svalbard kıyamet ambarı: norveç’in kuzeyindeki spitsbergen adası’nda, buzullar arasında dev gibi bir dağın 130 metre altında inşa edilen ve 9 milyon dolara mal olan “svalbard küresel tohum deposu” doğal felaketler veya nükleer savaşlar gibi nedenlerle dünya’daki yaşamın sonunun gelmesi ihtimaline karşın içinde erzaklarla beraber dünya’daki bilinen bütün bitkilere ait milyonlarca tohumun saklandığı bir yeraltı deposudur.
kuzey sentinel adası: hindistan’ın bu adasında günümüz teknolojisini daha önce hiç görmemiş 500 kadar yerli dış dünyadan habersiz bir şekilde yaşamaktadır. adadaki yaşamın orijinalliğinin bozulmaması için adaya gitmek hindistan hükümeti tarafından yasaklanmıştır.
39.oda: kuzey kore’de kara para aklama ve yolsuzluk gibi işlerin hükümet eliyle sürdürüldüğü düşünülen büro 39’a girmenin cezası ölümdür ve ceza giren kişinin tüm ailesine de uygulanır.
51. bölge: dünyanın en iyi korunan ve en çok gizli tutulan bölgesi olduğu söylenir. abd başkanı bile ancak özel izinle girebilmektedir ve sebebi ne olursa olsun 51. bölge’ye izinsiz giren kişiler öldürülür. uçak ve düşman silahları inceleme, analiz etme ve araştırma merkezi olduğu açıklansa da ufo ve uzaylılar ile ilgili araştırmalar yapıldığı söylenir.
mount weather: abd’de büyük bir felaket durumunda seçilmiş elit kişilerin kullanmaları için düzenlenmiş yeraltı ve yerüstü yaşam alanı.
yılan adası: brezilya’daki bu ada, bir insanı öldürüp derisinin erimesine sebep olacak kadar zehri güçlü binlerce bothrops ınsularis adlı yılana ev sahipliği yapmaktadır. her bir metrekaresinde ortalama bir yılan bulunan bu adaya bırakılabilecek bir kişinin birkaç günden uzun hayatta kalması imkansızdır.
paris yeraltı mezarları: dünyada bilinen en gizemli ve korkutucu yerler arasında bulunuyor. ilk başta paris'in taş madenlerini sağlamlaştırmak için inşa edilen tünel ağı 18. yüzyılın sonunda 6 milyon cesedin saklandığı bir depoya dönüştü. 274 kilometrelik bu labirente giriş yasak çünkü kaybolmamak neredeyse imkansız.
lascaux mağaraları: fransa’da içinde 17 bin yıllık çizimler olan bu mağaralar insanlığın kökeni hakkında birçok bilgi veriyor.
north brother adası: abd’de bir kuş barınağı olarak kullanıldığı için yasaklanan bu ada eskiden salgın hastalıkların tedavi edildiği bir yermiş.
poveglia adası: italya’daki bu ada roma imparatorluğu’ndan beri veba gibi ölümcül derecede hastalığa sahip onbinlerce insanın bırakıldığı bir yer. çok sayıda insan buraya terk edildiğinden toprak adeta çürüyen ve yakılan cesetlerden oluşuyor.
surtsey adası: izlanda'daki bu ada 1963 yılında 3 yıl süren devasa bir volkanik patlamanın ardından oluşan büyük bir kara parçası. bir ekosistemin nasıl hiçbir insan etkisi olmadan oluşabileceğini anlamak amacıyla giriş yasak.
morgan adası. abd’de 4000 hint şebeğinden oluşan herpes b virüsü taşıyan maymun kolonisinin bulunduğu adaya insan girişi yasak.
çernobil yasak bölge: ukrayna'da 30 kilometrelik bir alana giriş tamamen yasak. sebebi ise radyoaktif kirlilik.
fukuşima yasak bölge. çernobil'den sonra 7. seviye olarak sınıflandırılan 2. kazanın olduğu japonya fukuşima nükleer santrali 29 kilometrelik bölgesine giriş kesinlikle yasak.
moskova’daki şehir altı tünelleri: stalin zamanında yapılan bu tüneller, 30.000 kişilik kapasiteye sahip ve tüm şehri dolaşabiliyor.
mezhgorye kasabası: rusya’daki bu kasabada rus hazinelerinin saklandığı bir depo veya nükleer bir tehdit altında kalınırsa liderlerin saklanabileceği bir sığınak olduğu tahmin ediliyor.
shi huang mezarı: 1974’te çin halk cumhuriyeti’nin shaanxi eyaletine bağlı xi’an yakınlarında bir çiftçi tarafından bulunan, her birinin yüz ifadesi farklı olan ve büyük bir gizem taşıyan hepsi de topraktan yapılma 8.000 asker ve 150 süvari atı, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası olan mezar.
devamını gör...

çıkıp benim yerime de hava alır mısın, gerçi senin de beynine gitmiyor haklısın...bu cevaptan sonra değil öneride bulunacak bir daha hayatında da olmayacak. sizi anlamaya tenezzül etmeyen insanları def edin hayatınızdan, depresyona da iyi gelir.
devamını gör...

günaydın sözlükçüğüm..
bu sabah çok sürprizli bir güne uyandım ben. bir de balkonda kafama kafama vuran şu güneş olmasa daha da mutlu olabilirdim ama olsun. güzel bir gün geçirin dostlar. çok sürprizli bir gün olsun sizin için de. sloganı unuttuk mu? hayır.

gülümseyin, bulaşıcıdır.
devamını gör...

bir vatan şaşmaz kitabıdır.

ölünün arkasından kötü konuşulmaz. o yüzden bu kitap ile ilgili tanımımı daha genel bir kapsamda ele alacağım ama kitaptan da bahsetmem gerekecek elbette.

vatan şaşmaz pek iyi bir oyuncu değildi aslında ama yakışıklı ve samimi bir insan olduğu için medyada oyuncu olarak kendine güzel bir yer edinmişti. keşke öyle kalsaydı.

ama türkiye’de bir şekilde ünlü olan herkes ya müzikle ya da edebiyatla uğraşmak zorunda hissediyor kendini. bunun iyi örnekleri elbette var. mesela ezgi’nin günlüğünden hüsnü arkan harika bir romancıdır aynı zamanda, ya da oyuncu ercan kesal çok güzel öyküler yazar.

ama bir manken ablamızla yeni kitabını tanıtırken kendine sorulan “ hitler’i tanıyor musunuz?” sorusunu “ onlar kim?” diyerek edebiyatta ne kadar yükseğe çıkabileceğini kanıtlamıştı. ya da bir başka ünlümüz kitap yazmak için en az 10 kitap okumuş olmak gerektiğini söyleyerek yazarlık gereklerinde indirime giderek patron çıldırdı dedirtmişti.

vatan şaşmaz yazdığı kitabı tavuk suyuna çorba öykülerine benzetmişti. tavuk suyuna çorba öyküleri bir dönem dünyayı sarmış bir kitap serisi idi. içinde yarım sayfalık saçmasapan aforizmatik öyküler vardı. ve insanlar bu öyküleri okuyup feyz alarak ferrarileri satarak bilge olabileceklerine inanırdı.

referans noktası bu kadar kötü olan bir kitabın iyi olması beklenemezdi elbette ama bu kadar kötü de olmamalıydı. “ birlikte olduğum kadının everest’i olurum” diyen bir adamın insanlara tevazu ve iyilik mesajı veren bir kitap yazması ise ayrı bir paradoks.

neyse efendim , eğer bir gün çok zamanınız olursa, yapacak hiçbir şeyiniz yoksa, elinizde okunacak başka kitap da kalmadıysa, yani son ve tek çarenizse bu kitap belki birkaç sayfa okumak istersiniz.
devamını gör...

yoldaş sözlük olsun o zaman
ayrıca, ismi ne fark eder. bence hiçbir şey fark etmez.
devamını gör...

lahmacun dediğin 6 lira.
kereviz bakmaz para pula.
mani yazdım, nasip etmez her kula.
evde besliyorum tarantula.
devamını gör...

bir gece yarısı
gündüz kendini saklayan çocuk
çıktı dışarı.
bir parka gitti ve salıncakların yanına geldi.
gökyüzüne baktı, gökyüzü çıplaktı.
bulutsuz ve yıldızlar görünüyordu.
bir hayli memnun oldu.
oturdu salıncağa,
yere sürttü ayaklarını ve ittirdi kendini.
geriye doğru salındı, biraz da hızlandı.
gözleri kapalı ve başı göğe dönük vaziyetteydi.
sonra gözlerini açtı. yıldızlar hemen üzerindeydi
biraz daha yükseğe çıksa sanki yetişecekti.
sallandı, sallandı, sallandı.
anın büyüsüne kapılıp hayallere daldı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

saçma bir haz veriyor, yazmak değil de okumak.

böyle yerinde doğru şekilde ayrılan bir -de ya da o inci gibi dizilen kelimeleri tatlı bir şekilde ayıran virgül, çok güzeller.

sırf kullanımı doğru olan 'mütevazı' kelimesi için bir şarkıyı günlerce dinlemişliğim var.

hayatım bu kadar mı boş be!? işaretlere, kelimelere düşüyorum.* en iyisi uyumak.*
devamını gör...

günaydın sözlük.
az uyuduğum günlerde neden daha zinde hissettiğimi merak etmekle birlikte hiç şikayetçi değilim. günün ilerleyen saatlerinde baş ağrısı ve uykusuzluk olarak dönmezse bugünü kârlı kapatıyorum resmen. hayattan beklentimin "uyku saatinden kâr etme"ye kadar düşeceğini ben de bilmiyordum. zalim dünya.

güne puanım şimdilik 7/10.
devamını gör...

çok sinirliysem ve evin tüm işini bitirdiysem diş fırçası ile ocağı temizliyorum. şaka değil....... gayet yağ çözücümü (doğal) yapıyorum, sıkıo diş fırçası ile temizliyorum sinirim geçsin diye..
devamını gör...

online olmadığım zamanlarda yazdıklarını ilgiyle takip ettiğim insanların ne yazdıklarını takip sekmesi altından okuyabiliyorum. ayrıca bazen ben bir başlık içerisinde oyalanırken sol frame hızlı akabiliyor ve takip ettiğim insanların tanımlarını gözden kaçırabiliyorum. bu açıdan sözlük içerisinde en faydalı bulduğum özellik.
devamını gör...

yavuz turgul’un senaryosunu yazdığı ve kartal tibet’in yönettiği yeşilçam sinemasının en muhteşem komedi filmi olan tosun paşa’dan kurgusal bir karakterdir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kendisi iskenderiye beyidir. forslu adamdır. sözü geçer. sadece tellioğulları ve seferoğulları konusunda çaresizdir. bu iki aile daver beyden çekinseler de yine de bildiklerini okumaktan geri durmazlar.

daver bey tam bir düzen adamıdır. kendinden daha büyük mevkide bir insanın adı geçince bile esas duruşa geçebilir. başta suphi ile evlendirmek için fikrini aldığı kızı leyla’yı tosun paşa isteyince kızının iradesi ikinci plana düşer. çünkü daver bey güç karşısında ezilir ve hangi tosun paşa olursa olsun kızını evlendirmeye hazırdır.

başta tellioğlullarından suphi’nin damadı olacağını düşündüğü için onlara yakın dururken daha sonra seferoğullarıyla tosun paşa arasındaki ilişki onu bu aileye yaklaştırır.
en sonunda da iki aileye de yüz çevirir.

daver bey her dönem yolunu bulabilecek, gemisini yüzdürebilecek bir devlet adamıdır. sırtı yere gelmez. yelkenine mutlaka bir rüzgar bulur ama unutulmasın ki hakiki tosun paşa benim!
devamını gör...

8 sene önce falandı. yoldaş benjamin franklin'in tam tersi istikamette -- warsaw to riga -- 20 kişilik de olabilir bilmiyorum ayni uçakmı ama tahminim 35 40 kişilik vardır, pırpır pervaneli uçaklardan..

ilk defa böyle bir uçağa bindim. eski görünmüyordu ama yeni de değildi. bu uçakların kullanıldığını bile bilmiyordum.

hava gerçekten berbat, neyse alman bi kadinla oturuyorum, orta yaşlı, uçak kalktı o konuşmaya çalıştıkça ben geriliyorum. uçak zaten hiç güven vermiyor.

gergin olduğumu anladı, sordu ve bende itiraf ettim... etmez olaydım.
azılı bir hristiyan çıktı kadının içinden, dua etmemiz gerektiğinden jesusa guvenmemiz gerektiğinden bi başladı, rigaya vardığımızda elimde incil vardi*

inişteyse ilk seferde pisti mi tutturamadi nasil olduysa tekrar yükseldik,ancak 15-20 dakika kadar sonra tekrar inişe geçebildik. gerim gerim gerildim, avuc iclerim terledi şuan bile. indikten sonra da yağışlı zemin nedeniyle çok zor durduğunu hatırlıyorum. ve finalde pilota koca bi alkış tabi.

berbat bir havada külüstür pırpır uçakla uçmanın, inerken ölümden döndüğünü hissetmenin gerginliği ve dinci/dırdırcı/evengelist/misyoner bir alman. daha korkunç çok az hikaye vardır*
devamını gör...

alayına isyan alayına gider mottosuyla bütün hayvanlar alemi ile kavga edebilen, delikanlı, racon bilen, o bitti demeden bitmeyecek olan hayvanlar aleminin ağır abisi.
devamını gör...

thomas edison ile görüşmeye gittiğinde asistan olarak kabul görmeyecek kişi.

edison, görüşmeye gelen asistan adaylarına çorba ısmarlarmış. eğer aday çorbanın tadına bile bakmadan tuz dökerse, onun ön yargılı biri olduğunu düşünerek onu işe almazmış edison. tabii buradan edison'un da ön yargılı biri olduğu sonucu çıkıyor bana göre ama neyse...
devamını gör...

kaldıramayacağım kadar ağır bir şey ise şok olmuş bir biçimde öylece dururum zaten.

şayet daha az önemli bir olay ise önce bir yutkunurum, saçlarımı kulaklarımın arkasına atarım, derin nefesler alarak olay mahallinden uzaklaşırım. eve gidince de oturur, canım çıkana kadar ağlarım.
devamını gör...

hoşnut olmadığını belli edecek tarzda soğuk davranmak, yüz vermemek anlamına gelen arspça sözcüktür. türkçesi kovumsamadır.
devamını gör...

hem okuyup hem gezen (bkz: okurgezer) demek yasaklanırsa beni yok saymanız gerekir. gezerken okuyan bilir.
devamını gör...

geç osmanlı döneminde kullanılan bir tür fesin ismiydi. sultan ikinci mahmut dönemine kadar başa sarık takılırken, bu yenilikçi padişahın başa geçmesiyle fes de hayatın içine girer. hatta fes ile ilgili bakanlık da kurulmuştur. kırsalda halk sarıklı iken, şehirde fes rağbet görmeye başlar.
devamını gör...

müzik dinleyeceksin spotify denen uygulama senden paranı alana kadar o iğrenç ses tonuyla müzik dinlemekten nefret ettirir. bir kaç youtube videosu izleyeceksin reklam geç demekten parmak kası yaparsın. en basit uygulama bile sana sürekli bir şeyler satmaya çalışır. en basitinden bir kaç haber okumak istersin ekranın reklam istilasına uğrar ve bu reklamları kapatmak üstün bir zeka ve çöp parmaklar gerektirir. ekşi sözlüğe girersin reklamlardan gözün kanar. sözün kısası internet çağı bitmiştir ve tüm teknolojik ürünlerin ilk ve tek hedefi kakalamak üzerine kurulmuştur. elbette kimse vakıf işi yapmıyor para kazanacaklar ama bunun da bir adabı olur ve bu sanal dünya tamamen kudurmuş durumda.
şimdilik kafa sözlük tatar ramazan edasıyla bu oyunu bozmaktadır. tebrikler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim