gallifreyli kedi yazar profili

aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

çook mutluyum, güneşe hasret kalmışız sırf havalar güzel diye 10 dklık yolu 20 dkda gidiyorum salına salına*.

ben okumak için yazıyorum, yıllar sonraki kendime.

c için dev c++ ve codeblocks(labda istiyorlar). java için ise eclipse ile çok mutluyum.

octal'dan çevirirken çok mutlu oluyorum nedense.

343. hem tersi de 343. hem de 7³. (3+4)³. çok güzel değil mi?

bir kere salçalı demleme usulü yaptıktan sonra eski usül yapmadığım yemek. ayrıca kimi yörelerde kıymalı değil nohutlu da yapılır hatta bir gün nohut yemeği yenir ve ertesi gün o nohut yemeği ile hazırlanır. her gün olsa her gün yiyebilirim muhtemelen o kadar seviyorum.

tek kelimeyle kusursuz. bir sebze bu kadar mı her yere yakışır ve her hali güzel olur?

nedeni bu muydu emin değilim fakat çocukken gittiğim bir misafirlikte yapılmıştı ve o kadar kötü bir koku vardı ki aklıma sadece onu getiriyor...

çok canım çekti ve son aldığım kavanoz bozuk çıktı:( salatalık, jalepeno ve lahana favorilerimdir.

tam bir türkçe karşılığı olmadığını düşündüğüm kavram. kısaca bir olayı aşmak, kapatmak anlamına gelebilir ama bunun ötesinde sanki daha duygusal anlamda bir unutmaya gitmek söz konusu. kavramı daha iyi anlamak için taylor swift-closure şarkısına bakabilirsiniz. bu şarkıda da kısacası bir ilişkinin bitmesinden bir süre sonra tarafların birinin dönüp iyi ayrılmış olalım arkadaş kalalım vs vs demesi ve geçmişte yaşanan tüm olayların sanki bir kırışıklıkmış gibi, arkadaş kalmanın da bunu ütüleyeceğini düşündüğünü anlatıyor. diğer taraf da ben böyle biralarımla mumlarımla mutluyum don't need your closure diyor. aslında bir nevi iç rahatlatma gibi de çevirilebilir. bir süre sonra dönen exleriniz varsa just say i don't need your closure and move on.

bunlara ikinci entry'i girmeyi çok seviyorum ben. başlığı açan mutlu oluyordur belki diye ama benim başlıklarıma yazılmıyor nedense, kabullendim artık canınız sağ olsun.

uyuyamadım sırtım ağrıyor cevabını vereceğim soru:(

"ey edip pide ye" palindrom cümlesini çağrıştırmıştır. aynı zamanda ramazan pidesi ise bayıldığımdır, keşke 12 ay da olsa.

ya of ben toplu ortamlarda telefonda konuşurken kısık sesle konuştuğumu fark etmiyorum ve karşı taraf anlamıyor bazen, özür dilerim beni sadece evdeyken arayın lütfen.

trap trap ve söylemeyi unuttuysam şeyy, trap.

alınan iltifata en absürt şekilde cevap vermek. *uyumadan önce akla geliyor bir de...

canım üniversitem 2 zorunlu staj koyduğundan 2. sınıf iken arıyorum fakat neredeyse her yere 3. sınıftan itibaren başvurulabiliyor. bulunması keşke daha kolay olsa, alt tarafı 20 iş günü yani şirketlere o kadar da zorluk çıkaracağını düşünmüyorum, biraz anlayış pls.

çay ilk olarak demlenir, sonra da bardaklara konulur/doldurulur. biten kişiye de tazeleyeyim mi diye sorulur, eğer bardak düştüyse de dökülmüştür. eyyorlamam bu kadar.

dün tanıştım ve bugün bir proje eklemek için o kadar uğraştırdı ki... gittikçe alışırım umarım, editlerim burayı da.