antidepresan etkisi gösteren şeyler

yemek yemek ve kedi.

bizi depresyona iten şey, günümüzdeki haliyle insan ve onun kurdukları, yarattıkları, dayattıklarıdır. hem kendimiz hem başkaları. öyleyse günümüzdeki insandan uzaklaşmamızı sağlayacak her şey "antidepresif" tanımına girer. arkadaşların haklı olarak belirttikleri gibi hayvancıklar, bitkiler, bebekler... ve elbette devrimin yaratacağı yeni insan; hem kendimizde hem başkalarında.

çalışmak, çalışmak, çalışmak...
çünkü meşguliyet en güzel tedavidir.

kesinlikle yazmak

sevdiğin birinin başını okşaması.

benim için genellikle tek başıma saatlerce yürümek oluyor. ara sokaklardan, bilmediğim yerlerde saatlerce yürümek ve düşünmek. canım sıkkınken tek başıma olup kafamı toplamak daha iyi geliyor. yürüyorum, düşünüyorum, karar veriyorum ve her şeyi halletmiş bir şekilde geri dönüyorum.

sıkıntılardan uzaklaşmana yardımcı olan şeyler. erkek kardeşim.

odayı toplayıp, duş alıp müzik eşliğinde bornozla uzun bir cilt bakımından sonra yumuşatıcı kokulu pijamaları giyip yeni nevresim geçirilmiş yatağa girip yeni bir kitaba başlamak. üstü var mıdır, sanmam.

bebek mıncırmak.onların o poğaça yanaklarını alıp doyasıya öpmek,gıdıklamak,kahkahalarına ortak olmak,kokularını içine çekmek.

kahveni al balkona çık müzik aç ve düşün.

kedi

kahkaha.
kahkaha hüznün, kederin, acının zıttı değil, ağlamak gibi son derece doğal ve tam anlamıyla dışavurumsal bir reaksiyondur. insan bünyesinde iki reaksiyonun da pek çok dinamiklere ve çok değişken neden-sonuç ilişkilerine göre beklenmedik farklılıklar ve benzerlikler gösterdiği gözlenmiştir. sadece genel bulgu ağlamanın kötü ruh halini daha aşağılara çekebileceği yönünde, fakat ruh haliniz iyiyse sevinçten ağlamak da kahkaha kadar yükseği daha da yükselten bir etki yaratıyor.
kahkahaysa bundan farklı olarak, yüksek ölçekli nefesle harekete geçirdiği hormon bezeleri, kan basıncında ve kan akış hızında yarattığı ani değişim sayesinde ruh halinizde büyük fark yaratabilecek bir güce sahip.
rinit sinüzitten muzdarip olduğum, ağlayınca şabalak patlıcan gibi göründüğüm, ve üstümdeki etkisinden daha çok hoşlandığım için kahkahayı daha temiz buluyorum ben, tamamen şahsi görüşüm tabii.

şuan yağan yağmur sesleriyle hayallere dalmak

mis gibi deniz karşısında oturup, saatlerce güneşin deniz ile dans edişini izlemek.

kesinlikle film izlemek.

spor yaptıktan sonra güzel bir sütlü ve şekerli türk kahvesi içmek. pencereyi açmak, derin soluklar alarak güzel havayı içine çekmek ve kitap okumak.
bunlar benim için yegane mutluluk kaynağıdır.

yağmurlu havada beyazıttan galataya yürümek

yakın arkadaşla evin balkonunda türk kahvesi yapıp dertleşmek, fal kapatıp - bakmak, kalan telvelerle yüze maske yapmak.

(bkz: antidepresan)

random bi sokak kedisinin laps diye gelip kucağınıza oturması.