gencergenadam yazar profili

özünde ''british humor'' olarak da nitelendirilen mizah anlayışıdır. sözlükte başlığının bulunmaması biraz şaşırtıcı. ingiliz komedisi zekâ seviyesi yüksek diyaloglar, kültürel derinlik isteyen gönderme ve hicivlerle doludur. ironi ve farsa kayan absürt durumlar da olabileceği gibi karanlık mizahı da ihtiva eden bir anlayıştır. karakterler ve onların bulundukları acınası ve utanılası durumlar ingiliz mizahının kanımca omurgasını tasdik eder. ancak bunun icrası sırasında ''bak bu komik, buna gül'' diye izleyici/okuyucu aptal yerine konulmaz. uzun yıllar abd sitcomları ve komedi filmleri izledim ve ingiliz mizahıyla tanışmam biraz geç oldu. ingiliz mizahı; kaliteli bir puroya benzer, ilk içişte ağır ve acı gelir, içtiğiniz tekel purolarını özlersiniz. ancak biraz dişini sıkıp sabreden kendini kaptırıp gidiyor ve adeta bir tutkuya dönüşüyor diyebilirim. zamanla abd tarzı komedi yavan ve çiğ gelmeye başlıyor.

işte bazı önemli örnekler;

sit-com
(bkz: spaced)
(bkz: the office uk)
(bkz: black books)
(bkz: the it crowd)
(bkz: fawlty towers)

sinema filmleri
death at a funeral (2007)
a fish called wanda
(bkz: the invention of lying)
(bkz: shaun of the dead)

bir de kitap
wooster düsturları (p.g. wodehouse)

tarantino'nun kötü bir filmi olduğunu düşünmüyorum, (death proof'u izlemediğim için) benim gözümde ana akım sinemaya mâl olmuş en iyi hikaye anlatıcısı ve diyalog yazarı. ancak bir tarantino tadı, tarzı ve hissiyatı olarak nitelendirebileceğimiz soyut emsallerin kill bill serisinden sonra azaldığını düşünüyorum. reservoir dogs, pulp fiction ve yönetmese de kaleme aldığı true romance filmleri tarantino'nun, en tarantino filmleridir. mesela inglourious basterds ve hateful eight işlediği temaların en başarılı örneklerinden olma özelliğini taşıyor. ancak benim bir seyirci olarak tarantino'dan beklentim bu değil...

ınstagram'ın, heniyye paylaşımlarına sınır getiren tavrına karşılık türk devleti de ınstagram’a millî sınır getirmiştir. karar doğru. şayet ınstagram geri adım atmazsa toptan yasaklansın. çok mu zor bir tane ınstagram kurmak? yerlisini yapar kullanırız.

instagram ve youtube küresel sistemin faşist kitle yönlendirme araçlarıdır. youtube'a bir tane video atın ve videoda birçok ülkedeki eşcinsel evlat edinme hakkını desteklemiyorum, deyin; videonuz silinir. instagram'da israil'i desteklemek yasak olsaydı abd instagram'ı kapatmayacak mıydı? neymiş efendim bu uygulamanın engellendiği ülkeler rusya, iran, çin imiş... biz de onların arasındaymışız bu da endişe vericiymiş... abd tiktoku yasaklayacak ocak 2025'te, ona ne diyorsunuz? soykırım oluyor dünya'nın gözü önünde.. bir tane ülke çıkıp bizim gibi tepki göstermiyor. abd, fransa, almanya, hollanda; tümü soykırımı destekliyor. bizim adımız da bu ülkelerin olduğu bir başlıkta yer alsın isteğiniz, mazlumların kanınını hiçe saymak pahasına bile olsa ''değer'' diyorsunuz. vicdansızsınız!
madem instagram haniyye paylaşımı yapıldı diye paylaşımları siliyor, biz de instagramı sileriz. gelişmiş ülke kendi kuralını kendi belirler, 3. dünya ülkeleri ise biat etmek zorunda bırakılır. müstemleke zihinliler bunu bir türlü anlayamadılar. bu zihinlerin oluşmasının sebebi de kemalist eğitim sistemi, küresel sosyal medya ağları ve dijital yabancı platformlar. (netflix, disney vs.)
imamoğlu da çıkmış açtığı canlı yayında kendi sahiplerine türkiye'yi şikâyet etmiş.. bunlar bize vırıs gelir tırıs gider ekrum! 15 temmuz'da bizi şikâyet ettiklerinin akıbetini gördük.. kapatma davaları, gezi, darbe girişimi ile başarısız oldunuz da kıçıkırık ınstagram üzerinden mi başaracaksınız?

minik serçe'nin en güzel şarkısı yoktur. zira yapıtları arasında bir ayrım yapmak saygısızlıktır.
buyrunuz efendim, sadece türk milletinin yaşayan en büyük ozanının seçme parçalarından müteşekkil bir çalma listesi: buradan..

genel kanının aksine, serinin 'beyaz' filmi benim için diğerlerinden bir adım daha öndedir. nitekim her biri birbirinden değerli eserlerdir, izlenmelidir efendim.

temmuz-ağustos, gecenin körü, cam açık püfür püfür esiyor, arka sekmede favori sit-comlarımdan biri veya kulaklıkta damar bir playlist açık, takım daima fenerbahçe, yanda çay-kahve ve aileden gizli gizli içilen sigaralar... bu kombinasyonla şu oyunu oynamanın verdiği zevk gerçekten tarifsiz.

kendisinde biraz 'oblomovluk' durumu olduğunu varsaydığım elli dört yaşındaki şovmen ve aktör. bugün beyaz show'un tekrar başlayacağını duyurmuştur. beğendiğim yönü ise insanları kamplaştırıp, hor görerek siyasi egosunu tatmin etme sarhoşluğuna kapılan meslektaşlarından farklı bir tutum takınması, özgün ve bağımsız bir düstur edinmesi; türk halkının yediden yetmişe saygı duyduğu bir isim olduğunun bilincinde olup buna leke sürdürecek vaziyetlerle medyaya malzeme vermemesidir.

requiem for a dream

kasımlar; soluk, ağırık, ekseriyetle kapalı ve küskündür. sonbaharın göbeğinden, kışın aslına doğru yolculuk yapan -her ne kadar garip ve çelişkili de olsa- hem kasvetli hem de huzurlu bir aydır. hüzün vardır, içine kapanıklık vardır kasımda. hafif kasvetin huzuru, iç organlarımda düş kırıklıklarımın yorgunluğu.. senin bulutların ağırbaşlı kasım.. bir de, hani ''kasımda aşk bir başkadır'' diyorlar ya.. işte o konuda yorum yapamam. ancak şunu biliyorum ki, hasretin; ayı, günü olmuyor...

yazın sonuna geldiğimiz, izmir'de zaman zaman serinliğin hakim olduğu, zaman zamansa sıcaklıklarıyla insana "halen ağustosta mıyız?" dedirten aydır. pike kullanımının vücudun bele kadar olan kısmına nüfuz edecek şekilde kullanılmaya başlandığı, benim gibi liseliler için sezona girişin ürkütücü ancak sinsi adımlarla yaklaştığı ve de gelip çattığı aydır, eylül. biraz hüzün barındırır biraz da huzurludur. kamusal alanda kitap okuyanlarda artışın gözlemlendiği, yeni çıkan veyahut çıkacak dizi film muhabbetlerinin arttığı... yaz aşıkları içinse normale dönüp ayrılma zamanı gelip çatmış, eylül'ün ikinci haftasına kadar da o işin bitmiş olacağı aydır. velhasıl, yaz aylarında turizm sektörünün yarattığı iş imkanlarının yavaştan son bularak işsizliğin artış göstermeye başladığı aydır eylül. ayın sonlarına doğru soğukların kapısını aralayacağız ve ülkecek ekonomik anlamda sıkıntılı bir sürece doğru giden yolda, son şarkımızı söylemiş olup daha düşük hava sıcaklıklarına doğru yürüyeceğiz..

türk sinemasının bana göre en iyi yönetmenidir. kader filmi hayatım boyunca tüm izlediğim filmler arasında beni en çok etkisi altına alan eser oldu. yazgı, itiraf ve bulantı da epey iyidir. bekleme odası ve masumiyet'i de en kısa sürede izlemeyi düşünüyorum. (daha her filmini izlememiş, 'en iyi türk yönetmen filan diyor.' dediğinizi duyar gibiyim..)

tek taraflı düşünebilen toksik bir baş belası, uyuşturucu bağımlısı bir serseri. walter'ın jane ölürken onu kurtarmaya çalışmaması pinkman'a yapılmış bir iyiliktir. aralarında geçen her tartışmada ise walter white haklıdır.

tek kutuplu dünyanın yavaş yavaş sona ermesiyle beraber oluşmaya başlayan soğuk savaştır. rusya'nın, ukrayna'ya savaş ilan etmek zorunda bırakılmasının ardından sürece giden yol hız kazanmıştır. demokrasi bloğu abd-ab ve otokrasi bloğu rusya-iran-çin olarak dünya ikiye ayrılma sürecine gelmiştir. türkiye ekonomik olarak batı tarafında yer alırsa bunun çok olumlu ekonomik sonuçları oluşacaktır. fakat sınır güvenliği, terörle mücadele gibi hususlarda abd-batı safının bizden beklentisinin malumunuz nasıl olacağı aşikardır. öte yandan diğer ittifakta yer almamız ise çin'in doğu türkistan soykırım politikası dolayısıyla ilkesel olarak mümkün olmamalıdır. kanımca, türkiye bu süreçte tam bağımsızlık konumunu müdafaa edecek politikalar geliştirerek her iki blokla da ilişiğini kısmi olarak geliştirmeye çalışmalıdır. mesela suriye politikasında rusya ile fikir ve eylem birliğine varılmalıdır. abd-ab'nin getirebileceği muhtemel ekonomik olumlu rüzgardansa nemalanmalı ancak içişlerine müdahil olmaları konusunda ise mesafelerimizi çizmeliyiz. kısmi olarak abd-ab safında durmalı ancak rusya tarafı ile de ilişiğimizi koparmamalıyız.

ricky gervais'ın son gösterisidir. çok güldüm. bence epey başarılı ve bir önceki şovu (bkz: ricky gervais: humanity) 'den bir kerte daha üst.

ben 17 yaşındayım. sosyal medyanın olmadığı bir dönemde lise okumak çok isterdim. daha iyi bir sosyal hayatım olurdu diye düşünüyorum. linç kültürü, yargılanma korkusu ve herkesin birbirine benzemeye çalışması gibi sorunların büyük bir tetikleyicisinin de sosyal medya olduğunu sanıyorum. bilhassa 2012 öncesi lise okumuşlar yeşillendirsin.

zaten oyuncu kadrosu mükemmel. mekanlar, kostümler, dekorlar da çok iyiydi. diziyi tek teklimeyle özetlemek gerekirse, kâfi derim. kâfiydi, keyifliydi, yeterliydi. daha iyisi de çıkabilirmiş tabii.

bulutlu ve bilhassa da yağmurlu havalarda yürürken şarkıları çok iyi giden grup.

yalnızca cemaat yurtları değil tüm cemaat ve tarikat faliyetlerinin sonlandırılması mecburidir. ek olarak, tarikat ve cemaatlerin ele başları yargılanmalıdır.

ben.

-kirli
-110
-bağzıları
-malt