drbusra yazar profili

rus edebiyatının önde gelen iki isminden biri. kitapları her zaman çok satmış, düşünceleri ve sözleri her zaman ön plana çıkmıştır. suç ve ceza, yeraltından notlar kitaplarının kesinlikle okunması gerektiğine inanıyorum. (diğer önde gelen isim ise lev tolstoy'dur.)

kendisi tüm tıp öğrencilerinin idolüdür. yapmış olduğu dna onarım mekanizmasının aydınlatılması çalışmasıyla 2015'te nobel kimya ödülüne layık görüşmüştür. mardinden amerika birleşik devletleri'ne uzanan hayat yolculuğu hepimize örnek teşkil etmektedir.

aamir khan'ın muhteşem oyunculuğu ile birçok yapıtında da olduğu gibi toplumsal sorunların ele alındığı filmdir. izlerken eğlendiren aynı zamanda da düşündüren benim çok keyif aldığım, kesinlikle izlenmesi gerektiğini düşündüğüm bir eserdir. izleyeceklere şimdiden keyifli seyirler.

'bana dokunmayan yılan bin yaşasın.' sözündeki bencilliğin bir başka şekilde ifade ediliş biçimidir.

işte o gece de gündüzüne kavuştu.

aynı başlık altındaki kitabı okumanızı tavsiye ederim. ilber ortaylı çok isabet atışlar yapmış bu konu üzerine. nerede eğitim alınır, nerede gezilir, ne okunur, nerede ne yenire varana kadar hayatın tüm basamaklarında başucumuzda olması gereken bir kitap bence. okuduğunuzda bu hayatın nasıl yaşanmayacağını bildiğinizi anlıyorsunuz.

ben sende tutuklu kaldım...

bu dünyaya gülerek gelmedik hiçbirimiz. yaşarken ağlamayacağımızı da kimse söylemedi.

aynı kategori içerisindeki dizilere göre bendeki yeri açık ara önde olan sitcom. bilim ve eğlenceyi merkeze alan aynı zamanda karakterlerinin süreç içerisindeki emosyonel değişikliklerinin hayranlıkla takip edilebileceği 13 olmadığına üzüldüğüm 12 sezonluk dizi. başroldeki karakterlerden biri olan jim parsons'ın muhteşem oyunculuk yeteneğini ve dizideki rolü gereğince obsesif, sosyopat kişiliğinin ılımanlaşmasını tekrar tekrar izlemekten keyif aldığımı söylemeliyim. kendisi emmy ödülleri de içinde olmak üzere pek çok ödül almıştır. süreci de sonucu da iyi olan tbbt izlenmesi gereken diziler listesinde kesinlikle yer almalıdır.

izlerken eğlendiğim, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım, oyuncuların yeteklerine hayran kaldığım bir sitcom. fakat her ne kadar aynı kategori içerisindeki diğer diziler gibi sonucunun değil sürecinin önemsenmesi gerektiğine inansam da final bölümü benim için tamamen bir hayal kırıklığıydı. ah keşke son beş dakikası olmasaydı...

"yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. o da hırsızlıktır. onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın bir çeşitlemesidir. bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun. karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."

hayatımın mottosu olan paragraf...

her geçen dakika genişleyen ve düzensizleşen bir evrenden bahsediyor olsak da düzenin var olduğunu savunsak da kendimizi akıllı varlıklar olarak tanımlayan biz insanların bile henüz anlayamadığı matematik, fizik ve biyolojik kuralların 'tesadüfi' şekilde bir araya gelmesi bilimin mantığına ne kadar uygun tartışılır. bu savımı destekleyecek makro ve mikrokozmozun birçok örneği verilebilir. bu örneklerdeki tabiri caizse 'mucizelerin' manasız bir tesadüften doğması doğrusu düşünülmesi güç bir ihtimal.

ilgilenenler için 1,5 kg'lık insan beynindeki nöronların iletişimiyle samanyolu galaksimize de ev sahipliği yapan galaktik süperküme “laniakea”nın benzerliklerini araştırmalarını tavsiye ederim.

"bitmiyor, sadece bazen belki
güneşli bir günde veya kalabalık bir gecede geçtiğini sanıyorsun ama geçmiyor esasında. alışıyorsun zamanla. asla bitmiyor..."

iki kez cezaevine girip çıktıktan sonra üzerindeki siyasi baskılardan kurtulmak için yurtdışına gitmek isterken öldürülen sabahattin ali... ve onun kürk mantolu madonna'sı...

bazen şiir, bazen şarkı. kimi zaman ah muhsin ünlü kimi zaman bağzıları...

"bi yanım, bi yanım asaf halet söylüyor, diğer yanım fabrika
bir şiiri birkaç kalemle yazmak lazımdı geliyor bana..."

#müzik