draketwolfgang yazar profili

acemi; kütahya
usta birliği; kütahya

dipnot : şansıma sokayım.

hali hazırda türk oyun geliştiricileri için çalışmakta olduğum platformda yaptığım şeydir.

zordur ve insanı çoğu zaman sıkar. ama yine de iyidir.

otuz küsür yaşında bir insan olmama rağmen bir kere bile yapmadığım eylem.

okuyunca aklıma tatil bölgelerinde bulunan boru şeklindeki su kaydıraklarını getiren bir şebnem ferah şarkısının sözü.

voltron ve tsubasa idi.

çok severdim voltron'ı. birleşince "voltron!" diye bağırmaları hoştu. princess allura'ya da hastaydım.
tsubasa ise bir dönem kalecilik yapmama sebep olmuş çizgi filmdir. genzo wakabayashi benim idolümdü. kırmızı şapkasını yediğim.

ancak bunların ikisi de anime ama çizgi film/dizi sayılır.

şeriatın ne olduğunu bilmeyen zihniyettir.

şeriatın içerisinde o kadar oynanacak, esnetilecek ve birilerinin çıkarı için kullanılacak kural var ki akıllara zarar.
en basitinden tecavüze uğramış bir kadının şahidi yok ise kimseyi suçlayamaz. kimseden davacı olamaz. eğer tecavüz eden kişi durumu reddeder ise kadın hiçbir şey yapamaz.

ha şimdi diyebilirsiniz ki "çağ değişti. bilimsel veriler kullanalım."
böyle bir durum yok şeriat hükümlerinde. kadının eğer haklılığını kanıtlayacak "canlı" bir şahidi yok ise bilimsel veriler hava civa kalır.

daha bunun veraset sistemi var, toplumda davranış biçimi var, dinsel ritüeller ve uygulanması var, kılık kıyafet var.
tam tekmil şeriat gelse aynı gün herkes isyan eder.

bilmediğiniz şeyler hakkında "şeriat güzeldir" konuşması yapmamanızı rica ederim.

metro 2033 kitabıdır.

son sahnesi bana efsane gelmiştir. oyununun sonunda da ağlamıştım.

zamanında yasaklanmış, toplatılmış hatta nüshaları yakılmış vladimir bartol kitabı.

olağanüstü bir kitaptır. garip bir şekilde "tanrının sol eli" kitabı çok fazla esinlenmiştir bu kitaptan.

248. bölümündeki "dinlemeyen adam" skeci ile beni kırmış geçirmiş tiyatro komedi programı.

ulan'ın kısaltması olan "-lan"'ı kadınlar için kullanan kişi.

ulan'dan kısaltılan "lan" dilimize eski türkçe'den gelir ve "velet" ya da "kendinden doğmuş çocuk" anlamına gelir. bir diğer değiş ise ulan'ın "hey!" manasında olmasıdır. velet ya da başka sebeplerden değil, dilimize "hey" şeklinde oturmuştur bu ve genellikle kırsal bölgelerde kullanılmıştır.

ulan ayrıca moğol dillerinde daha çok kullanılırdı ve moğolca'da da "hey" anlamına gelirdi. bunu "ulan batur" dan anlayabiliriz.

bunun bir kabalık olduğunu belirten ilk kişi de yanılmıyorsam ömer seyfettin olması lazım. yani sadece sayın seyfettin'in sözünden yola çıkarak bunun kabalık olduğunu savunmak zor. ancak alışılagelmiş durumdan dolayı "ulan" "lan" "la" gibi tabirlerin kullanılmaması gerekmektedir.

yakın arkadaşım değilse demem ben. ama çok yakınsak "ulan toprağam nabiyün?" derim.

satranç oynamak istediğim ilahi varlık.

bilim-kurgu olup bilimle alakası olmayan bir nolan filmi.

filmi son sahnesine kadar sevdim. gerçekten çok sevdim. ancak son sahne çok kötüydü. yani o kadar boyut atlıyorsun ve kızının odasına geliyorsun. bu mudur yani? kocaman bir boyut, işlev, seyahatler bunun için miydi? bu mu dünyayı kurtarma yöntemi?

hayalgücünün sınırları olduğunu belli eden bir filmdir benim için. yani boyutları bu şekilde mi hayat ettiniz? ciddi misiniz siz? her yerde ingilizce konuşulan tırt bilimkurgu filmlerinden bir farkı yok demek ki.

striptiz kulübü.

şaka ve dalga amaçlı değil ciddi olarak söylüyorum. var olduğu iddia edilen yerler de striptiz kulübü değil. ben de sevgilisinden yeni ayrılmış arkadaşlarımı götürüp seyir zevki yaşatmak istiyorum.

bir etnik şarkı yarışmasında birinci olmak.

hediye olarak duvar saati vermişlerdi.

oyuncu ekipmanları almak ve bol bol dolar alıp yatırım yapmak.

o dolar tekrar yükselir elbet.

bazen çalışmak zorunda kalan ve paraya ihtiyacı olan çalışandır.

herkes beyaz yakalı ya da memur değil. bir dönem fabrika işçiliği yaptım. (3 yıl kadar) emin olun paraya ihtiyacı olup da kimsenin yapmayacağı işleri yapan o kadar insan vardı ki. evli değiller. çocukları yok ama ailesine bakmak zorunda kalan kaç kişi vardı. hemen kötülemeyin insanları.

senarist - metin yazarı - frontend developer (wordpress kurulum, ayar ve düzenleme de var ama onu saymasak da olur.)
maaş : 0 tl.
freelance geliri : 0 tl.
çünkü iş yok.

ses eğitimi alması gerektiğini düşündüğüm yazar.

müzik kulağı var ancak ses eğitimi şart. yani vurgu ve ahenk yok. "sensizliğiiiiiiiiiii" diye söylüyorsunuz fakat o "i" lerin arasında inip çıkan bir oktav yok. ses güzel ayrıca. başarılarınızın devamını diliyorum.

brotherhood serisinin tamamı manga'ya uyarlı, diğer versiyonunun ise "şöyle olsa nasıl olurdu?" düşüncesi ile yapılmış olan simya içerikli anime.

iki versiyonunu da, action movie'sini de, ova'larını da izlemiş hatta mangasını da okumuş bir insan olarak söylemeliyim ki brotherhood versiyonu muhteşemdir. mangası ile arasında ufak tefek eksiklikleri vardır o kadar.

elmadan kast edilen şeyin gerçeğinin "seks" olması durumu. elma orada bir metafordur.