hiçbir şey yapmak istemiyorum. hiçbir şeye hevesim yok. kimseye güvenmiyor ve inanmıyorum. kendime bile. hayatımda güzel bir şeylerin olabileceğine dair bir inancım yok. kendimi çok zayıf ve güçsüz hissediyorum. yaşamak nefes almaktan ibaret çoğu zaman sadece. bir anlamı yok.
sanırım artık yaşamak istemiyorum.
devamını gör...

hafifletmek için değil uyuşturmak için, ne kadar süre düşünmesem kârdır deyip uyumaktır o.
devamını gör...

yaşama sevincim, umudum, hevesim.
devamını gör...

alkol.
devamını gör...

derdini kimseyle paylaşmayan insan değil de, daha az paylaşan insan konumundayım ben artık. anlatmak ayrı yorucu, anlaşılmamak ayrı sinir bozucu, hafife alınmak ayrı kırıcı ve saçma sapan akıl verilmesi ayrı aşağılayıcı olduğu için yavaş yavaş hiç kimseye bir şey anlatmama yoluna giriyorum artık. yine de susmak çok zor. her şeyi içine atmak çok zor. çünkü insan anlaşılmak istiyor, anlatmak istiyor, yükünü hafifletmek istiyor. ne kadar işe yaradığı ise ortada zaten. ben sürekli hayatımda olan insanlardan bir iki tanesine anlatıyorum derdimi mesela, onun dışında bir daha görmeyeceğim iş arkadaşlarım olsun, hiç tanımadığım insanlar olsun onlara anlatmak daha iyi geliyor. bazılarıyla hiç tahmin etmeyeceğim bir samimiyet de oluyor bazen. yine de en iyisi hiç anlatmamak, susmak, içine atmak. keşke bu kadar zor olmasaydı.
devamını gör...

yine gözümüz yükseklerde
hayat geçiyor perde perde
doydum artık bana müsaade
bir yer bulalım dünyadan uzak
devamını gör...

gir kanıma

saçların dağılır aklımın yellerinde
hiçbir rüzgar esmese bile
devamını gör...

gözlerimi stella'nın yüzünden ayıramıyordum, o ana dek asla böylesine şiddetli bir kayıp duygusu hissetmemiştim, tuhaf bir duyguydu, çünkü kaybolan bir şeye sahip olunabileceğini bilmiyordum daha önce.

(bkz: saygı duruşu)
devamını gör...

çavdar tarlasında çocuklar
devamını gör...

çok da abartılacak bir şey yapmayan insandır.
sevdiğim kişiden vazgeçiyorsam o çoktan benden vazgeçtiği içindir, yoksa gerçekten sevdiğim birini o benden vazgeçmeden bırakmadım. ikimizin de vazgeçemediği oldu ama onda da bir geleceğimiz yoktu ki...
benim onun için yaptığımı benim için yapmayacak ya da ne kadar çabalarsak çabalayalım ortak bir geleceğimiz olamayacaksa vazgeçmek son çare. vazgeçmek kolay esasında, zor olan bunu kabullenmek. kabullenene kadar geçen süre sancılı ve uzun oluyor benim için ama bir kez bunu anlayıp bıraktıysam geri dönüşü olmuyor. klişe olacak ama hiç kimse vazgeçilmez değil.
hayat kısa, olmayacak duaya amin deyip enerjini, zamanını buna harcamak için hele çok çok kısa.
devamını gör...

zamanında yazmaya uğraşıp yarım bıraktığım romanımdaki karakterin ismi. ekşi sözlükte de aynı nicki kullanıyorum.
devamını gör...

lisedeyken birine 3 sene boyunca körkütük aşıktım. bir daha da platonik aşık olmadım zaten, zirvede bıraktım.
devamını gör...

eskiden olsa bu başlığa yazacağım kitap aylak adam olurdu ama bir süredir c.'ye kırgınım. o yüzden henüz bir seçim yapamadığım kitaptır benim için.
devamını gör...

dean winchester
joey tribbiani
doctor who (10. doktor)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
iki kedim var. ikisini de sokaktan kurtarılmış halde sahiplendim, başka isteyen kimse olmamıştı yavrularımı. iyi ki de istememişler, bu güzellikler tek başıma yaşadığım evimde bana arkadaş oldular.
kedilerimin biri dişi biri erkek. dişinin adı alaca, erkeğin adı behlül. alaca bir tortoiseshell türü kedi olduğu için sahiplendiğim kişi renginden dolayı bu ismi koymuş, alışmış da kızım ismine. ben alınca değiştirmedim o yüzden. behlül'ün isim annesi ise kardeşim. sarman bir yakışıklı olduğu için ismi cuk oldu, biraz kaçma huyu da var *. ismine alıştırmaya çalışıyorum şimdi, bakalım sonuç ne olacak.
devamını gör...

bir zaman hatası

çok şey anlatan şarkılardan...
devamını gör...


o gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde!
onun saçları öğretti bana dalgayı;
çalkalandım durdum rüyalar içinde.
devamını gör...

insanı sabah ayaklarını ısırarak uyandırmamalısın zira kalp krizine sebebiyet verebilirsin.
devamını gör...

sabah huzurla uyandıran şarkılar kategorisinde bu sabahın şarkısı olarak kafamda çalarak uyandığım evgeny grinko şaheseri. piyanist kimliğiyle öne çıkan bir müzisyenin piyanonun tek bir tuşuna basmadan böyle mükemmel bir beste yapması onun ne kadar başarılı olduğunun göstergelerinden biri bence. şarkı bende öyle hisler uyandırıyor ki tanımlayamıyorum. klibindeki dansçıyı izledikçe daha da yoğunlaşıyor bu hisler. hele hele diğer enstrümanların susup da sadece çellonun çalındığı kısımda etrafımdaki diğer bütün sesleri kesip sadece o çelloyu dinlemek istiyorum.

dinlemek ve klibini izlemek isteyenler için de buraya link bırakıyorum.
devamını gör...

zarf başka, mazruf başka.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim