türkiye'nin 61 yıldır ab'ye girememesinin sebebi

tek cevabı müslüman olmamız(!).

kokoreç sevmesidir.

aslında bu öyle basit bir mesele değil sevgili kafacılar. toplaşın kültürlenin azıcık;

bu meselenin temeli aslında taa 1815'te düzenlenen viyana kongresi'ne dek dayanır. kongreye ingiltere, avusturya, prusya, rusya, isveç, portekiz, ispanya ve 36 alman prensliği ek olarak bir de kaybeden devlet konumundaki fransa katılmıştır. nerede kaybettiğine gelecek olursak, koalisyon savaşları olarak geçen ihtilal savaşları ve ihtilalin kaybedenidir fransa. neyse, gelelim asıl mevzumuza, osmanlı devleti de dönemin önemli güçlerinden olarak davet edilmiş bu kongreye. ama bizimkiler çeşitli sebeplerden ötürü kabul etmemişler, yalnız gözlemci bulundurmakla yetinmişler. neyse burada küresel dengeleri değiştirecek bazı kararlar alınmış. ama bizi en çok ilgilendiren kısım "avrupa uyumu" kavramının burada doğmasıdır. ve ilk kez westphalia barış anlaşması'nda ortaya atılan birleşik avrupa fikri burada geliştirilip "avrupa devletler konseyi" olarak kurulmuştur. bu birliğin kurucu üyeleri de kongreye katılan devletlerdir. artık bu devletler avrupalı devletlerdir ve bazı ayrıcalıkları vardır. ve biz de osmanlı devleti'nin bir devamı gibi o günkü kararın gölgesinde hala avrupa birliği'ne girmek için çabalıyoruz.

belki bir gün o sebepleri de girerim buraya.

hasıl-ı kelam, dünya son yüz yılda var olmadı. belki binlerce yıl önce kuyuya bir delice atılan taş hala bizim kafamızı kurcalamakta.

ab'nin bize girmek istemesidir.

rte' nin reşit olmasını bekliyoruz. daha çok var ama. offf.

üyelik kabul edildiği takdirde işsiz, güçsüz, abazan türkler'in ülkelerine hücum etmesinden korkuyorlar.

naçizane görüşüm şu yönde;
almanyanın çıkarlarından dolayıdır.
şimdi türkiye ile ab'nin ilişkilerinin iyi olması iki tarafında sarılacak dalının kalmamasıdır.
şu anda almanyanın böyle "türkiyeyle ilişkilerimiz çok iyi" demesinin sebebi ingilterenin almanyaya kazık atmasıdır.
brexit'in anlaşmasını okuyanlar vardır illaki kısacası ingiltere ab üyesiymiş gibi tüm çifte stadartlardan yararlanabilecekken ab üyeleri ingiltere üzerinde aynı çifte standartlara sahip olmayacak.
almanya ise hem buradan kazık yedi hem de abd kuzey akım projesine engel olduğu için ab'nin ortak hareket edebileceği hiçbir müttefiki kalmadı. tanıdık geldi mi? bizde de s400 aldığımız için abd ile aramız bozuk. erdoğan ayrıca rusyadan da çinden de istediğini alamadı bu yüzden denize düşen bu ikili birbirine sarıldı.
şimdi bu kadar şeyi neden yazdın diyecek olursanız. dünya hiçbir zaman olmadığı kadar kutuplaşmaya başladı. ayrıca amerika da avrupayı korumama fikrini sevdi. bu yüzden almanya'nın kendisi kadar büyük nüfuslu bir ülkeye ihtiyacı var.
türkiye ordusunun ne kadar güçlü olduğunu karabağ da libya da ve suriyedeki operasyonlarıyla ayrıca ukrayna ya siha satarak rusya ya da göz dağını verdi. belki hatırlıyorsunuzdur. bundan birkaç yıl önce amerikanın olmadığı avrupa nato'sunu kuracaktı fakat abd o zaman masaya yumuruğunu vurup fransaya da almanyaya da sopayı göstermişti.

daha fazla uzatmaya gerek yok işte iki tarafında da birbirine ihtiyacı var.

ha niye mi giremiyorduk? o zaman almanyanın yanında abd de vardı ingiltere de vardı ve çin gibi yükselen bir güç daha doğmamıştı yani dünyada işler almanyanın istediği gibi işliyordu.

ben bunu hollanda da yaşayan dayıma sordum, "avrupa bizi gısganıyor yeğenim, tayyip çoh böyük lider giymetini bilin" diye cevap verdi. seni çok iyi anlıyorum benim angut benim mal benim gerizekalı dayicigim..

tek sebebi müslüman olmamız değildir. halı sahada takım kuruyorsunuz mesela ve yeni bir oyuncu geliyor. kurallarınızı anlatıyorsunuz çok umursamıyor. hızlı değil ve bunun için bir çabası da yok. halı sahanın parasını karşılayacak geliri de yok. üstüne bir de almazsan alma başka takım mı yok gider orada oynarım diyor. alır oynatırım diyorsanız ab terbiyesizlik yapıyor derim.
bu arada kankalarını takıma sorgusuz sualsiz aldıkları da oluyor. onu kabul ediyorum.

nüfus ve prodüktivite

1. ve en büyük sebep ekonomimizin kötü olması. ab ülkeleri zaten yunanistan'a destek olmaktan bıkmış durumda. bu yüzden onlara faydası olmayacak hatta götürüsü olacak bir ülkeyi neden alsınlar ki.

2. dinsel ve tarihi sebepler: tarihimizde çin'den sonra en büyük düşmanımız avrupa'dır. hunlar olsun avarlar olsun osmanlılar olsun birçok kez avrupa ile savaştık. biliyorum ki çin bize bir birliğe davet etse türk haklı "çin ile geçmişte o kadar savaştık onlara güven olmaz" diyecektir bu da öyle bir şey.

siyasi irade eksikliğidir. örneğin; polonya, ab'ne girerken kendisinden ne istenildiyse "gık demeden" yaptı. müktesebatı müzakere etmedi bile.. tercüme etti ve meclisten geçirdi. işleri çok hızlı yürüttü. kaldı ki o genişleme halkasında (2004) 22 milyonluk nüfusu ile birlik tarafından en zor hazmedilecek ülkeydi. ancak lehler ab'nin her dediğine "eyvallah" deyip, yerine getirince ab de mızıkçılık edemedi.

türkiye bunca zaman sonra ve geldiği bu noktada kendine şu soruyu sormalıdır: "ab'ne tam üye olmalı mıyım yoksa birleşik krallık gibi imtiyazlı ortaklık ile yetinmeli miyim?"

birinci soruya "tam üye olmalıyım" yanıtını veriyorsa, istenilenleri yapmaktan başka çaresi olmadığını kabul etmeli; bir başka deyişle derse devam etmemiş, ödevi teslim etmemiş, vizeden 20 almış ve iş bitirme sınavına gelince hocanın kapısında "ama benim bu dersten geçmem lazım" diyen ağlak öğrenciler gibi ab'nin kapısında "ama benim tam üye olmam lazım" dememelidir. en basit ve güncel bir örnekle ab, türkiye'ye "serbest dolaşım hakkı" için 72 maddelik bir "to do list" vermiştir. türkiye bu 72 maddenin 67'sini yerine getirmiştir. son 5 maddede görece taviz vermediği ya da görüntüde hareketsiz kaldığı için ab, türk vatandaşlarına serbest dolaşım hakkı için "geçit" vermemektedir.

söz konusu yapılmayan 5 madde ise şunlardan ibarettir ve hiç birisi hayata geçirilemez değildir:

(1) ab tavsiyeleri doğrultusunda, yolsuzluğun önlenmesi için tedbirlere geçilmesi;
(2) ab standartlarına uygun kişisel verilerin korunmasına ilişkin ulusal mevzuatın uyumlaştırılması;
(3) europol ile anlaşma yapılması;
(4) türkiye’nin cezai konularda bütün ab üyeleri ile birlikte ortak çalışması;
(5) türkiye’nin avrupa standartlarıyla uyumlu olan terör yasalarını yerine getirmesi gerekmektedir.

ezcümle türkiye, önce (ev) ödevlerini yapmalıdır. bunu yapmak için de (siyasi) irade, azim ve kararlılık gerekir. isteyince olur/olacaktır..

türkiye'nin büyük alman imparatorluğu sınırları dışında kalmasıdır.
hitler'in savaş yoluyla genişlesiği dönem sınırlarına bakın bir de ab'nin bugünkü sınırlarına bakın. birbirlerine çok yakınlar.
tr'nin ab'ye girmesi de bir anlamda intihar olur. bir çok sanayi kolu kapanır.
mesela yunanistan ab'ye girmeden önce özellikle tekstil boya baskı alanında büyük yatırımları vardı ama yunanistan ab'ye girdikten sonra bu iş bize kaydı ve yynanistan ekonomisine ab tarafından deli gömleği giydirildi, bu gömlek tarım ve turizimdir.
bize o gömlek dar gelir. katma değer yaratamaz ve bir süre ab fonlarıyla ayakta dursak bile kısa sürede iflas ederiz.
ab özellikle sanayi yatırımlarının belirli ülkelerde kalmasını istiyor. ispanya'yı bile turizm ve tarıma kitleyen ab bize neler yapmaz.

vizesiz seyahat hakkına eyvallah da fazlası bizi ciddi şekilde fakirleştirir.

ab şartlarını okurken dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır o da istihdamdır. ben bunu cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası işçi alımı için mülakata katıldığımda anlatmıştım sonuç olarak mülakattan geçemedim ama olsun

avrupa ülkesi olmamasıdır.

türklerden aşırı derece korktukları içindir. o kadar çok korkuyorlar ki ülkeyi bölmek ve parçalamak için birilerini maşa olarak kullanıyorlar.
biliyorlar ki türkler savaşçı millettir. savaş çıkarsalar ve türkiye'yi yıksalar başlarına geleceklerini de biliyorlar. en iyi yöntemleri böl parçala ve yönet. yer mi lan bu türk halkı. soyunuzu kuratacağız ve kendi soyumuzu sizin ülkelerinizde kuracağız. çoğaltacağız lan sizi. tutmayın lan beni. (tutun lan) acayip gaza geldim he..

nüfusunun beslenemeyecek kadar fazla, insanının hoşgörülemeyecek derecede bağnaz olmasıdır. biz ab ye girecek kadar gelişirsek ingiltere gibi dışarıda kalmayı seçeriz büyük ihtimalle.

hiçbir zaman gerçekten girmek istememesidir. kendi küçük beyinlerince halk koyundur. gözleri açılsın istemezler. rahatça sağmaya devam etmek için ...

ab ülkesi olmadığı hâlde acayip refah içinde yaşayan ülkeler mevcut. marifet ab ülkesi olmak değildir. bizim ab'ye girmeden önce halletmemiz gereken daha önemli konularımız var ülkece kendi içimizde.

döner sevmemeleri ...sevse dönerdi