engüzelnickcavealbümübadseedsdir yazar profili

izlerken utanmış... yakalarsa dövecekmiş... vay be!
evet abarttıkları ve etrafı rahatsız edip etmediklerini düşünmedikleri kesin de güzel kardeşlerim sizin ne zamandan bu yana içiniz bu kadar kurudu ve kinlendi.
abartısız her gün en az 2-3 tane vandalizmin zirvesi haber yayımlanıyor kadın, çocuk ve savunmasız canlılara yapılan eziyetler hakkında.
önce karanlık çağını yaşayan. sosyo-ekonomik yozlaşmanın dibini sıyıran bu yalnız ve güzel ülke için neler yapabileceğinizi ve enerjinizi nerelere harcayabileceğinizi düşünün.
sonra da evet abartsalar bile eğlenmekten başka bir amaçları olmayanlara çemkirirsiniz.

hayatı boyunca bir kere dahi düzgün iş yapmamış aşağılık kompleksi yumağı bir omurgasız için objektif falan olamam.

umarım atomlarını etrafa saçmamıştır...

"savaş generallere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir" sözü churchill'e aittir. oradan diğer alanlara da uyarlanmıştır.
"politika aptallara bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir" gibi...

türk tarihinde gerek paşalarımız gerekse generallerimiz muazzam zaferler kazanmışlardır. bu konuda bir sorun yok.
sorun şu ki; atamızın vefatından sonra türkiye cumhuriyeti devleti giderek yozlaşan muhafazakâr politikacılarla bugünlere kadar gelmiştir.

deniz baykal ile başlayan ve kemal kılıçdaroğlu ile devam eden kötü yönetim , chp örgüt yapısının giderek daha fazla griftleşmesine ve toplumdan uzaklaşmasına neden olup sağcı partilerle ortaklık kurmayı zorunlu kılmıştır.

şu işe bakın meral akşener'in masaya geri dönmesine sevinir olduk.
yapacak bir şey yok. mecburuz:
demokrat parti ile hız kazanan ve son 20 senedir pik yapan siyasi ve toplumsal yozlaşma-erozyon sonucu, küçük bir kümese dahi bekçilik yapamayacak adamların (?) koskoca ülkeyi ne hale getirdiği ortada. ayaklar baş oldu benzetmesinin tam karşılığı...

demek ki doğruymuş: "politika aptallara bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir"

engin ardıç ve mehmet barlas'ı daima takdir ederim. nedeni tüm zamanların en omurgasız ve güce tapan mahlukları olup bu durumdan asla gocunmamalarıdır. bu da bir özellik.
şahane insan rahmetli ferhan şensoy, galatasaray lisesinden arkadaşı olan engin ardıç'ı kastederek "galatasaray lisesinde hiç kimseye yanlış isim takılmamıştır” demişti.
engin ardıç'ın lakabı "hayvan"dı.

yapma ferhan abi, hayvanlar güzel canlılardır...

saygıdeğer afad çalışanlarının insan yerine banka kasalarını çıkarması sonrası da getirip getirmediklerini merak ettiğimdir. buradan

sadece yurdum insanı değil, tüm insanlık tertemiz deliriyor.
bundan sonra endonezya'da lahana ile evlenip lahana bebek sahibi olan bir hanım haberi bekliyorum.
barbie bebek ile evlenen ama onu yakın arkadaşlarından biri ile aldatan bilecik' li hamdullah haberi de olur...

ib.me. gökçek denildiğinde her şey bir yana aklıma gelen ilk şey o iğrenç sırıtışı oluyor.
(bkz: kalabalık bir ortamda çok fena kakası gelen ama bir türlü tuvalete gidemeyen insan sırıtışı)

ellerinize sağlık. kitap okuyup ne yapacaksınız üniversitede? umuyoruz o gereksiz kitapları önce sayfa sayfa yırtıp sonra da yakmışsınızdır.

ironisi bile tüyler ürpertici ve berbat. tüm kınama, lânet ve küfürlerin ötesinde bambaşka bir yerdesiniz bu kararı verenler ve uygulayanlar!

gereksiz olur. bize 2.2 milyon ışık yılı ile en yakın galaksi olan andromeda galaksisinde köylüm hizbullah emminin bakliyat toptancı dükkanı var. benim ismimi verin indirim yapar. memleketten sadece tatlı, rakı, kavun ve tulum peyniri gönderin. streç filme sarın bozulmasınlar ama.

beklenen esprinin asla ve kat'a gelmeyecek olması...

bu ve benzeri organizasyonların çoğalmasını ve devamlılığını tüm içtenliğimle diliyorum, daima var olun ve kolay gelsin güzel insanlar!

tüm zamanların en iyi mizah ve politik taşlama dergisi olan gırgır'ın çok sevilen ve takip edilen büyük karikatür ustası.
tarzan, arap kadri, muhlis bey, yavlum mithat gibi unutulmaz karakterler yaratan güzel insan; ışıklar içinde uyu!

bunları kendilerine niye yapıyorlar? tabii ki herkesin kendi bedeni, kendi zevki ve hayatı ama tanrı aşkına bu nedir ya? binlerce örnek var artık dünyanın her yanında. kendilerini güzel ve çekici buluyorlarsa herkes mutlu olsun...

sayın cumhurbaşkanımız az bile söylemiştir. o sıralar üstleri çıplak deri pantolonlu çapulcular türbanlı ve çarşaflı bacılarımızı umumi tuvalet olarak benimsemişler, camiler kırmızı tuborg, red bull-votka ve tekila shotlarla dolup taşmış 100000 yıllık iran halıları leke içinde kalmıştır. bu sinsi sürtükler ellerini kollarını ve deri kamçılarını sallaya sallaya halâ serbestçe dolaşmaktadır.

"herkes çıplak gezebiliyor, herkes tavşanlar gibi istedikleri yerde fıtı fıtı sevişebiliyor. dünyanın en mutlu ve serbest ülkesi biziz lan" diyerek bunu ileride seçim sloganı yapabilir saygıdeğer siyasi büyüklerimiz

umarız ileride boeing enişteden sıkılıp onu starship ile aldatmaya kalkmaz...

sayın cumhurbaşkanımız yine muhteşem konulara değinmiş. tabii ki su yoktu, çamaşırlar deniz kenarında oklava ile dövülerek temizlenir, insanlar birbirlerini yalayarak pırıl pırıl olurlardı. içme suyu olarak "okunmuş" red bull içer, içindeki çoşumsallaştırıcı öğeler muhafazakâr öğelere evrilirdi... çok zor günlerdi çok...

maalesef hayatını kaybetmiştir. ikisi memlekette üç defa izleme şansı bulduğum muhteşem depeche mode grubunun kurucu üyesi, besteci ve söz yazarlarından... birçok gruba destek veren şahane, alçakgönüllü insan. huzurla uyu.
enjoy the silence!

birbirlerini toplayıp imha etsinler. dünyaya ilk ve son kez bir yararları olsun!

tekrar harika bir iş başardılar. doğru organizasyon ve rekabet ile ülkemiz takımlarının ve sporcularının neler başarabileceğinin en güzel örneklerinden biri olan vakıfbank kadın voleybol takımını kutluyorum!

ne yazabilirim gerçekten hiç bir fikrim yok, kalbime baskı yapan tonlarca ağırlık yüzünden...
huzurla ve ışıklar içinde uyu evlat!