29 eylül 2023 türk-iş'in yoksulluk sınırı açıklaması
başlık "kremlinindelisi" tarafından 29.09.2023 21:26 tarihinde açılmıştır.
1.
türk-iş verilerine göre eylül ayında 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 13.334 tl, yoksulluk sınırı ise 43.433 tl oldu.
*türk-iş, eylül 2023 dönemine ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. buna göre; 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 13 bin 334 tl olarak hesaplandı. gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı 43 bin 433 tl oldu. bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 17 bin 336 tl'ye yükseldi. ankara'da yaşayan 4 kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, bir önceki aya göre yüzde 9,31 oranında gerçekleşti.
-dha
*türk-iş, eylül 2023 dönemine ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. buna göre; 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 13 bin 334 tl olarak hesaplandı. gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı 43 bin 433 tl oldu. bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 17 bin 336 tl'ye yükseldi. ankara'da yaşayan 4 kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, bir önceki aya göre yüzde 9,31 oranında gerçekleşti.
-dha
devamını gör...
2.
her zaman ki gibi açlık sınırının asgari ücretten yüksek olduğu, yoksulluk sınırının bile fakire lüks geldiğini milyonuncu kez gösteren açıklama. hükümet kanadı ne diyor bu işe, sıkın dişinizi bilmemkaç senesinin x ayını bekleyin mi. isyan eden dış güçlerin piyonu fetocu ilan edildi mi. bazılarının gözünde şükürsüzlük, kanında nankörlük var mıymış. bu bayrağı indiremeyecekler, vatan bölünmez falan filan ve kapanış.
devamını gör...
3.
2054'te kralsınız be oğlum.
devamını gör...
4.
benim 7500 tl emekli maaşı ne oluyor o zaman?
herhalde cep harçlığı falan olur. çünkü faturalar bedava, market alışverişini devlet yardım ediyor, kiramı da karşılyorlar.
ben de 7500 tl ile her gün 1 tane tost yiyebilirim.
allah başımızdan eksik etmesin.
herhalde cep harçlığı falan olur. çünkü faturalar bedava, market alışverişini devlet yardım ediyor, kiramı da karşılyorlar.
ben de 7500 tl ile her gün 1 tane tost yiyebilirim.
allah başımızdan eksik etmesin.
devamını gör...
5.
5-6 kişilik aile maaşı alanların belirdiği asgari ücret.
ne açlık ne de yoksulluk sınırı göz önünde bulunduruluyor.
artan maaş= artan çokça zam olduğu için bu ücretlerle oynanma olayı beni deli ediyor. böyle giderse "3 öğün yemekten kısın." (ben 1-2 öğün), "et/balıktan kısın." kaç aydır insanların meyve ve sebzeleri "taneyle" aldığı görülmüyor gibi.
halk için takım elbiseli olanlardan kısmak yok, makam araçlarından kısmak yok, yemek çeşitlerinden kısmak yok, o kadar para alıp halktan daha ucuza et/balık yemekleri yiyorlar.
saygı değer (!) diyanet bütçesi şişiriliyor? adam çok parayı nasıl kullanacağını bilemeyip değişik tarzda bir kur'an'ı kerim tasarlanması ya da yazması yapacaktı ve yoklukta olan halk için çok uçuk bir fiyata.
biri halka bir diğeri (sözde) allah yolunda olanlar. ama eşitlik, denge, adalet ve hak anlayışları yok.
lafı gelmişken "depremde toplanılan paralar nerede? depremzede öğrencilere internet bile yüz yüze olanlarla sınırlandırılmış halbuki uzaktan olanların daha çok ihtiyacı var. insanlar hâlâ çadırlarda, hâlâ su kuyruklarında, hâlâ çalışamıyor, kyk kredileri faizleniyor, çocuğunu okula/üniversiteye gönderemeyenler var!
bizim için toplanılan/yollanan maddi yardımlarda dilenci konumuna girdirenleri allah aynı konuma düşürsün. hatta bizden beter etsin. o paralara konanlar da sayısınca bela bulsun. o paraların hayrını görmeyin yani.
8. ay'a ne kaldı? yağmurlu geceden yağmurlu mevsime geldik. hâlâ aynı. sizler(halktan insanlar üstüne alınsın da bir sinirleneyim) depremden daha çok mağdur ettiniz. o hâlde daha çok çektirdiniz. unutununutun tutan beddualarla hatırlarsınız.
o insanların nasıl zeytinliklerine daldığınızı da unutun, yakınlarının hâlâ cesetlerine ulaşamayanları da unutun. o kadar aydan sonra ortada ceset kalmış mıdır belli değil. enkazlarda çürüdüler veonlarla molozların arasına karıştılar, parça parça. ama insan o parçaya da muhtaç biliyor musunuz?! parmağına, koluna, saçına, tırnağına vs. bunun ne demek olduğunu çokça empatiyle bile bilemezsiniz.
ebeveyni olmayan o kadar çocuk nereye gitti? çocuk kaçırmanın çokça arttığı bir dönemde o ailesiz kalan masumlar şeytan eline mi düştü araştırmak isteyen oldu mu?
o çocukları tarikatlara mı yerleştirdiniz, bir kereden bir şey olmaz diyen aile bakanlığına bağlı kurumlara mı vs. insanın aklına çokça şey geliyor. çocuk aşısı diye organ kaçakçısının eline düşenlerin haberini birkaç gün önce gördüm.
bir sessizlik, bir işlevsizlik ne oluyor ne?!!
daha çok şey var ama ortada pek kimse yok!
ne açlık ne de yoksulluk sınırı göz önünde bulunduruluyor.
artan maaş= artan çokça zam olduğu için bu ücretlerle oynanma olayı beni deli ediyor. böyle giderse "3 öğün yemekten kısın." (ben 1-2 öğün), "et/balıktan kısın." kaç aydır insanların meyve ve sebzeleri "taneyle" aldığı görülmüyor gibi.
halk için takım elbiseli olanlardan kısmak yok, makam araçlarından kısmak yok, yemek çeşitlerinden kısmak yok, o kadar para alıp halktan daha ucuza et/balık yemekleri yiyorlar.
saygı değer (!) diyanet bütçesi şişiriliyor? adam çok parayı nasıl kullanacağını bilemeyip değişik tarzda bir kur'an'ı kerim tasarlanması ya da yazması yapacaktı ve yoklukta olan halk için çok uçuk bir fiyata.
biri halka bir diğeri (sözde) allah yolunda olanlar. ama eşitlik, denge, adalet ve hak anlayışları yok.
lafı gelmişken "depremde toplanılan paralar nerede? depremzede öğrencilere internet bile yüz yüze olanlarla sınırlandırılmış halbuki uzaktan olanların daha çok ihtiyacı var. insanlar hâlâ çadırlarda, hâlâ su kuyruklarında, hâlâ çalışamıyor, kyk kredileri faizleniyor, çocuğunu okula/üniversiteye gönderemeyenler var!
bizim için toplanılan/yollanan maddi yardımlarda dilenci konumuna girdirenleri allah aynı konuma düşürsün. hatta bizden beter etsin. o paralara konanlar da sayısınca bela bulsun. o paraların hayrını görmeyin yani.
8. ay'a ne kaldı? yağmurlu geceden yağmurlu mevsime geldik. hâlâ aynı. sizler(halktan insanlar üstüne alınsın da bir sinirleneyim) depremden daha çok mağdur ettiniz. o hâlde daha çok çektirdiniz. unutununutun tutan beddualarla hatırlarsınız.
o insanların nasıl zeytinliklerine daldığınızı da unutun, yakınlarının hâlâ cesetlerine ulaşamayanları da unutun. o kadar aydan sonra ortada ceset kalmış mıdır belli değil. enkazlarda çürüdüler veonlarla molozların arasına karıştılar, parça parça. ama insan o parçaya da muhtaç biliyor musunuz?! parmağına, koluna, saçına, tırnağına vs. bunun ne demek olduğunu çokça empatiyle bile bilemezsiniz.
ebeveyni olmayan o kadar çocuk nereye gitti? çocuk kaçırmanın çokça arttığı bir dönemde o ailesiz kalan masumlar şeytan eline mi düştü araştırmak isteyen oldu mu?
o çocukları tarikatlara mı yerleştirdiniz, bir kereden bir şey olmaz diyen aile bakanlığına bağlı kurumlara mı vs. insanın aklına çokça şey geliyor. çocuk aşısı diye organ kaçakçısının eline düşenlerin haberini birkaç gün önce gördüm.
bir sessizlik, bir işlevsizlik ne oluyor ne?!!
daha çok şey var ama ortada pek kimse yok!
devamını gör...