1. sınıf hayat bilgisi kitabındaki suriyeli

1.sınıf kitabında selamün aleyküm geçiyor. suriye'liyi filan s.tir et.
atatürk'ün türkiye'sinden nerelere geldik aklım almıyor.

edit : atatürk'ün ülkesinde arap adetleri görmek istememem birilerini rahatsız etmiş #1276108 arap senin kahveni bile türk kahvesi diye içmiyor sen arap billuru peşindesin.
haa bir de sadece iki tık uzağında şöyle bir şey var (bkz: tanımları engelle)

iktidarın suriyeliler sevgisi bitmek tükenmek bilmiyor, şimdi de ilkokul çocuklarını zehirlemek için hayat bilgisi ders kitabında "suriyeli propagandası" yapılıyor.

ilkokul 1. sınıf hayat bilgisi kitabında konuşturulan suriyeli karakter "selamün aleyküm. ben valaa. türkiye'ye bu yıl, ailemle birlikte suriye'den geldim. türkçeyi yeni yeni öğreniyorum. sizinle birlikte olmaktan çok mutluyum" ifadelerini kullanıyor.

hayat bilgisi 3. sınıf kitabının 5. ünitesinde “suriyelileri seviyorum” başlığı ile bir ünite konusu yer aldı. kitapta suriyeli çocuklar kastedilerek “onların yerinde olsaydınız neler hissederdiniz?” sorusu da soruluyor.

kardeşlerimizin o küçük yaşlarında bile bu rezil propagandalara kanmayacaklarını biliyoruz.

1000 yıl bile uğraşsanız bu gerçeği değiştiremeyeceksiniz ve hesap vereceksiniz.







buradan

seneye de 'afganları seviyorum' ünitesini görürüz. ali ile ayşe zaten yurtdışında artık.

kızın kafasında türban yok o nasıl suriyeli ya?

aleyküm selam valaa, biz seni istemiyoruz.

yok artık daha neler göreceğiz dediğim başlık.ne işi var çocukların kitabının baş sayfasında suriyelinin ?

girmedikleri tek yer kitaplarımızdı, nihayetinde oraya girmişler.

olum şurda iki gırgır espri yapıyoruz bu tipleri görmek durumunda kalıyoruz 1.sınıftaki çocuk selamun aleyküm diyomuş atatürk'ün ülkesinde bu olur muymuş mala bak şu kafa yapısından sabun mabun bi şeyler yapın artık her türlü nefret suçunu bunlar üzerinde işleyin de görsünler gerizekalı olmanın bedelini kaçamıyosun da şunlardan allah kahretsin..

yorumlara bak vicdanı olan insan yok suriyeliler benimseniyomuş cart curt..

şimdi ne söylesem savunuyormuşum gibi olacak ama meseleyi çocukların birbiriyle ilişkisine indirgediğimizde en azından hiçbir suçu olmayan küçücük çocukların ırkçılığa maruz kalmasının önüne geçmek için faydalı değil mi? sadece bir fikir. savunmuyorum. mevcut duruma olumlu tarafından bakmaya çalışıyorum.*

farkındalık kazandırmaya çalışırken iyice ayrımcılık yapılmış. engelliler ve yabancılar sizden farklıdır. demografik değişim mi yapıyorsun? ümmetçilik mi yapıyorsun? sjw misin? sakillik paçadan akıyor. nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça...

hala latin alfabesi mi kullanıyorlar hayret(!)

mültecileri daha ne kadar görmezden geleceğiz diye sorgulayıp anlam veremediğim başlık. farkında mısınız bilmiyorum ama kaç milyon mülteci ile beraber yaşıyoruz.
tanım: geç kalmış bir durumdur.

neden selamün aleyküme takıldınız ben onu anlayamadım.

sevgili valaa, aleyküm selam. biz, sizin bizimle olmanızdan hiç mutlu değiliz. allah'a emanet ol.

(bkz: aoe)

görünce çok mutlu olduğum başlıktır. ilk defa milli eğitim bakanlığının yaptığı bir işi onaylıyorum. ayrıca selamun aleyküm hem arapça hem türkçe hem farsça selam hitabıdır. bunun nesini garipsediniz? selamun aleyküm yerine hello yazsaydı kaç kişi tepki verirdi? beyninizi yormayın boşuna, ben cevap vereyim; sıfır(0). umarım suriyeli çocuklarımız okul hayatları boyunca başarılı olup sizi utandırırlar.

ülkemde mülteci istemiyorum evet. ama bunlar çocuk arkadaşlar. bizim derdimiz yetişkinlerle hatta onları ülkeye alanlarla ama çocuklarla değil. çocuklar masumdur. aralarında suriyeli diye ayrımcılık yapılması onları derinden etkiler. çünkü bu olayda en suçsuz çocuklardır. ben de mülteci istemiyorum ama bu mesele suriyeli çocukları ayrıştırırak, başkalarının hatalarını onlardan çıkararak, ırkçılık yaparak çözülmez. merhamet önemli bir erdemdir. fazlası zarar getirir doğru ama çocuklara ettiğiniz merhametten maraz doğmaz merak etmeyin.

olması gereken durumdur. hayat bilgisi dersi çocuklara pek çok şeyin yanında iletişim kurmayı ve saygı, sevgi,empati gibi sosyal becerileri de öğretir. farklı insanları dışlamamak ve yaşadıklarını anlamlandırmak da bu becerilerdendir.

çocuklar savaş nedir, politika nasıl işler bilmez. sorumlusu olmadıkları yükleri onların omuzlarına yükleyemeyiz. onlara ayrımcılığı, nefreti öğretip onları kirletemeyiz.

türkiye'nin çok büyük çoğunluğunun kullandığı bir islamî selamlaşma şeklini hayat bilgisi kitabında görünce kuduran yaşam formlarını göstermiş başlık. ''atatürk türkiyesi'' böyle bir şey ise, boydan gireyim öyle türkiye'ye. ne sapık, ne bağnaz, aptal saptal insanlarsınız ya. başınıza ne bela geliyorsa hak ediyorsunuz, beter olun, b*kunuzda boğulun. lanet olsun hepinize.

eğer ki atatürk şimdi yaşıyor olsaydı da, böyle düşünseydi, yine aynı şeyi söylerdim. sanki ülkenin kurtulmasında da, kurulmasında da başka adam yok, bir kişiye ülke malmış gibi tapusunu yapıyoruz. burası atatürk'ün türkiyesi değil, atatürk'ün ülkesi de değil! burası benim türkiyem, türk'ün türkiyesi, müslümanın türkiyesi, azınlığın türkiyesi, türk milletinin türkiyesi.

metin çok rencide edici. elbette çocuklara farklı kültürlerle bir arada yaşamayı, kimseyi dışlamamayı öğretmeliyiz ama bu metnin okunduğu sınıfta bulunan suriyeli bir öğrenciyi düşünün. daha birinci sınıftaki çocuğun ailesinin zor durumda olup olmadığı devlet desteğiyle babasının iş bulup bulunmadığı gibi pek saçma konuyla soru sorulacak. diğerleri de onun yaşında arkadaşları onlar da ne kadar yaralayıcı olduğunu tahmin edemeyecek. ayrıca bir çocuk savaşı nasıl tahmin edebilir ki? kendini yerine nasıl koyabilir? sadece duygu sömürüsü çocuk yaşta birine bunu sormak, sorgulatmak.