24 mayıs 2021 habertürk süleyman soylu yayını

üç saatin özeti: program boyunca gazeteciler doğru dürüst soru soramıyor, ama süleyman soylu alakasız konularda uzun uzun konuşuyor, twitter üzerinden sedat peker yanıtlıyor, gazeteciler tam soru soracakken zaten süre bitti. bir de yayını bile bitiremeyen kem küm eden bir tırsak moderatör.
sonuç: ömrümüzden üç saat boşa gitti..ama sigortacılık önemli…

chp iyi parti destek vermeliymiş neden bir şey demiyorlarmış? ulan senin dava arkadaşların susmuş onlardan ne bekliyorsun?

ders çalışmam gerekirken 3 saat çöp oldu. ortada bir sürü iddia var. uğur mumcu'nun adı bile geçmedi. halil faryalı, tolga ağar ve daha bir sürü olay soru işaretleriyle kaldı. 3 saat boyunca bakan bir açıklama yapmadı. 1995'teki anıları dinlemek için açmadık televizyonu. gazeteciler de şirinlik yapmaktan soru soramadı. millet de bu şartlarda sedat peker gibi birini 35 milyon izler tabi.

sorulan sorulara alakasız cevaplar verme rekoru bu yayında kırıldı.

sorulan sorulara çocuk p*rnosu türevlerinde değişik argümanlarla cevap verilen, 3 saat boyunca konuşulup hiçbir şeyin anlatılmadığı bir yayın oldu :d

ben trt'den sonra 2. bir yayın olacağını öğrenince zannettim ki sayın bakan çıkıp peker'in iddialarını birer birer cevaplayacak.
sırf merakımdan 3 saat boyunca sıkıp dişimi izledim. hiçbir sorunun cevabını öğrenemediğim gibi bir de ahlaksızlıkla, çocuk pornosu izlemekle suçlandım. kanaatimce sayın bakan açısından olumsuz bir program oldu. tabii bu konuda benim fikrimin bir önemi yok. asıl olumlu veya olumsuz neticeyi önümüzdeki günlerde göreceğiz.

nikiforenko nun kendine kaşar dediği başlıktır. kendisiyle aynı fikirdeyim tıs tıs

bu yayınla beraber bir kez daha anladım ki bu mesele asla kamuoyunun anlayacağı düzeye inmeyecek. soylu , laf aralarında mesajı asıl ulaşması gereken yerlere gönderdi. aynı taktik peker'in videolarında da var. biz boş yere kafa yormayalım. hükümetin ve devletin içinde ki klikler çatışır , kavga eder , iktidar mücadelesi verir. herşey biter. biz kalırız öyle ee noldu şimdi diyerek.

adam diyorki sayın bakan 10.000$'ı hangi vekil aldı 5 dakikaya yakın konuştu cevap mahiyetinde konuşmaya başladıktan sonra cümlelerinde ne vekil geçti ne bahsi geçen para sorulardan uzak kalarak ısrarla ama ısrarla kendi bildiğini anlattı gülerek takip ettim programı ve birde moderatörün ve aynı zamanda kanalın böylesine belkide daha önce hiçbir programlarının bu kadar izlenmemiş olmasına rağmen ısrarla yayını bitirmeleri de cabasıydı.

saatlerce konuşup hiçbir şey anlatmamak nasıl olur dersi verdirten yayın.

ortada bir sürü iddia var. hem de babafingo iddialar. hangi soruların cevabını aldık? hiçbirinin. peki üç saat boyunca biz ne dinledik? soylu'nun sigorta şirketi vs vs.

mersinli present president cihangir reisi dinlesek de ancak bu kadar anlardık olayları. hatta buyrun buradan dinleyelim kendisini.

0-0 biten lecce-cagliari maçını banttan tekrar izlesem bu kadar zaman kaybı olmazdı dedirten bomboş bir yayın oldu. salt zaman kaybı olarak türk medya tarihindeki yerini aldı.

üst edit: aşağıda thedansözkiller'ın tanımında belirttiği gibi, yayının başında moderatör kübra par: "biz bu akşam ne kimsenin temelsiz iddialarının iddiacısıyız, ne de hakkında iddialar ortaya atılan insanların avukatıyız" deyince bir irkildim. sonra yayının bu minvalde geçeceğini ilk yarım saatte anladım. izlemeyi bıraktım, işime gücüme baktım, podcast dinler gibi dinledim. ilk reklam arasına geçildiğinde, yani 45 dakika olmuşken, bakan durmadan konuşuyordu ve henüz tek soru dahi sorulmamıştı.

bakan bey taktiği gereği hikaye anlattı, laf kalabalığı yaptı, arada bolca sırıttı, maval okudu. karşısındaki sözde “gazeteciler” de iki saat pış pış dinledi. sonra mafya reisi “onuru maaşları kadar olan gazeteciler” der tabii. bir kişi bile araya girip bakanın sözünü kesemedi. kuru kuru dinleyeceksen, oturma orda kardeşim, yayına katılma kalk git. kendine gazeteci deme. halktv’de esip gürlemesi kolay kendi kendinize.

bu yayın neden oldu? içişleri bakanı halen görevde olduğu, yani istifa etmediği için. mafya lideri son videosunda “seni köpek yapacağım boynuna tasma takıp gezdireceğim” diyor. bu lafı yiyen her insan nşa nevri döner, yerin dibine geçer. bürokrat olsun olmasın, hiçbir insanın bu lafı hazmedememesi lazım. ama gurur kavramı sanırım sadece japonlara has bir şey olmalı. peki ne oldu? devletin itibarı, namusu, güvenilirliği ayaklar altına alınmaya devam edildi. koltuk sevdası uğruna.

üç saat boyunca iç işleri bakanı unvanı taşıyan bir insanın çırpınışlarını gördük. sözlüye kalkan ama soruya cevap veremeyen öğrencilerin mırın kırın etmesi, lafı uzatıp geçiştirmesi gibi. süreye oynadı. topu taca attı. sinirden sırıttı, lafların arasına girdi, soru soranların sözlerini kesti, kendi sorduğu sorulara kendisi cevap verdi, ad hominem yaptı. meeeh dedirtti. öte yandan muhatabı ise twitter’da canlı yayında tek tek her şeye cevap verdi. videoları ortalama 10 milyon seyrediliyor. halkın nazarında, mafya da olsa, suç örgütü lideri, tetikçi, katil, pislik de olsa, ki kendisinin temiz olma gibi bir iddiası da yok, geçmişi ve yaptıkları da belli, söyledikleri ile daha dürüst ve muteber konuma geliyor. bu da türkiye’nin kocaman ironisi.

alt edit: yayın linki eklendi.

doğrusunu bildiğim yalanları dinlerken..

televizyon bütün akşam açıktı, moderatör kübra par, özetle biz bugün asılsız iddialara cevap aramayacağız, bakanım neler oluyor? açıklamasını yaptı ve ardından televizyonun sesini kapattım.
kübra par hanfendi, ahmet hakan coşkun'un yengesi olur.
son 3 yıldır, bitcoin gibi yükselmişti. iğrenç vurguları ve manasız bakışları ile gözümüze, kulaklarımıza korkunçlu acılar çektirmekte. çok ciddi tonlama sıkıntısı var, acilen eğitimden geçmeli. yıllarca maruz kalacak gibiyiz kendilerine.....
''çok iğneleyici bir dilin var'' mesajı atacak arkadaşlara;
bunlar benim kişisel yorumlarım, subjective, öznel, bireysel....
kübra hanım, bugün ilk defa bindokuzyüz altmışlar topuzu ve küpesi ve yokmuş gibi makyajı ile oldukça dikkatimi çekti.
''istanbul'un neresindensin'' şarkısına giriş yapacak gibi duruyor.
yayında neler konuşuluyor bilmiyorum, arada süleyman bey pankart açıyor. 1997, 2003 tarihli gaste haberleri....
bir de sessiz izleyince beden dillerine bakıyorum, çok eğlenceli.
süleyman soylu, karşısında oturan iki adet muhalif gasteciye göz deviriyor.
trip mi atıyorsunuz? nedir yani?

ekşide 8 bine yakın entry girilen yayın. 7.3b ilk kez görüyorum ben oha. sabaha 8b olur başlık. bu yayının tek kazananı var; merdan yanardağ.

yayından beri aklımda çıkmayan tek cümle "milyonlarca insan çocuk pornosu izliyor arkadaşlar ya" çocuk ve pornoyu aynı cümlede kullanan bunu çok normalmiş gibi konuşan bir iç işleri bakanı. kim verecek bunun hesabını kim nasıl verecek? aklım almıyor çıldırıcam az kaldı

yayın soylu’nun imaj düzeltme yayını olmuştur. öyle ya da böyle psikolojik üstünlük soylu’ya geçmiştir. trt’de fena halde çuvalladığı için bir de sözümona muhalif gazetecilerle yayın yaparak çizilen imajı onarmıştır şimdilik. tahminim yarından itibaren -bu gece hızlıca yapılan anketlerin de vereceği destekle- pek çok akapeli soylu’nun yanında ve destekleyici görüntü vereceklerdir. peker cephesine gelince; şahsi kanaatim yayın sırasında sürekli olarak attığı twitler imajını zedelemiştir. evet belki söz hakkı tanınıp yayına katılması sağlanabilir ya da oradaki bir gazeteci tarafından yanıtları eş anlı aktarılabilirdi. sonuçta biz soylu’nun bakanlık performansını anlatacağı bir yayın değil bizzat iddia sahibinin bizzat tanıklığı üzerinden yönelttiği iddiaların yanıtlarını izlemek üzere tv başına geçtik . hakkaniyet ilkesi gereği bu yapılabilirdi. imaj düzeltmesi olduğunun en önemli kanıtı da son sözün ısrarla soylu’ya verilip sıcakkanlı bir mesaj vermesi sağlandı ve dalga geçer gibi yayın bitimini müteakip yayının tekrarı verildi. madem tekrarı olacaktı apar topar neden yayın bitti. habertürk yandaş gazetecilerini sallayın belki ama ismail saymaz kısmen geçer not aldı, fakat merdan yanardağ tam bir hayalkırıklığı idi, aralarda açıkça konuyu dağıtması, soylu’ya kurtarma pasları atması tele1’in ve dolayısıyla cumhuriyet gazetesinin son dönemdeki yalpalamasını açıklıyor bana göre. özellikle yayın öncesi peker’in iddialarına atıfla uğur mumcu cinayeti ile ilgili söylediği akla ziyan açıklamalar merdan yanardağı gözümde hiç etti. emre kongar hoca sanırım her gün canhıraşla yaptığın yayında kullanılıyorsun diyorum içimden.

ben tatmin olmadım, milyonlarca insanın da tatmin olmadığı kanaatindeyim.

ortada şöyle iddialar var;
* eski başbakanın oğlu uyuşturucu trafiğinde ön safta,
* mumcu'yu ağar öldürttü/öldürdü,
* hürriyet gazetesi, akp'li vekilin istediği ile peker tarafından basıldı,
* bir vekil, karakolda dövüldü.

ama paşam gelmiş hala dolar diyor. lan oğlum siz şaka mısınız, niyet misiniz. delirmemek el de değil lan. bunca iddia var ve çoğu da yalanlanamıyor, gelmiş dalga geçer gibi "dolar" diyor, bunlar "gündem değiştirme" diyor. aklıma mukayyet ol.

++

yayına gelecek olursak;
soylu sınıfta kaldı. sorulara cevap veremedi. çelişkiler ile doluydu. iddiaları güçlendiren bir yayın oldu.

ama rezaleti en sonda idi; peker videosunu milyonlarca insan izliyor söylemine karşılık, çocuk pornosu da izleyen var söylemi. yahu ben yazarken utandım.

bu yayının kazananı süleyman soylu olmuştur. sorulan sorulara cevap vermeyerek lafı dolandırarak ismail saymaz'a 3 dakika 56 saniye söz hakkı tanıyarak tabanına ve çevresine "bakın ben muhaliflerin karşısına da çıktım" mesajını vermiştir. 4 gazeteciye tanınan süre toplam 8 dakika. kesinlikle psikolojik üstünlük süleyman soylu'ya geçmiştir. ha akp'nin kendisini destekleyip desteklemediği konusunda muallaktayım kendisi de saniyelik bir düşünmeden sonra cevap verdi. ayrıca oraya oturan 4 gazeteci daha da kendisine muhalifim demesin. muhalif demek soru sormak demek değildir. sorularına yanıt alabilmektir. ki maalesef bu 4 gazeteci sordukları soruların hiç birine yanıt alamamıştır.