dolorousedd yazar profili

dolorousedd kapak fotoğrafı
dolorousedd profil fotoğrafı
rozet
karma: 182 tanım: 20 başlık: 4 takipçi: 3

son tanımları


japon

nippon takımadaları'nın yerleşmiş bir asya kavmi. kökenleri konusunda pek çok farklı teori vardır. bir teoriye göre (ki bunu koreliler öne sürüyor.) japonların atalarının kore'den göç ettiği düşünülür lakin japonlar bu teoriyi benimsemez. japonların benimsediği teori ise mançurya ve doğu moğolistan'dan göç eden atlı göçebelerin japon kavmini oluşturduğu görüşüdür.(şahsen bana pek mantıklı gelmiyor.)

lakin avrupalı ve amerikalı bilim insanları bu iki teoriyi de doğru bulmuyorlar. onların savunduğu teori ise japonların, tarih boyunca nippon adaları'na yerleşen pek çok asyatik kavmin karışımı olduğu ki bu teori gayet sağlam bulgulara dayanıyor. araştırmalar iki kavim üzerinde yoğunlaşıyor bunlar jomonler ve yayoiler. jomonler beyaz ırktan, yayoiler ise sarı ırka mensup. bu iki kavmin ve diğer bazı ufak grupların karışımı ile bugünkü japon kavmi ortaya çıktı. kaynaşmayan saf kalan jomoiler ise bugün aynu adıyla hokkaido ve güney kuril adaları'nda yaşıyor.
devamını gör...

şarlman

modern avrupa'nın temellerini atan adam karolenj hanedanı'nın ilk imparatoru kendisi kısa pepin isimli frank kralının iki oğlundan biri diğeri carlomandır. şimdi bu pepin ölünce krallığı ikiye bölünüyor sonrasında carloman bir takım entrikalarla öldürülünce kendisi babasının mirasının tamamına konar. italyayı kuzey almanya'yı fetheder avarları mağlup eder ve kutsal roma cermen imparatoru olarak bizzat papadan taç giyer. abbasi halifesi harun reşit ile dostluk etmiştir. öldüğünde ispanya britanya haricinde avrupa'nın tamamına hakim olmuştur.
devamını gör...

theon stark

andal istilası sırasında kuzey kralı olan kışyarı lordu. güney’deki ilk insan krallıkları, andallara karşı çaresiz kalıp teker teker devrilirken; kral theon, argos sevenstar önderliğinde kuzey’e başlatılan istilayı ağlayan nehir savaşı’nda geri püskürtür.

ağlayan nehir’deki mücadelenin ardından essos’a yelken açıp andalos’a saldırır. burada katlettiği andalların kellelerini, davetsiz misafirlere birer uyarı olarak kuzey’in doğu kıyılarında sergiler.
daha sonra kuzey’in batı kıyılarını demiradamlardan temizler ve demir kral harrag hoare’ın oğlu tecavüzcü ravos’u teke tek dövüşte katleder. verdiği bu kadar mücadelenin onuruna ve zayıflığından ötürü aç kurt lakabıyla anılır.

stark hanedanı'nın yetiştirdiği en taşaklı adamlar listesinde çok rahat ilk üçe girer bence.
devamını gör...

orys baratheon

baratheon hanesi'nin kurucusu ve yedi krallık'ın ilk kral eli olan fırtına burnu lordu. fatih aegon'un çocukluklarından beri tek arkadaşı ve tam kesin olmamakla birlikte gayrimeşru kardeşidir.

baratheonların meşhur gücüne sahip iri kıyım biri olan orys, tanrı vergisi bu lütfu silahşörlükteki mahareti ve komuta kabileyetiyle perçinleyerek aegon'un en güvenilir adamı olmuştur.

aegon, her ne kadar westeros'u fethetmeyi çok önceden kafasına koymuş olsa da fetih savaşı'nı başlatan kıvılcım orys baratheon'dan gelmişti.
fırtına kralı kibirli argilac, tek çocuğu ve varisi olan kızı argella'yı aegon'a teklif eder. aegon ise halihazırda iki karısının olduğunu bu yüzden teklifi kabul edemeyeceğini söyler ve krala argella ile orys'in evlenmesini teklif eder. öfkesi ve kibri ile tanınan argilac bu teklife çok kızar ve haberi getiren elçinin ellerini keserek bir kutu içerisinde aegon'a yollar. kutunun içerisinde ayrıca bir mesaj da vardır: "o piçin benden alabileceği tek eller işte buradakiler."
bu olayın üzerine aegon, fetih savaşı'nı başlatır. fırtına kralı'na diz çöktürme görevini de orys baratheon ve eşi rhaenys targaryen'a verir. orys, son fırtına savaşı'nda argilac'ı teke tek dövüşte katleder ve ejderha meraxes'in de büyük yardımıyla savaşı kazanır.

fırtına burnu'na ilerleyen orys, kaleyi kuşatmaya başlar. kendini kraliçe ilan eden argella durrandon, garnizonun ihanetine uğrayarak çıplak bir halde zincirlere vurulmuş halde orys'e teslim edilir. orys kıza nazikçe davranır, zincirlerini çözer ve pelerinini kıza verir. aegon başarılarına karşılık orys'e fırtına burnu'nu ve fırtına toprakları'nın azam lordluğunu verir. argella da orys ile evlenmeyi kabul eder. buna karşın orys de durrandonların armasını ve sözlerini kendi hanesinin sözleri olarak kabul eder.

daha sonra dorne savaşları'na katılan orys, tek elini savaşta kaybeder ve o günden itibaren tek el orys olarak anılır. elini kaybetmek orys'i daha öfkeli ve sert bir adam haline getirir.

fatih'in ölümünden sonra, akbaba kral olarak bilinen dornelu bir kanun kaçağının çıkardığı büyük bir isyanı bastırmakla görevlendirir. hudut lordları ile beraber akbaba kral'ın peşine düşerler bu takip hareketi akbaba avı olarak zikredilir. taş miğfer savaşı'nda isyancı ordusu mağlup edilir fakat orys de ağır biçimde yaralanır. tedavi edilmesi için fırtına burnu'na götürülse de aldığı ağır yaralardan ötürü ölür.
devamını gör...

mekin

oturaklı, ağırbaşlı ve vakar sahibi anlamlarına gelen kelimedir.
devamını gör...

fehim

arapça anlamak anlamına gelen fehm kökünden türemiş olan, anlayışlı anlamına gelen kelime.
devamını gör...

evleneceğiniz kişide aradığınız 3 özellik

fehim, mekin ve sadık olsun.
devamını gör...

hazarlar

yönetici sınıfı musevi dinini benimsediği için üvey evlat muamelesi gören, türkçe konuşan kavimlerin kurduğu en uzun ömürlü bozkır devletidir. 7. yüzyılın ortalarından 10. yüzyılın ortalarına kadar kafkasya ve don-volga havzasında etkin güç olmuşlardır. yönetici ailenin aşina sülalesinden olması sebebiyle batı göktürk devleti'nin devamı olarak adlandırılabilir.

devletin kurucusu olduğu düşünülen böri şad, batı gök türk devleti'ne en parlak dönemini yaşatan tong yabgu kağan'ın yeğeni veya kuzeniydi.
devamını gör...

ispanyolların orta doğuluya benzemesi

(bkz: morisko)

700 yılı aşkın bir süre devam eden berberi-arap hakimiyetinin etkisidir. ayrıca kartaca ve roma dönemlerinde de kuzey afrika ile iber yarımadası arasında münferit nüfus hareketlerinin( kölelik, askeri garnizonlar, liman kolonileri vs.) meydana gelmiş olması olasıdır.
devamını gör...

graves hastalığı

eski milletvekili ve susurlukzede sedat edip bucak da bu hastalıktan muzdariptir.
encrypted-tbn0.gstatic.com/...
devamını gör...

macarlar

yedi fin-ugor boyu ve hazar imparatorluğu'ndan kovulan üç kabar boyunun birleşmesiyle oluşan millet(aralarına daha sonra kuman ve peçenek unsurları da katıldı). 9.yüzyıl sonlarına kadar kırım bozkırlarında yaşayan macarlar 9.yüzyılda, ügyek oğlu almos oğlu arpad önderliğinde, peçenek ve hazar baskısından ötürü batıya yönelip, karpat dağları'nı aştılar ve o dönem adı panonya olan bugünki macaristan'a geldiler.

burada yerleşmelerinin temel sebebi panonya'nın avrupa'nın en geniş otlaklarına sahip olmasıdır. doğal olarak göçebe hayvancı olan macarlar burayı yurt tuttular. panonya merkezli akınlarla 1000 yılına kadar avrupa'yı hallaç pamuğu gibi attılar. 1000 yılında magyarların büyük prensi (grand prince of magyars) stephen hristiyan olur ve kral unvanı alır. halkını da baskı ile hristiyanlığa geçirir ve o güne kadar avrupa'nın kabusu olan macarlar bundan sonra avrupa'nın yılmaz bekçisi olurlar.
devamını gör...

hıfzı veldet velidedeoğlu

cumhuriyetin ilk hukukçularından biri olan ordinaryüs profesör. atatürkçü düşünce derneği kurucusu ve onursal başkanı olan velidedeoğlu, 61 anayasası'nın mimarlarındandır.
arapça hukuk terimlerinin türkçeleştirilmesi bakımından önemli katkıları olmuştur.
yenilik doğuran hak, dava gibi terimleri kendisi ortaya koymuştur.
devamını gör...

enver paşa

enver paşa, harbiye nazırı olup ulviye sultan ile evlenince babası bahçıvan hacı ahmet efendi de paşa rütbesiyle taltif edilmiş ve bahçeler nazırı payesi verilmiştir.
sonrasında hacı ahmet paşa, ingilizler tarafından diğer ittihatçılarla beraber malta'ya sürgün edilir. bir gün malta'da konu harama uçkur çözmemekten açılınca hacı ahmet paşa "ben hayatımda harama uçkur çözmedim." diyerek böbürlenir. orada bulunan sivri diliyle tanınan süleyman nazif hemen atlar:
"aman paşa hazretleri keşke helale de çözmeseydiniz de şu enver olmasaydı." der.
devamını gör...

garanik olayı

islam'ın yeni yeni zuhur ettiği sıralarda gerçekleştiği kabul edilen bir olaydır. vakanın gerçek olup olmadığı hakkında islam kaynakları çelişkilidir. yine de islam'ın eski kaynaklarını teşkil eden kitaplar bu olayın gerçekten vuku bulduğunu işaret ediyor.
hz.muhammed'in mekkelilere dinini tebliğ ederken şeytanın verdiği vesvese ile tevhidi reddeden birtakım sözler söylemesi islam literatüründe garanik olayı yahut şeytan ayetleri olarak anılır.

hz.muhammed necm suresi'ni okurken araya şu sözler karışır:
"lât ve uzza'ya ve diğer üçüncüsü menat'a ne dersiniz? şüphesiz bunlar şefaatleri umulan yüce turnalardır."
bu olay mekkeli müşriklerce muhammed'in onların tanrılarını tanıdığı şeklinde yorumlandı ve çoşkuyla bu sözleri tekrar ettiler. zira bu sözler onların kabe'yi tavaf ederken ettikleri dualardı.

sonrasında cebrail hacc suresi 52. ayet'i bildirir:
"senden önce hiçbir resûl ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. ama allah şeytanın vesvesesini giderir. sonra allah âyetlerini sağlamlaştırır. allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

bunun üzerine necm suresi'nin olaya konu olan 3 ayeti şu şekilde değişir:
"lât ve uzza'ya ve diğer üçüncüsü menat'a ne dersiniz? erkek size de, dişi o'na mı? öyle ise bu çok insafsızca bir paylaştırmadır. onlar ancak sizin ve atalarınızın (ilah edindiğiniz şeylere) taktığınız isimlerdir. allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. onlar (putperestler)yalnız zanna ve nefislerin arzusuna tâbi oluyorlar. andolsun ki, kendilerine, rableri katından yol gösterici gelmiştir."
devamını gör...

sen de mi brütüs

aslında söylenmeyen sözdür. yüce sezar suikaste uğrarken brütüs'e karşı "sen de mi çocuğum?"(kai su, teknon) demiştir.
devamını gör...

cif

açılımı cost-insurance-freight(bedel-sigorta-navlun) olan incoterms satış türüdür.
cif satış şeklinde satıcı; navlunu, yükleme için yapılan masrafları ve sigorta sözleşmesi yapmayı üstlenerek satılan malı gemiye getirir. teslim yeri gemidir.

satılan mal gemi küpeştesini aşıncaya dek hasara satıcı katlanır. taşıma sözleşmesi yapma, satıcı tarafından yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüktür.

yükün gemiye yüklenmesinin akabinde satılan malın mülkiyeti ile navlun ve sigorta primi dışındaki masraflar ve her tür hasar alıcıya geçer. cif, sadece deniz ve iç su taşımacılığında kullanılabilecek bir satış türüdür.
devamını gör...

höşmerim

adının "hoş mu erim?" sorusundan geldiği yönünde absürt bir halk etimolojisi olsa da esasen farsça "hoşmaram" kelimesinden türetilmiştir. motamot çevirirsek kaymakla veya sütle yapılmış tatlı anlamına gelir.
devamını gör...

türklerin islamiyeti kabul edişi

ne bir kısım zevatın iddia ettiği gibi görür görmez hidayete ermek şeklinde olmuştur ne de birtakım eşhasın iddia ettiği gibi gerçekleştiği bile meçhul katliamlar sonucu vuku bulmuştur.

eski türk dininin islam'a benzerliği bir başka pagan dinden fazla değildir. eski türk dini tek tanrılı bir din falan da değildir. birden çok tanrıdan oluşan hiyerarşik bir panteon söz konusudur. eski türk dini kayra, mergen, ülgen, ayzıt, umay, erlik gibi pek çok tanrı ve tanrıçayı ihtiva eder. islam-türk ilişkilerinde önemli bir kavşak noktası olan talas savaşı'ndan sonraki iki yüzyıl süreçte dahi toplu şekilde bir din değiştirmeden söz edilemez.

sıkça anlatılan bir şehir efsanesi talkan ve cürcan katliamları ise tamamen dayanaktan yoksundur. talkan, günümüzde afganistan'ın kuzeyine tekabül eden mevkide bulunan bir şehirdir. talekan veya talokan isimleriyle de anılır. kuteybe bin müslim döneminde bu bölge zunizm ve hinduizm dinlerine mensup baktriyalı olarak anılan irani bir kavimle meskundu. cürcan ise kuzeydoğu iran'da yer alan, kuteybe bin müslim döneminde zerdüşt farslar'ın meskun olduğu bir şehirdir. türklerin bu şehirlere yerleşmek üzere gelmesi en iyi ihtimal karahanlı saltanatı'nın son yıllarına veya selçuklu saltanatı'nın ilk dönemlerine tekabül eder ki o dönemde bölge de ne kuteybe'nin ne de arapların izi kalmıştı. bu demek değildir ki türkler ile araplar hiç catışmamıştır. seyhun boylarında türgiş hükümdarı sulu kağan (arap kaynakları zahmet veren manasında ebu müzahim olarak bahseder) ile araplar arasında çok sert çatışmalar olmuşsa da islam orduları asla o dönemin iran-turan sınırı olan seyhun nehri'nin ötesinde bir varlık gösterememiştir.

türklerin islam'a geçişleri o zamanki potansiyel hükümdar adaylarının siyasi manevralarının bir sonucudur. örneğin müslüman olarak abdülkerim adını alan karahanlı prensi satuk buğra, babasının ölümünü müteakip karahanlı tahtına oturan amcası oğulcak kadır han'a karşı olan mücadelesinde o dönemin önemli bir gücü olan samanilerin desteğini almak maksadıyla müslüman olmuştur.

bir diğer örnek ise selçuklu hanedanı'nın kurucusu selçuk bey'dir. selçuk bey oğuz yabgusu ile ters düşünce islam gazilerinin toplandığı cend'e gelerek islamiyet'e geçer. oğuz yabgusu adına bac toplayan tahsildarları da "müslüman gayrimüslime haraç vermez." diyip engelleyerek oğuz yabgusu ile mücadeleye girişir.

son olarak itil bulgarları'nın hükümdarı almış cafer han, haraç ödediği ve bir nevi süzeren olarak boyun eğdiği musevi hazarlara karşı hilafetin desteğini almak ve volga-hazar ticaret yolunu kullanarak ticaret yapan müslüman tacirler tarafından tercih edilmek maksadıyla islam'ı seçmiştir. abbâsî halifesi muktedir-billâh’tan halkına islâm’ı öğretecek din adamları ile cami ve kale yapacak mimarlar isteyen idil bulgar hükümdarı almış han’a gönderilen heyette bulunmuş kişiler biri de ahmed ibn fadlan'dır ki ibn fadlan seyahatnamesi bu seyahati konu alır.

moğol istilası öncesinde halihazırda islam'ı kabul etmiş olan üç türk boyundan( karluk, oğuz, volga bulgarları) üçünün de islamiyet'e geçişinin sebebi siyasi çatışmalardır
devamını gör...

azdan az çoktan çok gider

bu minvalde olan bir cümleyi söyleyen kişilerden biri de cengiz han'dır. moğolların gizli tarihçesi'nde cengiz'in naymanlar ile savaşmadan evvel bu sözü söylediği rivayet edilir.
"çingis kağan'ın kolcusu düşmanı görüp, 'naimanlar yakında' diye haber ulaştırdığında, bunu işiten çingis kağan 'çoktan çok kayıp olacak. azdan az kayıp olacak.' diyerek karşılarına at sürdü."
devamını gör...

levirat

genellikle kabile, aşiret anlayışından sıyrılamamış doğu toplumlarında uygulanan ilkel gelenektir. eski çağlarda çoğu toplumda vardır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim