almancanın aslında kaba bir dil olmaması

yıllardır hor görülmüşlüğü süregelen şanlı almancanın özünde kipkibar olmasıdır bi bakıma. insanlık adına üzülüyorum bu gerçeği sürekli inkar ettikleri için.. neyse ki toplumu aydınlatabileceğini düşünen insanlar var hala benim gibi.

"kaba dil" algısını müttefik devletlerin yaydığını düşünüyorum. sebebleri hitler nefreti ve kendi dillerinin daha kaba olduğunu kabul etmeyip suçu başkalarına atmaları, özellikle rusların ve fransızların oyunu bu, kesin.

fransızcanın ğğğğ'larının altında düşmanına dostça yaklaşıp daha sonra arkasından bıçaklayan bi düzenbaz var, ruşçanın jjjj'larının altında da işbu düzenbazın bıçağı yatmaktadır..
oysaki almancanın ş'lerinin, hırıltı h'lerinin taşkınlığı altında narin bi kadın, efendi bi erkek yatmaktadır..

dedeme ve birkaç fosile daha sordum "sizin zamanınızda almanca çok kaba yeaa abee" diyen tipler var mıydı diye, yoktu dediler. demek ki bu algı 2. dünya savaşı sonrasında yayıldı şu rezil dünyaya..

bazı ağızlarının rezalet derecede bi fonetiğe sahip olduğunu zor olsa da kabul ediyorum.. zorlanıyorum çünkü şunun söylendiği dil kaba maba değildir. canımı çok sıkıyo bu durum..

operanın dilidir derler. opera nahiftir, çıtkırıldımdır, fonetiktir, haşin bakışlar maruziyeti altında soğan doğrarken ağlamamaya çalışmak gibidir.

işte bunların hepsi almancadır.

dün gece rüyamda hegel'i gördüm, hüznünün sebebini sordum, işte buymuş.

können tränen meiner wangen nichts erlangen.

buna artık bende katılıyorum. eskiden bana da kaba bir dil gibi gelirdi. son zamanlarda izlenen alman filmlerinden olacak alışık gelmeye başladı kullağıma. hatta bir hoş gelmeye başladı. darısı ispanyolcanın başına. adamların hızına yetişemiyorum. filmleri tam alt yazılı izlemeye başlarken başlarda kapatıp türkçe dublaja çeviriyorum. çünkü ben ispanyolca'ya tahammül edemiyorum. tüm ispanyol halkından özür dilerim. biliyorum çok üzüldünüz,beni affedin..*

diller kaba değil zaten. onu kabalaştıran biziz.

*tatlı-sert bir dil olmasından mütevellittir.