aldatmak ne zaman aldatmaktır sorunsalı

aldatma düşüncesinin aklına düştüğü zamandır. fiiliyatta asla böyle bir şey olmadı diyen ama düşünceleriyle aldatan, fingir fingir fingirdeşen cinsler kaynıyor ortalık.
aynen aynen canım. sen kendini bu masum düşünceyle aldatmaya devam et.
(bkz: yer mi lan anadolu çocuğu)

radarına girdiği an. öpüşmese, buluşmasa, sevişmese bile o radara girdiği an aldatma gerçekleşir. çok güzel, çok yakışıklı birini görünce dönüp bakmaktan bahsetmiyorum. o ihtimal kırıntısının beyninizde yeşerdiği andan bahsediyorum.

ben 4 sevgilimin 4'nu de aldattim

kronik. elimde olmadan. cinsi munasebet degil. hepsiyle sevgiliyken baskasiyla flortlestim.

suan 1 sevgilim var, gorurse gorsun. ben durustum kanka. maalesef aldatiyorum, elimde degil.

bir kişiyle duygusal bağ kurduğun an ve sevgilin varsa aldatıyorsundur. cinsel ilişki olmasına yok sadece duygusal bağ kurmak yeterlidir.

gözle bile aldatır insan. kulakla da. düşünce ile de. bu aldatma kavramın sizdeki karşılığı iledir.

aldatmak diye bir şey yok; sadece insan doğası var. erkek, doğası gereği çok eşlidir bu yüzden olabildiğince çok farklı dişiyle çiftleşmek ister. hatta toplum erkeğin bu dürtüsünü baskılamak, erkeği kontrol altına almak için evlilik diye bir şey uydurmuştur. ( evlilik dışında erkeğin doğasını zihinsel yönden manipüle edip değiştirerek tek eşli yapmak da mümkündür. ) erkek, çiftleştiği dişilerden bazılarına karşı daha özel şeyler hissedebilir, onlara daha çok bağlanabilir ( his, bağ dediğimiz şey yüksek oranda salgılanan dopamin, serotonin, endorfin, oksitosin hormonu kokteylinden başka bir şey değil. bunlar yüksekken karşınızdakiyle aranızda aşk, sevgi, bağ hissediyorsunuz. hormonların miktarları azalınca da hisler ortadan kalkıyor. eğer aşık olursanız da hormonların etkisi ortalama 2-3 sene sürüyor.), onlarla ilişkileri daha uzun sürebilir ama bu erkeği hiçbir zaman tek eşli yapamaz. her ilişki başlar ve biter. bittiği an da erkek kaldığı yerden devam eder.
aynısı dişilerde de mevcuttur. dişi doğası gereği içgüdüsel olarak her zaman en güçlü erkeğe yönelir. eğer içinde bulunduğunuz ortama sizden daha güçlü bir erkek girerse dişi onunla da çiftleşecektir.
özetle kadın da erkek de doğaları gereği çok eşlidir ama farklı biçimlerde. erkek eşini, sevgilisini ondan daha güzel, genç, fiziksel yönden daha kadınsı gözüken bir kadınla - erkekler içgüdüsel olarak daha sağlıklı çocuk doğuracak, doğurganlık oranı daha yüksek kadınlara yönelirler. - aldatır. kadın ise eşinden, sevgilisinden daha güçlü biriyle - maskülen, kaslı, yakışıklı, yüksek statü sahibi, zengin - aldatır. kimse doğaya, doğasına karşı gelemez.

sadakat o'nun olduğu yerde ona sadık olmak değildir.
asıl sadakat, onun olmadığı yerde o varmış gibi davranıp, tüm davranışlarını "o ne düşünür" diyerek icra etmektir.
aldatmak ne zaman aldatmak olur diye bir durum da yoktur ayrıca. aldatmak, herşeyden önce "kişinin doğruyu öğrenme ve bilme hakkını elinden almaktır"
o'nu ahmak yerine koymak, o'na hakaret etmektir herşeyden önce.
aldatmak, o'nun bulunduğu yere başka insanları da yakıştırabilme durumudur bir yandan. o sebeptendir ki aklınızda olan kalbinizde de olmalıdır. o'nu çok seviyorum ama diğeride kafamı karıştırıyor düşüncesi de aldatma eyleminin başlangıcıdır. çünkü "kırmızı çizgimiz" bunu "düşünmemekti"
o sebepten böyle birşeyin düşüncesi, eylemin icrasınında hazırlığıdır. geçmiş olsun çünkü, bunu düşünebilmişsen şayet, yapmanda'da bir sakınca görmeyeceksindir artık.
küçük bir kıvılcım, bir tartışma yada birden gelişen bir soğuma durumunda harekete geçmemen için hiçbir sebep yoktur.
bahsi açıldığı her anda söylerim. "ilişkisi olan bir insan gibi davranmak" sözünü.
ilişkiler sorumluluk demektir, sorumluluk almaktır. açık ilişki, çoklu ilişki, bilmem ne ilişkisi gibi yeni moda olan salak salak düşünceler bir insanla statüsü ne olursa olsun "hayatını birleştirme" dediğimiz eylemin yapısına terstir herşeyden önce.
kum zemine inşaat dikmeye kalkıp, sonra bu yapı niye çöktü ya hu demektir.
ilişkiler hakkında sıkça söylenen güvensizlik, zorluk, anlaşılmama, toksik ilişki gibi söylemlerin altında "sorumluluk" alamamak, almayı ret etmek, işine gelmemek vb.. gibi olumsuz durumlar yatmaktadır. bir yandan bir ilişki isteyip, diğer yandan da "ben ayran gönüllüyüm chanım yhaa.s.s" gibi saçma sapan bir hal içerinde bulunamazsınız.
tamam gülelim-eğlenelim, coşalım felan ama, "ilişkiler" konusunda ciddiyet herşeyden önce gelmektedir.
aldatana aldanmak ilkinde saflık, hata, görememek yada anlayamamak olarak kabul görülebilir mazeretleri içerir. fakat ikincisinde bu tamamen ahmaklığa girer.
zira bilinmelidir ki, en zor olanı her zaman ilk yapılandır. ondan sonra, o yapılan eylemi tekrar yapmakta hiçbir sakınca yoktur çünkü o'nu kandırabiliyor, inandırabiliyorsunuzdur.

eve gelirken yol üstündeki bakkaliyeme uğradım, orada gördüm onu, hiç açılmamış gibiydi dolabı, buz gibi görünüyordu, bir anlık heves mi dersin, şeytana uydum, carlsberg yerine tuborg'la doldurdum çantamı...

tankarta doldurup ilk yudumu alana kadar her şey normaldi, ne bilirdim ilk yudumu aldığımda pişman olacağımı...

biramın üstüne bira yudumlamıştım, alıştığım o damak vuruşunu yakalayamadım ama artık iş işten geçmişti...

aldatmıştım.
ve kirliydim artık.

*

ilişkin varken başkasıyla sevişmenin, aldatmak olmadığını iddia etmiş bir yazar. aldatmış olmak için komple cin gibi ruhuna mı girmek gerekiyor başkasının.

valla aldatmak aldatmaktır. birlikte olduğun kişinin bilgisi dahilinde olmadan, başka birinden etkilenmek eğer kısa süreliyse( 10 saniye) tamam da, günlerce sürüyorsa bu da kafada aldatmaktır.

başka birine güzel sözler söylemek aldatmaktır.

arkadaşça beğenmemişse , başka birinin fotoğrafını beğenmek aldatmaktır.

ne kadar basit sizin için ilişkiler. hayret ediyorum.

ama tabi iki taraf da açık ilişkideyse o da sizin bileceğiniz iş. bu saydıklarımın hepsi gizlilik esasına göre yazıldı.

o da aldatmak hani de işte... rızası var alan razı veren razı.

çok basit, aklından geçirdiysen aldatmadır. dolayısıyla sadakat sadece fiziksel temasla değil, niyetle ve düşüncelerle başlar.

hangi bağlamda tartışılacağı önemli olan sorunsal. benim gibiler için önemli en azından

muhafazakar bir idealist'in yaklaşımları ile mi yoksa anti muhafazakar bir materyalistin yaklaşımları ile mi sorgulayacağız olayı/konuyu..?

bir insana sözler verip, o sözleri tutmamak ister istemez o insanı kandırmak demek olur. kalıplaşmış aldatmak kelimesi ile kastedilen şey : kutsal bir sözleşmeden, üstelik haber vermeden caymaktır.
ben bir materyalist olarak, asla kutsal bir sözleşme yapmayacağım bir insanı nasıl aldatabilirim ki!? çok çok dirayetsizlik sergilerim ve eşim de beni tekmeler : sen benim hayat arkadaşım, yoldaşım olma! der.. (beceremeyeceksen yaşamayı, falan fıstık..)

hayatındaki insandan başka birini aklından geçirdiğin anda aldatma başlıyor aslında. fiziksel duruma gelmesine gerek bile yok, akla düşmesi yeter.
ilişkinizden beklentiniz bittiyse, artık mutsuzsanız ayrılın. kimsenin kimseye bunu yaşatmaya hakkı yok çünkü. yazıktır günahtır.

bir ilişkide aldatan siz değilseniz, aldatılan sizsinizdir.
alın bu bilgiyi ne yapıyorsanız yapın.
he aynen seninki yapmaz*