erşan kuneri

cem yılmaz'ın yazıp yönettiği gora filminden kurgusal bir karakter. erşan kuneri yetişkin filmleri çeken, eğlence işleriyle yerel çapta ünlü olmuş bir figürdür.bu ismin seçilmesi hususunda sean connery'den esinlenilmiştir.

ayrıca yakın zamanda dönen kulis bilgileri ve cem yılmaz'ın senaryo scriptinin fotoğrafını paylaşmasıyla netflix'te dizisini izlememiz an konusu olandır.

- erşan abi, polisler geldi. seni yabancı sigara bulundurmaktan dolayı tebrik ediyorlarmış.
- tebrik değil, tevkiftir o. gidelim, kanundan kaçılmaz.

cem yılmazın gora filmindeki karakteridir. mavi donun var mı repliğiyle tanışırız kendisiyle sonra ünü en az gora kadar artarak yükselmiştir. aynı zamanda cem yılmaz erşan kuneri dizisini an itibariyle çekiyordur. yakında dijital platformlarda izleyebileceğiz merakla bekliyorum.

sadece bir kaç dakika screen time 'ı olmasına rağmen en çok merak edilen ve konuşulan cmylmz yan karakteri olmuştur.

ayrıca sabah sabah dışarda tank ve askerleri görüp darbe olduğunu anlayamayan, kutlama var galiba diyen bir maldır*.

netflixteki fragmanı izledim her ne kadar iki dakika dan bir şey çıkartmak yanlış olsa da erşan kuneri abimiz net adamdır pornocu değildir hızlı ve tok bir tonda konuşur.

tankları görünce darbeye ihtimal vermez, pornocu değildir erotik film çeker ve kesinlikle ponçik bir karakter değildir gora daki sahnesinde çıtayı allahu ekber seviyesine çıkmıştır, arif v216 da ise belki de filmin en komik sahneleri bu adama aittir...

fragmanda gördüğüm sarı peruk takmış bir cem yılmaz....

yine ve yine cem yılmaz imzası olan goradan tanıdığımız erşan kuneri karaketirinin büyük talep üzerine filmleşmesidir. birçok kişinin aklındaydı yıllardır. şu karakterin filmi olaa diye. cem yılmaz da bizzat söylüyor bunu. çok talep alıyoruz diyor. cem yılmaz çağa ayak uyduran ender sanatçılardan olabilir. zira film netflixte yayınlanacak. 13 mayısta yayınlanacak filmin ilk fragmanı da bugün yayınlandı. komik sahneler var. izkenilebilir diye düşünüyorum. profesyonelleşttikçe güldürü yeteneğini kaybettiğini düşündüğüm cem yılmaz umarım bu eseriyle eskiye doğru döner

pr çalışması gayet profesyonelce devam ediyor bu yapımın.

yalnız erşan kuneri gönüllerde, g.o.r.a filmindeki kısacık bir sahne ile taht kurmuştu.
o çizgi muazzamdı gerçekten.

şimdi dikkat ediyorum, g.o.r.a'daki erşan kuneri'den ziyade arif v 216'daki erşan kuneri'ye yoğunlaşılmış bu yapımda.

yine aynı hava estirilmeye çalışılmış ama biraz fazla detaya inilmiş sanki...
törpü de törpü... erşan kuneri'nin üzerinde biraz fazla oynamış cem yılmaz.

yine de eğleneceğiz bu diziyi izlerken, ona eminim.

cem yılmaz tarafından 13 mayıs 2022 tarihinde, yani bugün ilk bölümü yayınlanan g.o.r.a spin-off projesi.

g.o.r.a'da şu iki dakikalık sahne ile gönülleri fetheden, çok uzun yıllardır dilden dile dolanan erşan karakteri, bunca zamandır filmi beklenirken aslında en doğru zamanda, en doğru şekilde çıkarılmış oldu. beni üzen tek ayrıntı o 2 dakikada yüzümüzü güldüren diğer karakterlerden bob marley faruk'u canlandıran rasim öztekin'in vefatı oldu. o da olsa bence dizi olduğundan çok daha iyi olurdu, çünkü komediyi çok vurgulamadan, aşırıya kaçmadan doğal oynayabilen efsane tiyatrocularımızdan öztekin ile beraber macera daha değişik noktalara gidebilirdi.

dizi ilk bölümü itibariyle, erşan'ın yıllardır döktürdüğü alan olan salt yetişkin filmleri kategorisinden çıkıp başka bir tat araması ve bu yolda kadro toparlaması üzerine. devamında olanları başlıktaki diğer arkadaşlar mutlaka ekleyeceklerdir. ben kendimce bir giriş yapmak istedim.

dikkatimi çeken ayrıntı, benim rezalet olarak nitelediğim arif v 216 filmindeki tamamen yapay, çok kötü bir erşan prototipi olan tipleme biraz daha g.o.r.a'daki haline yaklaştırılıp biraz daha abartılı değil, doğal davranan bir karaktere dönüşmüş. bunun sebeplerinden birisi cem yılmaz'ın çok belli etmese de şüphesiz eleştiri delisi ve eleştirilere çok kulak veren birisi olması.

karakterin dezavantajı, yukarıdaki 2 dakikalık gora versiyonundaki efsanevi ses tonundan uzak olması. bu ayrıntı cem yılmaz'ın ersan kuneri değil, erşan kuneri taklidi yapan alelade birisi olmasını sağlıyor maalesef. ama ben cem yılmaz'ı severim. işinde hep en iyisini yapmaya, dekorlara, oyuncuların kostümlerine kadar çok emek veren birisi olduğu için bu insanlık için büyük ama cem yılmaz için küçük hatayı görmezden geliyorum.

ezgi mola, benim en başından beri hiç ama hiç sevmediğim bir oyuncu. bence o rolde olağanüstü oynayacak çok fazla orta yaşlı kadın karakter var. bence rol üzerinde çok eğreti durmuş ve o hafif meşrep, ama erşan'la güzel bir ikili olan kadın rolünü bence pek kotaramamış. en az 10-12 yaş büyük ve bu rollerde iyi oynamış kadın oyuncularımız var, örnek vermeye gerek yok illa bir kişiyi.

zafer algöz, benim için objektif bakmamı engelleyecek bir sheriff lloyd karakteri canlandırdığı için ona tek bir kötü söz söylemem. zaten bu tip eli para görmüş, patronun yancısı ya da paralı tip rollerini cem yılmaz filmlerinde güzel kotarıyor.


bu arada feride karakterinin tiyatrocu arkadaşlarının repliklerinden, cem yılmaz'ın olağanüstü gözlem yeteneği yine gözler önüne seriliyor. zaten cem yılmaz'ın bir numaralı yeteneği ve onu tartışılmaz bir numara yapan gözlem yeteneği olmuştur. burada bile net şekilde görülüyor.

feride karakterini oynayan merve dizdar'ı ilk defa seyrettim ve rahatlığı, oyunculuğunu beğendim ilk bölüm itibariyle. bence diziye yakışmı

en son olarak çağlar çorumlu idare eder bir rolde ama onu da beğendiğimi söyleyebilirim.

dizi genel anlamda benim için geçer not aldı. bu arada arif v 216'daki görsel şölen yaratalım derken vitrindeki fazla yapay duran pastaya benzeyen dekorlar biraz da olsa kısılmış. bu da cem yılmaz'ın eleştirilere kulak astığına dair güzel bir örnek.

darbe göndermeleri ile ilgili, cem yılmaz imzalı replikleri merakla bekliyorum. umarım boşa çıkmaz bu beklentim. bu ülkede siyasi şakayı en iyi yapabilecek insan kendini bu yönde kısınca çok mahrum kalıyoruz.

ilk bölümünün yarısındayım, gayet eğlenceli bir yapım olmuş. oyuncular zaten efsane, konu da orijinal bir konu. 8 bölümde bize ekstra 7 türk filmini de her bölüm sonunda izletecekler. filmin biri 2 bölüme yayıldığı için böyle olmuş. ben kendi adıma eski filmleriyle falan karşılaştırma gereği duymadan beğendim bunu. bir de ilk bölüm bu, açılır daha.

2 bölüm izledim . genel bir yorum yapmak icap ederse , yerinde ve güzel göndermeler var , tam komedi diyemeyiz bence ;ortaya karışık herşey
den biraz var , sıkmadan izletiyor başarılı bir yapım olmus.

ilk iki bölümünü izledim.

birinci bölüm (bkz: kuru murad)'ı gayet başarılı buldum. bazıları dönen esprileri liseli ergen seviyesinde bulmuş. yersiz eleştiri ve tam bir anakronizm örneği. bir kere olay 1981 yılında geçiyor. özellikle erotik sinema alanında bu tarz espriler gayet normal.

ikinci bölüm (bkz: ebenin avı) filmini pek beğenemedim. sadece çekilen filmin senaryosu güzel. ama esprileri o kadar iyi değildi, gülemedim.

edit 1: bu gece iki bölüm daha izledim.
üçüncü bölüm (bkz: kooperatif kemal), fena değildi. köyü kurtarmaya çalışan idealist bir öğretmen, ancak köyün kendisini çoktan kurtardığı (fehim ağanın kızları olsun ve köyün bereketi olsun) ve fazladan salça fabrikasını kazandığı bölüm. aslında komik bir film değil, bir hiciv filmi gibiydi. (bkz: cüneyt arkın)'ın, (bkz: öğretmen kemal) filminden esinlenilse de, idealist solcu öğretmenin kendi halkını tanımaması olgusu süper yansıtılmış. idealizmin artık gerçek hayatın önüne geçtiğinde öğretmenin ne gibi şoklara uğraması da cabası. mesela nazlı karakteri cinsellik istiyor, öğretmen kemal, bedenin bir tapınak olduğundan bahseden idealist laflar söylüyor. ağanın diğer kızlarını görünce, komik bir şekilde affallıyor.
erşan kuneri, örtülü bir şekilde şu mesajı veriyor (bkz: kooperatif kemal) filminde: "cumhuriyet'in ilk yıllarındaki öğretmenin köye gelişi ve köye ışık olgusu artık geride kaldı. zira devleti yöneten kadrolar olsun, iş insanları ve bilim insanları olsun, birçoğu köylerden gelme zaten. idealist solcu öğretmenin çuvallamasının bir yönü de buradadır. atari sahnelerinin gereksizliği yüzünden bu film, fazla iyi not alamıyor benden.

dördüncü bölüm (bkz: kötü mal) filmi amerikan filmi klişeleriyle dolu olmasına rağmen bir çok yerde güldürüyor. yine cüneyt arkın'ın oynadığı (bkz: komiser cemil) adlı karakterden bariz esinlenme var. o filmlerde de böyle halk vurgusu vardı. bir de ayşen adlı karakterin kanıyla harita çizmeleri filen absürt komedi örneğiydi. ayrıca liman gibi uyuşturucu kaçakçığına dair göndermeler de iyiydi.

edit 2: bugün (bkz: faqbadi) bölümünü izledim.
(bkz: amin feryadi) örneğinden giderek gereksiz iran sineması övücülüğüne gayet güzel göndermede bulunulmuş. güzel espirler vardı. ama faqbadi filmine yarım yarım yarıldım. gülmekten karnıma ağrılar girdi. öyle paytak paytak dolaşması... öhüm spoiler vermeyelim.

edit 3: bugün (bkz: blue box) adlı bölümünü izledim. (bkz: er-man) adlı filmin tanıtımı bu bölümde yapılmış. sadece başta geçen böcekli kostümlü karaktere gülebildim. filmin tanıtım bölümleri yavandı. beğenemedim. son iki kaldı. sonra onları da yazarım.

edit 4: evet bu gün (bkz: er-man) adlı bölümünü izledim. çok kötüydü. filmin sadece son 10 dakikası "eh işte" kıvamındaydı. gerçekten kötü olduğu için açıklama gereği bile duymuyorum.

edit 5: bugün de (bkz: doyamadım) adlı bölümü bitirdim. bu bölüm güzeldi, gülmekten karnıma ağrılar girmedi ama yer yer güldüm. arabesk filmler güzel hicvedilmiş. özellikle arabesk filmlerdeki dokuma ve iplik fabrikalarında filmin başlaması gayet güzel detaydı. şarkılar da güzeldi. tam bir arabesk resitali gibi olmuş.

genel sonuca gelirsek
kuru murat: 7/10
ebenin avı: 4/10
kooperatif kemal 9/10
kötü mal: 8/10
faqbadi: 8.5/10
blue box: 5/10
er-man: 2/10
doyamadım: 7.5/10

cem yılmaz’ın son dizi projesidir.

8 bölüm 7 film olarak netflixte yayınlanıyor. çıkar çıkar izledim ve tam 1 günde bitirdim. çok keyifli bir iş olmuş, her bölümden her saniyesinden keyif aldım.

erşan kuneri karakteri gora filminde 2 dakika görünmesine rağmen çok sevilen bir karakterdi, bunun filmini veya dizisini yapmak gerekiyordu ve cem yılmaz iyi bir şekilde bunu yapmış.

dizinin oyuncu kadrosunda cem yılmaz, ezgi mola, nilperi şahinkaya, uraz kaygılaroğlu, merve dizdar, çağlar çorumlu, bülent şakrak, zafer algöz, can yılmaz gibi isimler yer alıyor.

bütün oyuncuların performanslarını çok beğendim özellikle kadın oyuncular iyi bir performans sergilemişler. aralarında en kötü oyunculuk cem yılmaz’ın oyunculuğuydu. siz düşünün artık.

dizinin konusu artık seyirciyle seks yapmak istemeyen erşan kuneri karakteri normal filmler çekiyor. o dönemin sinema anlayışını biraz tiye alarak filmler yapıyor. farklı bir bakış getiriyor tıpkı cem yılmaz gibi. bu dizi projesi ve karakomik filmler projesi cem yılmaz’ın kafasını gösteriyor.
erşan kuneri ve arkadaşları tam 7 film yapıyor ve biz bu dönemi izliyoruz.

filmler

kuru murad
ebenin avı
kooperatif kemal
kötü mal
faqbadi
er-man
doyamadım

her filmin afişleri ve fragmanları yapılmış. her filme çok özenilmiş. kostümler, dekorlar, diyaloglar, döneme ait kamera kullanımı derken baya emek harcanmış. sırf doyamadım bölümü için 5 farklı müzik yapılmış, dinlemek isteyenler dijital platformlardan dinleyebilirler. bence açık ara netflix türkiye’nin en prodüksiyonlu işi ve en güzel işi olmuş. çok beğendim.

projede bol bol komik veya siyasi göndermeler yapılmış, hem dönemin sinema sektörüne hem dönemin filmlerine göndermeler yapılmış. hem komik olmuş hem seyirciye iyi yansıtılmış.

sevmediğim kısımlar veya az sevdiğim bölümler olmasına rağmen çok iyi bir iş olmuş. cem yılmaz projesi olduğu için hemen linç girişimlerine başlanmış. imdb puanlarına 1 verenler, pornocu adamın filmlerine belaltı diyenler ortaya çıkmış. bütün bunlara rağmen farklı işler yapmaya çalışan cem yılmaz’a teşekkür ediyorum. bu tanımı okursa benim paraları yatırsın o kadar övdük.

gönül rahatlığıyla tavsiye ederim erşan kuneri dizisini. açın izleyin keyif alın.

şu yapıma harcanan paraya da, emeğe de, netflix'in türk izleyiciye layık gördüğü seyir zevkine de yazıklar olsun. cem yılmaz one man show'un messi'si olabilir ama sinema söz konusu olunca çok fena sınıfta kaldığı artık bilinen bir gerçek. senaryonun absürd olmak adına aşırı saçmalamasına hiç değinmiyorum bile.

cem yılmaz stand up yapsın izleyelim buna itirazım yok ama adam benim kriterlerime göre oyuncu değil.

kadroda bariz şekilde sırıtan bir durumu var. komik olması için yapmadık diyebilir ama ben buna inanmıyorum. komik olup olmadığı da her insana göre değişir.

sosyal mesaj veriyor gibi yapmak yerine gerçekten o mesajı verseler hiç değilse dönem sineması üzerine belgesel izliyorum der saygı duyardım.

sadece ilk 4 bölümü izledim ve devamını izlemeye çok fazla istek duymuyorum. adam hala izlenir işler yaparken elbette para kazanacak ama mizah adına yeni ne üretiyor derseniz ben yeni bir şey görmüyorum. kaliteli bir mizah anlayışı ile çok daha iyi işler olabilirdi netflikse iş yapıyorsanız biraz daha özenilebilirdi.

zaten oyuncu kadrosu mükemmel. mekanlar, kostümler, dekorlar da çok iyiydi. diziyi tek teklimeyle özetlemek gerekirse, kâfi derim. kâfiydi, keyifliydi, yeterliydi. daha iyisi de çıkabilirmiş tabii.

oyuncu kadrosu çok başarılı olan, cem yılmaz'ın netflix'te yayınladığı dizidir. dizinin her bir bölümüne çok fazla emek sarf edilmiş gerek kostümler gerek makyaj gerekse mekanlar. bence çok iyi olmuş bu anlamda ancak tam olarak komedi diyemiyorum bu diziye çünkü şakaların neredeyse tamamı cinsel içerikli. henüz iki bölümünü izledim ve bu bel altı espriler beni inanılmaz baydı. yerinde ve inceden yapıldığında bel altı şakalar komik olabiliyor fakat uzamış da uzamış sürekli aynı mesele. cem yılmaz
"cinselliğe kesin gülerler işimizi garantiye alalım." diyip bilinçli olarak başka şaka yapmamış gibi.

devamını izlerim, oyunculukları ve konuyu başarılı buldum. ancak bu kadar iyi oyuncular ve konuyla çok daha iyisi yapılabilirdi bence. verilen emekle ortaya çıkan iş aynı ölçüde değil.

dizinin her bölümü için çekilen filmler absürd olmuş zaten yapılmak istenen buydu ve bunu yakalamışlar bu açıdan da güzel olmuş fakat şunu da söylemeliyim ki şu anki nesli yakalayabilecek bir dizi değil. çok eski bir kuşak anlatılıyor zaten ancak günümüz esprilerini geçmişle kaynaştırarak güzel bir uyum yakalanabilirdi. bunu başaramadıklarını düşünüyorum. çağı yakalayamamış bir dizi ne yazık ki.

ben cem yılmaz'ın tarzını sevdiğim için, çağlar çorumlu ve zafer algöz'ün oyunculuklarını izlemek istediğim için açıp izledim. fakat yeni neslin pek şans vereceğini sanmıyorum. yine de ağır dram ve entrika dolu tv dizileri yerine erşan kuneri'yi izlemeyi tercih ederim.

edit: oyunculuklar başarılı derken cem yılmaz'ı atlamışım. gora'da erşan kuneri gerçek bir karakterdi ve izleyiciye onun erşan kuneri olduğu geçmişti. çok kısacık bir anda bile erşan kuneri'yi izleyici çok sevmişti. ama oradaki karakteri bu dizide bulamadım. cem yılmaz bu anlamda gözüme çok battı. rasim öztekin'in kadroda olamayışı da elbette ki çok üzdü ve duygulandırdı beni. gözlerim bob marley faruk'u aradı. bunu da eklemek istedim.

tekrar edit: 2 bölüm daha izledim kalite giderek yükseliyor bence.

ilk 4 bölümünü izledim şuan için harika gidiyor. evet bazı espriler basit kaçmış, bazı yerlerde 1-2 dakikalık sıkılmalar oluyor ama tüm zeka kitlesine hitap edilmeye çalışmış sanırım, onun dışında ince espriler de vardı, 4 bölümde de hayvan gibi haykırarak güldüğüm kısımlar oldu. oyunculuklara bayıldım özellikle çağlar çorumlu harika oynuyor, uraz kaygılaroğlu'da çok güzel performans göstermiş. bizim tv dizileri maalesef hep aynı rolleri yazdıkları için adamlar aslında oyunculuklarını sergileyemiyor, aslında çok yetenekli oyuncularımız var da işte... kötü mal bölümünde direkt 80leri yansıttı bana ses mixine kadar 80'ler hissini verdi bana, hatta patlama sahnesinde oyuncak araba yakmaları da ince bir detay olmuş *. renkler, kıyafetler, nesneler, arka planlar tüm bir bütününe baktığımızda ortaya harika işler çıkmış, komik değil yeaaa deyip eleştirenler sadece komik olup olmadığına bakıyor, bu ülkede bir iş yapmak çok zor. cem abi çok yaşa sen.

öncelikle belirtmek isterim ki erşan kuneri gömlekleri bulanın tüm entrylerini seri seri oylarım.

cem yılmaz'ın geç kalınmış ama şahane işi. bu diziyi bir 10 yaş daha gençken çekse şimdikinden muhtemelen daha çok severdim ama yine de olsun. sevmeyenleri, eleştirenleri muhtemelen anlamayacağım çünkü aynı dilden konuştuğumuzu düşünmüyorum. cem yılmaz'ın herhangi bir işiyle kıyaslamaya gerek yok açıkcası çünkü her işinden biraz biraz vermiş zaten. eleştirmek yerine tadını çıkartmaya bakmak lazım. en nihayetinde bu topraklarda tek bilim kurgu çeken insan da yine kendisi. ayrıca ezgi mola olmasa daha güzel olacağını düşünen bir tek ben değilimdir diye düşünüyorum.

olmuş bu iş. aceleye gelmediği her halinden belli. cem yılmaz'ın ince esprileri "ben daha ölmedim" der gibiydi. her bölümde ayrı karakterleri oynayıp altından kalkabilmek cidden zor iş. oyuncu kadrosuna zaten denecek laf yok. uraz kaygılaroğlu'nun bir bölümdeki deli rolünü çok beğendim. bizde yetenekli oyuncu var ama onların ışıldamasını sağlayacak senaryo yok denecek kadar az. kısacası emeği geçen herkesin eline sağlık.
en başta dediğim gibi, bu iş olmuş.

bir cem yılmaz karakteri. şu günlerde ise netflix türkiye'de 8 bölümlük harika bir dizisi mevcut. karakter ilk olarak karşımıza gora filminde çıkmıştı. bob marley faruk yeni bir film projesi ile erşan kuneri'nin yanına gidiyor ve çok kısa bir sahnede erşan kuneri'yi tanıyorduk. "benim adım erşan kuneri, pornocu muyum ben?" repliği yıllardır hala hafızalardadır.
gelelim diziye. ben izledim çok da beğendim. bağlamı iyi anlamış olmak lazım. türk sinemasında erotik filmlerin revaçta olduğu dönemde erotik filmlerde hem yapımcı hem yönetmen hem de oyuncu olan bir karakter erşan kuneri. ve film çektiği arkadaşları da aynı furyadan tipler. yani bu adamların hayatlarını konu alıyor. neden bu kadar küfür var diye eleştirenler bu gerçeği unutmasın. hayatın içinde olduğu kadar küfür var aslında. yani bu dizide küfür var diye eleştiri yapanlar biraz da öz eleştiri yapsınlar.
genel olarak dizi erşan kuneri'nin erotik filmlerden çıkıp yep yeni filmler yapma isteği ve motivasyonu üzerine kurulu. farklı farklı 7-8 film konusu var ve bence gayet de güzel eleştiriler de mevcut.
faqbadi bölümünde mesela sahte psikologlara ve şarlatanlara baya baya tokat atıyor.
trakyalı bizasnlılar mesela çok eğlenceliydi. eski türk filmlerine her dakika bir gönderme var.
ben çok beğendim. umarım devamı da gelir.

arkadaşım izle kritiğini yapalım dediği ve oyuncu kadrosunun oyunculuklarını beğendiğim ve sevdiğim için izlediğim dizi.
oyunculuklar gayet iyi ona sözüm yok ancak ilk kez cem yılmaz senaryosu bana bu kadar saçma ve herkesleşmiş hissi yaşattı. açıkçası cem yılmaz'dan daha iyisini beklerdim beklentileri karşılayan bi yapım olduğu söylenemez. evet, her bölümün farklı bi havası vardı ancak olmamış ben beğenmedim, izlenir mi diye sorarsanız tavsiye etmem çünkü sizin için zaman kaybı olacak onun yerine başka bir şeyler izleyin daha iyi.