pagan poetry yazar profili

pagan poetry kapak fotoğrafı
pagan poetry profil fotoğrafı
rozet
karma: 654 tanım: 34 başlık: 1 takipçi: 34

son tanımları


yaşamın dönüşümü

milyonlarca yıldır dünyada süregelen hayatın güya en üstün varlığı olarak tanımlanan insan, akşamlar olup, karanlıklar çökünce ne tür bir hayat yaşadığını anlayamamanın verdiği rahatsızlıkla, kendine soruyor; ben neyim, kimim, ne yapıyorum.
yeminlen en realist varoluşçular bile bu denli bir sefaleti tahmin edemezdi, sezdiler ama işlerin nereye varacağını gerçekten anlayanlar masadan kalkmayı tercih etti. evet yaşamın dönüşümü diyoruz, bizi sürekli daha iyi olmaya mecbur olduğumuz baskısına mahkum edip, daha sonra kendini değersiz mi hissediyorsun kuzum, gel kollarıma diyerek daha da dibe daha da batağa çekmeye çalışan bu çamur, bu gübre balçığı da bir makine gibi sürekli ve hiç durmadan aslında bize ait olan her şeyi tek tek alıp, onu kendine benzeten bir makine gibi. öğütüyor, besleniyor. hayatlarımızdan beslenip, yoksa sen hala kendini gerçekleştiremediklerimizden misin diyerek de şey geçiyor..dalga..

bundan geri dönüş yok. çıkış yok.
tahliye mekanizması; canlı olmanın tek tesellisi; masadan kalkma iradesinin halen yerli yerinde durması.
devamını gör...

ulan eğer islam yoksa türklük boş bir şeydir

bir şeye bir boşluktan baktığında gördüğün şeyle, iki boşluktan baktığında gördüğün şey muhtemelen aynı olacaktır.
devamını gör...

haksızlığa gelememek

kimse haksızlığı varılacak bir yer olarak görmediğine göre, bulunduğumuz duruma bizi iteklediler mi, acaba çelme taktılar da içine mi düştük, ya da lan bak o kadar da kötü değil önce haksızlık gibi geliyor ama sonra mağdur olmanın apoletleri omzunda ay gibi parlayacak, müptelası olacaksın dediler de inandık mı, kandırıldık mı lan yoksa..
ne diyorduk; kimse haksızlığa gelmek istemez ama velhasıl kelam haksızlıklardan boy vermekteyiz. bu sebeple diyorum öyle ya da böyle gelmiş olmalıyız. ama görünen o ki “ama haksızlık bu öyle değil mi” misler gibi iş görüyor, yat yuvarlan.
devamını gör...

flört evresinde olduğunuzu nasıl anlarsınız sorunsalı

dolunaya karşı uluyorsa, kesin flört evresidir. lütfen yayalım.
devamını gör...

yazarlardan film veya dizi senaryosu fikirleri

ölmeden bir gün öncesi..
dışarıdan son derece başarılı, motive, her yönüyle hayat dolu bir kadın karakter, gün gün ölmeye hazırlanır. bu alışveriş yapmak kadar, bir sonraki tatili planlamak kadar olağan ve dramatik tüm zırvalardan uzak sade ve sessiz bir toplanma. geriye dönük bazı anılar elbette canlandırılmalı ve o son günde onu yaşamaktan, yemek yemekten bile alıkoyan sebeplere (çalışmak, toplum, dünyanın zıvanadan çıkmışlığı, anne olmak, eş olmak, evlat olmak ama bir türlü kendi olamamak) dokunuşlarla hikaye akar, ağaç yapraklarında bitmesini istiyorum. mümkünse kavak. ama başka ağaçlar da olur. kahramanımızın en sevdiği şey şu hayatta uzanıp ağaçların yapraklarının rüzgarda oynayışını izlemekmiş çünkü.
bunu yazdım çünkü bir yazanı yöneteni olsa bile beceremeyeceğinden eminim.
devamını gör...

en ahmet kaya özelliğiniz

içimde bir şeyler sürekli beni vur diyor. beni vur beni onlara verme.
evet.
devamını gör...

yazarların yaşamak isteyeceği evler

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kafayı toplamak ne kadar sürer sorunsalı

yani sürüyor hakikaten, öyle sürüyor ki, yazarken ya da konuşurken kelimeleri kullanmak zorunda olmak sanki itiş kakış meselesine dönüşüyor. birbirinin içine geçmiş bir sürü şey. hepsi aynı anda. delilerden sen anlarsın konuş onlarla. tamam.
devamını gör...

sevilen şiirin en vurucu dizeleri

hangi dizesini alsam bilemedim, her birini tek tek öper başıma koyarım:

……..

ve içimde gezerim ucu sivri bir bıçakla
söylesem size söylerim ey ipini kendi gerenler
kedere kederle, ağrıya ağrıyla karşı çıkarım.

masam ki şuracıkta solgun bir köy akşamı
bir uzun yoksul, bir başka yoksul
düşer ellerim bir çağın artıklarına
çatalımda kemikler, ölü gözleri
ve iniltiler, çığlıklar
benden bir şey sorulamaz gibiyim. biri gelsin şu tabağımı kaldırsın
çatalımı da
iğrenmenin, tiksinmenin en eskisiyim
iki eşya arasında bir hiçlik
ne iskemle, ne masa, tam orda tökezlenirim.

………..
devamını gör...

hibrit kavun çalışmaları

“yarı zamanlı kavunluk eylerken yarı zamanlı kavunluktan çıkıp başka şeyler eylemek bu kadar zor olmamalı eyyyyy kavun. bunu her birimiz yapıyoruz. hiprit. kavun! haddini bil, o çekirdekleri derhal yerine bırak.” diye buyurdu keyfimize keder olan bir en müstesna sorunun yegane dile gelişi. çünkü her şey bir ahenkli ama kavun çekirdekleri çok moralimizi bozuyor, incinmekteyiz.
devamını gör...

mahvolmuş hayatlar olağandır

bir şiir. bir gölge.

'aynı kadınla iki kez
evlenerek hayatımı mahvettim'demiş
william saroyan.hayatlarımızı mahvedecek bir şeyler
her zaman vardır,
william,
neyin veya kimin
bizi önce
bulduğuna
bakar,
mahvolmaya hep
hazırızdır.mahvolmuş hayatlar
olağandır
bilgeler için de
ahmaklar için de.ancak
o mahvolmuş hayat
bizimki olduğunda,
işte o zaman
farkına varırız
intiharların,ayyaşların,hapisane
kuşlarının,uyuşturucu müptelaları
ve benzerlerinin.
varoluşun
menekşeler kadar,
gökkuşağı
kasırga
ve
tamtakır
mutfak
dolabı
kadar
olağan
bir
parçası
olduklarının.
devamını gör...

sizi ne mahvetti sorusu

(bkz: mahvolmuş hayatlar olağandır)
devamını gör...

sözlükte özgürce göt yazabilmek

“göte göt diyemeyeceksek neden yazıyoruz ha neden” diye düşülmüş ve gereği yapılmıştır diye düşünüyorum, ayrıca göt neden küfür ola ki? göt bir parçamız en nihayetinde, madem ki böyle bir gerçeklik var görmezden gelmek bu gerçekliği yok saymaktır, bu mümkün olabilir mi zira (bkz: gözler önüne serilen göt gerçeği)
küfür diyerek ötekileştiremezsiniz bu gerçeği hıh.
devamını gör...

karavan alıp yok olma isteği

“modern” insanın ulaştığı mertebelerden biri. oysa bu modernlik nanesinin içimizi ferahlatacağı yönünde türlü söylemler halen rağbet görüyor. ne oldu? olmadı mı?
bir yazar iyi bir konuya temas etmiş: “bokunuzu atmaya giderken kaybolursunuz” diyerek. evet, insanın bokuyla yüzleşmesi, ondan yüz çevirmemesi bence de kayda değer bir adım. ta ti ta tiiii yavrum, haydi yavrum.
devamını gör...

sizi neden işe alalım sorusu

uzun zamandır iş görüşmesine dahil olmuyorum ve bundan sebep halen soruluyor mu bilemediğim, küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan söz öbekleri kapsamında ele alınabileceğini düşündüğüm bir öbecik. peki neden, neden böyle olması, neden ortada bir iş ve bu işi yapmaya aday kişiler varken, yani konu belliyken bu saçma kompozisyonda yer almak zorundayız. neden kendimi sana ben diğerlerinden daha iyiyim, onu alma beni al diye küçük şirinliklerle seni cezbetmeye mecbur hissetmeliyim, aslına bakarsanız konu sizin karşı tarafı, diğerlerinden daha yetenekli, daha deneyimli, stres altında daha dişli tırnaklı olduğunuza ikna etme meselesi de değil bu, tamamen hangi pozisyonlarda ne derece kanırtılabileceğinizi merak eden biri var ve sizin kanırtılma konusunda ne kadar şehvetli olduğunuzu anlamak istiyor sanki; oh yeah bebeğim ben haftasonlarında da kahrolası raporları hazırlar, yıllık hedefi daha ilk üç aylık dönemde tamamlaman için müşterilerinin kapısından ayrılmam. çünkü beni her türlü ve her şekilde her konumda her işe gelirim. bunu arıyor, buna dair bir iz arıyor.

yoo dostum yoo, yemezler. bak şimdi tam şu anda dedim ki kendimi sizi neden işe alalım pek sevgili pagan poetry, kendine dedim. dürüst olmak gerekirse ben sistemsel çöküşün geldiği şu durumda senin yerinde olsam beni işe almam. çünkü beni işe almakla doymak bilmeyen açlığının, rant ve sömürü ağının tam kalbine her an patlamaya hazır bir parça yerleştirmiş olursun. çünkü bana bahşedeceğin sağlık sigortası ya da yemek kartından sağlayacağım fayda yerine senin de ağzının yüzünün sistemsel olarak dağılabildiğini görmeyi tercih ederim. evet bunu ederim.
devamını gör...

kendini öldürmeyi düşünmek

(bkz: i'm thinking of ending things)
devamını gör...

insan mantıkla mı karar verir yoksa duygularıyla mı sorunsalı

mantığın duygulara sızmadığı, duyguların mantığı taciz etmediği bu ikisinin birbirinden ayrı ve bağımsız olduğunu fikrini diyorum acaba öğreniyor muyuz yoksa gerçekten böyleymiş gibi davranmak kimi yer ve zamanlarda kullanışlı mı oluyor acaba, bilemedim. bilemedim diyeyim de konu uzamasın geç oldu.
devamını gör...

varoluş sancısı çektiren şarkılar

genç yaşımda:
(bkz: shroud of frost)
(bkz: shroud of false)

sonra sonra:
(bkz: trouble every day)

ihtiyarlama dönemi:
(bkz: sürgün gibi masallarda)

öldükten sonra
(bkz: dead and lovely)
devamını gör...

merhaba biliyor musunuz ben tanrının oğluyum ve ölüleri diriltebiliyorum

(bkz: bu arada bora ben)
devamını gör...

fikret kızılok'un en güzel şarkısı

(bkz: gecenin üçünde)
(bkz: süleyman hep başbakan)
(bkz: zaman zaman)
(bkz: haberin var mı)
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim