1.
big fish
'big fish' tim burton'un yönettiği; senaryosu, renk paleti, işlenişi ve oyuncuklarıyla küçükten büyüğe herkesi kolayca etkileyebilecek bir film. hikaye akışı olarak ayrı ayrı iki temelde, farklı olarak ikinci ana akışta da çeşitli zaman atlamalarına sahip olduğu için seyirciyi içine almayı etkileyici bir şekilde başaran bir yapıt. masalsı-fantastik olaylar ve onlarla anlatılmak istenen gerçek bir düşünceye sahip. "o gece şeytani ve kötü olarak nitelendirilen şeylerin sadece yalnız ve kaba olduğunu fark ettim." gibi bir çok iyi replik barındırıyor. sinematografisi de başarılı. filmi izlerken durdurduğunuz herhangi bir anın poster olabilecek olması da bir haz veriyor.
daha da şahsileştirmek gerekirse... filmi bir kaç kez farklı yıllarda izledim ve farklı şeyler buldum. özellikle 'insanın öleceği zamanı bilmesi onu gerçekten de cesur birine dönüştürür mü?' konusu aklımı bir çok kez kurcaladı. ya da 'gerçekten bir bakışta biri bu kadar sevilebilir mi?' diye düşünmeden edemedim. bence bütün olarak bağlantılar içerip buna sadık kalarak izleyiciyi şaşırtması da büyük başarı.
filmin adının "büyük balık" olması bile bir çok şeyi anlatmaya yetiyor. içinde arada bir denilen "sen sadece küçük bir havuzdaki büyük balıksın." söylemi, insanın olduğu yere edilen bir laftan fazlası değil ve gelişim, ilerleyiş var oldukça olduğun yerin olacağın yer yanında hiçbir şey olduğunu da insana fark ettiriyor. bir kere kafaya büyük balık olmayı koyduktan sonra havuzdan denize de atlarsın okyanusa da. kafaya koyduysan tüm tehlikeli sularda berraklaşır.
kısacası filmi severim izlemediyseniz bir şans verin.
bu kadar.
daha da şahsileştirmek gerekirse... filmi bir kaç kez farklı yıllarda izledim ve farklı şeyler buldum. özellikle 'insanın öleceği zamanı bilmesi onu gerçekten de cesur birine dönüştürür mü?' konusu aklımı bir çok kez kurcaladı. ya da 'gerçekten bir bakışta biri bu kadar sevilebilir mi?' diye düşünmeden edemedim. bence bütün olarak bağlantılar içerip buna sadık kalarak izleyiciyi şaşırtması da büyük başarı.
filmin adının "büyük balık" olması bile bir çok şeyi anlatmaya yetiyor. içinde arada bir denilen "sen sadece küçük bir havuzdaki büyük balıksın." söylemi, insanın olduğu yere edilen bir laftan fazlası değil ve gelişim, ilerleyiş var oldukça olduğun yerin olacağın yer yanında hiçbir şey olduğunu da insana fark ettiriyor. bir kere kafaya büyük balık olmayı koyduktan sonra havuzdan denize de atlarsın okyanusa da. kafaya koyduysan tüm tehlikeli sularda berraklaşır.
kısacası filmi severim izlemediyseniz bir şans verin.
bu kadar.
devamını gör...