24 mayıs 2021 habertürk süleyman soylu yayını
başlık "oeskiasya" tarafından 23.05.2021 23:20 tarihinde açılmıştır.
141.
orta oyunu.
devamını gör...
142.
devamını gör...
143.
önceki gün yarışılan monaco gp bile bu yayından daha akıcıydı. bu hikayeleri anlatmak ve soru sordurmamak istiyorduysa trt çok da güzel işini görürdü, neden 3 saatimizi çaldı ki..
sonuç, ben ne izledim lan dün akşam sorusu..
sonuç, ben ne izledim lan dün akşam sorusu..
devamını gör...
144.
ingiltere, almanya ve fransa'daki örnekleri hem gazetecilik hem de bakanlık dersi verir bunlara.
devamını gör...
145.
çok şey konuşup hiçbir şey söylememiştir...
devamını gör...
146.
ismail saymaz: sedat peker iddiaları hakkında düşünceleriniz nelerdir sayın bakan?
sayın bakan: en sevdiğim yemek kuru fasulye, pilav.
sayın bakan: en sevdiğim yemek kuru fasulye, pilav.
devamını gör...
147.
hiç bir şeyin tam olarak anlatılmadığı/anlaşılmadığı, sorulardan kaçamak cevaplar verildiği yayın. en iyi anladığım ss sigortacıymış ve ilçe başkanlığı yapmış. bir de gaziosmanpaşa
devamını gör...
148.
yayının özetini buldum, izlemeyenlere hizmet açısından
soruya soruyla cevap verme sanatı
soruya soruyla cevap verme sanatı
devamını gör...
149.
kim söylemiş beni?
süheyla'ya vurulmuşum diye
kim görmüş ama kim?
elene'yi öptüğümü
yüksek kaldırımda güpegündüz
melahat'i almışım da sonra
alemdar'a gitmişim öyle mi?
onu sonra anlatırım fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya galata'ya dadanmışız
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu
onu da sonra anlatırım
ya o mualla'yı sandala atıp
ruhumda hicranın'ı
söyletme hikâyesi
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
kim söylemiş beni?
süheyla'ya vurulmuşum diye
kim görmüş ama kim?
elene'yi öptüğümü
yüksek kaldırımda güpegündüz
melahat'i almışım da sonra
alemdar'a gitmişim öyle mi?
onu sonra anlatırım fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya galata'ya dadanmışız
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu
onu da sonra anlatırım
ya o mualla'yı sandala atıp
ruhumda hicranın'ı
söyletme hikâyesi
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim...
orhan veli kanık
son 3 saatim(izin) özeti?
süheyla'ya vurulmuşum diye
kim görmüş ama kim?
elene'yi öptüğümü
yüksek kaldırımda güpegündüz
melahat'i almışım da sonra
alemdar'a gitmişim öyle mi?
onu sonra anlatırım fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya galata'ya dadanmışız
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu
onu da sonra anlatırım
ya o mualla'yı sandala atıp
ruhumda hicranın'ı
söyletme hikâyesi
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
kim söylemiş beni?
süheyla'ya vurulmuşum diye
kim görmüş ama kim?
elene'yi öptüğümü
yüksek kaldırımda güpegündüz
melahat'i almışım da sonra
alemdar'a gitmişim öyle mi?
onu sonra anlatırım fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya galata'ya dadanmışız
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu
onu da sonra anlatırım
ya o mualla'yı sandala atıp
ruhumda hicranın'ı
söyletme hikâyesi
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim ben yaptığımı
geç bunları
anam babam geç bunları
bir kalemde
bilirim...
orhan veli kanık
son 3 saatim(izin) özeti?
devamını gör...
150.
"ben şimdi buraya neden çıktım? niçin çıktım? kim çıkardı lan beni buraya?"
devamını gör...
151.
uğur mumcu'nun öldürülmesinin arkasında mehmet ağar'ın olduğu iddiası sorulmadı.. en önemli konuydu..
devamını gör...
152.
bırak colombiya'yı ,haritada adı yazmadan yaşadığı şehri dahi gösteremeyen insanlara gel de anlat oy verdikleri insanların yaptıklarını..
tanım : ilk 45 dk yunus emre sözleri 80 öncesi yaşananlar vatan sevdası vb gibi açıklamalar ile geçmiş yayın
tanım : ilk 45 dk yunus emre sözleri 80 öncesi yaşananlar vatan sevdası vb gibi açıklamalar ile geçmiş yayın
devamını gör...
153.
154.
bu ülkede herşey çok komik dün haberlerde gördüm bir sitede öğretmen bir hanım kardeşimizi iki komşusu öldüresiye darp etmiş, şartlı salı vermişler pekerin kardeşini ruhsatsız silahtan göya tutuklamışlar. işin komik kısmı soruşturmanın selameti açısından istifa etmeniz gerekiyor mu sorusuna yok ne gerek var dedi? he bencede gerek yok görevden alınan kaç belediye başkanı fetöden veya yolsuzluktan ceza aldı, ticaret bakanı için hala soruşturma açılmadı ( görevden alınmasına rağmen) yani kardeşlerim hukuk yok ise kişinin mevcut konumunun da çok bir önemi yok ve memlekette suçun ne olduğu değil suçlunun kim olduğu önemli.
devamını gör...
155.
adalet sisteminin gelişmemiş yada satın alınmış olduğu canım ülkemde güç ve parayı yönetenlere bazı kapılar hep açık. zengin değilseniz ise hırsızlık, darp etmek, gasp vs vs. suçlarda salınmakta mümkün. adamın suç dosyası kabarık hala dışarıda elini kolunu sallıyor zenginlerde ve güç sahiplerinde yaptığınız şuç ne olursa olsun anahtarınız varsa o kapıdan geçebiliyorsunuz. hesap soranı özellikle bizim ülkemizde siyaset, din ve örgütler üzerinden suçlanarak köşeye sıkıştırmak, içeri atmak, kendi taraflarına çekilmek ve para ile susturulmak gibi durumlar ile manipüle etmek mümkün. ama işin uçu hep halka dokunuyor burada ki sorun halkın 3 maymun oynaması yoksa bu kadar alelade olarak yapamazlardı. iş her zaman olduğu gibi halka kalıyor.
devamını gör...
156.
bu televizyon kanalından yayınlanan bir oturumun gerçekten gerçekleri açıklayacağını düşünmek, katılan gazetecilerin özgürce soru sorup cevap alabileceğine inanmak mümkün değildi zaten. mor ve ötesi’nin cambaz şarkısı ile kanalın ne olduğunu özetleyip devam edelim:
cambaz
ilk 42 dakika hiçbir şey olmadı, festival filmi tadında bir monolog izledik. süleyman soylu kendi hayat hikayesinden kesitler sunup bize bir zamanlar anadolu’da masalları anlattı. gençlik yılları, il ilçe başkanlıkları, babasıyla yaşadıkları. sanki bir siyasi tartışma programı değil de bir yudum insan belgeselinin süleyman soylu bölümü gibiydi.
daha sonra sorular gelmeye başladı ancak mervan yanardağ ve ismail saymaz ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar sorularına cevap alamadı. mehmet akif ersoyzaten soru sormaya niyetli değildi, olmasını da beklemiyordum. veysi ateş’e gelince onu tek derdi ekranda nasıl göründüğünü takip etmekmiş gibi göründü bana.
cevap alınabilen az sayıda soruda ise şöyle konuşmalar yaşandı:
- sayın bakan, kolombiya...
- let me ask you something are you interested in ufo photos, ufo?
- sayın bakan, metin külünk...
- yeğenim, ben 4 yıl askerlik yaptım...
- sayın bakan, koruma polisleri...
- bilemiyorum altan.
- sayın bakan, faili meçhuller...
- bak, çakallı’da bir menemen yedim...
velhasılı beklenenden ne fazlasını ne azını izledik. ah benim yalnız ve güzel ülkem...
cambaz
ilk 42 dakika hiçbir şey olmadı, festival filmi tadında bir monolog izledik. süleyman soylu kendi hayat hikayesinden kesitler sunup bize bir zamanlar anadolu’da masalları anlattı. gençlik yılları, il ilçe başkanlıkları, babasıyla yaşadıkları. sanki bir siyasi tartışma programı değil de bir yudum insan belgeselinin süleyman soylu bölümü gibiydi.
daha sonra sorular gelmeye başladı ancak mervan yanardağ ve ismail saymaz ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar sorularına cevap alamadı. mehmet akif ersoyzaten soru sormaya niyetli değildi, olmasını da beklemiyordum. veysi ateş’e gelince onu tek derdi ekranda nasıl göründüğünü takip etmekmiş gibi göründü bana.
cevap alınabilen az sayıda soruda ise şöyle konuşmalar yaşandı:
- sayın bakan, kolombiya...
- let me ask you something are you interested in ufo photos, ufo?
- sayın bakan, metin külünk...
- yeğenim, ben 4 yıl askerlik yaptım...
- sayın bakan, koruma polisleri...
- bilemiyorum altan.
- sayın bakan, faili meçhuller...
- bak, çakallı’da bir menemen yedim...
velhasılı beklenenden ne fazlasını ne azını izledik. ah benim yalnız ve güzel ülkem...
devamını gör...
157.
utanmadan bizim dönemimizde fail-i meçhul yok dedi. tahir elçi, hürmüz diril, ankara garı patlaması, suruç, diyarbakır patlamalarının anıları hala taptaze iken hafızamızda... rabia naz, gülistan doku, nadira, yeldana gibi pek çok isim de hala aklımızda!
tanım:istifa etmesi gerekirken küstahça ortalarda dolanan içişleri bakanının yayını.
tanım:istifa etmesi gerekirken küstahça ortalarda dolanan içişleri bakanının yayını.
devamını gör...
158.
böyle tartışmalar, dört gazeteci ile birlikte yapılmaz.
hele bir de, tartışma kültürü gelişmemiş bir ülkede, hiç yapılmaz.
soylu dün gece ne yaptı?
daha en başta, uzun uzun konuşarak kontrolü eline aldı.
gazeteciler, soru sormak için hazırlanmışlardı fakat onlar soramadıkça, soylu, başka bir konuya geçiş yaptı. soylu uzattıkça uzattı ve gazetecilerin üzerindeki baskı da her geçen dakika artmaya başladı.
tvlerinin başında, ellerinde telefonla milyonlarca insan, malum soruların sorulmasını bekliyordu fakat ne oldu?
gazeteciler, kendi sorularını sormak için, bir ortaokul talebesi gibi "örtmenim örtmenim" moduna girmekten öteye geçemediler.
o anlarda soylu, karşısındaki manzarayı keyifle izledi her defasında...
biri bir şey sormaya çalışırken, diğeri devreye girdi... sorular birbirine karıştı. kimse derdini anlatamadı.
tam da türkiye'ye uygun bir ortam oluştu.
sürekli birbirinin lafını kesen, söz sırasının kendisine gelmesi için homurdanan, mağdur edebiyatı yapan insanlar...
dersine iyi çalışmıştı soylu.
gazeteciler, programdan sonra "biz nasıl bir oyunun içine düştük böyle" demişlerdir eminim, kendilerine.
programda masaya yumruğunu vurması gereken kişi ismail saymaz'dı ama yapamadı.
her duruma hazırlıklı olmak, konuya iyi çalışmak, ismail saymaz'ın önemli özelliklerinden biridir gazeteci olarak.
fakat dün gece, eli kolu bağlandı, çözüm üretemedi bir türlü. sadece soracağı sorulara odaklıydı, doğaçlama yapamadı, refleks geliştiremedi.
dün gece yaşanan tiyatroda en doğru refleks; "yeter artık. bırak bize gereksiz gereksiz konularda tatava yapmayı. şimdi, soracağım şu sorulara net cevaplar istiyorum..." minvalinde olmalıydı.
bu çıkışı yaparken, sürekli rol kapmaya çalışan diğer gazetecilere de gözdağı vermeliydi ayrıca; "siz de susun şimdi! ortalığı bulanıklaştırmayın. net bir şekilde cevaplarımızı alalım. sonra sorarsınız ne soracaksınız."
belki, diğer gazeteci arkadaşlarına ayıp olacağını düşündü, belki de gazetecilik kariyerinin selametini...
en nihayetinde yapmadı, yapamadı.
yüz ifadesi son derece duygusaldı, her an patlayacak gibi duruyordu ama olmadı, ağzından çıkan her kelime "mantık" kokuyordu.
velhasıl dün gece, aa muhabiri musab turan gibi amatör, patavatsız biri lazımdı o ortama.
ismail saymaz çok profesyonel kaçtı.
hele bir de, tartışma kültürü gelişmemiş bir ülkede, hiç yapılmaz.
soylu dün gece ne yaptı?
daha en başta, uzun uzun konuşarak kontrolü eline aldı.
gazeteciler, soru sormak için hazırlanmışlardı fakat onlar soramadıkça, soylu, başka bir konuya geçiş yaptı. soylu uzattıkça uzattı ve gazetecilerin üzerindeki baskı da her geçen dakika artmaya başladı.
tvlerinin başında, ellerinde telefonla milyonlarca insan, malum soruların sorulmasını bekliyordu fakat ne oldu?
gazeteciler, kendi sorularını sormak için, bir ortaokul talebesi gibi "örtmenim örtmenim" moduna girmekten öteye geçemediler.
o anlarda soylu, karşısındaki manzarayı keyifle izledi her defasında...
biri bir şey sormaya çalışırken, diğeri devreye girdi... sorular birbirine karıştı. kimse derdini anlatamadı.
tam da türkiye'ye uygun bir ortam oluştu.
sürekli birbirinin lafını kesen, söz sırasının kendisine gelmesi için homurdanan, mağdur edebiyatı yapan insanlar...
dersine iyi çalışmıştı soylu.
gazeteciler, programdan sonra "biz nasıl bir oyunun içine düştük böyle" demişlerdir eminim, kendilerine.
programda masaya yumruğunu vurması gereken kişi ismail saymaz'dı ama yapamadı.
her duruma hazırlıklı olmak, konuya iyi çalışmak, ismail saymaz'ın önemli özelliklerinden biridir gazeteci olarak.
fakat dün gece, eli kolu bağlandı, çözüm üretemedi bir türlü. sadece soracağı sorulara odaklıydı, doğaçlama yapamadı, refleks geliştiremedi.
dün gece yaşanan tiyatroda en doğru refleks; "yeter artık. bırak bize gereksiz gereksiz konularda tatava yapmayı. şimdi, soracağım şu sorulara net cevaplar istiyorum..." minvalinde olmalıydı.
bu çıkışı yaparken, sürekli rol kapmaya çalışan diğer gazetecilere de gözdağı vermeliydi ayrıca; "siz de susun şimdi! ortalığı bulanıklaştırmayın. net bir şekilde cevaplarımızı alalım. sonra sorarsınız ne soracaksınız."
belki, diğer gazeteci arkadaşlarına ayıp olacağını düşündü, belki de gazetecilik kariyerinin selametini...
en nihayetinde yapmadı, yapamadı.
yüz ifadesi son derece duygusaldı, her an patlayacak gibi duruyordu ama olmadı, ağzından çıkan her kelime "mantık" kokuyordu.
velhasıl dün gece, aa muhabiri musab turan gibi amatör, patavatsız biri lazımdı o ortama.
ismail saymaz çok profesyonel kaçtı.
devamını gör...