alınan en yanlış karar

elimi yakmak

yüksek lisans için amerikadan davetiye almışken eski sevgilimin gidersen ayrılırız demesi üzerine gitmeme kararı almam.

alınan en yanlış karar başkalarını dinleyerek alınan kararlardır, kendi kararını kendisi vermişse insan, onun sonucundan ders çıkarır ama pişman olmaz diğer türlü bütün ömrü başkasının yönlendirmesiyle aldırılan kararlara pişman olmakla geçer, o yüzden yanlış da olsa kendi kararınızı kendiniz alın.

prensiplerin kırmızı çizgisini geçip iki-üç-dört iyi olma ihtimal şansı vermek.
asla birden fazla şans vermeyin, ikiden sonra ahmaklık ve birinci şansa ihanettir.

başkalarının ipiyle kuyuya inip yurtdışına taşınmak hayatımda aldığım en yanlış karardır. üzerinden nerdeyse 10 yıl geçti ve başımdaki duman yeni yeni kalkıyor. bu yanlış mezara kadar götürürüm beni. bir daha asla başkasının ipiyle kuyuya inmem.

bir gün yola çıkmaya karar vermiştim.
yola çıkmamış olmayı dilerdim.

hayatımda hiçbir yanlış kararım olmadı.
hepsi ya kar sağladı, yada tecrübe.

aldığım en yanlış karar zamanında o kararı almamış olmak. askıda zamanın bir yerinde o doğru kararı deli gibi almak isterken mal gibi korktuğum için almadım. işte almama kararım yanlış karardı.

şimdi durup düşündükçe tamam hani o zaman kendi içerisinde de doğru zaman değildi belki, her şey kendi zamanını bekliyor diyorum ama,

yine de henüz kendimi o noktada affedebilmiş değilim.

bilseydim hayatımın altının üstünden daha güzel olacağını işte. gördükçe o almak istemediğim kararı almama kararım için kendime bir posta daha kızarken buluyorum kendimi.

canım kendim.

veli grubuna yazmayacaktım.