kuran'ı kerim'in indiriliş sırasıyla ilk suresi olduğu söylenendir.

sure iki bölümden oluşmakta. ilk beş ayet meşhur "ikra" emrini içeren kısımdır. peki okunacak, öğrenilecek ve söylenecek olan nedir? oraya geleceğiz.

sureye insanın yaratılış maddesi adını vermiş. allah bunu "alak" olarak tanımlıyor. günümüzde bu kelimenin geldiğin anlam hakkında çeşitli yorumlar var. embriyo en fazla kabul göreni. daha geri kafalılar erkeğin rolünü arttırmak için meni diyorlar. daha düz insanlar ilişip yapışan bir su falan diyor.

aslında alak kelimesinin ne anlama geldiği çok da önemli değil. bu kelime bizim için ne kadar doğrudan anlam taşımıyor, yedinci yüzyıldaki bir bedevi içinde embriyo kelimesi bir anlam taşımıyordu. zaten bu gibi kelimeler insanların anlamak istediği gibi anlaması için var galiba.

kelimeler iletişim için en doğru yöntem değiller. hemen hemen hepsi birden fazla anlam taşıyor. hatta bence her kelime duyan kişi de farklı bir anlam kazanıyor.

biz sureyi incelemeye dönelim.

ilk beş ayette ekrem olduğu söyleniyor. kalemle yazmayı öğreten olduğu, insana bilmediğini öğreten olduğu...

benim ,için en dikkat çekici kısım kalemle yazmayı tanrı'nın öğretmesi iddiası... biz yazının icadının sümer medeniyeti tarafından yapıldığını düşünüyoruz. hatta biliyoruz bunu. çivi yazısı adı verilen bu yazının gelişimini arkeolojik bulgulardan takip edebiliyoruz. bilginin kaydedilmesi ihtiyacına karşılık geliştirilmiş bir şey. en geçerli tahmine göre yazının icadında başı çekenler sümer rahipleriydi. ekonomik verileri kaydetmek için ortaya çıkmıştı. uzun yıllar içerisinde duygusal bilgileri de kaydedebilir hale geldi. tekrar ediyorum, tüm bu süreç boyunca yazı rahiplerin enstrümanı oldu. ve o rahiplerden bize kalan yazıtlarda, yazıyı insanlara tanrı enki'nin öğrettiği yazıyordu. (enki olmasından çok emin olamadım ama bir sümer tanrısıydı.)

hem sümer din adamları, hem tanrı (belki mehmet) yazının kaynağını yaratıcıya dayandırıyor. binlerce yıl arayla...

başta sorduğumuz soruya dönelim. oku ama neyi? nasıl?

emir okuma bilmeyen mehmet'e geliyor. ardından insana öğretenin tanrı olduğu söyleniyor. herhalde tanrı cisimleşip bir öğretmen olmuyor. farklı bir metotla öğretiyor. doğayla. okuyacağımız şey evrenin kendisi. 96/3 oku! rabbin ekrem'dir. ekrem özgürlüğün gerçek kaynağı anlamına gelebiliyor. özgürce evreni oku. bilmediklerini öğren.

işi baya daha derinleştirebilirim aslında. mesela bilimin önündeki en büyük engel her zaman özgürlüğün engellenmesi olmuştur. bugün bile bilim özgür değildir. kafadan daha fonlanmaya bağımlıdır. fonlar da karlılıkla ilgilenir. hepimizin bildiği şeyler. oku - ekrem - bilmediğini bilmek - beş ayette bunların yan yana gelmesi kafa uçurucu geliyor bana.

bilip öğrenmende bir engel, sınır yoktur çünkü o bilginin kaynağı ekrem olan tanrındır.

"çoşma oğlum bunlar tanrı'nın ya da mehmet'in kastettiği şeyler değil. aslı şöyle bak..." diyebilirisiniz. ben de size yazarın ölümü derim. ne için yazıldığı değil benim ne gördüğüm önemlidir. evrensellik iddiası da bunu zorunlu kılıyor.

sure burada bitmiyor. devamı insanla ve onun azgınlığıyla ilgili. (6-9 arası)

96/1 sanıldığı gibi değil! insan gerçekten azar.

evet itirazı olan yoktur. insan çiğ süt emmiş falan deyip işi annemizin sütüne götürmeyelim mi yoksa? insan azar hem de hemen hepsi . baştaki sanıldığı gibi değil ifadesi aslında bize sadece malum kötünün değil hepimizin azmış olduğunu söylüyor. sanıldığı gibi değil çünkü kimse kendisini kötü görmüyor. klişe bir örnek ama naziler dünyaya ve insanlığa büyük iyilik yaptıklarına inanıyorlardı. savaşı kazansalardı ve hayatta gelmiş olsaydınız siz de öyle inanacaktınız.

-a aa hayır aykırı bir iki ses olurdu, bugün olduğu gibi ve ben de onlardan olurdum.
+evet, belki olurdun ama kendi kötü yönünü sen de göremezdin. gösterseler de kabul etmezdin.
-hayır ben pek çok kötü yönümü kabul ediyorum.
+belki de ediyorsun ama asla hepsini değil.

the good place diye bir dizi vardı. günümüz insanının ne kadar çabalarsa çabalasın iyi olmayacağına değinmişti. bir pet şişe su alarak bile dünyaya o kadar zarar veriyoruz ki. hepimiz azgınlığın bir parçasıyız ve kime sorsan o ben kötü değilim diyor.

bu azgınlığın kaynağında ne var? insanın kendisini her şeyden azade görmesi. yani bencillik!

dönüş ancak tanrıyadır.

9-19 arası bir olay üzerine yazılmış/indirilmiş gibi görünüyor. özetle, biri dua ederken bir başkası bu duayı engellemiş, yasaklamış. tanrı her şeyi görür ve sadece tanrı her şeyi görür. o yasaklayan ne biliyor gerçeği? hayır o yanlış yolda eğer vazgeçmezse ceza, tehdit ve istiklal marşı ve kapanış.

evet, şimdi bu özetimi sonundaki şakayla birlikte okuyup sinirlenmiş ve beni bundan men etmek istemiş arkadaşım. sen gerçeği ne biliyorsun? ne kadar eminsin de benim duamı engellemek, yasaklamak istiyorsun?

bir müslümanın kendisi için tanrı'nın isteklerini bildiğinden emin olması kadar tehlikeli bir durum yok. bunu ben değil alak suresi söylüyor. çünkü kendinden emin kişi, diğerlerini de kendi yoluna çekmek istiyor. bunun için yasak koymaktan da çekinmiyor. çünkü doğru yol üzerinde olduğundan o kadar emin ki! özgürlüğün gerçek kaynağına özgürce ibadet edilmesinin önüne geçiyor. o kadar azgın ki, alnında yazan günahkar yazısını da görmüyor.

sure 9-19 arasında sadece kimseye yasak koyma demiyor. ayrıca yasak koyana da boyun eğme diyor.

96/1 sakın, sakın ona boyun eğme; secde et ve yaklaş
devamını gör...
"kuran'ı kerim'in indiriliş sırasıyla ilk suresi olduğu söylenendir." evet yanlış duymadınız söylenen. çünkü o dönem kuran kayıt altına alınmamıştır da ondan. çünkü günümüze ulaşan en eski kuran yazmaları hicri 50-100 yılları arasına tarihlenmektedir ki onlar da tam değildir. bir başka handikap da bu nüshalar arasında farklılıklar olmasıdır ki o apayrı bir konu. buradan hareketle peygamberin allahı dinlememiş ve yazmamış olduğunu çıkarıyoruz. ilk surede yazmaktan bahsediliyor ancak yazan yok oldukça ilginç. neden acaba?
devamını gör...
“ikra!” oku demek değildir.
gömleğin ilk düğmesi yanlış düğümlenince diğerleri de aynı sıradan gidiyor.
devamını gör...
hepsinin uydurma olduğunu anlamak için sıralamalarının hiç bir önemi yok. alak değil felak başta olsa ne yazar?
devamını gör...
islam felsefesi profesörü bir hocama göre meali ile yıllardır insanların kandırıldığı sure. alak suresi oku emriyle yıllardır 'bakın islam'ın ilk ayeti bile okumayı emrediyor' diyerek pazarlanmıştır. halbuki ikra aynı zamanda 'söyle' anlamına da gelmektedir ki allah, okuma yazma bilmeyen peygambere neyi okumasını salık verecektir? burada ki çeviri 'yaratan rabbinin adıyla oku' değil, yaratan rabbinin adını ya da adıyla söyle'dir.
devamını gör...
alak suresi ilk inen ayetlere sahip süredir. ılk 5 ayeti 610 yılında nur dağında cebrail vasıtası ile peygamberimize indirilmiştir. oku emriyle baslar. buradaki okumak yazıyı okumaktan çok evreni,yaratılışı,varlığı anlamak anlamındadır. başlığı açan arkadaş biraz heyecana gelerek peygamberimizin allahi dinlemeyip kurani yazmadığını iddia etmiş.islam tarihi ve kuran tarihi bilgimiz google ve you tube ile sınırlı olunda bunlar normal tabi. peygamberimiz 23 yıllık vahiy tarihi boyunca gelen her ayeti ezberlemiş,ezberletmis ve vahiy katiplerine yazdırmıştır. vefatına kadar vahiy sürdüğü için kuran ancak hz ebu bekir döneminde bir mushafta toplanmış daha sonra hz osman tarafından çoğaltılarak farklı ülkelere yollanmıştır. yine aynı zati muhterem başlık açicimiz nushalar arasinda farklilik oldugunu beyan etmis engin bilgisiyle bu ise lehçe farklılığıdır. anlam değişmeksizin bazı kelimelerin farklı yazımı durumu."falan-filan" gibi. ki bu bile yanılgıya sebep olabilir düşüncesi ile kureyş lehçesi ortak kabul edilip diğer nüshalar imha edilmiştir hz osman döneminde.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"alak suresi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim