#ödüllü filmler
drama / biyografi / kült-efsane / tarihi kurgu / müzikal
10 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yönetmenliğini milos forman'ın yaptığı ve wolfgang amadeus mozart ile ona haset dolu bir hayranlık besleyen antonio salieri'nin hikayesini, büyüleyici bir atmosfer ve harika mozart besteleri ile sunan, 1984 yapımı müthiş film.

11 dalda oscar adayı olup 8'ini kazanmış bir yapımdan bahsediyoruz.
devamını gör...
antonio salieri rolünde selçuk yöntem, wolfgang amadeus mozart rolünde okan bayülgen' in oynadığı, ışıl kasapoğlu yönetimindeki son derece başarılı olan tiyatro yapıtı.


okan bayülgen, kafası gidik, biraz delice* bir karakter olarak mozart için çok iyi performans gösteriyor lakin salieri olarak selçuk yöntem, kraliyet müzisyeni duruşuyla, kıskançlığı yansıtışıyla, başardığını düşündüğü sahnelerdeki duruşu ve kaybedişleriyle efsane bir oyunculuk sergiliyor. hele ki kendine ait metnin uzunluğu düşünülünce, sırf o kadar monoloğu, diyaloğu ezberi bile üst düzey performans istiyor.


fırsat bulursanız gidin izleyin derim.
devamını gör...
pandeminden önce deli gibi ankara bileti aradığım ama bulamadığım; 2021 ekim ayında görür görmez biletini aldığım tiyatro.

az önce ankara congresium'daki gösteriminden çıktım.

kostümler, sahne, ışıklar ve oyuncular elbette muhteşemdi. zaten, hem selçuk yöntem hem de okan bayülgen'nin oyunculuğuna canlı canlı şahit olmak için gitmek istiyordum. beklentimi gerçekten karşıladı.

mozart'ın başına gelenler beni ziyadesiyle üzdü ama tiyatrodan ayrıldığımdan beri bende bıraktığı etki bambaşka. (bkz: antonio salieri) 'in kıskançlığı, hırsı, gücünü kullanması.... beni nasıl içine çekti anlatmam. bu üç duyguyu doya doya yaşadım bugün.

teşekkürler.
devamını gör...
amadeus, en kısa özetle ünlü müzisyenler mozart ile salieri’nin ilişkisini anlatan bir tiyatro oyunu. ilk girdimde de bahsettiğim üzere, dün oyundan çıkınca bir girdi daha girmek istedim çünkü kesinlikle gidip görülmesi gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum. oturup kalkıp klasik müzik dinlemeniz veyahut geçmiş zamanlara, etkilerine, şarkılarına, konuşmalarına hayran olmanıza da gerek yok. sırf oyunculuklar için bile gidilmeli bu oyna.

kıyafetler, ışıklar, sahneler, dialoglar, müzikler, sanatçılar ve müzisyenler... sanıyorum önümüzdeki günlerde istanbul'da oynayacaklar fakat yoğun istek üzerine şubat ayında ankara'ya tekrar gelecekler. umarım isteyen herkes bilet bulabilir ve izleyebilir bu oynu. hırs, yetenek, kabulleniş, yaşam şartları, tanrıyla aranızdaki ilişki, ihtişam, şöhret... pek çok duyguyu ve dönem atmosferini içinize işleyen çok başarılı bir oyundu.
devamını gör...
peter schiffer tarafından yazılan, başrollerinin selçuk yöntem ve okan bayülgen tarafından oynandığı bir müzikal. geçen cumartesi gittim, üzerinden çok zaman geçmeden izlenimlerimi aktarmak isterim.

son zamanlarda gittiğim en iyi müzikallerden biriydi kesinlikle. zaten oldukça iyi bir hikayesi olan oyun başrollerin müthiş oyunculuğuyla devleşti resmen. girişte dağıtılan afişlerin tasarımından tutun oyunun başlangıç kısmında oyuncuların seyircilerin arasından sahneye giderken yaptıkları şova, oyunun ortasında seyircilerin kafasından aşağı atılan nota kağıtlarına kadar oyuna dair her şey oldukça ince bir şekilde düşünülmüştü. her şeyiyle izlemesi oldukça keyifliydi bence. selçuk yöntem ve okan bayülgen müthiş bir performans sergiledi gerçekten. selçuk yöntem yaşına rağmen oyun boyunca hiç susmadı resmen ve buna rağmen performansı asla düşmedi. okan bayülgense oyun boyunca oldukça hareketliydi.

oyun 18. yüzyılın ünlü müzisyenleri antonio salieri ile wolgang amadeus mozart arasındaki mücadeleyi anlatıyor. salieri'nin mozartı zehirlediği dedikodularından yola çıkılarak yazılmış. bu bir spoiler değil çünkü oyun en başında bu dedikodularla başlıyor. ilk başta oyunun gerçeklikten saptığı, kurgusal olarak bazı yönlerden abartıldığı düşünülebilir fakat oyunun aslında

salieri'nin aklı başında değilken yaptığı itiraflardan
oluştuğunu anlayınca tüm taşlar yerine oturuyor.

oyunda küçükken iyi müzik yapması karşılığında tanrının yolundan asla sapmayacağına dair yemin eden salieri'nin mozarta karşı duyduğu kıskançlık nedeniyle yeminini nasıl bozduğunu, bu nedenle tanrıyla girdiği mücadelenin nasıl sonuçlandığını izliyoruz. işte selçuk yöntemin asıl devleştiği kısımlar burası, salierinin mozarta karşı olan tavrının adım adım nasıl değiştiğini ve salieri'nin nasıl birine dönüştüğünü oldukça başarılı bir şekilde aktarıyor bizlere. bu sırada o dönemin aristokrasisine dair ufak dokundurmalar görüyoruz, selçuk yöntemin "sonunda tanrının beni nasıl bir cezaya layık gördüğünü anlamıştım: mozartın müziği halk arasında dünyanın dört bir yanında çalarken benim müziğim ne seçtiğini bile bilmeyen seçkin kesimle sınırlı kalacaktı." repliği bu göndermelerin kısa bir özeti niteliğinde.
bütün bunlar olurken mozartın birçok önemli eseri çalınıyor tabi, fakat çalınan bu eserler arasında meşhur türk marşı gibi önemli bazı eserlerine yer verilmemesi önemli bir eksiklikti bence. özellikle türk marşı'nın çalınmasını bütün bir oyun boyunca bekledim diyebilirim. tabi oyun esas olarak salieri ve mozart arasındaki ilişkiye odaklanmıştı, bu yüzden de mozart'ın her eserine yer vermesi beklenemez diyebilirsiniz fakat mozart'ın daha iyi anlaşılması açısından hepsi olmasa da bazılarına yer verilmeliydi bence.

genel olarak oyunla ilgili fikirlerim bu şekilde. yavaş yavaş gelen kapanmalardan sanat dünyası nasıl etkilenir bilemiyorum fakat gelmeden gidilip görülebilecek bir oyun olduğu kanaatindeyim
devamını gör...
tanımımı şurada #2018563 bana haklı sitemlerde bulunan sevgili i am melting lannn melting'e ithaf ediyorum.
bu oyunu onun gibi anlatamam mazur görsün beni. ve huzurlarınızda bir sonraki oyuna davet ediyorum kendisini. *

kısaca konusundan bahsedelim. antonio salieri avusturya'da saray bestecisidir, hâli vakti yerindedir. öğrenci sayısı fazladır kralla arası iyidir. dümeni kurmuş vaziyettedir yani.* tanrıyla da arası iyidir. sıkı bir hristiyandır.

fakat günlerden bir gün tanrı'nın sesi olacak yaramaz mozart'ın dedikoduları yankılanır viyana sokaklarında ve de salieri'nin kulaklarında.
bu çocuk genç yaşına rağmen bir dahidir. babası onu küçük yaştan itibaren yetiştirmiş ve avrupa'da şehir şehir gezdirmiştir. viyana ise müzisyenler şehridir. nihayetinde mozart viyana'ya gelir.

salieri bu durumdan hiç memnun kalmaz. mozart bir tehdittir ona göre. ne yapıp edip bu genci yolundan etmelidir.
zira kendisi yıllarca çalışmış çabalamış elinden geleni yapmış fakat tanrı'nın sesi kendisinin değil mozart'ın melodilerinde hayat bulmuştur. bu durumu sadık bir kul olarak asla hazmedemez. hele ki bir çocuktan farkı olmayan gayriciddi birine tanrı'nın böyle torpil geçmesi asla kabul edilebilir değildir.
ve elinden geleni yapar mozart'ın yükselişini önlemek için.*

tüm kıskançlığına rağmen realisttir de salieri, bunu zaten oyun boyunca hissediyorsunuz, mozart'ın hakkını teslim eder.
şöyle söylüyor: o alelade şeylerden destanlar yaratırken ben destanlardan alelade şeyler ortaya koyuyorum.

salieri'yi selçuk yöntem canlandırıyor. her şeyi onun bakış açısından seyrediyoruz. aslında salieri o kadar ön planda ki seyrederken neden bu oyunun adı amadeus diye içimden geçirdim. bence salieri olmalıydı.*

burada bir parantez açmak istiyorum. bence selçuk yöntem'e gereğinden fazla bir ilgi gösteriliyor. elbette oyunculuğunu tartışacak değilim, zaten tartışamam da. bence güzel oynadı. galiba sevdiklerinden bu ilgi ki en fazla alkışı da o aldı.
belki de yanılıyorumdur.*

mozart'ı ise okan bayülgen canlandırıyor. televizyonda neyse sahnede de aynı adam var. çene desen durmuyor. sahnede bir oraya bir buraya... güzeldi bayülgen'i seyretmek.
uçarı mozart rolü üstüne bayağı yakışmış.

mozart'ın eşini ise (bkz: costanze weber) özlem öçalmaz canlandırıyor. ses tonu rolüyle çok uyumlu. biraz saf biraz alımlı yerine göre eşi ve ailesi için gerekenleri yapan bir karakteri canlandırmış.
ilk etapta da selçuk yöntem ve okan bayülgen'in rahat ve cool tavırlarından etkilenmiş. onlar çok rahattılar, ilk oyuna kadar biraz endişeliydim ama seyirciden olumlu reaksiyon alınca ben de rahatladım diyor.*

genel olarak ise kostümler dekor ses gayet güzeldi. kostümler dönemi çok iyi yansıtıyordu, 1000 metreden fazla kumaş kullanılmış mesela.

müzikleri merak etmiştim nasıl olacak diye. bir ekip var bazen onlar çaldı bazen de kayıttan verdiler.

bir de güzel bir sürpriz oldu. koro ekibinden biri "queen of the night" aryasının bir kısmını seslendirdi.
*

son zamanların en meşhur tiyatro oyunu böyleydi. iki hafta sonra tekrar oynayacaklar. bence kaçırmayın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bu film hakkında uzun yıllardır çeşitli platformlarda konuştum ve yazdım. o yüzden uzun bir entry olacak.

peter schaffer'in oyunundan uyarlanmış bir filmdir. milos forman komünist çekoslovakya'dan abd'ye iltica ettikten sonra guguk kuşu filmiyle büyük bir başarı kazanıyor. arada geçen seneler nispeten durgun geçiyor. o sıralarda forman'ı amadeus oyununa davet ediyorlar. oyunun konusunu sorunca wolfgang amadeus mozart hakkında olduğu cevabını almak onu biraz duraklatıyor. zira forman, komünist rejimler klasik müzik bestecilerini çok severler. onlar, kendi ideolojileri için tehdit değildir. çekya televizyonlarında da sık sık onlar hakkında belgeseller yayınlanırdı diye ekliyor. tabii oyuna gittiğinde adeta çarpılıyor ve bunu filme uyarlamaya karar veriyor. bundan sonrası spoiler

1- filmin mozart ve salieri ile direkt bir alakası yok. schaffer, net bir şekilde hz adem ile şeytan'ın mücadelesini işlemiş. zaafları olan, basit, kaba, sevimli insanoğlu mozart ile, içten pazarlıklı, o güne kadar amacı için bakir ve erdemli bir hayat yaşamış salieri. salieri, ilahi ihsanın nasıl olup da bu yoz, basit ve kaba saba gence verildiğini kavrayamaz. bu ihsan onun hakkıdır. artık her şeyini tanrı'nın yer yüzündeki gölgesi olan bu genci yok etmeye adayacaktır.

2- filmde yaşananların çoğu ve arada geçen diyalogların tamamına yakını hayal mahsulü olsa da teferruata dair çoğu husus gerçektir. örneğin film boyunca patlattığı kahkahalar gerçekten onu alameti farikasıydı. osurma ve sıçmaya dair esprileri de keza öyle. adam gerçekten muzip bir çocuk gibiymiş. eserlerinde o çocuksu sevinci işitebilirsiniz.

3- keza filmin bir kaç yerinde eğilip dizlerini ovuşturuyor. gerçekten de hayatı boyunca eklem romatizmasından muzdarip şekilde yaşadı. sonuçta hayatını geçirdiği şehirler soğuktu ve o külotlu çorabımsı kıyafet de ısınmaya pek uygun değildir.

4- imparator franz joseph, italyan bestecilerin gammazlamasıyla figaro oyununun mozart tarafından operaya uyarlanacağı haberini alınca telaşlanıyor. zira bu oyun aslında fransa'da çıkmış, alt tabaka ile asiller arasında düşmanlığı körükleyen bir oyunmuş. imparator, mozart'a bu oyunun fransa'da büyük olaylara sebep olduğunu belirttikten sonra '' sevgili kız kardeşim tuanet, artık bana halkında korktuğunu söyledi '' diyor. işte o tunaet, meşhurların meşhuru '' ekmek bulamadılarsa, pasta yesinler'' galat-ı meşhuruna konu olan ve giyotinle idam edilen marie-antoinette. zaten avrupa monarşilerinin tamamı alman kökenli.

5- keza imparator, almanca bir opera isteğini açıkladığında saraydaki italyan besteciler buna karşı çıkarken '' sen ne diyorsun chamberlain'' diye soruyor. bu chamberlain isminden de anlaşılacağı üzere bir ingiliz. kim olduğunu gerçekte yaşayıp yaşamadığını teyit edemedim ama şunu biliyorum hitler nazizmine giden yolda, alman ulus bilincini inşa edenler arasında bir ingiliz önemli yer kaplar. o kişi alman milliyetçiliğinin kurucu babalarından houston stewart chamberlain'dir.chamberlain de ''bence ana dilimizde -almanca- bir opera sahnelemenin zamanı geldi'' diyor. yani amadeus aslında alman operasının da kurucusu sayılır.

6- salieri, sonradan mozart ile ilişkisi olduğunu anladığı opera sanatçısı kadının , mozart yeni bir oyun besteliyormuş acaba bana da rol var mıdır diye sormasına yok cevabını veriyor. kadın neden diye sorunca, oyun nerede geçiyor biliyor musun, haremde diyor. kadın haremin ne olduğunu sorduğunda ise '' bir tür genelev'' diye ekliyor. işte ak mücahitler, filmin televizyondaki gösteriminde burayı atlamışlar. aferin size islam'ın sarsılmaz neferleri. ecdadı kurtardınız kurtarmasına da neden topkapı sarayı'nda harem bölümüne ayrı giriş ücreti alıp, o bomboş kısımda sanki orgy yapılıyormuş hissini uyandırmak için harem girişine iki kat ücret alıyorsunuz ?

7- eşi constanza evi terk edince onu almak için giden mozart, kaynanasının dırdırına maruz kalır. o anda kadın bağırıp, çağırırken mozart'ın gözleri parlar zira ilham gelmiştir. oradan sihirli flüt operetinin meşhur arya der holle rache'ye muazzam bir geçiş yapılır. tabiri caiz ise söylemenin on beş kilo taşak değil rahim istediği bu kısımda gece kraliçesi'nin ruhu, kızına kocasını öldürmesi talimatını verir. yalnız filmde almanca değil ingilizce söylenmiştir.

8- sihirli flüt onun para için yaptığı bir iş olup masonik temalı tamamen din dışı bir eserdir. mozart'ın masonik bağlantısı da incelenmelidir. zira die zauberflöte baştan sonra tıpkı oz büyücüsü filmi gibi alegorik bir çalışmadır.

9- mozart'ın babasının ölümünde ötürü büyük acı ve vicdan azabı çektiği doğrudur ama meşhur requiem'i buna binaen mi besteliyor bilemiyorum. ancak salieri'nin mozart'ı zehirlettiği daha salieri yaşarken iddia edilmiş. sonraki asırlar ise fatih'in gemileri karadan yürütmesi gibi kabul gören bir efsane halini almış.

10- bilinen tek şey mozart'ın cenazesine gerçekten az kişi katılıyor. hatta eşi constanza o gün ağır hasta. sonrasında iyileşip, mezarlığa gittiğinde görevliler, bu isimde birisinin olmadığını söylüyorlar. gerçekten o dahinin adeta bilmem ne leşi gibi çukura atıldığı sahne çok çarpıcı ve üzücüdür.

son söz, filmi henüz izlememişseniz lütfen director's cut versiyonunu izlemeyin. bir çok ekstra ve filmin temposunu düşüren sahne olduğu gibi salieri'nin mozart'a düşmanlığını kesinleştiren, mozart'ın karısını da ihtiva eden bir kısım var. director's cut versiyonunda o mesele lüzumsuz sündürülmüş ve eserin ana ruhu bağlamından çıkmış. rengim gökmen'in dediği gibi mozart'sız kalmayın.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"amadeus (film)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim