yazar: hakan bıçakçı
yayım yılı: 2016
bir cover grubunda çalan eski reklamcı arif'in kendini geliştirebilmek adına evine kapanması ve bunun gerçek dünyadan kopuşa dönüşme hikayesi.
yayım yılı: 2016
bir cover grubunda çalan eski reklamcı arif'in kendini geliştirebilmek adına evine kapanması ve bunun gerçek dünyadan kopuşa dönüşme hikayesi.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bengaripsengüzeldünyaumutlu" tarafından 04.04.2022 12:05 tarihinde açılmıştır.
1.
hakan bıçakçı 'nın 2016 yılında iletişim yayınlarından çıkan kitabı.
ben iki gunde büyük bir merak ve sabırsızlık içinde okumuş olmakla beraber orta kısmı biraz geçince "e hadi artıık, o kadar okudum,olsun artık bir şeyler!!" dedirtmeye başlıyor. yine de sabrederseniz güzel bir sonu olduğunu düşünüyorum.
gelelim konusuna; hem reklam ofisinde çalışıp hem bir mekanda grubuyla sahne alan arif, albüm yapma ve müzik alanında ilerlemek için reklam işini bırakır, kendine yeni bir ev tutar, sevgilisinden ayrılır ve tam kendini tamamen şarkı bestelemeye verecekken...
psikolojik gerilim türüne yakın bir kitap olmakla beraber klasik bir hakan bıçakçı kitabı olarak bir miktar kelime şakası bir miktar ironi de mevcut.
kitapta en sevdiğim nokta; bolumlerin sıra ile bir arif, bir anlatici tarafından dile getirilmesi. kitabın durağan ve uzak yapısına hareket ve canlılık getirmiş.
yazarın dili oldukça sade, okunması kolay. buna rağmen kitapta betimlemelerden, karakter analizlerinden, tasvirlerden olabildiğince uzak kalınmış. olaylar ve görüntüler ağırlıkta. kitap oldukça durağan bir kurgu ile ilerlerken hem merak duygusu yavaş yavaş yukarı çekiliyor hem de bir an önce sonu gelsin de ne öğreneceksin öğrenelim dediğiniz her an daha yavaş ve ağır ilerliyor.
ilk sayfalarında sakin, umutlu,kararlı bir arif ile basladigimiz kitap ortalara doğru bize sebepleri ve sonuçları merak ettirmeye bu sırada arif ile ilgili şüpheler ve karamsarlıklar oluşturmaya basliyor. kitabın son aşamasında okurda merak unsuru zirveye çıkarken yazarda "bu bölüm burada neden var?" soruları sorduran bir ağırdan alma vücut bulmaya basliyor. size sebep ve sonucu vermeden önce kitapta belki daha önce dikkat etmediginiz ve ya neden bu kadar gereksiz ayrıntılara giriyor dediğiniz detaylara açıklık getiriliyor.
kitabı gerilim romanı olarak okursanız sonucu okurda oluşturduğu merak düzeyinden aşağıda bitiyor. kitabı psikolojik gerilim kitabı olarak okursanız arif gibi asosyal bireylerin sonuna acımaya ve yazarın kurgusal kabiliyetine hayran kaliyorsunuz.
bu kitap bende birebir aynı olmadığını bilmeme rağmen (bkz: enemy) filmine götürdü. en azından gerilim dozu olarak bende yarattığı etki aynıydı.
ben iki gunde büyük bir merak ve sabırsızlık içinde okumuş olmakla beraber orta kısmı biraz geçince "e hadi artıık, o kadar okudum,olsun artık bir şeyler!!" dedirtmeye başlıyor. yine de sabrederseniz güzel bir sonu olduğunu düşünüyorum.
gelelim konusuna; hem reklam ofisinde çalışıp hem bir mekanda grubuyla sahne alan arif, albüm yapma ve müzik alanında ilerlemek için reklam işini bırakır, kendine yeni bir ev tutar, sevgilisinden ayrılır ve tam kendini tamamen şarkı bestelemeye verecekken...
psikolojik gerilim türüne yakın bir kitap olmakla beraber klasik bir hakan bıçakçı kitabı olarak bir miktar kelime şakası bir miktar ironi de mevcut.
kitapta en sevdiğim nokta; bolumlerin sıra ile bir arif, bir anlatici tarafından dile getirilmesi. kitabın durağan ve uzak yapısına hareket ve canlılık getirmiş.
yazarın dili oldukça sade, okunması kolay. buna rağmen kitapta betimlemelerden, karakter analizlerinden, tasvirlerden olabildiğince uzak kalınmış. olaylar ve görüntüler ağırlıkta. kitap oldukça durağan bir kurgu ile ilerlerken hem merak duygusu yavaş yavaş yukarı çekiliyor hem de bir an önce sonu gelsin de ne öğreneceksin öğrenelim dediğiniz her an daha yavaş ve ağır ilerliyor.
ilk sayfalarında sakin, umutlu,kararlı bir arif ile basladigimiz kitap ortalara doğru bize sebepleri ve sonuçları merak ettirmeye bu sırada arif ile ilgili şüpheler ve karamsarlıklar oluşturmaya basliyor. kitabın son aşamasında okurda merak unsuru zirveye çıkarken yazarda "bu bölüm burada neden var?" soruları sorduran bir ağırdan alma vücut bulmaya basliyor. size sebep ve sonucu vermeden önce kitapta belki daha önce dikkat etmediginiz ve ya neden bu kadar gereksiz ayrıntılara giriyor dediğiniz detaylara açıklık getiriliyor.
kitabı gerilim romanı olarak okursanız sonucu okurda oluşturduğu merak düzeyinden aşağıda bitiyor. kitabı psikolojik gerilim kitabı olarak okursanız arif gibi asosyal bireylerin sonuna acımaya ve yazarın kurgusal kabiliyetine hayran kaliyorsunuz.
bu kitap bende birebir aynı olmadığını bilmeme rağmen (bkz: enemy) filmine götürdü. en azından gerilim dozu olarak bende yarattığı etki aynıydı.
devamını gör...