yazar: halide edip adıvar
yayım yılı: 1922
izmir'in işgali sırasında eşi ve çocuğu öldürülen ayşe isimli kadın, akrabası peyami ve onun arkadaşı ihsan ile birlikte kuva-i milliye'ye destek vermek için cepheye giderler. savaş koşullarının tüm yakıcılığı sürerken peyami ve ihsan ayşe'ye aşık olurlar. ölümle burun buruna olunan günlerde yeşeren aşkın, ölümün ve mücadelenin romanıdır.
yayım yılı: 1922
izmir'in işgali sırasında eşi ve çocuğu öldürülen ayşe isimli kadın, akrabası peyami ve onun arkadaşı ihsan ile birlikte kuva-i milliye'ye destek vermek için cepheye giderler. savaş koşullarının tüm yakıcılığı sürerken peyami ve ihsan ayşe'ye aşık olurlar. ölümle burun buruna olunan günlerde yeşeren aşkın, ölümün ve mücadelenin romanıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "cokseslikoro" tarafından 05.03.2021 10:37 tarihinde açılmıştır.
1.
türk edebiyatında kurtuluş savaşı'nı en güzel yansıtan romanlardan biridir. halide edip adıvar tarafından 1922'de yazılmıştır. eserin başkahramanları ayşe, ihsan ve peyami’dir. ingiliz himayesine karşı çıkılan ve kurtuluş savaşı'nın mutlak surette kazanılacağını müjdeleyen önemli bir eserdir. eserdeki ayşe, kurtuluş savaşı'nın idealize edilmiş kadın roman kahramanlarından biridir. eser'in bir diğer ilginç noktası aslında beyninden vurulduğu için halüsinasyonlar gören bir asker olan peyami'nin günlüklerine dayanmış olmasıdır. aslında bu olaylar hiç olmamıştır. kısacası olay örgüsü bir üst kurmacadan ibarettir. kitabın özeti için tıklayınız.
devamını gör...
2.
halide edip ile yakup kadri bir gün otururlar ve yakup kadri, ''ateşten gömlek'' isimli bir roman yazacağını söyler. bu isme bayılan halide edip bazı kaynaklara göre yakup kadri'nin izniyle, bazı kaynaklara göreyse izinsiz bu ismi romanı için kullanır.
devamını gör...
3.
dilini çok ağır bulduğum kitap. sanırım okuduğum yayınevinden dolayı. günümüzde pek rastlamadığımız kelimeleri severim ama bu kitapta hiç rastlamadığım kelimeler vardı. bilmediklerimi* araştırdım tabi ki. buna değdi mi? kesinlikle değdi. tavsiye ederim.
ayrıca sagopa kajmerin bu isimde bir şarkısı vardır.
benim bir sırrım var, açıklanmayacak kadar sır
bundan çıkar hır. haplamalar vuku bulur, dert kahır
[?sırdan geçen dilim olsa, hâl eder diken
bilmez bilen bağdar olur benden iken?]
ya söylersen kim anlar?
söylemezsen bağlar, gamlardan ağlar
bu yıpranışla dağılır bütün
doymaz sago yakar tütün
içindeyim bu oyunun büsbütün
hayatıma musallat oldu şöhret, ün
karıştı yarınım, bitti dün
tedirgin bugün!
topla, çıkar, nedir sonuç?
her kıyasla dilime değer
bıçağa ait keskin uç. kimdir suçlu, kimde suç?
öylesine kibirli ki biber yakmadan bırakmaz rahat
yarası ağır, dilimin bulamıyorum kapatacak bant!
üzerime gelin, bakın, dinamit bağlı gövdeme
yaklaşanı uçururum, uçurtma misali pimden iplerle
fesatlar, kapıma vardılar, ellerinde güllerle
işlerine gelmediğimde, saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle
vurdular siyah güllelerle
[nakarat]
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
[verse 2]
aklıma gelen, başıma geldi. başım yarıldı, aşım soğudu
yine iştahsızlık evinde oyuncak etti açlığımı
artık kartopu oynamak istemiyorum, ellerim dondu
türlü saklambaç oyunlarından, gözlerim yoruldu
ner'desiniz güven abideleri (he), cesaret haylazları?
gösterin bana altmış ikiden tavşan yapan hokkabazları
belirleyin karşımda durabilecek tüm küfürbazları
demirden mızraplarla kırdım sazları
deştim böğrümden kıyamadığım hazları
verin bana yazları!
ilahi merhamet sarayı; ya hannan!
sensin rânâ, sensin mânâ, sensin rahman, sensin canan!
ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırık var
püskürüyor üzerime lav! kıvılcım korlar!
elimdeki bir avuç dolusu su ile sönmez bu yangınlar
ben bir sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış
ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış
şahit olduğum birileri mutluluğu parayla kapmış!
[nakarat]
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
[outro]
ateşten gömlekler
topraktan çömlekler
ne maymundan geldin
ne de seni getirdi leylekler
sagoya kulak ver!
iki sıfır sıfır sekiz elveda eder
ayrıca sagopa kajmerin bu isimde bir şarkısı vardır.
benim bir sırrım var, açıklanmayacak kadar sır
bundan çıkar hır. haplamalar vuku bulur, dert kahır
[?sırdan geçen dilim olsa, hâl eder diken
bilmez bilen bağdar olur benden iken?]
ya söylersen kim anlar?
söylemezsen bağlar, gamlardan ağlar
bu yıpranışla dağılır bütün
doymaz sago yakar tütün
içindeyim bu oyunun büsbütün
hayatıma musallat oldu şöhret, ün
karıştı yarınım, bitti dün
tedirgin bugün!
topla, çıkar, nedir sonuç?
her kıyasla dilime değer
bıçağa ait keskin uç. kimdir suçlu, kimde suç?
öylesine kibirli ki biber yakmadan bırakmaz rahat
yarası ağır, dilimin bulamıyorum kapatacak bant!
üzerime gelin, bakın, dinamit bağlı gövdeme
yaklaşanı uçururum, uçurtma misali pimden iplerle
fesatlar, kapıma vardılar, ellerinde güllerle
işlerine gelmediğimde, saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle
vurdular siyah güllelerle
[nakarat]
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
[verse 2]
aklıma gelen, başıma geldi. başım yarıldı, aşım soğudu
yine iştahsızlık evinde oyuncak etti açlığımı
artık kartopu oynamak istemiyorum, ellerim dondu
türlü saklambaç oyunlarından, gözlerim yoruldu
ner'desiniz güven abideleri (he), cesaret haylazları?
gösterin bana altmış ikiden tavşan yapan hokkabazları
belirleyin karşımda durabilecek tüm küfürbazları
demirden mızraplarla kırdım sazları
deştim böğrümden kıyamadığım hazları
verin bana yazları!
ilahi merhamet sarayı; ya hannan!
sensin rânâ, sensin mânâ, sensin rahman, sensin canan!
ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırık var
püskürüyor üzerime lav! kıvılcım korlar!
elimdeki bir avuç dolusu su ile sönmez bu yangınlar
ben bir sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış
ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış
şahit olduğum birileri mutluluğu parayla kapmış!
[nakarat]
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
giy ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin! ve dahi
kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin hâlim (ve dahi)
bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
bitmez derdim, bu hâl beni yer, bitirir bildim!
[outro]
ateşten gömlekler
topraktan çömlekler
ne maymundan geldin
ne de seni getirdi leylekler
sagoya kulak ver!
iki sıfır sıfır sekiz elveda eder
devamını gör...
4.
kitaptaki karakterlerden handan, halide edib'in gençlik dünyasını tanıtıyor.
roman, halide edib'in yaşadığı toplumsal-bireysel ortamlardan kaynaklanan derin mutsuzluğunu ifade ediyor.
ateşten gömlek, en az iki yönüyle dikkat çekmelidir: anadolu'yu kimler, hangi duyguların, ülkülerin, düşüncelerin etkisiyle geçmişlerdir ve savaşı nasıl yorumlamışlardır...
roman, halide edib'in yaşadığı toplumsal-bireysel ortamlardan kaynaklanan derin mutsuzluğunu ifade ediyor.
ateşten gömlek, en az iki yönüyle dikkat çekmelidir: anadolu'yu kimler, hangi duyguların, ülkülerin, düşüncelerin etkisiyle geçmişlerdir ve savaşı nasıl yorumlamışlardır...
devamını gör...
5.
iki günde bitirmek zorunda kaldığım ama keşke zorunluluk yaratmadan, tembellik etmeden okusaydım dediğim yeri bende ayrı olan en iyi kurtuluş savaşı romanlarından. romanda geçen kezban'ın yüzünü ne zaman resmetmeye kalksam aklıma o bilindik yeşil gözlü çocuğun fotoğrafı gelir. ayşe'yi de ne zaman düşlesem canımdan çok sevdiğimin siması canlanır dimağımda. bu satırları yazarken de hafiften unuttuğum için tekrar adam akıllı okuyacağım kadar güzel bir roman. fakat aslında peyami'nin zihninde yaşadığı yalan ve halüsinasyon bozması hayaller olmadı beni hem yıktı hem de garip bir mutlulukla sarmaladı.
devamını gör...
6.
istiklal harbi'nin en çetin zamanlarında kadın erkek bütün milletin hangi şartlarda mücadele ettiğini, ateşten gömleği -yanmak pahasına- sırtına nasıl geçirdiğini anlatan eşsiz halide edip adıvar romanı. kitapta anlatılan konular türk'ün ateşle imtihanı hatıratında bahsi geçen yaşanmış olaylardan kurgulanmıştır ve bu yüzden gerçekçilik had safhadadır. pek çoğumuzun ilk ve ortaokul yıllarında okuyup unuttuğu bu anlamlı kitabı tekrar tekrar okumak gerektiği kanısındayım.
1991 yapımı jacob's ladder filminde izlediğimiz final sekansını, 1922 yılında yazdığı romanda işleyen halide edip'in ustalığı ne kadar övülse azdır.
1991 yapımı jacob's ladder filminde izlediğimiz final sekansını, 1922 yılında yazdığı romanda işleyen halide edip'in ustalığı ne kadar övülse azdır.
devamını gör...
7.
konusu uzun uzadıya anlatılmış, ben kitabın ismine takıldım. türkçe'de duyduğum en anlamlı deyimlerden birine sahip olduğunu düşündüğüm, bir halide edip adıvar kitabı. milli mücadele daha bitmemişken sıcağı sıcağına yazılan, cepheden bir haykırış eseri. başladığım gibi bitirdim.
devamını gör...
8.
halide edip adıvar'ın kaleme aldığı, 1922 yılında yayımlanmış eserdir. kurtuluş savaşı yıllarında yaşanan acıları, zorlukları tüm gerçekliğiyle okurken etkilenmemek mümkün değil. vatanı için canını feda eden korkusuz insanların yaşadıklarını anlatan güzel bir roman.
devamını gör...