gün - tüm tanımları (2. sayfa)
2.
bir erkeği yatağa atmanın en kolay yolu
her zaman sanıldığı kadar kolay olmayan yol.
erkeklerin sadece seks düşündüğünü, seks onlara sunulduğunda asla reddedemeyeceklerini savunan düşünce şeklinin erkekleri aşağıladığını düşünüyorum. nasıl kadınları seks objesi haline getirmemeliysek, aynısı erkekler için de geçerli.
bir de. bu sefer gerçekten bağlama da uyuyor, söyleyeyim.
(bkz: her kuşun eti yenmez)
erkeklerin sadece seks düşündüğünü, seks onlara sunulduğunda asla reddedemeyeceklerini savunan düşünce şeklinin erkekleri aşağıladığını düşünüyorum. nasıl kadınları seks objesi haline getirmemeliysek, aynısı erkekler için de geçerli.
bir de. bu sefer gerçekten bağlama da uyuyor, söyleyeyim.
(bkz: her kuşun eti yenmez)
devamını gör...
3.
delirmemek için yapılanlar
yazmak. koşmak. ağlamak. okumak, ya da zihinsel uğraş gerektiren ve eğlenceli bir işle kendi dikkatini dağıtmak. hiçbiri işe yaramıyorsa duş alıp uyumak.
ama en önemlisi, delirtici faktör her neyse, en kısa zamanda o şeyi hayatından çıkarmak.
ama en önemlisi, delirtici faktör her neyse, en kısa zamanda o şeyi hayatından çıkarmak.
devamını gör...
4.
yaşamanın amacı
(bkz: raison d'etre)
ne olduğundan önce, olup olmadığı sorgulanabilecek durum.
eğer bu dünyaya üstün bir varlık tarafından gönderildiysek, amacımızı belirleyen de o mu? yok eğer sadece bir dizi çılgın ihtimalin bir araya gelmesiyle bilinç kazanan varlıklarsak, var oluşumuzda olduğumuz gibi, anlam arayışımızda da yapayalnız mıyız?
bu dünyaya gelirken, doğmak isteyip istemediğimiz, ırkımız, ailemiz, içine doğduğumuz ortam, bunların hiçbirini biz seçmedik, kısa ya da uzun çubuklar bizim yerimize çekildi.
kartları dağıtılmış bir oyunda, bütün olayımız elimizi en iyi şekilde kullanıp, en az zararla çıkmak mı?
peki ya oynamak istemeyenler? oyunun kurallarından hoşnut olmayanlar?
işin tuhaf yanı, insan olarak doğmayı isteyip istemediğimi bile sorguluyorum bazen. duygusal, hormonal, egosuyla durmadan savaşan bir zihin, benimle işbirliği yaptığı kadar, bana engeller çıkaran bir zihin.
amacımızı bizim seçebilmemiz için, kendimizle alakalı bütün değişkenleri de tıpkı bir rpg oynar gibi, bizim seçebilmemiz gerekmez mi?
ne olduğundan önce, olup olmadığı sorgulanabilecek durum.
eğer bu dünyaya üstün bir varlık tarafından gönderildiysek, amacımızı belirleyen de o mu? yok eğer sadece bir dizi çılgın ihtimalin bir araya gelmesiyle bilinç kazanan varlıklarsak, var oluşumuzda olduğumuz gibi, anlam arayışımızda da yapayalnız mıyız?
bu dünyaya gelirken, doğmak isteyip istemediğimiz, ırkımız, ailemiz, içine doğduğumuz ortam, bunların hiçbirini biz seçmedik, kısa ya da uzun çubuklar bizim yerimize çekildi.
kartları dağıtılmış bir oyunda, bütün olayımız elimizi en iyi şekilde kullanıp, en az zararla çıkmak mı?
peki ya oynamak istemeyenler? oyunun kurallarından hoşnut olmayanlar?
işin tuhaf yanı, insan olarak doğmayı isteyip istemediğimi bile sorguluyorum bazen. duygusal, hormonal, egosuyla durmadan savaşan bir zihin, benimle işbirliği yaptığı kadar, bana engeller çıkaran bir zihin.
amacımızı bizim seçebilmemiz için, kendimizle alakalı bütün değişkenleri de tıpkı bir rpg oynar gibi, bizim seçebilmemiz gerekmez mi?
devamını gör...
5.
normal sözlük yazarlarının şiirleri
bir çakıl taşı
başka parlak taşlar yokken
dikkatini çekiyor
şöyle bir eline alıyorsun
bakıyor, yokluyorsun
güzelim yalancı gözlerin
az sonra yitirecek ilgisini
becerikli parmaklar
çakıl taşını unutup o an
yeni bir taşa uzanacak
o kısa zaman
o anlamsız, acınası,
o kısacık zaman
taşın üzerinde bıraktığın iz
parmak uçlarında kalan toz
gelmez hiçbir anlama
çakıl taşı da biliyor bunu
meraklanma.
gerçi, hoş,
kaçacak değil ya uykuların
bir çakıl taşının uğruna.
mayıs, 2021 - - çakıl taşının öyküsü
başka parlak taşlar yokken
dikkatini çekiyor
şöyle bir eline alıyorsun
bakıyor, yokluyorsun
güzelim yalancı gözlerin
az sonra yitirecek ilgisini
becerikli parmaklar
çakıl taşını unutup o an
yeni bir taşa uzanacak
o kısa zaman
o anlamsız, acınası,
o kısacık zaman
taşın üzerinde bıraktığın iz
parmak uçlarında kalan toz
gelmez hiçbir anlama
çakıl taşı da biliyor bunu
meraklanma.
gerçi, hoş,
kaçacak değil ya uykuların
bir çakıl taşının uğruna.
mayıs, 2021 - - çakıl taşının öyküsü
devamını gör...
7.
stardew valley
tek bir kişinin, dört yıl uğraşıp didinerek ortaya koyduğu eser.
karakterler, olaylar, yerler, hepsi çok güzel. oyunun bir ruhu var.
ama en iyisi, her zamanki gibi, yine müzikler.
the wind can be still
bu eric barone denen adamın bir değişiği de, (bkz: toby fox) (bkz: undertale)
şu dünyada indie game developerlar kadar bende saygı uyandıran çok az grup var.
karakterler, olaylar, yerler, hepsi çok güzel. oyunun bir ruhu var.
ama en iyisi, her zamanki gibi, yine müzikler.
the wind can be still
bu eric barone denen adamın bir değişiği de, (bkz: toby fox) (bkz: undertale)
şu dünyada indie game developerlar kadar bende saygı uyandıran çok az grup var.
devamını gör...
8.
çirkef insanla baş etme yöntemleri
birinci (ve ideal) seçenek: baş etmemek.
ikinci seçenek, ilkinin bir değişiği. gray rock diye anılan bir tekniktir. dümdüz, bir taş kadar sıkıcı olursunuz. duygusal hiçbir tepki vermezsiniz, sesiniz yükselmez, tartışmaya girmezsiniz. görünmez olursunuz yani.
savaşlarınızı doğru seçin dostlar, önünüze çıkan her savaşa girmek sizi yıpratır.
ikinci seçenek, ilkinin bir değişiği. gray rock diye anılan bir tekniktir. dümdüz, bir taş kadar sıkıcı olursunuz. duygusal hiçbir tepki vermezsiniz, sesiniz yükselmez, tartışmaya girmezsiniz. görünmez olursunuz yani.
savaşlarınızı doğru seçin dostlar, önünüze çıkan her savaşa girmek sizi yıpratır.
devamını gör...
9.
ölümün en iyi tanımı
dolaşım ve solunum sistemi faaliyetlerinin geri dönüşümsüz olarak durmasını takiben, başta merkezi sinir sistemi olmak üzere vücuttaki hücrelerin oksijensizliğe dayanıklılık ve enzimatik aktivitelerine göre sırayla ölmeleridir. * * *
devamını gör...
10.
yoldaş bakkal rozet önerileri
dagoth ur rozeti gelsin.
ayrıca gehrman falan gibi bilimum bloodborne karakterleri de gelse güzel olurdu, uwu
ayrıca gehrman falan gibi bilimum bloodborne karakterleri de gelse güzel olurdu, uwu
devamını gör...
11.
insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders
doğru ya da yanlış tercih yok aslında, varsa da, kesin olarak hangi kararın doğru, hangisinin yanlış olduğunu bilmenin bir yolu yok.
sadece sonuçlar var. tercihlerin doğurduğu sonuçlar.
bir tercih yaptıktan sonra, sonuçlarını da kabullenmek, kendinle birlikte hayatının kalanı boyunca taşımak zorundasın.
sonuçlarına katlanabildiğin sürece, istediğini yapmakta özgürsün.
sadece sonuçlar var. tercihlerin doğurduğu sonuçlar.
bir tercih yaptıktan sonra, sonuçlarını da kabullenmek, kendinle birlikte hayatının kalanı boyunca taşımak zorundasın.
sonuçlarına katlanabildiğin sürece, istediğini yapmakta özgürsün.
devamını gör...
12.
birini gözünde çok büyütmek
büyütülen kişiye yapılan bir haksızlıktır aslında.
kimseye boyundan büyük anlamlar, misyonlar yüklememek lazım. ben gözümde birilerini büyüttükçe, onlar bana gerçekte oldukları kişiyi gösteriyorlar. içimde anlamsız bir hayal kırıklığı, hatta tahammülsüzlük, öfke tetikleniyor, suratım ekşiyor. dışa vurmadığımı sanıyorum ama bal gibi de anlaşılıyor hislerim.
geçen bir arkadaş, "gün, bak dikkat et, x kişisine boka bakar gibi bakıyorsun, biraz daha yumuşasan mı acaba, abartmasan," diye uyardı beni. ben sanıyorum ki hiçbir şey çaktırmıyorum.
halbuki karşımdakinin suçu ne? ben prens sandım, o kurbağa çıktı, olabilir, kurbağaların da yaşama hakkı vardır. kafamızdaki imajlarına uymayınca insanlardan soğumak da ne bileyim, yanlış geliyor bana. * *
kimseye boyundan büyük anlamlar, misyonlar yüklememek lazım. ben gözümde birilerini büyüttükçe, onlar bana gerçekte oldukları kişiyi gösteriyorlar. içimde anlamsız bir hayal kırıklığı, hatta tahammülsüzlük, öfke tetikleniyor, suratım ekşiyor. dışa vurmadığımı sanıyorum ama bal gibi de anlaşılıyor hislerim.
geçen bir arkadaş, "gün, bak dikkat et, x kişisine boka bakar gibi bakıyorsun, biraz daha yumuşasan mı acaba, abartmasan," diye uyardı beni. ben sanıyorum ki hiçbir şey çaktırmıyorum.
halbuki karşımdakinin suçu ne? ben prens sandım, o kurbağa çıktı, olabilir, kurbağaların da yaşama hakkı vardır. kafamızdaki imajlarına uymayınca insanlardan soğumak da ne bileyim, yanlış geliyor bana. * *
devamını gör...
13.
insanı mahvedecek şarkı önerileri
regina spektor - - hero
radiohead - - creep
bir de, aslında sadece masum bir aşk şarkısı, ama
iron and wine - - such great heights
radiohead - - creep
bir de, aslında sadece masum bir aşk şarkısı, ama
iron and wine - - such great heights
devamını gör...
14.
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
(bkz: slow blink)
bir avcının yeşil, dikey gözbebekli gözlerini gözlerinize dikip yavaşça, tembelce göz kırpması, sonra yine o bilindik, narsist, asilzade edasıyla ilgisini daha önemli işlere vermesi. patilerini yalamak gibi mesela, evet.
bir avcının yeşil, dikey gözbebekli gözlerini gözlerinize dikip yavaşça, tembelce göz kırpması, sonra yine o bilindik, narsist, asilzade edasıyla ilgisini daha önemli işlere vermesi. patilerini yalamak gibi mesela, evet.
devamını gör...
15.
never gonna give you up
bir ara milleti rickrolllamak için linkini instagram profilime koyduğum, hesabı aktif kullanmadığımdan kendi koyduğum linki unutup, bu neydi ki la diye tıklamak suretiyle kendi kendimi rickrolladığım güzide eser.
ee neymiş efendim, (bkz: ava giden avlanır)
(bkz: her kuşun eti yenmez) * *
ee neymiş efendim, (bkz: ava giden avlanır)
(bkz: her kuşun eti yenmez) * *
devamını gör...
16.
yazarların bu yüzden hep yalnız kalacağım dediği şeyler
özgür olmayı seviyorum. kimseye hesap vermemeyi seviyorum. rol yapmakta, duygularımı gizlemekte iyi değilim, hislerim suratımdan okunur kolayca. bir çatışma olduğunu düşündüğümde onu çözme yoluna gitmeye çalışırım, sorunları sessizce görmezden gelmek bana göre değildir.
bütün bunlar, beni uzun süreli ikili ilişkilerde zor biri yapabiliyor. hiçbirinin de negatif özellikler olduğunu düşünmüyorum aslen.
eskiden, "işte bunlar yüzünden hep yalnız kalacağım" düşüncesi bana hüzün verirdi. kendimi acayip, dünya dışı bir varlık gibi hissederdim. şimdilerde, romantik partner anlamında konuşuyorum, yanımda beni aşağı çeken birinin olmasındansa hiç kimsenin olmamasını mutluluk verici buluyorum. iç huzuru değerli bir şey.
kendi tercihiniz olduğunda, yalnızlık zorunluluk olmaktan çıkıp, lükse dönüşüyor. bakış açınıza dikkat edin, dostlar.
bütün bunlar, beni uzun süreli ikili ilişkilerde zor biri yapabiliyor. hiçbirinin de negatif özellikler olduğunu düşünmüyorum aslen.
eskiden, "işte bunlar yüzünden hep yalnız kalacağım" düşüncesi bana hüzün verirdi. kendimi acayip, dünya dışı bir varlık gibi hissederdim. şimdilerde, romantik partner anlamında konuşuyorum, yanımda beni aşağı çeken birinin olmasındansa hiç kimsenin olmamasını mutluluk verici buluyorum. iç huzuru değerli bir şey.
kendi tercihiniz olduğunda, yalnızlık zorunluluk olmaktan çıkıp, lükse dönüşüyor. bakış açınıza dikkat edin, dostlar.
devamını gör...
17.
mert günhan
solitarianın yaratıcısı, youtube ve spotifydaki solitaria playlistleri ile ciddi ciddi insana yaşama sevinci veren insan kişisi.
kafam mı bozuk? aç solitaria'yı kop dünyadan. içim mi sıkılıyor? solitaria'da nerede kalmıştım en son? böyle sesli kitap dinler gibi, tiyatro oyunu dinler gibi, ama daha iyisi. oyuncular eğlenip kahkaha attıkça ben de tutamıyorum kendimi, kendi kendime gülüyorum. sanki arkadaşlar arasında gibi hissediyorum. bitirince inceden bir sızı kaplayacak içimi, biliyorum. başka böyle rpg playlist bilen, rpg seven varsa yeşillendirsin, sevaptır
kafam mı bozuk? aç solitaria'yı kop dünyadan. içim mi sıkılıyor? solitaria'da nerede kalmıştım en son? böyle sesli kitap dinler gibi, tiyatro oyunu dinler gibi, ama daha iyisi. oyuncular eğlenip kahkaha attıkça ben de tutamıyorum kendimi, kendi kendime gülüyorum. sanki arkadaşlar arasında gibi hissediyorum. bitirince inceden bir sızı kaplayacak içimi, biliyorum. başka böyle rpg playlist bilen, rpg seven varsa yeşillendirsin, sevaptır
devamını gör...
18.
çaylaklar oy kullanamaz
beni beğendiğim her entry'yi favlama dürtüsüne sevk eden bir sözlük uyarı mesajı.
kardeş, adam güzel güzel yazmış. ben de beğendim. bunu ifade etmek istiyorum. bari çaylaklara özel upvote butonu filan gelsin ne bileyim *
kardeş, adam güzel güzel yazmış. ben de beğendim. bunu ifade etmek istiyorum. bari çaylaklara özel upvote butonu filan gelsin ne bileyim *
devamını gör...
19.
klasik eserlerdeki evli kadına aşık olma geleneği
iki durumun bir araya gelişinden kaynaklandığına inandığım hede.
1- kadınlar ve erkekler, sevildiklerinden kesin olarak emin olduklarında, hele de sevdikleri biri tarafından seviliyorlarsa, güzelleşirler.
gerçekte, birinin evli olması karşı cinsi o kişiden en uzaklaştırıcı faktör olmalıdır. fakat kimileri; fonksiyonel, mutlu bir birlikteliği olan kişiye bakar ve yüce bir insan görür. bunun nedeni her zaman o evli kişinin müthiş karakteri de değildir, safi evli olmasıdır. sağlıklı ve mutlu bir ilişki yürütebiliyor olmak bir noktada sizin de sağlıklı ve mutlu bir birey olduğunuzu gösterir, bu da bazen üçüncü şahıslara çoktan kapılmış olmanızı "unutturabilir."
2 - bazı kişiler, bilinçdışından ya da bile isteye, aşık olmak için imkansız kişileri seçerler. bunun değişik nedenleri olabilir; gerçekte aşka inanmıyor, aşka gerçek bir şans verirse incineceğinden korkuyordur, o yüzden olmayacak insanlara bağlanıyordur, ya da kendine eziyet etmekten zevk alıyordur, vesaire.
ayrıca zaten söylendiği üzere, takdir edersiniz ki, edebiyat dramadan beslenir. bu tarz sansasyonel , dramatik haller de insanların ilgisini sıradan olaylardan daha fazla çeker.
1- kadınlar ve erkekler, sevildiklerinden kesin olarak emin olduklarında, hele de sevdikleri biri tarafından seviliyorlarsa, güzelleşirler.
gerçekte, birinin evli olması karşı cinsi o kişiden en uzaklaştırıcı faktör olmalıdır. fakat kimileri; fonksiyonel, mutlu bir birlikteliği olan kişiye bakar ve yüce bir insan görür. bunun nedeni her zaman o evli kişinin müthiş karakteri de değildir, safi evli olmasıdır. sağlıklı ve mutlu bir ilişki yürütebiliyor olmak bir noktada sizin de sağlıklı ve mutlu bir birey olduğunuzu gösterir, bu da bazen üçüncü şahıslara çoktan kapılmış olmanızı "unutturabilir."
2 - bazı kişiler, bilinçdışından ya da bile isteye, aşık olmak için imkansız kişileri seçerler. bunun değişik nedenleri olabilir; gerçekte aşka inanmıyor, aşka gerçek bir şans verirse incineceğinden korkuyordur, o yüzden olmayacak insanlara bağlanıyordur, ya da kendine eziyet etmekten zevk alıyordur, vesaire.
ayrıca zaten söylendiği üzere, takdir edersiniz ki, edebiyat dramadan beslenir. bu tarz sansasyonel , dramatik haller de insanların ilgisini sıradan olaylardan daha fazla çeker.
devamını gör...
20.
attack on titan
son sezon dediler. olaylar ilerledi, ilerledi. bekliyorum ki sonuca varılacak.
en son bölüme geldim, son sezonun birinci part'ının sonu dediler *
yüzümde kandırılmanın verdiği acının tatlı tebessümü, son sezonun son partını bekliyorum. * * *
tanıma gelirsek... birkaç yıl önce sıradaki anime serimi ararken denk geldim. fullmetal alchemist brotherhood tadında bir şey bekleyerek açtım. ilk bölümü suratıma tokat gibi çarptı. hani insanlar game of thrones okurken/izlerken karakterlerin sinek gibi ölmesine şok oluyordu ya, hah işte, shingeki no kyojin, animelerin got'udur azizim.
özlettiniz reis. bari şuraya şunları bırakıp mutlu olayım.
guren no yumiya
red swan
my war
shougeki
bir kere daha fark ettim de, ne güzel müzikler be.
en son bölüme geldim, son sezonun birinci part'ının sonu dediler *
yüzümde kandırılmanın verdiği acının tatlı tebessümü, son sezonun son partını bekliyorum. * * *
tanıma gelirsek... birkaç yıl önce sıradaki anime serimi ararken denk geldim. fullmetal alchemist brotherhood tadında bir şey bekleyerek açtım. ilk bölümü suratıma tokat gibi çarptı. hani insanlar game of thrones okurken/izlerken karakterlerin sinek gibi ölmesine şok oluyordu ya, hah işte, shingeki no kyojin, animelerin got'udur azizim.
özlettiniz reis. bari şuraya şunları bırakıp mutlu olayım.
guren no yumiya
red swan
my war
shougeki
bir kere daha fark ettim de, ne güzel müzikler be.
devamını gör...