bu 2017 yapımı macar filminin yönetmen koltuğunda ildikó enyedi oturuyor. macaristanın sessiz bir köyünde yolları kesişen ve birlikte çalışmakta olan endre ve mária'nın yürütülen bir hırsızlık soruşturması esnasında her gece tıpatıp aynı rüyaları gördüğü ortaya çıkıcaktır. bu ilginç kurguya sahip sinema filmi dingin ilerleyen yapısıyla izleyicisini derin düşüncelere gark ediyor.
yönetmen: ildikó enyedi
oyuncular:
alexandra borbély
géza morcsányi
réka tenki
zoltán schneider
ervin nagy
itala békés
oyuncular:
alexandra borbély
géza morcsányi
réka tenki
zoltán schneider
ervin nagy
itala békés
uluslararası berlin film festivali 2017 - fipresci ödülü, en iyi film, ekümenik jüri, berliner morgenpost ödülü
sydney film festivali 2017 - en iyi film
sydney film festivali 2017 - en iyi film
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "mrscomet" tarafından 27.03.2021 21:12 tarihinde açılmıştır.
1.
her gece aynı rüyayı gören, aynı yerde çalışan bir kadın ve bir erkeğin, iş yerlerinde yapılan bir soruşturma sonucu bu tuhaf gerçeği öğrenmeleriyle başlayan yakınlaşmaları. rüyalarında geyiklerin bedeninde olmaları oldukça dikkat çekici. aralarında oluşan bağ klasik bir ilişkiden çok fazlası. kadının sayısal zekasının bu seviye ileri olması da hoş bir ayrıntıydı.
devamını gör...
2.
konusu, atmosferi ve duygusu itibariyle favori filmlerimden biri.* bu filmi izleyene dek aynı imgeleri, aynı ölçüde ben de düşünmüştüm, belki izlediğimde epeyce beğenmemin sebebi bu da olabilir. ama yine de başarılı olduğunu düşünüyorum. ve nedense bu film bana lale müldür'ün saatler geyiklerini hatırlatır. filmden sonra üzerine düşününce keşke o da izlemiş olsa demişimdir.
devamını gör...
3.
bu tanımı okurken laura marling’den what he wrote şarkısını dinlemeniz tavsiye olunur:
orijinal ismi teströl és lélekröl olan ve ıldikó enyedi tarafından yazılıp yönetilen 2017 çıkışlı film. sanıyorum on body and soul macaristan sinemasına ait izlediğim ikinci film oldu ve ikisi de beni hem hikaye anlatımı, hem de görsellikleri ile oldukça etkiledi. keza başrolleri paylaşan alexandra borbély ve géza morcsányi de çok başarılı bir iş çıkarmışlar. özellikle otistik özellikler gösteren ve bu yüzden insanlarla iletişim kurmak konusunda çok zorlanan mária rolündeki alexandra borbély’nin canlandırdığı rol çok ince bir çizgide. her an karikatürize ya da abartı olabilecekken gerçekten çok iyi kotarmış.
hikayemiz bir mezbahaya kalite kontrolden sorumlu uzman olarak göreve başlayan maria ile müdür olarak görev yapan ve yine bedensel engeli yüzünden sosyal açıdan biraz sıkıntılı olan endre’nin tanışması ile başlıyor. polis soruşturmasına konu olan bir olay sonucunda tüm fabrikada gerçekleşen psikolog taramasında ise bu iki kişinin birebir aynı rüyaları gördükleri ortaya çıkar. iki ruh birbirine bu kadar yakın ve güçlü bir bağ ile neredeyse imkansız bir iletişim kurabiliyorken, gerçek hayatta bedensel olarak bu iletişimi kurmak ise o kadar kolay olmayacaktır.
açıkçası ben romantik/dram türünü pek sevmem ve izlemem ancak filmin fantastik olabilecek bir durumu aşırı romantizm yerine sert gerçeklerle ele alması konuyu çok güzel dengelemiş. yine kendilerini birer geyik formunda gören ve çok naif bir ilişki kuran karakterlerimizi ormanda sakin, sessiz bir rüya içerisinde izlerken, iş yerine geldiklerinde sürekli kesilen ve parçalanan hayvan sahneleri izlememiz de bu karşıtlığı izleyici olarak bize vurguluyor.
gözlerinizin içine bile bakamayan birisi, bir sabah yanınızda uyanabiliyor. hayat güzel karşıtlıklarla dolu...
filmin görselliğine, sahnelerin kullanımına ise bayıldım.
büyük jüri de benimle aynı fikirde olmalı ki* filmin 67. berlin uluslararası film festivali'nde altın ayı ödülünü kazandığını ekleyip, filmin fragmanını aşağı bırakalım.
hayatın sizi her şeyin üstesinden gelme isteği uyandıracak kişilerle karşılaşması dileğiyle. iyi seyirler.
orijinal ismi teströl és lélekröl olan ve ıldikó enyedi tarafından yazılıp yönetilen 2017 çıkışlı film. sanıyorum on body and soul macaristan sinemasına ait izlediğim ikinci film oldu ve ikisi de beni hem hikaye anlatımı, hem de görsellikleri ile oldukça etkiledi. keza başrolleri paylaşan alexandra borbély ve géza morcsányi de çok başarılı bir iş çıkarmışlar. özellikle otistik özellikler gösteren ve bu yüzden insanlarla iletişim kurmak konusunda çok zorlanan mária rolündeki alexandra borbély’nin canlandırdığı rol çok ince bir çizgide. her an karikatürize ya da abartı olabilecekken gerçekten çok iyi kotarmış.
hikayemiz bir mezbahaya kalite kontrolden sorumlu uzman olarak göreve başlayan maria ile müdür olarak görev yapan ve yine bedensel engeli yüzünden sosyal açıdan biraz sıkıntılı olan endre’nin tanışması ile başlıyor. polis soruşturmasına konu olan bir olay sonucunda tüm fabrikada gerçekleşen psikolog taramasında ise bu iki kişinin birebir aynı rüyaları gördükleri ortaya çıkar. iki ruh birbirine bu kadar yakın ve güçlü bir bağ ile neredeyse imkansız bir iletişim kurabiliyorken, gerçek hayatta bedensel olarak bu iletişimi kurmak ise o kadar kolay olmayacaktır.
açıkçası ben romantik/dram türünü pek sevmem ve izlemem ancak filmin fantastik olabilecek bir durumu aşırı romantizm yerine sert gerçeklerle ele alması konuyu çok güzel dengelemiş. yine kendilerini birer geyik formunda gören ve çok naif bir ilişki kuran karakterlerimizi ormanda sakin, sessiz bir rüya içerisinde izlerken, iş yerine geldiklerinde sürekli kesilen ve parçalanan hayvan sahneleri izlememiz de bu karşıtlığı izleyici olarak bize vurguluyor.
gözlerinizin içine bile bakamayan birisi, bir sabah yanınızda uyanabiliyor. hayat güzel karşıtlıklarla dolu...
filmin görselliğine, sahnelerin kullanımına ise bayıldım.
büyük jüri de benimle aynı fikirde olmalı ki* filmin 67. berlin uluslararası film festivali'nde altın ayı ödülünü kazandığını ekleyip, filmin fragmanını aşağı bırakalım.
hayatın sizi her şeyin üstesinden gelme isteği uyandıracak kişilerle karşılaşması dileğiyle. iyi seyirler.
devamını gör...