orijinal adı: alexis ou le traite du vain combat
yazar: marguerite yourcenar
yayım yılı: 1929
18. yüzyılın sonlarında yaşamış bir gencin, alexis'in hikayesini anlatan roman, alexis'in iç dünyasını ve yaşadığı çelişkileri derinlemesine irdelerken, 18. yüzyıl fransa'sının sosyal ve politik atmosferine de ışık tutar.
yazar: marguerite yourcenar
yayım yılı: 1929
18. yüzyılın sonlarında yaşamış bir gencin, alexis'in hikayesini anlatan roman, alexis'in iç dünyasını ve yaşadığı çelişkileri derinlemesine irdelerken, 18. yüzyıl fransa'sının sosyal ve politik atmosferine de ışık tutar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "emine pir zola" tarafından 11.03.2024 01:05 tarihinde açılmıştır.
1.
marguerite yourcenar tarafından yazılan 89 sayfalık bir kitap. böyle bir konuyu 1929 yılında anlattığı için yazara hayran kaldım.
kitap mektup şeklinde yazılmış. kitaba başlarken alexis monique adında bir kadına hitap ediyor. ilk olarak kadınla yakınlık derecesini anlamıyoruz. sona yaklaşırken öğreniyoruz her şeyi. alexis'in itiraflarını okumak insana kendini kötü hissettiriyor. insanların yönelimleri dolayısıyla kendilerinden tiksinmeleri, bunu reddedip tam tersi bir hayat sürmek zorunda olduklarına inanmaları çok üzücü. din ve toplum baskısı ise günümüzde bile devam ediyor. yazar bir kere bile eşcinselliği açık açık ifade etmediği halde kendiyle mücadele eden bir adamın hayatını okuyoruz. üstelik alexis çoğu eşcinsell erkeğin yaptığı bir hatayı yapıyor, düzeleceğini umarak evleniyor. aman aman, en korkunç kısmı da bu zaten. bir kadının hayatını mahvetme pahasına kendi benliğini bastırabileceğini, yok sayabileceğini düşünmek. olmuyor tabii ki, hayatlar ziyan oluyor.
bu kitabı çok severek okudum. dikkat çektiği konudan çok anlatımı hoşuma gitti. sisli hava karamsarlığı gibi beni hipnotize etti. alexis için çok üzüldüm ama monique için daha çok üzüldüm. bir de son anda ortaya çıkan daniel var ki, eyvan eyvah. okuyun dostlar.
kitap mektup şeklinde yazılmış. kitaba başlarken alexis monique adında bir kadına hitap ediyor. ilk olarak kadınla yakınlık derecesini anlamıyoruz. sona yaklaşırken öğreniyoruz her şeyi. alexis'in itiraflarını okumak insana kendini kötü hissettiriyor. insanların yönelimleri dolayısıyla kendilerinden tiksinmeleri, bunu reddedip tam tersi bir hayat sürmek zorunda olduklarına inanmaları çok üzücü. din ve toplum baskısı ise günümüzde bile devam ediyor. yazar bir kere bile eşcinselliği açık açık ifade etmediği halde kendiyle mücadele eden bir adamın hayatını okuyoruz. üstelik alexis çoğu eşcinsell erkeğin yaptığı bir hatayı yapıyor, düzeleceğini umarak evleniyor. aman aman, en korkunç kısmı da bu zaten. bir kadının hayatını mahvetme pahasına kendi benliğini bastırabileceğini, yok sayabileceğini düşünmek. olmuyor tabii ki, hayatlar ziyan oluyor.
bu kitabı çok severek okudum. dikkat çektiği konudan çok anlatımı hoşuma gitti. sisli hava karamsarlığı gibi beni hipnotize etti. alexis için çok üzüldüm ama monique için daha çok üzüldüm. bir de son anda ortaya çıkan daniel var ki, eyvan eyvah. okuyun dostlar.
devamını gör...