1.
antalya konyaaltı'nda bulunan, 1988 yılında ''avrupa konseyi yılın müzesi'' ödülünü alan müze.*
müzenin 14 tane sergi salonu var, prehistorik dönemden roma dönemine kadar antalya'daki antik kent kazılarında ortaya çıkmış eserler sergileniyor. bölümlerin kronolojik olarak ilerlemesi çok hoşuma gitti.
prehistorya bölümünden sonra çeşitli antik kentlerdeki kurtarma kazılarından çıkan eserleri görebilirsiniz. daha sonra sizi ''imparatorlar salonu'' karşılayacak. adından da belli olduğu üzere roma dönemi imparatorları ve önemli kişilerinin heykellerinin bulunduğu kocaman bir oda bu. bütün imparatorların gözü üzerinde olunca insan nereye bakacağını şaşırıyor. müzenin en bilinen eserlerinden dansöz heykeli de bu odada bulunuyor.
sonra yunan mitolojisinin kahramanlarının bulunduğu ''tanrılar salonu'' ve ''mozaik salonu'' sizi karşılıyor. bu noktadan sonra müzede bir çok antik kentten ama özellikle perge antik kenti'nden getirilen eserleri görüyoruz.
favori eserlerimden birisi, fotoğrafta soldaki ''perge tiyatrosu odası''ndaki büyük iskender heykeli. o kadar büyük ve haşmetli ki gerçekten size tepeden bakıyormuş hissi uyandırıyor. o bana öyle bakınca ben de önünde biraz durup kendisiyle sohbet ettim.*
14 odayı gezdikten sonra müze bitmiyor. kafesinde bir şeyler içerken inceleyebileceğiniz, inanılmaz eserlerle dolu güzel bir bahçesi de var.
çok merak ediyordum bu müzeyi, antalya'daki son günümün birkaç saatine sığdırdım ama birkaç saatin yetmeyeceği bir yer olduğunu içeri girer girmez anladım. en sevdiğim müze olan istanbul arkeoloji müzesi'yle yarışır benim gözümde. o kadar beğendim. ilk girdiğinizde eski usul bir müze bekliyorsunuz ama gerek eser düzeni gerek sergileme açısından çok başarılı. ve görecek o kadar çok şey var ki. yolunuzu özellikle buraya düşürmenizi tavsiye ederim.
görsel kaynak: ben.
müzenin 14 tane sergi salonu var, prehistorik dönemden roma dönemine kadar antalya'daki antik kent kazılarında ortaya çıkmış eserler sergileniyor. bölümlerin kronolojik olarak ilerlemesi çok hoşuma gitti.
prehistorya bölümünden sonra çeşitli antik kentlerdeki kurtarma kazılarından çıkan eserleri görebilirsiniz. daha sonra sizi ''imparatorlar salonu'' karşılayacak. adından da belli olduğu üzere roma dönemi imparatorları ve önemli kişilerinin heykellerinin bulunduğu kocaman bir oda bu. bütün imparatorların gözü üzerinde olunca insan nereye bakacağını şaşırıyor. müzenin en bilinen eserlerinden dansöz heykeli de bu odada bulunuyor.
sonra yunan mitolojisinin kahramanlarının bulunduğu ''tanrılar salonu'' ve ''mozaik salonu'' sizi karşılıyor. bu noktadan sonra müzede bir çok antik kentten ama özellikle perge antik kenti'nden getirilen eserleri görüyoruz.
favori eserlerimden birisi, fotoğrafta soldaki ''perge tiyatrosu odası''ndaki büyük iskender heykeli. o kadar büyük ve haşmetli ki gerçekten size tepeden bakıyormuş hissi uyandırıyor. o bana öyle bakınca ben de önünde biraz durup kendisiyle sohbet ettim.*
14 odayı gezdikten sonra müze bitmiyor. kafesinde bir şeyler içerken inceleyebileceğiniz, inanılmaz eserlerle dolu güzel bir bahçesi de var.
çok merak ediyordum bu müzeyi, antalya'daki son günümün birkaç saatine sığdırdım ama birkaç saatin yetmeyeceği bir yer olduğunu içeri girer girmez anladım. en sevdiğim müze olan istanbul arkeoloji müzesi'yle yarışır benim gözümde. o kadar beğendim. ilk girdiğinizde eski usul bir müze bekliyorsunuz ama gerek eser düzeni gerek sergileme açısından çok başarılı. ve görecek o kadar çok şey var ki. yolunuzu özellikle buraya düşürmenizi tavsiye ederim.
görsel kaynak: ben.
devamını gör...