weltschmerzz yazar profili

helin, rengin, ece

şimdi sen ne okumak istiyorsun tam olarak?

asla zamanımı yönetemiyorum. saatlerin nasıl geçtiğini asla anlamıyorum.

misafirperverlik.

babalar ve oğullar. abartılmayı bırak neden sevildiğini bile anlayamadığım kitap.

nothing but thieves-broken machine

9. ay

süper bir baba figürü. komik, yetenekli ve sevgi dolu. eva çok şanslı.

sürekli bu ruh halindeyim ve asla çıkamıyorum. beni derin bir amaçsızlığa sürüklüyor. yersiz bir duygu olduğunu da biliyorum üstelik ama yine de çıkamıyorum. “zaten hayatının bu noktasına kadar hiçbir şey başaramadın, bu saatten sonra ne yapacaksın ki?” diyor sürekli iç sesim. üstüne üstlük yerimden kalkmama ve bir şeylerle meşgul olmama engel oluyor hep bu his. bir işte başarılı olacağım varsa da bu iç ses beni sürekli kısıtlıyor. istemsizce hep kendimi inanılmaz işler başarmış yaşıtlarımla kıyaslıyorum. valla yoruldum, ne yapacağımı şaşırdım.

günlük yazmak, ajanda doldurmak

yazdığınız mesaja kimse cevap verme gafletinde bulunmazsa kendinizi inanılmaz ezik ve aşağılanmış hissedeceğiniz oluşum.

eren ve ukala olması

öldükten sonra eline yaşarken yaptığın her şeyin sayısal bir verisini verdiklerini düşün. (toplamda kaç litre su içtin, kaç saat yürüdün vb.) ilk öğrenmek istediğin şey?

bu sosyal dünyada hayatta kalmakta çok zorlanan tiplerdir.

abartıyı bir kenara bırakırsak bir içedönük olarak tek başıma yaptığım bütün aktivitelerden çok zevk alırım. deniz kenarında yapacağım uzun bir yürüyüş bana bir arkadaş ortamında bulunmaktan çok daha fazla keyif ve enerji verir. gerçi sosyalleşmeyi de severim lakin bir süre sonra beni acayip yorar. kalabalık gruplarda var olamam, çabucak da sıkılırım zaten. iletişim becerilerim zayıftır, toplum karşısında konuşmak korkulu rüyamdır.

günümüz dışadönük toplum düzeni içedönükleri sorunlu tipler olarak görüyor olsa da içedönük olmak dışadönük olmak kadar normal bir durumdur. bunu toplum olarak aşmamız ve “senin niye hiç arkadaşın yok?” “niye çok sessizsin?” vb. gibi soruların sonunu getirmemiz gerekiyor artık. oldukça tatsız sorular çünkü.

önceden sıkı bir okuyucuydum fakat artık hiçbir kitaba doğru düzgün odaklanamamaya başladım. uzun süredir sürükleyici, akılda kalıcı, beni etkileyen bir kitaba rastlamadım. varsa böyle önerileriniz paylaşırsanız çok mutlu olurum.

çok nezih, şirin bir sahil kasabası. temel ihtiyaçlarınızı giderebilecek kadar market ve dükkanı mevcut. fazlasını aramak hata olur :))
yaş ortalaması yüksektir, sakinleri çoğunlukla emekli kişilerdir. gece hayatı pek yoktur. fiyatları çok pahalı değildir, ortalama bir tatil semtinden daha ucuz bile sayılabilir. denizi soğuktur, taşlıdır ama tertemizdir. hava hep rüzgarlıdır. insanları yavaştır, huzurludur, hayatın tadını çıkarmasını iyi bilirler. yılın bütün yorgunluğunu atmak için birebirdir kısacası.

elimde atsan atılmaz satsan satılmaz bir sıralama var. mezuna kalsam ayrı dert, gitsem ayrı dert. işin zor yanı, ileride hangi meslekle uğraşmak istediğimi bilmiyorum. bu da ne için mezuna kaldığımı sorgulamama neden oluyor tabi. neyse diyelim, hoşgeldin yks22 bebek!

buranın fizik bölümünü istiyordum, olmadı maalesef.

monica ile evlendikten sonra ciddi anlamda hanımcı ve pısırık olmuştur. ya da monica onun bu yönünü daha da ortaya çıkarmıştır. 7. sezona kadar aşık olunası mizah anlayışı ve sarkastik kişiliğiyle öne çıkarken 7. sezon ve sonrasında onu tanımlamak için “monicanın pısırık kocası” demek yeterlidir. çok üzücü gerçekten. karakterin bu hale geldiğini görmek diziyi izlemeyi daha da zorlaştırıyor. chandler’ın olduğu bir sahneyi önceden yarılarak izlerken 7. sezondan sonra sadece acıma duygusuyla doluyor insanın içi. (8. sezonun ortasındayım.)

ilk 6 sezondaki chandler’ı incelemek gerekirse mükemmel bir karakterdir. sıkıntılı ebeveynlerle büyümüştür ve bu onda derin bir travmaya yol açmıştır. monica gibi anaç karakterli biriyle mutluluğu bulması da bu yüzdendir belki de. standart aile kalıplarının dışında bir ailede büyüdüğü için cinsiyet ve ilişki rollerini pek kestiremez ve bu yüzden de diğer insanlar tarafından gay sanılmaktadır. çok derin ve ince düşünülmüş bir karakterdir.
keşke son 4 sezonda monica’nın gölgesinde bu kadar kalmasaydı. yazık oldu :(

bazen şizofren olduğunu düşündüğüm kişiliktir.

çok büyük umutlarla girdiğim, sonunda “ulan bu sonuç mi bir yıl boyunca çalıştım?” dedirten sınavdır.