90'lar metal müziği

patagonyalı biladerimin şu (bkz: 80'ler rock müziği) başlığını görüp artırdığım başlıktır.

asıl uzmanlık alanımdır esasen.

bana göre metal müziğin en özel dönemidir. günümüze taşınan birçok önemli metal müzik alt türü bu dönemde çıkmıştır veya zirvesine ulaşmıştır. yani daha doğrusu alt-alt türü... mesela black metal 90'larda çıkmamıştır ama melodik ve senfonik black metal bu dönemde çıkmıştır. ayrıca black metal alt türü de bana göre zirvesini 90'larda görmüştür. bu yalnızca bir örnek... yoksa thrash metalin çıkışı da zirvesi de 80'lerdir diyebiliriz kanımca/zannımca. tümden kapsayıcı bir şeyler söylemiyorum yani, lafın kısası.

3 tane paylaşımla başlayayım dediğimdir.


dream theater - the mirror: bu parçanın bulunduğu awake albümünün kasetini 1997 gibi almıştım. zaten (bkz: awake) başlığında da albümü tanıtmıştım geçen zamanlarda. bu parçanın başlığını da açan bendim galiba hatta.



therion - cults of the shadow: burada yazacaklarım da üstekki parçayla aynı olur, keşif tarihim dahil. * içinde bulunduğu albüm: (bkz: theli)



cradle of filth - haunted shores: inanır mısınız bilmem, bu da aynısı. haha. bu üç grubu da bu albümleriyle 1997'de keşfetmiştim çok büyük ihtimalle. bunun da albümü: (bkz: dusk and her embrace)



dream theater ile 2000'lerin hemen başlarında koptum diyebilirim. diğer iki grubu hala severim; her albümlerini/dönemlerini değil tabii ki...


aaa, şunu eklemeden olmaz ama...

in flames - moonshield: benim için inanılmaz özel bir parçadır. bununla tanıştığım yıldan pek emin değilim. gene de 90'lar ama. 97 olma ihtimali de az değil hatta. 96 olması da son derece olası zira o yılın başlangıcında çıkmış ve bende orijinal kasetinin olduğunu hatırlıyorum. benim için harbiden aşırı özel bir parçadır. cidden kelimelerle anlatamam... içinde bulunduğu albüm: (bkz: the jester race)




şunu nasıl unuturum tabii...

bruce dickinson - cyclops: gene mi 97 lan. ahaha. bunun bulunduğu balls to picasso albümüyle 97'de tanıştığımdan net eminim zira o yıl çıkan ve hemen aldığım pentagram - anatolia albümünden bir veya birkaç ay sonra elime geçmişti bu albümün kaseti. beni en çok "şekillendiren" albüm budur. bruce baba'nın zaten dev bir hayranıyım. bu, kendisinin solo albümleri arasında 3. veya 4. favorim olsa da "beni ben yapan" şeyler arasında, müzik bağlamındaki en önemli eserdir.

o zaman benim system of a down ile tanışmam ile dinlediğim ilk albümü gelsin. hala da dinlerim, bu müziklerin zamanı geçmez arkadaşlar.

ilk olarak spiders


ikinci favorim ise sugar

opeth'in bu şarkısı... kelimelerle anlatamam bunu da. benim için gerçek manada eşsiz bir muhteşemliktedir. 1996 tarihli morningrise albümlerinde yer alır. benim de toplulukla 1999'da tanıştığım albüm olur bu.

ah o akustik/klasik gitar arpejleri... videoda 2:50'de başlıyor. büyüleniyorum tek kelimeyle. böyle bir etkileyicilik olamaz...

(bkz: the night and the silent water)

ne günlerdi..düşündüm seçemedim hepsi muhteşem..hala dinlediğime göre..

amorphis'siz olmaz...

üstteki tanımımdaki opeth albümüyle (bkz: morningrise) hemen hemen aynı zamanda tanışmıştım tuonela albümüyle de. ama amorphis'in bu albümü zaten 99 çıkışlı.

benim için aşırı özel bir albüm dahadır bu.

işte albümden morning star:

5 sene falan önce keşfettiğim bir 90'lar harikalığından bahsedeceğim bu gece.

exises adlı hollandalı topluluk, 80'lerde grubun adını taşıyan bir heavy metal albümü çıkarmış. hiç fena değil.

ancak, 90'larda, spesifik olarak sa 1996'da çıkardıkları reternity adlı progressive metal albümleri harbiden müthiş güzel ve bence son derece orijinal.

albümün tümünü koyuyorum. cidden top-klas bir eser. dinlemenizi salık veririm.



the metal archives'da grup halen aktif görünüyor. 1998'de aktivitelerini sonlandırmışlar, 2019'da ise yeniden aktifleşmişler. umarım bir albüm üzerinde falan çalışıyorlardır bu aralar. 1984'te kurulan ve bu denli kaliteli müzik üreten bir grubun sadece 2 albümde kalması iyi olmaz ya.

bu sefer de iron maiden'ın en sevdiğim şarkısı gelsin. benden başka "favori iron maiden parçam budur" diyene rastlamadım. hakikaten rastlamadım. cidden rastlamadım. harbiden rastlamadım. şaka yapmıyorum. bu arada bruce dickinson'ın solo kariyerini gözümü kırpmadan tüm maiden külliyatına tercih ederim. bende mi bir tuhaflık var acaba? *

bu şarkıyı gerçekten çok seviyorum ama.

(bkz: judas be my guide)

bu gece de 90'ların hemen başına gidelim.

en ikonik metal gruplarından biri olan slayer'ın 1990 tarihli seasons in the abyss albümünün müthiş gaz açılış parçası.

şener yıldız'ın sunduğu rock market programında sık sık çıkardı bu klip ve ben de 90'ların başlarında orada keşfetmiştim.

öyle böyle gaz değil!

(bkz: war ensemble)

müzik için emek harcanan zamanlardı.şimdiki gibi bilgisayarda sürükle bırak programlar ile yapılmazdı.

bugün sözlükte megadeth ve slayer gördüm. metallica zaten canımız ciğerimiz hep paylaşıyoruz. o yüzden şimdi big four'u tamamlamak için anthrax'ı huzurunuzda anıyorum.

1993 sound of the white noise albümünden

moonspell geliyor aklıma

90'ların ilk yarısı. spesifik olaraksa 1993...

bu yılda scorpions'ın face the heat ve sepultura'nın chaos a.d. albümlerinin orijinal kasetlerini almıştım; yani çıktıkları sene almıştım bunları. sepultura'yı, önceki albümlerini dinledikçe sevdim sonradan aslında ama bu albümlerine bir türlü ısınamadım desem yeridir. yani o, az alternatifimin olduğu zamanlarda bile pek tutmamıştım bu albümlerini.

scorpions esasında hard rock yönü ağır basan bir hard 'n' heavy grubu olsa da ilgili albümlerinin açılış parçası olan alien nation net olarak heavy metal kapsamında değerlendirilebilir bence. dinlediğim anda, daha girişinde hayran kalmıştım. mükemmel bir şarkı.