usheroflabourcourt yazar profili

usheroflabourcourt kapak fotoğrafı
usheroflabourcourt profil fotoğrafı
rozet
karma: 444 tanım: 22 başlık: 2 takipçi: 16

son tanımları


çin halk cumhuriyeti

votaire'nin kutsal roma germen imparatorluğu ile ilgili sözünü * akla getiren devlet:
çinli değildir ; ya da daha doğru ifadeyle çinle sınırlı değildir. üretim gücü , doların sahibi olan abd'den bile büyük dolar rezervleri, başta afrika olmak üzere satınalmalaŕı, yatırımları ve son yıllarda çıkardığı markalarla küresel düzeyde gözardı edilemez bir unsurdur.
halkçı değildir; devlet kapitalizmini olarak tanımlanabilecek bir sisteme sahiptir. uzun yıllar üretimden gelen gücünü halkla paylaşmak yerine cari fazla vermek için kullanmıştır. iç talebi sadece altyapı çalışmaları ile sınırlandırmıştır.
cumhuriyet değildir; tek bir partinin ve o partinin seçkinlerinin yönettiği bir ülkedir.
çin halk cumhuriyeti ne çinli ne halk ne de cumhuriyettir.
devamını gör...

31 mayıs 2025 psg inter maçı

an itibariyle psg tarihin en farklı şampiyonlar ligi final galibiyetini alarak kupanın sahibi olmuştur.
beckham, ibrahimoviç, veratti , neymar, messi, m'bappe gibi yıldız futbolcusu olmadan psg şampiyon olmuştur.
formanın önünde bulunan armanın formanın arkasındaki isimden daha önemli olduğunu hatırlatan bir final olmuştur.
devamını gör...

piliç çevirme

büyük ya da orta boy değil küçük olanı makbul olan yiyecek. piliç ne kadar küçük olursa tadı o kadar iyi olur. bunun nedeni piliç büyüdükçe ekstra hacmin but ya da karın değil de yağsız , yavan bir parça olan göğüse toplanması
#reklam olmasın diye burada yazmıyorum ama özelden mesaj atan olursa avcılar/istanbul özelinde tavsiyede bulunurum.
devamını gör...

christian karembeu

real madrid ve olympiakos'ta oynamış yeni kaledonya asıllı fransız eski futbolcu.
futbolu bıraktıktan sonra dünyanın izole kalmış adalarını ve oradaki kültür, yaşam ve insanları tanıttığı "adalar ve insanlar " ( org; isle a man) isimli belgeselin sunuculuğunu yapmıştır. belgesel eskiden türkiye'de uydu üzerinden yayın yapan world travel chanel isimli kanalda da gösterilmiştir.
devamını gör...

bira

türkiye dışında hiçbir ülkede alkollü içecekler sınıfına dahil olmayan içecektir.
devamını gör...

mehmet ağar

18 mayıs 2025 günü seyrantepe'de maç izleyen musleradan daha büyük galatasaray efsanesi.
devamını gör...

sivasspor

fenerbahçe'yi üç kez şampiyonluktan eden, galatasaray ne zaman şampiyonluk yarışında olsa gidip gelip domalan takım. "sguik ve zorlu sivas deplasmanı "nın öznesi.
umarım geri gelmez dediğim takım.
devamını gör...

bireysel silahlanma

haktır.
yasalara saygısı olmayan insanların istediği gibi silahlandığı bir ortamda bireysel silahlanmayı önlemek ya da aşırı sıkı kurallara bağlamak insanların kendilerini savunma hakkının devlet eliyle engellenmesidir.
bireysel silahlanma aynı zamanda bir zeka turnusoludur. yukarıda açıkladığım basit analojiyi kuramayan ,bireysel silahlanmanın tamamen yasaklanması gerektiğini savunan bir insanın zekası maymun zekasından bile daha az gelişmiştir. çevrenizde böyle insanlar varsa uzaklaşın .
psikolojik muayenesi geçmiş olan her insan istediği silaha erişebilmesi gerekir.
edit:
bu tanımı yazdıktan sonra başlığı okudum. birçok kişinin endişesi " bu kadar sinir hastası millete silah verirsen hergün toplu katliam olur " şeklinde özetlenebilir.
öncelikle zaten bu ülkede hergün toplu katliam oluyor. sarsıcı bir cinayet haberinin olmadığı gün yok gibi bir şey.
ikincisi insanların birbirine karşı bu kadar asabi olması sizde silah olmadığını bitmesinden kaynaklanıyor. karşınızdaki insan sizde silah olduğunu bilse zaten g*t korkusuyla size sesini bile yükseltemez. adeta birer salon beyefendisine döner. siz bile şaşırırsınız.
yakın zamanda bireysel silahlanmanın insanların medenileşmesine olan etkisini gözler önüne seren somut olayları hatırlatmak istiyorum
ilki türkiye'den . türkiye'de polisin karşısında "seni öldürürüm ulan" diye gözünün önünde tehdit edebilecek insanlar var. osmangazi'de kendisini hayvansever olarak adlandırılan bir grup bunu yaptı. ( videosunu şimdi eklemedim. bir ara fırsat bulursam eklerim) halbuki aynı insanlar bir muhtara karşı şu videoda görülebileceği üzere inanılmaz kibar bir şekilde konuşmuşlardır. polise bile ağzından salya saçarak hakaretler eden insanlar muhtara karşı adeta asalet timsali bir hanımefendiye dönmüştür. şüphesiz bunun nedeni muhtarın belindeki yaklaşık 2-3 kg ağırlığındaki demir parçasıdır.
diğer örnek yurtdisindan. bireysel silahlanmanın yasak olduğu ispanya'daki elektrik kesintisinde birçok yağma olayı yaşanırken bireysel silahlanma hakkının anayasal güvence altında olduğu teksas'daki elektrik kesintisi sırasında sıradışı bir olay olmamıştır.
ilk aklıma gelenler bunlar olmakla birlikte basit bir araştırmayla bile bu tür durumlara daha fazla örnek te verilebilir.
bu örnekler bile bireysel silahlanmanın yaygınlaşması durumunda insanların birbirlerine karşı daha medeni olacağını gösterir. bu yüzden yukarıdaki gönderilerde bahsedilen "bu kadar sinirli, gergin insana silah verilmemeli" endişesi yersizdir.
bireysel silahlanma bir hak olmasının yanında aynı zamanda insanların medeniyet seviyesini yükselten bir olgudur.
devamını gör...

medusa'nın salı bir akp belgeseli

benim yaşta olanlara (45y) yeni bir şey söylemeyen, ancak z kuşağının mutlaka izlemesi gereken belgesel.
belki hâla bir çok kişi farkında değil ama türkiye'de akp iktidarı dışında iktidar görmemiş bir çok kişi var. akp iktidara gelmeden bir ay önce doğan yeğenim bu yıl üniversiteyi bitirecek. akp iktidara gelmeden üç ay önce doğan yeğenim evlendi. bu insanlar akp iktidarı dışında bir iktidar görmedikleri için akp'nin olmadığı ya da muhalefet olduğu bir ülkenin nasıl bir şey olduğu konusunda fikir yürütemiyor. daha da vahimi türkiye'de siyasetin dilinin ve yapılış tarzının hep akp dönemindeki gibi olduğunu zannediyor. mesela biraz önce bahsettiğim yeğenime şu karikatürü gösterince ya da rahmetli levent kırca'nın skeçlerini izletince çok garibine gidiyor. eskiden türkiye'de böyle şeylerin olduğuna inanamıyor.
bu belgesel z kuşağına türkiye'nin hep bugünkü gibi olmadığını ve bugünkü duruma adım adım geldiğini anlatmanın etkili bir yoludur.
devamını gör...

1960 darbesi vs 1980 darbesi

ikisinin arasındaki farkı çok umursamıyorum ama ikisi ve diğer darbeler ve darbe girişimlerinin ortak bir özelliği var: türkiye'yi abd yörüngesine daha fazla sokması
1960: darbe olmasaydı ya haziran ya da temmuz ayında (hangisi olduğunu unuttum) adnan menderes moskova'ya bir ziyaret gerçekleştirecek, belki de sovyetler ile ciddi bir işbirliği kuracaktı.
1971: türkiye'nin kıbrıs konusunda "başına buyruk " hareket etmeye başladığı, johnson mektubunun yazıldığı, nihayet süleyman demirel'in "yeni bir dünya kurulur ve türkiye yerini alır" dediği dönem.
1980: türkiye'de sol siyasetin çok güçlü olduğu., türkiye'nin bir sabah doğu bloku ülkesi olarak uyanabileceği, nato'da türkiye'nin abd direktiflerine direndiği bir dönem . bana göre 12 eylul darbesi türkiye cumhuriyetinin yüzyıllık tarihindeki en büyük kırılma noktasıdır.
1997 (28 şubat) : necmettin erbakan'ın siyasal kimliğinin de ( siyasal islamcılık) etkisiyle dış politikada yeni açılımlar (d-8) denediği dönem. bu girişim erbakan'ın görevden ayrılmasıyla akamete uğramıştır.
2016( 15 temmuz) : bu dönem türkiye'nin batı ittifakının güvenilirliğinin daha geniş bir kamuoyu tarafından sorgulandığı bir dönemdir. bunun nedeni batının türkiye'yi demokratik değerlerden vazgeçmekle suçlarken türkiye de batıyı güvenlik kaygılarına karşı kayıtsız kalmakla suçlamış bunun sonucu türkiye'nin rusya'yla yakınlaşması olmuştur. "türkiye cumhuriyetinin en uzun gecesi"nde başarısız olan bu darbe girişimi sonrası o zamanlar için 14 yıldır iktidarda olan akp'nin ilk meclis grup toplantısına putin'in danışmanlarından alexander dugin'in katılmış olması manidardır.
kısacası darbe bildirisini okuyanların ismi ister alparslan, ister memduh, ister kenan. ister çevik ister akın olsun yazarı hep aynı kişilerdi.
devamını gör...

behzat ç.

a.c.a.b. tanımına uymayan bir polisin hikayesinin anlatıldığı dizidir.
devamını gör...

gündüz birası

yazın sıcak günlerde başağrısı yapabilir. ilkbahar ve sonbaharda açık havada çok iyi gider.
devamını gör...

önyargının aslında iyi bir şey olduğu gerçeği

hayat kurtarır.
www.google.com/amp/s/amp.on...
mesela bu iki kadın "önyargı" sahibi olsalardı şu an hayatta olacaklardı.
not: konuyla âlakasız olacak ama şu bilgiyi de vereyim : uzun süreli doğa yürüyüşleri ya da ıssız bölgede gezinti şeklindeki tatiller 2 değil 3 kişiyle yapılmalıdır. acil durum olursa bir kişi haber verir, diğeri yaralıyı gözetir.
devamını gör...

celali isyanları

yüzyıla yakın sürmüş isyanlardır .isyanlara ismini veren şeyh celal yozgatlıdır.
o günlerde isyankar olan anadolu insanının bugün sinirleri alınmış gibi asla başkaldırmaması dikkate değer bir durum +18
)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sıfır bir

tanım: birçok kişinin insanları suça yönlendirdiğini düşündüğü dizi. hatta yukarıda bir yazar bu dizinin bütün kopyalarının yok edilmesi gerektiğini söylemiş.bazı insanlar bu diziden öylesine tiksinmişler.
youtube üzerinden yayınlandıktan sonra sahop olduğu populerlik nedeniyle blutv'nin dikkatini çeken bu dizi aynı zamanda büyük bir başarı öyküsüdür.
diziyle ilgili en çok dikkat çeken oyuncu kadrosunun amatörlerden oluşmasına rağmen oyuncuların rollerini çok gerçekçi bir şekilde canlandırmasıdır. bunun nedeni oyuncuların rol yapmaması, tam anlamıyla kendi hayatlarını oynamasıdır. nitekim bazı oyuncular suça karışmıştır.
www.sozcu.com.tr/sifir-bir-...
www.hurriyet.com.tr/gundem/...
bu dizi beni bütün sezonlarını bitirmeme rağmen beni suç işlemeye teşvik falan etmedi. ( telefonumun zilbsesi bile sıfır bir jenerik müziğidir bu arada) .
aslında diziyi izleyenler bilirler ki dizi suça teşvik etmek bir tarafa tam tersine suça bulaşan herkesin kötü bir sonla karşılacağını , ya öleceğini ya da hapse düşeceğini anlatmaktadır. dizide uyuşturucu kullanananlara layık görülen kader ise cami tuvaletlerinde ölüp gitmektir.
bu dizi ben de hiç kimsenin farketmediği bir şeyi farketmeme neden oldu : cezaevlerinin caydırıcı olmaktan uzak olduğu gibi tam tersine insanları daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği, adeta bir "suç akademisi" gibi işlev gördüğü. diziyi her ne kadar sokak dizisi olarak düşünürsek de cezaevinde geçen birçok bölüm var. diziyi izledikten sonra cezaevine girenlerin suçsuz bir şekilde girmiş olsa bile suçlu olarak çıkacağını, suç işlemenin inceliklerini burada öğrendiğini, hepsinden önemlisi dışarıda sahip olmadığı network'ü cezaevinde kurabileceğini farkettim.
eğer televizyonda ya da platformda çekilen bir dizi başarılı oluyorsa bu toplumun o diziye bir talebi olduğu içindir. ( zaten böyle olmasa başarılı olmazdı)
yani bir diziyi izlerken o dizinin toplumu yansıttığını düşünebiliriz. bir testinin içinde bal varsa dışarıya bal sızar, pislik varsa da dışarıya pislik sızar. dışarıya pislik sızdığı zaman testiyi suçlamak ne kadar saçmaysa bu diziyi suçlamak ta o kadar saçmadır.
devamını gör...

suça sürüklenen çocuk

hakkında kovuşturma yapılan (yargılanan) 18 yaşından küçük bireyler için kullanılan tabir.( 18 yaşından büyükse "sanık" tabiri kullanılır. )
yukarıda başka bir yazar da bahsetmiş. suça sürüklenen biri varsa mantık olarak suça sürükleyen de biri olmalı. bu durumda bu "çocukları " suça sürükleyenler de ceza almalı. ancak uygulamada bu çocukları suça sürükleyenler için somut bir kişi ortaya konmuyor. "suça sürüklenen çocuk " suça sürüklenmiş ve -yasaların gözünde- istemeye istemeye suç işlemiş olduğu için indirim alırken bu çocukları suça " sürükleyenler " ya belirlenmediği ya da hukuk doktrininde soyut bir varlık olduğu için cezalandırılamamakta , adeta ssç'nin aldığı indirim yanına kar kalmaktadırlar.
aslında bu durum türk milletinin kötü bir alışkanlığı olan "soyut bir şey bulup suçu onun üzerine atma" alışkanlığının bir parçası gibi görünüyor. evet, türk milletinde böyle bir alışkanlık var. kötü ekonomi yönetimini suçlamak yerine "lobiler" demek, depremde sorumluları bulup hesap sormak yerine "kader" demek, trafik kazalarında sürücüleri suçlamak yerine "trafik canavarı "demek gibi.
ben işim gereği hukuk eğitimi almış insanlarla bir arada bulunuyorum. bu soruyu ("kim bu çocukları süça sürüllüyor? )ssorduğumda verdikleri tek bir cevap veriyorlar: toplum. toplum kavramı her ne kadar somut bir kavram olsa da cezalandırma mantığı açısından bir anlam ifade etmez. toplum bireylerin toplamı olup nihayetinde "toplum"a bir suç yüklendiğinde bireylerin tamamının cezalandırılırması gibi ceza hukuku mantığına ters bir durum oluşur. normal bir günde evinde oturup portakal.soyan bir insan, 15 yaşındaki bir kişi birisini gasp ettiği için neden ceza alsın? bu durum suçun şahsiliği ilkesine aykırıdır.
bununla birlikte yargılamada çocukları korumakla ilgili somut olaylar için farklı uygulamalar yapılabilir.
çocuklar gerçekten de kolay yönlendirilebir bireylerdir. bu durumda yetişkin ile çocuğa aynı cezayı vermek çocuğa karşı bir haksızlık olabilir. yapılması gereken ise her somut olayda kolluk ve soruşturma makamının ssç hakkında çocuğu suça sürükleyen kişileri tespit etmek, onları da soruşturmaya dahil edip cezalandırmak, gerekirse suçun verdiği zarardan sorumlu tutmak,; ssç'yi suça sürükleyen somut unsur bulunamaması halinde ise suçtan çocuğu tam sorumlu tutup yetişkin ile aynı cezayı vermektir. ayrıca her ne olursa olsun bazı suçlar yönünden (planlı cinayet, cinayet, gasp, vs.) ssç kavramı tamamen ortadan kaldırılmalıdır. böyle bir düzenleme toplumda adalet duygusuna daha fazla hizmet eder.
devamını gör...

la liga

muhtemelen gelir dağılımı konusunda avrupa'nın en adaletsiz ligi.
üstelik bu ligde lig yönetimi gelir dağılımındaki adaletsizliği bir sorun olarak görmez. bu adaletsizliği gidermek bir tarafa "iki büyük takım "ı kayıran düzeni devam ettirmek için her türlü çabayı gösterir.
buradaki floodda la liga yönetiminin alternatif bir takım çıkmasını finansal kurallarla nasıl önledikleri anlatılmış.
x.com/leuropefootball/statu...
premier league'de küme düşme hattındaki takımlar bile üst düzey oyuncular ve seyir zevki yüksek futbol sunarken la liga'da real ,barça ve biraz da atm ve o sezon parlayan bir takımın maçları dışında izlemeye değer bir maç bulmak mümkün değildir.
la liga'nın bugün üst düzey bir lig olarak algılanmasının nedeni avrupa başarısıdır. ancak la liga'da ülkenin bütün avrupa yükü ikibuçuk takıma yüklenmiştir ( aynı şey almanya ligi için de geçerlidir) .aslında la liga takımlarının avrupa başarısını lige değil kulüplere mâl etmek daha mantıklı bir yaklaşım. ben eminim ki real madrid ve barça başka bir ligde olsa gene avrupanın en büyüğü olurlardı.
iki büyük takım ile diğerleri arasındaki uçurum aynı zamanda bu takımların avrupa kupalarına daha fazla konsantre olmasını da sağlıyor. bu da avrupa başarısının anahtarlarından biri.
gerçekte la liga "çiftçi ligi " denilerek küçümsenen fransa liginin ikitane psg ( real ve barça) birtane monaco ( atm) olan halidir.
son bir söz : bir zincirin ne kadar sağlam olacağını en zayıf halkası belirler. halkalardan biri çürükse diğerlerinin sağlam olması o zincirin kopacağı gerçeğini değiştirmez.
benzer bir yaklaşımla la liga'da real madrid ve barça gibi iki muhteşem klup olabilir. toplam 19 cl kupası dünyanın her yerinden taraftarları, stadyumları , mağazaları, yıldız oyuncuları ve daha aklımıza gelmeyen bir çok büyüklük unsuru olabilir. ancak la liga ile diğer ligleri karşilaştırırken baz almamız gereken bu klupler değil ligin alt sıralarıdır. la liganın mı premier league'in mi büyük olduğunu real madrid ile liverpool arasında ki karşılaştırmayla değil osasuna ile nottingham forest arasındaki karşilaştırmayla bulmak daha mantıklı. aklı başında bütün futbol izleyicileri bu karşılaştırmalardan kimin üstün çıkacağını bilir.
devamını gör...

4 nisan dünya sokak hayvanları günü

ðunya üzerinde 3 çeşit hayvan vardır.
1- yabani hayvan: varlığını insandan bağımsız bir şekilde sürdürebilen, insanlarla neredeyse hiç etkileşime girmeyen , kendi habitatında yaşayan hayvanlar.
2- çiftlik hayvanı: insanların yararlanması insanlar tarafından üretilen ve yetiştirilen , varlığı insana bağlı hayvanlar.
3 - ev hayvanı: kökenleri vahşi hayvanlar olmakla birlikte insanlar tarafından farklı bir tür haline getirilmiş, insanlar tarafından üretilen ve insanlara yoldaşlık etmek üzere yetiştirilen hayvanlardır.
sokak hayvanı diye bir şey yoktur. sokakta görülen ev hayvanları ya sahipleri tarafından terk edilmiş olan ya da sokakta dünyaya gelmiş ev hayvanlarıdır. bu hayvanların sokakta varlığını sürdürmesi hem ekoloji ve çevre hem toplum sağlığı hem insanların güvenliği hem de hayvanların kendisi için sakıncalıdır. ev hayvanlarının yeri sahiplerinin yanıdır. her köpek bir eve ait olmalıdır. köpekler doğaları gereği domine edilmesi gereken hayvanlardır. sahipleri tarafından boş bırakılan/ yönlendirilmeyen ķopekler kendisini stress altında hisseder. bu da onların daha düşük kaliteli bir hayat sürmeleri demektir. bu yüzden sahipsiz köpekler toplanmalı öncelikle sahiplendirilmeli, sahibi olduğu köpeği sokağa terkedenlere de ağır yaptırım uygulanmalıdır.
köpeklerin yeri sokaklar değildir. ailelerinin yanıdır.
tanım: olmayan gün , çünkü sokak hayvanı diye bir şey yoktur.
ekleme: bir de başlık "dünya sokak hayvanları günü " demiş. nasıl bir dünyaymış burası merak ediyorum. hindistan, tayland ve türkiye dışında hiçbir ülkede köpekler sokaklara salınmaz. dolayısıyla dünyanın geneli zaten sokak hayvanı diye bir şeyden haberdar değil.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ingiltere denince akla gelen

premier league
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevan nişanyan

kavanoza s***tığı b*ku kavga sırasında eski karısının başından boca eden ermeni kökenli türk yazar ve dilbilimci.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim