erdemy yazar profili

yaşattığı duygu ve hissi, dünya üzerindeki hiçbir şeyin kolay kolay yaşatamayacağı mükemmel bir olay.

sırf sondaki mahkeme bölümüyle bile başyapıt olmaya aday bir eser.

ortaokul yıllarımda arkadaş ortamında sürekli söylemeyi denerdik ama yarısından öteye hiçbirimiz gidemezdik.

film bana göre üzerine çok para harcanmış stand-up gösterisinden farksız. yer yer espriler insanı eğlendirse de temposu düşük, kurgusu ve olay örgüsü zayıf bir senaryo. şahsen cem yılmaz'ın gora, arog, hokkabaz, pek yakında gibi gerçekten kaliteli işlerini izledikten sonra, bu filmin senaryosunu nasıl bu kadar kötü yazdığına akıl sır erdiremiyorum.

sonunda gözyaşlarımı tutamadığım ve bana okuma alışkanlığını kazandıran kitaptır.

halide edip ile yakup kadri bir gün otururlar ve yakup kadri, ''ateşten gömlek'' isimli bir roman yazacağını söyler. bu isme bayılan halide edip bazı kaynaklara göre yakup kadri'nin izniyle, bazı kaynaklara göreyse izinsiz bu ismi romanı için kullanır.

bence bir diziye ''keşke yeniden başlasa'' diyorsak, bunun sebebi tam vaktinde bitmiş olmasıdır. örneğin ben de hımym'yi çok severim ama yeniden başlasa hangi konuyu işleyecekler ki? üstelik 9.sezondan sonra senaryoyu daha da berbat etme ihtimalleri var. örneğin behzat ç.'yi yeniden çektiler ama tutmadı. bazı şeyler tadında ve zamanında bitince güzel oluyor bence :)

pahalı dersler - anton çehov

en iyi yazar olmadığı aşikar. fakat benim için en özel kalem konumundadır kendisi. yazdığı kitapların her biri başyapıt niteliğindedir. özellikle şunu her ortamda belirtirim: martin eden'ı okumadan yaşama veda etmek, kişinin kendisine yapabileceği en büyük saygısızlıklardan birisidir. amerikan edebiyatında yeri steinbeck'ten çok önde; bu konu tartışmaya kapalı. muhtemelen liderliği hemingway ile paylaşırlar.
bunun dışında eserlerindeki o coşkulu anlatımdan bahsetmeme gerek yok sanırım? realizm akımının da öncülerinden zaten. fakat ben de, tıpkı levent cinemre gibi onu realizm akımına değil, coşkulu realizm yani coşkulu gerçekçilik akımına yakıştırıyorum.

çetin tekindor'un kollarını açarak bağırdığı sahneyi izleyip de ağlamayan, kendini tutmayı başarabilen bir insan evladı var mı?

en ağır silleleri vursa da hayat,
ezilir belki ama eğilmez başım.
-william ernest henley