiş. keşke hikayesini unutsam da tekrar oynasam.
hatta ikincisinde aynı kaliteyi tutturamamışlardır diye hala alıp oynamadım.
--! spoiler !--

bu oyunu oynayıp da hastanedeki sahnede bırakın kızımı diye bilim adamlarını katletmeyene rastlamadım.

--! spoiler !--
devamını gör...

doğu ekspresi

gerek yurt dışı tatilin daha masraflı hale gelmesi, gerek coronavirüs salgını, gerek de sosyal medya ile ilginin bu tarafa yoğunlaşmasından dolayı bir hayli popüler oldu. her ne kadar rotanın en ilgi çekici durağı kars olsa da yol boyunca doğa harikalarını izleyerek yolculuk etmek hayli keyifli. kars da her ne kadar nüfus ve yüzölçüm olarak küçük bir şehir olsa da, sahip olduğu tarihi miras ve doku birçok şehrimizden daha güçlü. doğu ekspresinin etkisiyle yeni restorasyon çalışmaları devam etmekte ve bittiğinde çok güzel bir tarihi kompleks olacağı izlenimi veriyor.
en güzeli doğu ekspresi ile kars’a kadar gelmek, gezmek, kayak yapmak ve sonrasında uçakla memlekete ger dönmek gibi duruyor.
devamını gör...

harry potter vs lord of the rings

tolkien iki dünya savaşını görmüş, oxford’da edebiyat profesörlüğü yapan bir deha. yüzüklerin efendisi için ayrı bir dünya, ayrı diller ve haritalar tasarlıyor. hatta diğer kitaplarını da alırsanız ayrı bir evreni var.
rowling ise ayrı bir dünyaya ihtiyaç duymadan, büyü, cadı, süpürge gibi yüzlerce yıldır bilinen kavramlara bazen yenisini de ekleyerek akıcı bir seri çıkarıyor.
yani yüzüklerin efendisi edebi şaheserdir, harry potter serisi ise keyifli okumalıktır. ilki mükellef ana yemek iken, ikincisi çok sevsek de atıştırmalıktır.
devamını gör...

nardugan

orta asya’da eski türklerin bayramıdır. güneşin geceyi yenmesi nedeniyle kutlanır. ölümsüzlüğün ve yeniden dirilmenin sembolü olan akçam/akçaçam altında toplanılır, ağaç süslenir ve kopuz çalınır.
her ne kadar günlerin uzamaya başlaması eski mısır ve eski roma’da da kutlansa ağaç süsleme olayının avrupa hunlar’ı ile batıya taşındığı düşünülüyor.
bir de ayaz ata’dan bahsetmek lazım. kışın zorda kalanlara yardım eden, soğuğu getiren, ay ışığından yaratılmış bir ulu. çocuklara hediye verir.
devamını gör...

la sagrada familia

gaudi tarafından tamamlanmış halini görmeye ömrü yetmeyeceği için yapı 3 ayrı parça şeklinde tasarlanıp parçalar ayrı ayrı yükseltilmiştir. böylece gaudi en azından bir parçanın bitmiş halini görmek istemiştir. merkezde hz. isa ve hz. meryem, etrafından havariler ve incil yazarları için kuleler tasarlanmış, böylece kutsal aile tamamlanmıştır.
çok masraflı oluğu için yapımına müze ücretleri ve bağışlarla devam edilmekte olup yakın zamanda bitirilmesi planlanmaktadır.
içindeki her parça ayrı ayrı düşünülmüş olup tamamen doğadan esinlenilmiştir. kolonlar yekpare bir yapı yerine ağaçlar gibi dallandırılmıştır.
ayrıca pencerelerde kullanılan vitrayların her bölümü farklı yoğunlukta yapılmış, böylece her pencereden giren ışığın camlardan eşit şekilde geçmesi planlanmıştır. kilisenin ortasına yerleştirilen aynada kendinizi de içine alarak ihtişamlı tavanın fotoğrafını çekmeyi unutmayın.
devamını gör...

antoni gaudi

doğadaki güzellikleri mimariye uyarlamak için yola çıkmıştır. o yüzden eserlerinde köşeli yapı görme şansınız olmaz aynı doğadaki gibi. casa mila (la pedrera) ve basa battlo gibi binaların yanında 14 yılda yapılan park güell gezilmesi gereken eserleri.
la sagrada familia'ya (kutsal aile) ise başlı başına bir tasarım harikası.hz. isa, hz. meryem, havariler, incil yazarları için ayrı ayrı kulelerle temsil edilmektedir. gaudi kiliseyi planladıktan sonra tamamlanmış halini görmeye ömrünün yetmeyeceğini anlamıştır. bu yüzden en azından bir kısmını bitmiş şekilde görebilmek için tüm yapıyı dikey olarak yükseltmek yerine üç ana parça şeklinde tasarlamış ve bu parçaların ayrı olarak yükseltilmesini planlamıştır. bu kilisenin yapımı halen devam etmekte olup bağışlarla ilerlemektedir. inşaatının 13. yılında bir tramvay altında kalarak hayata veda etmiştir.
devamını gör...

puslu kıtalar atlası

türk edebiyatı'ndaki favori romanım. sırf girişteki bir paragraflık betimleme için bile alınıp sonuna kadar okunur. bittiğinde üzülmekle beraber gerçekliği için acaba dersiniz. uzun ihsan efendi ile birkaç kelime sohbet etmek için zaman yolculuğunu istersiniz.
anlatım dili aynı güzellikte yabancı dillere çevrilebilecek olsa yurt dışından ödülsüz dönmezdi muhtemelen. ayrıca ilk yayına çıkalı 25 yıl olmasına rağmen hala bu kadar az bilinmesi de bizim ayıbımız olsun.
varolsun ihsan oktay anar.
devamını gör...

baba olmak

hayatımdaki en büyük pişmanlığım ve başıma gelen en güzel şey. baba olmadan önce daha korkusuz geri basmayan, bazen ölümü isteyen/kovalayan, trafikte kavgadan kaçmayan adamken şimdi önüme kırana bile ses edemiyorum. önceden sınır ötesi görev olsa da gitsem diye beklerken şimdi daha güvenli olanına bakıyorum.
bir çocuğu ki kendi kızımı babasız bırakma korkusu beni korkak bir adam yaptı. kendi adıma covid'den korkmayan bir insanken şimdi çift maske ile geziyorum.
ben ben olmaktan çıktım gibi. ama buna mecbur bırakabilecek en güzel insan sebep oldu. daha önceden bir köpeğim ve kedim nedeniyle aynısı olmasa da benzer duygular yaşadım ama bu bambaşka.
daha önceden görüp çok güldüğüm bir yoruma şimdi hak veriyorum. "kızım benden zürafa istese, beslemek için yüksek tavanlı ev bakarım"
devamını gör...

sağlık ile ilgili filmler

gerçek olaylardan uyarlanan, fallot tetrolojisi olan çocukların tedavisinde kullanılan alfred blalock ve helen taussig'in geliştirdiği şant yönteminin hikayesini anlatan (bkz: tanrıyı oynayanlar) filmini tavsiye ederim. tıpla ilginiz olmasa bile keyif alacağınız bir film.
devamını gör...

gençlerin akıl yaşta değil baştadır sözüne sıkı sıkı sarılması

gençlerin kişisel çıkar için bu söze sarılması sözün doğruluğuna halel getirmez. akıl yaştan bağımsızdır. ama tecrübe yaşla ilişkilidir. tecrübe aklın hocası, düşüncenin de rehberidir. akıllı olmak da her zaman haklı olmak anlamına gelmez.
ayrıca günümüzün teknolojisi kısa sürede daha çok veriye ve kültüre ulaşmayı sağlıyor. çocuklar küçük yaştan itibaren daha fazla uyarana maruz kalıyor. bu da (daha zeki değil belki ama) daha akıllı olmalarına yardım ediyor.
devamını gör...

melekler ve şeytanlar

dan brown’ın bence en iyi kitabı. hele roma’yı ve tarihi seviyorsanız ekstra keyif alırsınız. roma’ya giderseniz de buradaki sıraya göre bir tur planlayabilirsiniz ya da acentelerin melekler ve şeytanlar turuna katılabilirsiniz.
devamını gör...

dan brown

harita gibi kitaplar yazan adam. olayların geçtiği şehirleri o kadar güzel tasvir eder ki orayı geziyormuş gibi hissedersiniz. ya da o şehre gittiğinizde daha önce buradaydık dersiniz. tabi böyle olunca kafanızda bir soru beliriyor; bu adam para mı alıyor yoksa tarzı mı bu?
melekler ve şeytanlar daha çok hoşuma gitmişti. hatta roma’ya ikinci gidişimde kendi planladığım melekler ve şeytanlar turunu yapmıştım. da vinci şifresi de fena değil ama cehennem bence beklenti altında kaldı. başlangıç kitabı için kararsızım, iyi mi kötü mü karar veremedim. dijital kale ve ihanet noktası kitaplarına ise bulaşmayın derim, harcadığım zamana üzüldüm.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim