akp öncesi türkiye

cehape zihniyetinin olduğu yıllar her yer bardı ve bu yüzden cehape bir sürü bar men arardı, ve bu yüzden de işsizlik çoğalırdı. bir sürü rakı, bira, aklınıza gelebilecek tüm içki türlerini hem ithal ederdi.

sonra ak parti geldi yol yaptı şükür.

hahahah sırf akp rejimini gören nesil var. yazık suçsuz nesil büyüklerin yaptığı yüzünden gençlikleri heba oldu umarım sonrası iyi olur da gün yüzü görürler.

valla yukarıdakiler doğru söylüyor. cehape döneminde herkesin günde 1 bardak su içme hakkı vardı sonra akp geldi yol yaptı şükür.

buzdolabı olmayan bir ülkeydik. şimdi öyle mi? her evde buzdolabı var.

ambulans bile yoktu, anam beni doğurmak için katır sırtında hastaneye götürülmüş. fırın haa bir de araba olmadığı iddia edilmişti.

almanya bizi o zamanlarda da kıskanıyordu.

yol yoktu, anamı at arabasına koyup engebeli yollardan güç bela geçirerek hastaneye getirmişler. bu yüzden geç kaldıkları için doktor hanım anamı beklemeden beni doğurtmuş. doğduktan sonra iki saat kadar anamın gelmesini bekledim. bunlar (anamla babam) gelince de veryansın ettim. "bir dahaki seçimde ak partiye oy vermezseniz sizi analıktan babalıktan reddederim." anamla babam gözleri yaşlı "tamam oğul" dediler. birlikte aynı engebeli yoldan eve gittik. (bkz: true story)

ya anladık mizah seviyeniz everest'te de
iki üç politik fiikir okumaya gelmiştik..

tanım: iktidar koltuğunun bir avuç gerizekalının elinde olup, geleceğin kan emicilerine fırsat sağladıkları dönemdir. şimdi özgürlüğümüzü ve gençliğimizi iki köprüye satmış olmamıza temel hazırlayan dönem.
kendi yağında kavrulan, üretimi dünya çapında bir anlam ifade etmese de halkın, esnafın, çiftçinin mühendisin dış üretimlere bu kadar muhtaç olmadığı dönem. mütevazı da olsa bilim yolunda vasıflı, kendi çalışma alanlarımız ya da eğitim kurumlarımızın olduğu dönemdi.
(bkz: refik saydam hıfzıssıhha enstitüsü)
(bkz: orta doğu teknik üniversitesi'nin 2014 yılında dünyada en iyi üniversiteler arasında 84. olması)
insanların, fikirlerini yazması nedeniyle çatır çatır gözaltına alınmadığı dönem.
gazetecilerin ülkeyi terketmek zorunda kalmadıkları dönem.
ortadaki yolsuzlukların en azından hesaplarının ödetildiği dönem.
uzar gider.
edit: hıfzıssıhha enstitüsü: refik saydam hıfzıssıhha enstitüsü, 1928'de kuruldu. aşı üretiminde dünyaya örnek gösterildi. 2011'de khk ile kapatıldı.buradan

duvar- dünyanın en iyi üniversiteleri sıralaması center for world university rankings (cwur) tarafından açıklanmasına göre ise orta doğu teknik üniversitesi 582'nci sırada yer aldı.(6 ağu 2019)buradan

(bkz: laiklik)
(bkz: sosyal devlet)
(bkz: hukuk devleti)

en basitinden ben size hortumcu süleyman, metin göktepe, uğur mumcu, mezun olacak bir hemşirenin başı kapalı diye "senin burada işin yok" diye salondan yaka paça atılması, her gün sosyal medya üzerinde sövülen kişinin bir şiir yüzünden ceza alması gibi bir sürü ana başlık verebilirim.

başbakanın yakasından tutup hesap soruluyordu yahut yazar kasa atılıp protesto ediliyordu.
şimdi mi ?
-yooo dostum , o yazar kasayı adama silivride monte ederler , fabrika çıkışı öyleymiş dersin. o denli güzel işçilik yaparlar , aklın gider.


-bereket artık yazar kasalar küçük.

akp öncesi türkiye'de aypon yoktu. akp geldiaypon diye telefon çıkarın ama bir iyilik yapalım amerikaya verelim demiş. vatan haini olmayın. cehape döneminde aypon bile yoktu be. evet.

akp öncesi mahallemizden bir kesit paylaşacağım;




hamdolsun reyis geldi de modern bir hayata kavuştuk.

yine geçim derdimiz vardı ama en azından kahvaltı soframızda bolluk vardı. birşeyler alabiliyorduk. kaç tane araba değiştirdik. eskiden bir ruh vardı. şimdi hiçbirşey yok. bu adam ne zaman tvye çıksa ne huzur kalıyor ne mutluluk. bir gün erenköy ruh ve sinire gidin acil kapısına ne demek istediğimi anlarsınız.

yoktu. dinazorlar ejderyalar vardı. akp geldi bi anda insanlar evrimleşti falan bişiler oldu.

25 yaş altındakilerin hiç tatmadığı, 25 yaş üstündekilerin hey gidi günler hey diye hayıflandığı dönem. daha çok güldüğümüzü, daha çok eğlendiğimizi hatırlıyorum, bir sabah kalkıp sadece akp ye oy vermedi diye vatandaşlar cumhurbaşkanı tarafından terörist diye yaftalanmıyordu. beşli çete diye bir kavram yoktu mesela veya geçmediğiniz köprüye gitmediğiniz hastaneye para ödemiyordunuz.

yine sıkıntılar olsa da insanlarda saygı ve sevgi vardı, güven vardı.

akp’den önce, 90’lı yıllarda buzdolabımız yoktu. kurban bayramında falan etleri baharatlayıp tuzlayıp, arka bahçede toprağa açtığımız kuyuya gömerek muhafaza ederdik.
rahmetli dedem, doşland’tan buzdolabı gönderdi. gönderdi de ne oldu? eve nasıl getirecektik buzdolabını? araba yok, araba olsa yol yok. babam tee kapıkule’den ümraniye’ye sırtında taşıdı buzdolabını. çok şükür akp geldi de, yol yaptı.
geçen haciz memurları kapının önüne kadar dayadı kamyoneti. taşırken hiç zorlanmadılar sağ olsunlar.

gündem sandığa direkt etki ederdi. apo'yu yakaladı diye ecevit rakiplerini sandığa gömüp başbakan olmuştu mesela. çok değişken bir sandık vardı ne olacağı belli olmazdı. çoğu zaman koalisyon hükümeti kurulurdu.

ne oldu da sandık kafalı olup çıktık anlam vermek güç.

akp tarafının deyimlerine göre
yoktur öyle bir dönem mağaralarda yaşardık ateş daha keşfedilmemişti yazı yok alfabe yoktu kadınlarımızın yaşama hakkı yoktu saçlarından tutup sürükleyerek istediğimiz yere götürür getirirmişiz bir de kadınlarımız oy kullanamazmış ha en önemlisi yol yokmuş