eternal sunshine yazar profili

eternal sunshine kapak fotoğrafı
eternal sunshine profil fotoğrafı
rozet
karma: 1062 tanım: 120 başlık: 11 takipçi: 8
"Çünkü anlarsan, değişmen gerekir."

son tanımları


yazarların evcil hayvanlarının fotoğrafları

doğumundan bebekliğine elimde büyüttüğüm evladım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaş ilerledikçe azalan şeyler

dost diyebileceğin insan sayısı.
devamını gör...

clarkent

dostumun dostu olarak artık benim de dostum olan sözlük yazarıdır. kulağını yeterince çınlattığımıza göre ses verme zamanı geldi. selamlar, iyi bayramlar efenim.
‘normal’olarak sözlüğe geldim, yani öyle sayılır. *
kahve var içersen, içmezsen canın sağ olsun.
devamını gör...

griselda

başrolünü modern family'den tanığımız sofia vergara oynamaktadır. narcos gibi olmasını beklediğim ama mini dizi olması sebebiyle konunu hızlı aktığı, yer yer akış bütünlüğünün koptuğu bir dizi olmuş. sofia için izlenir, o kadar.
devamını gör...

tongue fu

kung fu, nasıl ki insanın kendini fiziksel saldırılara karşı savunmasını sağlayan bir dövüş sanatı ise tongue ( dil) fu kişinin kendini sözlü saldırılara karşı savunma sanatı olarak adlandırılabilir. henüz okumakta olduğum bu kitap özetle ; ne pişman olacak sözler söyle ne de cevap vermeyip sus, doğru yerde doğru sözleri söyleyerek galip çık diyor.
benim hoşuma gitti doğrusu. bitirince güncellerim.
devamını gör...

yazarların çektiği ağaç fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gün doğumu, kuşların cıvıltısı, hafif serince esen rüzgar eşliğinde nöbetin 21. saati, kısa bir an ruhumu dinlendiren görseldir.
devamını gör...

bayram

eskiden olsa heyecanlandıran, sevdiğim insanlarla bir araya getiren özel bir gün derdim. şimdilerde ise ilk günü nöbetçi olduğum resmi tatile dönüştü. merakla bekliyorum nasıl geçecek..
devamını gör...

17 şubat 2021 uludağ'da intihar eden doktor

mektupta yazdığı, değindiği noktalara o kadar hak veriyorum ki... sadece mobbing değil, bazen insan yaşama amacını kaybediyor ve sorgulamaya başlıyor. mesleğini çok rahatlıkla sürdürse bile yılda 10-20 gün tatil yapabilmek için tüm yıl çalışmak gerekiyor. eşinle, sevgilinle, anne-babanla hadi şuraya gidip görelim diyemiyorsun. birlikte yapacağın aktivite için de plan program yapmak gerekiyor. kafana esip eğlenemiyorsun. çocuğunun 23 nisan gösterisine nöbetin olduğu için gidemiyorsun. işten gelince toplasan üç dört saat birlikte oluyosun belki. insan düşünüyor neden yaşıyoruz o zaman? sevdiğim insanlarla vakit geçiremeyeceksem, hoşuma giden hobilerle uğraşamayacaksam, mutlu olabileceğim anlar için hayatımın büyük bir bölümünü çalışma stresi içinde geçireceksem ne anlamı var? bu düşünceleri baskılayarak yaşıyoruz çoğu zaman.
bunların içine türkiye'de insan gibi yaşamanın pahalı olmasını, mobbingi, hak ve hukukun olmamasını, isterse bir hastanın gelip kafanda kaldırım taşı kırabileceğini vs eklemedim. ekleyince tamamen bir çıkmaz.
tek hak vermediğim yan ise sağlıklı olduğunu düşünmesi. bu düşüncelere sahip olduğunuzda depresyon beraberiyle geliyor hatta major depresyon durumu oluyor. bu yüzden verdiğiniz kararlar sağlıklı değil. lütfen yakınlarınızla konuşun gerekirse psikiyatrik destek alın.
hayat anlamsız da olsa sizin terk edip gitmenize değmez.
devamını gör...

marmaray

geçenlerde ilk defa binmem ile önyargı oluşturmuş ulaşım aracı. ilk kez binmişim, tek başıma binmişim, amacım çoğunluk gibi karşıya geçmek, yht sağolsun bu aralar halkalıya kadar gitmiyor. kucağımdaki çantamla birlikte üçlü oturma yerinin ortasına oturmuş durakları takip etmeye çalışıyorum. birden amcanın biri geldi başıma dikildi, isterseniz yanıma oturabilirsiniz diyorum hafiften toplanıyorum ama yok hala bakıyor. en son bana bağırmaya başladı: "burası kırmızı bayraklı bölge! neden ortaya oturdun sağa veya sola geçeceksin!" engelli işareti bulunan yerlere oturmamaya normalde de özen gösteririm bakıyorum oturduğum yerde herhangi bir işaret yok, özel olarak ayrılmış bir alan değil. biraz daha başımda bağırdı ve beyefendi oturacaksanız yanım boş oturmayacaksanız yapacak bir şey yok dememle diğer vagondaki kendi oturduğu yere gitti. ne gerek vardı ki böyle bir tavıra? insanlar çok garip..
devamını gör...

arkadaş olmak istediğiniz dizi ve film karakteri

(bkz: brooklyn nine-nine (dizi))'dan charles boyle. yemek yemeyi seven birisi olarak boyle'un damak zevkine uyan restoranlara birlikte gitmek, tadım yapmak isterdim. destekleyici, duygusal ve eğlenceli kişiliğini zaten seviyorum ama gurme olması benden tam puan alıyor.
devamını gör...

the grand budapest hotel

yönetmenliğini (bkz: wes anderson)'un yaptığı, 2015 en iyi film müziği oscar'ı, 2015 en iyi yapım tasarım oscar'ını almış filmdir. görselliği, renklerin uyumu ve müzikleriyle beni çok etkilemiştir. bir kış gecesi * izlenebilecek hoş, tatlı bir yapım.
bitiş müziğini de şuraya bırakalım, insana huzur veriyor.
tık
devamını gör...

me before you

(bkz: emilia clarke) için izlediğim (bkz: thea sharrock) tarafından yönetilen people's choice favori drama filmi ödülü almış 2016 yapımı filmdir. filmin aynı isimle (bkz: jojo moyes) tarafından yazılan kitabı da bulunmaktadır. * emilia clarke'ın oyunculuğunu beğenirken (bkz: sam claflin) döktürmüş bu filmde. engelli bir bireyi o kadar iyi canlandırmış ki mimikleriyle, konuşmalarıyla sanki gerçekten yaşadıklarını anlatıyor gibi hissediyorsunuz. aşk temalı bir film izleyeceğimi sanarken ötenazi konusu soğuk su gibi çarptı yüzüme. öyle bir çarptı ki uzun uzun düşündüm, aynı durumda olsam ne yapardım diye. çok etkileyici ve gerçekçi bir filmdi.



will'in verdiği karara, lou'yu sevmesine rağmen realist yaklaşmasına çok saygı duydum. hayatındaki her türlü zenginliği geçtim en basiti sevdiğine sarılamıyorken böyle bir hayatı sürdürmek çok acı verici. louisa'yla yaşasaydı bir ömür, onu da kısıtlamış olacaktı. sonunda hüngür hüngür ağladım. bazen hikayeler mutlu sonla bitmez. bu da öyle bir filmdi.


devamını gör...

marianne

2019 yılında yayınlanmış samuel bodin tarafından oluşturulan tek sezonluk fransız korku dizisi. korku filmleri izlemeyi çok sevmeyen birisi olarak beğendiğim bir dizi oldu. dizi, emma larsimon'un yazdığı korku kitaplardaki marianne karakterinin hayat bulmasını anlatıyor. çocukken rüyalarında gördüğü kadın şimdi ete kemiğe bürünmüş bir şekilde karşısına çıkıp yazmaya devam etmesini istiyor. yazdığı şeylerin gerçekleştiğini fark eden emma marianne'den kurtulabilecek mi?
devamını gör...

fate the winx saga

çok sevdiğim bir arkadaşımın izlemesiyle şok olduğum ' yok canım sen de' dediğim ve merak edip izlediğim winx dizisidir. hiçbir beklentiye girilmeden izlenmelidir. yoksa hayal kırıklığı yaşatır. şuan için 6 bölümü yayınlanan dizinin 2. sezonu gelecek mi net bir bilgiye ulaşamadım ama bu şekilde devam ederse winx'in şanı yerlerde sürünecek o kesin.



çocukken sevdiğim bloom'un saçmalıklarını izledik 6 bölüm. dünyadaki anne ve babası biyolojik anne baba olmadığı için onlara tavır yapıyor, telefonlarını açmıyor. halbuki ailesinin haberi bile yok öz evlatları olmadığından. yine biyolojik merakları yüzünden yanıkların okula gelmesi riskini alıyor, kötü karakteri serbest bırakıyor. bu kadar bencillik olmamalı. özetle çizgi dizisinden ayrı tutulmalıdır.

devamını gör...

pandemi döneminde en fazla özlenilen duygu

(bkz: heyecanlanmak)
ölmüş bu duygu, helvasını yiyoruz.
devamını gör...

see (dizi)

fragmanı 33 milyon izlense de hakkında pek fazla yorum bulunmayan apple tv plus dizisi. senaryosu peaky blinders'tan bilinen (bkz: steven knight) tarafından yazılmış ve 2019 yılında 1. sezonu yayınlanmıştır. dizide (bkz: jason momoa), (bkz: sylvia hoeks), (bkz: alfre woodard) gibi isimler yer almaktadır.
dünyayı saran bir virüs sonrasında tüm insanlık görme yeteneğini kaybeder. yüzyıllardır doğan herkes kördür ve buna adapte biçimde yaşamlarını sürerler. eskiden görebilen insanları da lanetlerler. çünkü görebilen insanlar yüzünden dünya harap olmuştur, hastalıklar ortaya çıkmıştır, doğa katledilmiştir. böyle bir düşüncenin hakim olduğu dünyada bir kadın görebilen iki bebek dünyaya getirmiştir. sözde lanetli olan bu bebeklerin hayatta kalma mücadelesini anlatır dizi.
yer yer mantık hataları olsa da bilimkurgu dizisi olduğu için göz ardı edilebilir. tek solukta kendisini izletti ve beğendiğim bir dizi oldu. 2. sezonunun ne zaman geleceği hakkında net bir bilgiye de ulaşamadım ama umarım çabuk gelir. öyle bir sezon finalinden sonra merakla bekliyor insan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ruhların kaçışı

oldukça güzel hikayesi olan bir filmdir. ailesiyle birlikte kaybolan chihiro'nun büyülü bir dünyada kendini bulmasıyla başlar olaylar. aslında oldukça ürkek bir kızdır. anne babasının domuza dönüşmesiyle birlikte tek başına kalır ve korktuğu bu dünyada hayatta kalması gerekir.
mücadele ettiği onca şeyden sonra ise artık cesurdur. ailesini kurtarmak için elinden geleni yapar. bu karakter değişimi çok iyiydi. acele etmeden yavaş yavaş işlediler. bir de koşulsuz bir sevgi vardı filmde. haku ve sen arasında. çok keyif alarak izledim.
filmin sonundaki şarkı
devamını gör...

hasta yakınına baygın değil ölü diyerek vefat haberini veren doktor

kaynak neydi? kaynak emekti.
haber linki
tanım: yaptığı davranışın savululacak yanı olmayan doktortur.
tanım yaptığıma göre konuya gelecek olursam 5 yıl önce gerçekleşen bir olayı birisi youtube'a taşıdığı için gündeme almak özellikle insanlara doktor nefreti aşılayacak bir şey ise çok yanlıştır. youtube'daki video yorumlarına bakarsanız da görürsünüz zaten. " çok ders çalışmakla adam olunmuyor işte bu doktorların hepsi vicdansız." şuan ne gerek var kı bu videoya? hakkında yasal işlem yapılmış, görevinden uzaklaştırılmış. hukuki süreci tamamlanmış ve kapanmış bir olay. rica ediyorum güzelim kafa sözlükte doktor düşmanlığı oluşmasın. böyle davranışta bulunan kişi kendi karakteriyle değerlendirilsin ama doktorlar da böyledir diye bir algı oluşmasın. her meslekte pürüzlü insanlar var ama bunlar mesleğe mal edilmeden değerlendirilsin. teşekkürler..
devamını gör...

snowpiercer (film)

2013 yılında yayınlanmış yönetmeni (bkz: bong joon ho) olan filmdir. oyuncu kadrosunda (bkz: chris evans), (bkz: ed harris) gibi isimlerin yer almasıyla ilgimi çekmiştir. küresel ısınma sonucunda cw7 adlı gazın dünyayı soğutmak amacıyla atmosfere verilmesini, dünyanın aşırı soğumasını ve bu soğukta sadece 1001 vagonlu trende bulunanların hayatta kalmış olmasını konu alır.

sistemsel bir eleştiri gibi yorumlansa da aslında bir eleştiri değildir, sisteme olan övgüdür. düzenin bu şekilde olması gerektiğini, azınlıkta kalan insanlar kaymak tabakasını yaşarken kalan çoğunluğun sürünmesinin gerekli olduğunu savunur. şapkalar için ayakkabılar düzeni devam ettirir. ayrıca ayakkabı olanların iradesi de yoktur. bunu curtis karakterinin başlattığı isyanda da görebiliriz. kendi kararlarıyla sisteme başkaldırdığını sansa da aslında piyondan ibaretti. bunu fark ettiği sahnede oldukça etkilendim. wilford'un bu esnada ona ''daha önce hiç yalnız kaldın mı?'' diye sorması ve düşünceleriyle başbaşa bırakması da şimdiye kadar curtis'in iradesiyle hareket etmedidiğini gösteren bir sahneydi. filmin sonunda trenin devrilmesi, dünyanın ısınması biraz absürd geldi yani tam da curtis isyanını mı bekliyordu bu olaylar? bir de çocukla kıza üzüldüm dünyaya adımlarını atmışken kutup ayısı ile bakışıyorlar. burada filmi nasıl bitirmek istiyorsanız zihninizde öyle tamamlıyorsunuz. bu yönden son sahneyi beğendim. yüksek beklentiler ile izlemezseniz tatmin edici bir film.
filmi izledikten sonra başka bir bakış açısı isterseniz barış özcan'ın film yorumu'nu buraya bırakıyorum. iyi seyirler.
devamını gör...

tutkulardan intihar

rastgele denk geldiğim ve acayip bir şekilde kendini dinleten bir şarkı.

yarınlardan perşembe
tutkulardan intihar
ve ölmekten
bir gün daha vardı önümde

devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim