akp'nin 20 yıldır iktidar olmasının sebebi

türk halkının sadece tenceresi boşalınca aklının başına gelmesi yüzündendir. bak o kadar yolsuzluk, haksızlık, hukuksuzluk oldu halktan kimse tınlamadı ama şimdi ekonomik kriz herkesi vurdu akp'nin oyları %30'lara düştü.

muhalefet yüzüne, chp yüzüne, kılıçdar'dan ötürü diyecek olan sözde muhalif, özde saray takımı gelmeden önce söyleyeyim; bu dediklerinizle alakası yok.

gidip çocuğunu şeytan diye kesen tarikat pisliğini savunan,
gidip çocuğuna tecavüz eden cemaat pisliğini savunan bir zihniyet var karşımızda.

seviye bu işte. başka ne olacaktı ki yani.

en yakın rakibinin oy kullanaması buyuk etken olabilir. (kilicdaroglu ilk geldigi zamanlar oy kullanamamişti; okulu mu bulamamış, pusulayi mi bulamamısti ne)

recep tayyip erdoğan'ın hitabet yeteneği diye bir basligimiz var ki ister sev ister sevme sen bilirsin ama adam konuşma, sesini kullanma işinde çok iyi.

ekonomi;
2001 krizi efsanevi bir krizdi her sey firlamis 17 banka bosaltilmis falan ve hatta disaridan vekil olmayan bir bakan ithal edilmis ki o da oyle siradan degil, kendisini ithal edene az sey yapmadi!
tabi bu asamadan sonra yukselise gecen turk halki o gunleri gordugu icin su an yasanan ekonomik hatalara goz yumuyot cunku oncesinde daha kotulerini yaşamis.

hea birde chp'li secmenin tavri ki bakin by cok onemli.
aylarca esek, sigir, comar derler sonra vay efendim bu halk bize neden oy vermiyor diye kafa acarlar acaba neden vermiyorlar sayin gerzek.

akp'nin iktidar serüveni tıpkı bir kompozisyon gibi giriş - gelişme -sonuç evrelerinden oluşmakta ve bu evrelerin her seferinde akp'nin lehine işleyen konjonktürel nedenleri bulunmaktadır. iktidara gelişleri 11 eylül sonrası dünyayı şekillendirecek olan neo-liberal politikaların ve ılımlı islam stratejisinin sonucudur. gelişme ise kapitalizmin sıcak para politikasını 3.dünya ülkelerine pompalayarak üretimsiz zenginliği teşvik etmesi kaynaklıdır. sonuç ise bekleyip göreceğimiz gibi emperyalizmin ipiyle kuyuya inilmeyeceğini ve ülkemizin gıda, mülteci ve fakirlik gibi devasa sorunlarla boğuştuğu bir enkaz haline dönüşmesidir.

aysun kayacı'yı zamanında "benim oyumla köylünün oyu bir mi" dediği için dışlamıştık hatırlarsanız. işte o yüzden. halbuki demokrasinin kurucu platon bile insanları sınıflandırmıştır. platon'a göre insan 3'e ayrılır. mayasında altın olanlar ilk sınıf yani yöneticilerdir. ikinci sırada gümüş gelir. onlar yardımcılardır ve son sırada bakır yani yönetilenler gelir. sınıf kavramı çok açıktır. yöneticilerin filozof olmasının iyi olacağını söyler. eğer yönetim bakır sınıfa verilirse sistem çöker. işte bu yüzden akp 20 yıldır iktidardadır.

özdağ gibi bi rakiple karsilasmamasindan dolayidir.

(bkz: ümit özdağ gelecek sizi bu dertlerden kurtajfjfjfj)

ülkede ona oy veren muhafazakar seçmenlerin fazla olması.

cahil insanların çobana ihtiyaç duymaları.

seçme ve seçilme hakkının olmaması.

deniz baykaldır.

orta çağ avrupası'nda sokakta idam edilmek üzere toplanan halk,oraya haksız yere çıkmış kişileri de hiç düşünmeden aynı ihtiras ile gözleri dönmüş çılgıncasına avuçları patlayana kadar alkışlarlar, kendilerinden geçmiş halleri gözlerinden okunur o sebebini bilmemelerine rağmen duydukları heyecan .işte o halk ile bu seçmen kitlesinin bir diğer benzerliği de izledikleri şeyin suçlu veya suçsuz olması önemli değil önemli olan sonlarının aynı olması.
sizin sorgulanmadığınız ,eleştirilmediğiniz , konuşulamadığınız yerde gerçekleri duyamazsınız ve doğada sağır bir canlının sonu

sorgulamayan, okumayan ve saplantılı fikirlere sahip ortadoğu çöplüğünde halki yönlendirmek ve bir ideoloji dayatmak çok basit.

"seçim dönemleri yaklaştığında ülke genelinde şebeke sularına eser miktarda tekila mi karıştırıyorlar acaba?" sorusunu akla düşüren hadise. bizi sosyologlar incelesin, psikologlar yardım etsin, aklı selim hukukçular irdelesin, tarihçiler.. neyse onların yükü ağır bu konuda:/

"bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe allah onlarda bulunanı değiştirmez." ra'd suresi, 11.ayet.

dersimli kemal'dir.

daha güçlüsünü göremiyoruz kafalarında dolaşan(gücün ne olduğunu sosyal düşünemeyecek kadar sığ), benim s.kim rahat etsin kimin g.tü yırtılırsa yırtılsın kafasında olan halkın yarın öbür gün ne olacağını düşünememesi.

*akp dışında önde giden partinin oyları eksik gösterildi. mesela sandıkta chp’nin oyu 320 ise 32 yazıldı.
* akp’nin seçimi büyük farkla kazandığı söylentileri yayılarak sandık başlarında morallerin bozulması ve diğer partilerin görevlilerinin sandıkları terk etmesi sağlandı.
*hayali seçmenlere oy kullandırıldı. bir akp’linin evine veya iş yerine onlarca farklı seçmenin ismi yazıldı. çok önemli miktarda mükerrer oy kullanıldı. bu konuda öyle ileri gidildi ki büyükşehir belediyesi ilçelere hayali konutlar ekledi ve hayali adresler üretildi. hayali mahalle, hayali cadde, hayali sokak, ev ve gecekondular adres olarak gösterildi.
soran olursa dindar parti dersiniz!!!

(bkz: stockholm sendromu)