kompleksli insan

kendine güvenmeyen, rahat hareket edemeyen, çekingen, alıngan, kendini çok beğenmiş davranan, çabuk sinirlenen, cinsel problemleri olan, ilişkilerinde sık problemler yaşayan vb hareketlerde bulunan insanlara atfettiğimiz tanımlamadır. *

içerisinde yaşamış olduğu eksik duygularla var olan ruhsal sorunlar ile yaşayan bireye kullanılır. hareketlerinde anlam aramak yorucu olacaktır. karmaşık davranan, karar verme aşamasına geçemeyen, düşünce gücünde zayıflık olandır.

en öne çıkan özelliği her ne kadar belli etmeseler de kendini eksik görmesidir. yakınımda çok güzel bir örneği var bu tipin, daha önce de benzerine rastlamıştım ve hemen hemen aynı özelliklere sahipler.

bu eksikliklerini gidermek için pek çaba göstermez bu tipler, zor gelir. bu yüzden başkalarında -genelde etrafındaki insanlarda- eksiklik aramaya başlarlar. kendi kötü özelliklerini başkalarına atfederler. iyilik ve güzellik gibi durumlar rahatsız eder onları; çünkü bunlara da sahip değildirler.

genelde narsist ve manipülatör de olurlar. yanlışını onlara fark ettirdiğiniz an saldırıya geçerler, sizi kötü ve suçlu göstermek için elinden geleni ardına koymazlar, her daim mağdurdurlar. gördüğünüz yerde topuklarınızı götünüze vura vura kaçmanız tavsiye edilir.

türk insanının kahir ekseriyeti komplekslidir.

başlık altında yazanlara bakınca sonsuz tane tanımı olduğunu düşündüğüm şeydir. ekseriyeti kısa boylu ve şişman olur. kara ve kuru olanları da mevcuttur.

değer görüp nedense nazlarında oynanan insanlardır kapris yapamayan uyumlu anlayışlı insanlar karşılık bulamaz

kompleksli insan kendisinde eksik gördüğü durumun bilincinde olan ancak bunu tamamlamak veya kabul etmek yerine küçük bir sıyrığı açık yara haline getirerek herkese enfeksiyon riski taşıdığını haykıran, aynı zamanda bana siz zarar veriyorsunuz suçlamalarında bulunan kişidir.
hayat komplekslerle yaşamak için oldukça kısa

nefret ettiğim insan tipidir. allah uzak etsin böyle tipleri benden. hiçbir şeyden memnun olmaz, sürekli şikayet eder, beklentisi büyüktür ama ne olsa yine de mutlu edemezsiniz, nazlanır, hayat enerjinizi emer. böyle birini görürseniz arkanıza bakmadan kaçın.

her insanın bir egosu vardır, önemli olan bunu kontrol edebilmek.

bir arkadaşın arkadaşı ile aynı evde kalıyorduk. kıza iki kere laf arasında bir kez de direkt olarak "burnun çok güzel" dedim. hepsinde ya bön bön suratıma baktı ya da "hmm" gibi bir şeyler söyledi. hayır kaba saba biri de değil, iltifata en azından teşekkür eder diye düşündüm ama çok önemsemedim. kız gittikten sonra öğrendim ki daha bir ay önce burnunu yaptırmış, kompleksi varmış. artık ameliyatı gizlemek için mi, iltifatların tadını çıkarmak için mi bilmiyorum, tepkisiz kalmış. bu da böyle bir anımdır.

kendi içlerinde yaşadıkları sürece sıkıntı yok ama kendi içlerinde yaşamaz millete zulüm olurlar.

kendini eksik gören, en ufak eleştiriye bile bozulan, her şeye alınan hiç katlanamadığım insan tipidir. biraz rahatlayın yaa.

sözlükte bolca bulunan. bunlarla çalışmak aşırı zordur bir de; her şeyin en doğrusunu o biliyor sanır, ufacık bir harekette üstten üstten konuşur, yanlışını kollar çünkü aslında kendini beğenmiyordur. bir de bulduğu açıkla senden hesap sormaya kalkma hadsizliğinde bulunur.

eskiden kızardım ama artık üzülüyorum onlar ıcın; neden ne yaşadılar nasıl değer görmediler ki bu sevıyeye cıkabıldıler. aslında o kadar mutsuzlar ki. gerçekten üzülüyorum. oldugu kısıyı sevebılmeyı mutlu olmayı öğretmeyi cok ısterdım hepsıne. kımsenın mukemmel olmadıgını, hepımızın kusurları oldugunu, bızı bız yapanın kayıplarımız uzuntulerımız oldugunu, herkesın cok degerlı oldugunu, kendı degerımızı sadece kendımızın bıcebıldgını, kendısıyle konuşan iç sesın aslında onu bu hale getırenlerın sesı oldugunu, kendını tanımasını güçlü yönlerini keşfetmesini, besledıgı duyguların ona fızıken ve zıhnen nasıl zarar verdıgını ve sadece kendısi için bile iyiliğin aslında sonsuz bir iyilik döngüsü oldugunu anlatabılmeyı cok ısterdım.

kendi eksikleri de dahil olmak üzere bu kişilerde illa bir herhangi bir şeyi ''kabullenememe'' rahatsızlığı vardır.
şişko musun? ee?? kabul et ya da zayıfla!
biri seni sevmiyor mu, sen onu sevsen bile? kabul edeceksin. etmesen ne yazar zaten. o sevdim dediğin ve üstüne nice fantezi kurduğun kişi ne fındıklar kırıyor sen salak salak takılırken bir bilsen. kabul et kardeşim, usulca kabul et, ne kendine rahatsızlık ver ne de bir başkasına.. bırak bu ezik, kompleksli, şımarık tripleri.
büyü ve kendine zaman ayır, ilk önce kendini sev, belki sonra atarsın o kompleksi üzerinden.

tecrübelerime göre * türk erkeğinin başta 3 şey olmak üzere çok fazla kompleksi var.

bir kere saça çok fazla takılıyorlar. erkeklerin kaderi bu arkadaşlar. belli yaştan sonra o saçlar seyrelecek ve dökülmeye başlayacak. siz istediğinizi yapın. genetik miras her şeydir.

yaşa çok takılıyorlar. günlerden bir gün oyun oynuyorum. adamın sesi büyük geliyor belli. yaşını sordum ve benden 12 yaş büyük olduğunu anlayınca abi diye seslenme gafletinde bulundum. vay efendim ben ona nasıl abi dermişim. cıngar kopardı adam oyunun ortasında.

yaşa ben bu kadar takılmıyorum. kendimden büyükle de küçükle de konuşurum ne olmuş? ha şakasına takılır mıyım? evet hem de çok pis ama inanın bana sizinle bir sohbetimiz varsa ki genelde olur yaşınızın zerre önemi yok. aynı şeyleri paylaşalım yeter.

sonuncusunu bilmeyen yok sanırım.* armudun sapıydı üzümün çöpüydü derken kendinize çok odaklanıyorsunuz. eksikliklerinize* çok kafa yoruyorsunuz. çok güzel olması yeter.*

insanı deli eder. hele bir de gereksiz değer bekliyorsa.

genelde onları cezalandırıyorum.