arapça bilmeyen diyanet işleri bakanı
başlık "viva zapata" tarafından 24.04.2024 21:33 tarihinde açılmıştır.
1.
arapça bilmeyen bir diyanet işleri bakanımız var.
öz geçmişinde ''iyi derecede arapça ve fransızca biliyor'' yazmasına rağmen..
başkanı olduğu kurum ''çeviriyi kuran yerine koymak caiz değil'' demişti...
ama yalan söylemek caiz demek ki...
buradan
öz geçmişinde ''iyi derecede arapça ve fransızca biliyor'' yazmasına rağmen..
başkanı olduğu kurum ''çeviriyi kuran yerine koymak caiz değil'' demişti...
ama yalan söylemek caiz demek ki...
buradan
devamını gör...
2.
ingilizce bilmeyen buyukelci var arapca bilmeyen hiyanet isleri baskani niye olmasin ki!
çok normal!
çok normal!
devamını gör...
3.
zaten olmayan boyunca kılıç kuşanıp (bursa kılıç kalkan ekip maskotu gibi) merdivenlere tırmanıp abartılı şov peşinde olması, dikkatleri başka şeylere çekme gayreti şüphelendiriyordu biraz.. ( ama sorun oluşturacağını da sanmıyorum. çünkü en bi çok bilenlerinden öğrendiğimiz kadarıyla, arapçada her şey her anlama gelebiliyor muş, hatta aynı cümlede peş peşe kullanıldığında bile onu her birinde 'nasıl anlamak gerektiği!' tartışmalıymış mış.. yani dilin bilene de faydası yok. bu yüzden bilerek de öğrenmemiş olabilir. bunun yoğunlaştığı konular korunma üzerine: zırhlı mersedesler, inince kılıç filan..yakında kalkan malkan da taktı mı tam olacak. hayırlısı artık.!)
devamını gör...
4.
işi hakkında tek bilmediğinin arapça olduğunu sanmıyorum, zira bence dini de bilmiyor. hem onun ne bilip bilmediği önemli değil, zira o bir elçi, herşeyi bilen bir reis var. en son dine güncelleme gelmesi gerektiğini söyleyen bir videosuna denk gelmiştim. herşeyi bilen adam varken diyanet işleri başkanına ne hacet. zaten kitlesi de okumayı ve sorgulamayı sevmez, biri anlatır herkes dinler. o yüzden çok önemli değil.
bu ülkede türkçe bilmeyen başbakan vardı dert etmedik de, adamcağızın arapça bilmemesi mi koyacak.
bu ülkede türkçe bilmeyen başbakan vardı dert etmedik de, adamcağızın arapça bilmemesi mi koyacak.
devamını gör...
5.
zafer partisi adama turkce kuran meali gondermis lan ahhashehgssjehakwjejwge lan sgwjsgwheh deep haber mi ne orda gordum ahahhshgjdher ulan dhwkwgehe
hayir bide instada yorumlarda adami,
arapca kuran okuyabiliyor diye bi insan arapca bilmek zorunda degil,
ingilizce ogretmenleri de cok iyi ingilizce bilmez diye savunmuslar whsjhse
ulan madem oyle adam neden arapca biliyorum demis.. hadi demis anlarim, hem de "iyi derecede" diyor...
onu gectim ingilizce ogretmeniyle ulkenin "seyhul islam'i" bir mi lan ehwkgmwve
hadi ben de seriatciyim ama normal vatandasim. bu adam ulkenin dini onderi lan dini onderi onderi.
nasi bilmez ogluum?
hayir bide instada yorumlarda adami,
arapca kuran okuyabiliyor diye bi insan arapca bilmek zorunda degil,
ingilizce ogretmenleri de cok iyi ingilizce bilmez diye savunmuslar whsjhse
ulan madem oyle adam neden arapca biliyorum demis.. hadi demis anlarim, hem de "iyi derecede" diyor...
onu gectim ingilizce ogretmeniyle ulkenin "seyhul islam'i" bir mi lan ehwkgmwve
hadi ben de seriatciyim ama normal vatandasim. bu adam ulkenin dini onderi lan dini onderi onderi.
nasi bilmez ogluum?
devamını gör...
6.
şakır şakır arapça konuşsa da bulunduğu makamın hakkını veremedikten sonra bu bilgi sadece öz geçmişinde bir paragraftan ibarettir benim için. keşke tek eksiği o olsa.
devamını gör...
7.
''ali erbaş, 1980'de sakarya imam-hatip lisesi'nden, 1984'te ise marmara üniversitesi ilahiyat fakültesi'nden mezun olan erbaş, 1987'de tefsir anabilim dalında yüksek lisansını, 1993'te ise dinler tarihi anabilim dalında doktorasını tamamladı.1998'de doçent unvanını alan erbaş, 2004 yılında da profesör unvanını aldı.''
eğitimi ve görevi gereğince arapça bilmesi gerekir. ne kadar arapça biliyor bilemem ama tercüman yardımı istemesi: yanlış anlamaları engellemek için bence doğru bir hareket. (adam sözlük yazarı değil diyanet işleri başkanı soruyu yanlış anlayıp saçmalama hakkı yok.)
''çeviriyi kuran yerine koymak caiz (doğru) değil'' demiş katılıyorum. meal, tefsir okumak kuran'ı anlamaya çalışmak başka bir şey, her kuran tercümesini de kuran gibi kabul etmek bu mümkün değil.
eğitimi ve görevi gereğince arapça bilmesi gerekir. ne kadar arapça biliyor bilemem ama tercüman yardımı istemesi: yanlış anlamaları engellemek için bence doğru bir hareket. (adam sözlük yazarı değil diyanet işleri başkanı soruyu yanlış anlayıp saçmalama hakkı yok.)
''çeviriyi kuran yerine koymak caiz (doğru) değil'' demiş katılıyorum. meal, tefsir okumak kuran'ı anlamaya çalışmak başka bir şey, her kuran tercümesini de kuran gibi kabul etmek bu mümkün değil.
devamını gör...
8.
kuran'dan da bildiğimiz gibi arapça motamot çevrilebilecek bir dil değil galiba. 500 bin kuran çevirisi var hepsi birbirinden farklı. yok göğüs dememiş erik demiş, yok şarap dememiş burbon demiş, kapanın dememiş tanga demiş, öldürün dememiş, sevişin demiş....adam riske girmek istememiş bence....
devamını gör...
9.
ülkede bu çok normal değil mi?
çalıştığım bir kuruma kendi yazdığı ingilizce gramer kitaplarını pazarlamaya gelmişti bir adam.
yani birçok kitap yazmış ve özel öğretmenlik de yapıyormuş ve çok aranan biriymiş...
ben "seviyeniz c2 o halde..." dedim ve güldü. yani, c2'leri bile sollarım havalarında.
ana dillerinden biri ingilizce olan afrikalı bir öğretmen arkadaşım vardı. bu ikisi sohbete başladı, adam adına utandım. korkunç kötü bir telaffuz, berbat bir ingilizce kullanımı... "did you come with bus?" falan.
yani bu habere hiç şaşırmadım şahsen.
çalıştığım bir kuruma kendi yazdığı ingilizce gramer kitaplarını pazarlamaya gelmişti bir adam.
yani birçok kitap yazmış ve özel öğretmenlik de yapıyormuş ve çok aranan biriymiş...
ben "seviyeniz c2 o halde..." dedim ve güldü. yani, c2'leri bile sollarım havalarında.
ana dillerinden biri ingilizce olan afrikalı bir öğretmen arkadaşım vardı. bu ikisi sohbete başladı, adam adına utandım. korkunç kötü bir telaffuz, berbat bir ingilizce kullanımı... "did you come with bus?" falan.
yani bu habere hiç şaşırmadım şahsen.
devamını gör...
10.
hocası "çok karıştırma arapça öğrenip kafan karışır yoksa." demiş o yüzden arapçanın üstüne düşmemiş.
devamını gör...
11.
(bkz: ne olursan ol, yine de gel)
devamını gör...
12.
müslümanlar'ın hristiyanlar'dan epey farklı hareket ettiğini gösterir gelişme. hristiyanlar'da bırakın bir din görevlisinin latince bilmemesini, bu kadar yüksek din görevlileri mutlak erkek olur*. hatta bir ara bir kadın milleti kekleyip papa olmuştu da sonra zoka yutmamak için altından testis kontrolü yapılabilir hususi sandalye yapmışlardı***.
şaka bir yana, burada hakkında bir şeyler karalanmış bu kadın papanın.
şaka bir yana, burada hakkında bir şeyler karalanmış bu kadın papanın.
devamını gör...
13.
en ingilizce biliyorum diyen adam bile abd veya ingilterede iki yıl büyük zorluk yaşar. kitaptan öğrenmek farklı, söylenilen şeyleri algılamak farklı şeyler. konuşmak istiyorsanız alt yazılı olmayan film seyretmelisiniz.
ferhan şensoyun anlattığı hikaye maalesef yurtdışına çıkan pek çoklarımızın başına gelmiştir.
ferhan şensoyun anlattığı hikaye maalesef yurtdışına çıkan pek çoklarımızın başına gelmiştir.
devamını gör...
14.
yahu şu arapçayı bildiği kesin olupta işine yarayan mı var. hele de konu din ise, birbirini karşılıklı boğazlayanların ana dili arapça değil mi, yedi sülalesi de arap din konusunda ötekiyle kanlı bıçaklı değil mi. (hayır hadis mezhep filan değil kuran açısından söylüyorum.) mustafa öztürk'te biliyor arapçayı, ebubekir sifil'de, ihsan eliaçık, yaşar nuri'de biliyor arapçayı. biliyorlardı. bu bir "dil" sorunu değil. anlıyoruz ki, arapça çokta işe yarayabilecek, mucizeler taşıyan bir dil değilmiş. arapların bile işine yaramıyor. durum ortada açık.
sorun: arapçaya keramet yükleyip malı götürmeye çalışan, bizdeki arapçıların sunumu. özünde arap kültür emperyalizmine uşaklık. dinle de ilgisi yok. varsa yoksa arap olsun, arap önce ve kutsal olsun. kıyafet, dil, yediği, içtiği her neyse arabi olsun; istekleri bu. bu saçmayı da din diye yutturmaya kalkışıyorlar..
hz.ali'yle hz.ayşe aynı dili konuşmuyor nuydu.
birbirinin soyunu kurutmaya çalışmıyorlar mıydı.
diyanet başkanı arapça biliyor olsa ne değişecekti. daha öncekiler biliyorlardı..
arap ve arapçayı islam ve dinle özdeşleştirmeden, din ya da arapça ya da arap tartışılmalı..yok yere arapçayı yüceltmeyin.
cübbeli arapça biliyor, din biliyor mu.. turan dursun arapça biliyordu, menzil holdingçilerden az mı din biliyordu. sorun bu.
ali erbaşın arapça bilmemesi memlekete zarar vermez, öteki 'bildikleri' verirse zarar verir. konuyu abartmayalım. bilmedikleriyle değil bildikleriyle yaptıklarıyla yargılayalım.
sorun: arapçaya keramet yükleyip malı götürmeye çalışan, bizdeki arapçıların sunumu. özünde arap kültür emperyalizmine uşaklık. dinle de ilgisi yok. varsa yoksa arap olsun, arap önce ve kutsal olsun. kıyafet, dil, yediği, içtiği her neyse arabi olsun; istekleri bu. bu saçmayı da din diye yutturmaya kalkışıyorlar..
hz.ali'yle hz.ayşe aynı dili konuşmuyor nuydu.
birbirinin soyunu kurutmaya çalışmıyorlar mıydı.
diyanet başkanı arapça biliyor olsa ne değişecekti. daha öncekiler biliyorlardı..
arap ve arapçayı islam ve dinle özdeşleştirmeden, din ya da arapça ya da arap tartışılmalı..yok yere arapçayı yüceltmeyin.
cübbeli arapça biliyor, din biliyor mu.. turan dursun arapça biliyordu, menzil holdingçilerden az mı din biliyordu. sorun bu.
ali erbaşın arapça bilmemesi memlekete zarar vermez, öteki 'bildikleri' verirse zarar verir. konuyu abartmayalım. bilmedikleriyle değil bildikleriyle yaptıklarıyla yargılayalım.
devamını gör...
15.
arapça dilinin çok lehçeli bir dil olup farklı ülkelerin vatandaşlarının dahi kendi aralarında bazen anlaşamadığını bilmeyenlerin eleştirdiği durumdur.
ülkemizde "ingilizce biliyorum" diyenlerin bile ingiltere ingilizcesini anlayamadığını basit bir youtube videosu açarak görebilir, deneyebilirsiniz; ve dahi 1 adım ileri giderek 1960-70 yıllarında yayınlanan bir söyleşi videosu açarsanız kendi dilinizi de anlamadığınızı çoğunuz göreceksiniz.
iş bu haldeyken herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi daha makul duruyor.
ülkemizde "ingilizce biliyorum" diyenlerin bile ingiltere ingilizcesini anlayamadığını basit bir youtube videosu açarak görebilir, deneyebilirsiniz; ve dahi 1 adım ileri giderek 1960-70 yıllarında yayınlanan bir söyleşi videosu açarsanız kendi dilinizi de anlamadığınızı çoğunuz göreceksiniz.
iş bu haldeyken herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi daha makul duruyor.
devamını gör...