şeytan demesek mi acaba. bir kaç kez yapmış olabilirim ehe.
devamını gör...

(bkz: m.kutlukhan perker) tarafından yazılan şiir. normalde şiiri pek sevmeyen bünyemi ilk okuduğum anda etkisine aldı, bu başlığı açıyor olmam anonimliğime zeval getirme ihtimali taşısa da siz de okuyun isterim.


bir mucize olsa da geri dönsen
yine sabah uyanınca ağzıma girse saçların
yan yatarak dönsek birbirimize.
üşümüş ayaklarını, bacaklarımın arasına yerleştirsen.
şaklaban olsa gözlerin.
kapı çalmasın diye dua etsen, ellerini kaldırıp göğe.
bir tek senin dua ettiğin tanrıya inanırım ben.
bir mucize olsa da geri dönsen.
sen; yatakta şımarırken, deri ceketimi giyip hafız bakkala gitsem
ekmek ve gazete almaya.
merdivenlerden inerken karate yapan çocuklara uydurma hareketler gösterip,
bunu nasıl anlatacağımı tasarlasam sana daha komik.
hava güzel çarşının içinden geçeyim.
bir dilim pasta alıp -kahvaltıda pasta seversin- sürpriz yapsam.
içerisi kalabalık. olsun, beklerim...
senin için bir tek yağ kokan bir pastanede beklerim...
bir mucize olsa da geri dönsen...
ekmekleri, gazeteleri ve bir de kısa kemıl alıp -hatırlatmadığın halde- cebime atsam...
kahvaltıdan sonra donnie brasco'yu 20. kez izlerken
eyvah sigara dediğinde gözlerin çaresiz,
hemen çıkarıp zulamdan uzatsam paketi...
sen boynuma sarıldığında ağır gibi davransam.
senin çakmağınla sigaranı yaksam, salak gibi..
hayıflansam, 'keşke zippoyu doldurtmayı unutmasaydım dün' diye.
çünkü zippoyla sigaranı yaktıktan sonra
kapatınca kapağını çıkan "çlank" sesi nasıl da katlardı karizmamı ikiye..
film başladığında warner biraderlerin amblemi görününce hep yaptığın espriyi beklesem.
sen "ben bu filmi gördüm" diyince önceden biriktirdiğim kahkahayı koyversem...
birtek senin yaptığın kötü espriye gülerim...
bir mucize olsa da geri dönsen...
yine uyanıp birbirimize anlatsak gördüğümüz rüyayı...
büyük, çok büyük bir vadinin ortasında renkli şezlonklarda otursak
anneannelerin, dedelerin kahvaltı yaptığı mutfaklarda otursak
öğle uykusundan yeni uyanmış çocuklar gibi, kemiklerimiz sıcak..
taksiye binecek paraları olduğu halde
bir tane bile geçmediği için minibüse binmek zorunda kalan insanlar gibi
hafif yan otursak.
içimizde hep bir neye niyet neye kısmet.
bir tek senin gördüğün rüyanın tabiri yok kitapta.
bir tek senin gördüğün rüyada varlığım hayra alamet.
bir mucize için boşuna bekliyorum biliyorum,
seni ben terkettim.
"ruh hastasısın sen!" diye bağırman boşuna değil.
ama yine de dua et sen bana
biliyorum benim için dua edenler çoktur.
ama bir tek senin dua ettiğin tanrıya inanırım ben.

çünkü hayvanların tanrısı yoktur.
devamını gör...

açıkçası zeka içeren her şeye karşı bir zaafım var. bu yüzden zeki olduğunu düşündüğüm bazı yazarlardan ister istemez etkileniyorum.
onlar kendilerini biliyorlar deyip burada bitiriyorum.
devamını gör...

sistematik bir yönlendirme yapmak, rehberlik etmek anlamında kullanılan sözdür. belirlenen amaçların, plan ve düzen dahilinde gerçekleşmesi sağlanır. bildiğimiz kanal yollarının da yaptığı bu iştir aslında; suyun istenilen güzergahta kontrollü bir şekilde sona ulaşmasını sağlayan yapılardır.

nesneler için kullanıldığı kadar, kişi bazlı da ele alınabilir. çoğu davranış bir amaca hizmet eder. çoğu eylemimiz, bu sebeple, bir duruma kanalize olur. beynimiz aldığı kararlar doğrultusunda gerekli emirleri yağdırarak amaçladığımız sonuca yönelik iradeli davranışlarda bulunur. örneğin; üniversite tercihleri yaparken aldığımız rehberlik desteği beceri ve ilgi alanlarımıza göre seçimler yapabilmemiz adına önemlidir. "ben doktor olmak istiyorum, başarılı bir öğrenciyim, medikal konular hep ilgimi çekmiştir, elim neşter tutmak istiyordur.." sonuca baktığınızda ben tıp eğitimi almalıyım. bunu kendime amaç edinip bu doğrultuda çalışıp çabalıyorsam destek alıyorsam ben tıp eğitimi için "kanalize olmuş" oluyorum.

tip: ingilizceden direkt çeviri olduğundan olsa gerek, marjinal bir kelime olarak görülür. henüz ele ayağa düşmemiştir; kullanıldığı ortamlarda elitlik hissi verir.
devamını gör...

bunu yaşayan biri olarak bu konuya açıklık getireyim.

ben bir kadınım ve dini inancım yok; eşim de islam dinine inanıyor. şimdi yaşadıklarımıza gelirsek:

ilk tanıştığım gün, eşime dini inancım olmadığını belirttim. ben buyum; sen bu konuda takıntılı olabilirsin. sonradan ikimiz arasında bunun problem olmasını istemem dedim. kabul etmezsen, hiç görüşmeyelim dedim. o da bana baktı; kimseye zararım yok. kötü biri değilim , şeytana da tapmıyorum, kedi de kesmiyorum. neyse bu şekilde başladık.

dedim ki; senin inancın neyse sana saygı duyuyorum ve asla inancını rencide edecek bir şey yapmam ve demem. ama aynı saygıyı senden de beklerim. o da bunu kabul etti ve sağolsun bu konuda beni hiç üzmedi; ben de onu üzmedim.

neyse evlenmeye karar verdik. ama ailesi 5 vakit namazda. imam nikahı olayı var tabi. beni hiç zorlamadı; kimseye açıklama yapmaya çalışmasına, öyle zor bir duruma düşmesine gönlüm razı olmadı ve kendim dedim yapalım diye ve yaptık.

evlendikten sonra da bu konu hiç sorun olmadı. sadece ölünün arkasından yapılan mevlütleri sevmediğimi , zaten bunun kuranda da olmadığını söyledim ama gittik yine 1-2 tanesine.

neyse ramazan geldi; dedim oruç tutacak mısın? tutacaksan sana sahur yemeği hazırlayayım. ben tutmam ama sana da engel olmam dedim. ayrıca namaz kılması konusunda da ara ara teşvik ederim. kendi tutar veya tutmaz; kılar veya kılmaz. bu onun tercihi.

demem o ki, karşılıklı saygı olduktan sonra, dini inancın evlilikte olumsuz bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. sonradan dindar yaparım diye bir düşünceniz de olmasın. ya olduğu gibi kabul edin ya da evlenmeyin.
devamını gör...

"küsmek nedir bilir misin?
küsmek dürüstlüktür.
çocukçadır ve ondan dolayı saftır.
yalansızdır.
küsmek; 'seni seviyorum'dur
vazgeçememektir
beni anlatır küsmek
kızdım ama hala buradayımdır,
gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır, 'benim için değerlisin'dir.
küsmek; 'sevdiğini söyle' demektir,
'hadi anla' demektir.
küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır.
yani, diyeceğim o ki:
ben sana küstüm!"


-nazım hikmet'in bu şiirini duymasaydım küsmek kelimesine bu kadar anlam yükler miydim bilmiyorum. ama gerçekten de evet küsmek aslında çok şey barındırır. şiirde dediği gibi hala oradasınızdır. sizin için çabalasın, gönlünüzü alsın istersiniz. evet çok saftır küsmek. çünkü kırılan küçük bir çocuksunuzdur o an. kollarını birbirine dolamış, suratını asmış, kaşlarını çatmıştır küsmek. hadi gel sarıl der aynı zamanda. ayrıca küsünce sizin gönlünüzü alan, sizinle ingilenen insanlar iyi ki varlar. onların değerini bilin dostlar.
devamını gör...


canan dağdeviren kimdir?
1985 istanbul doğum fizik mühendisi kendisi. piezoelektrik malzemeleri insan organlarının üzerine yerleştirerek organların hareketini elektrik enerjisine çeviren cihazların mucididir.
türkiye’den harvard üniversitesi genç akademi üyeliği’ne seçilen ilk bilim insanı dağdeviren. giyilebilir kalp pilini icat ederek forbes’in 30 yaş altı bilim insanları listesine de adını yazdırmayı başardı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

en son okuduğum beyinsizler uygulamasında canan dağdeviren'in de içinde bulunduğu çalışma yazısı;

mıt‘de görev yapan araştırmacılar ve türk profesör canan dağdeviren, kişinin hayati belirtilerini izlemek için kıyafetlere işlenmiş sensörler geliştirdi. henüz prototip aşamasında olan bu esnek sensör buluşu ile ilk adımda hastaları, sporcuları ve astronotları takip edecek.

mıt araştırmacıları, elektronik sensörleri kumaşlara yapıştırılarak, insanların vücut sıcaklığı, solunum ve kalp atış hızı gibi hayati belirtilerini izlemek için kullanılabilecek t-shirt veya diğer giysiler yaratmalarını sağlayan bir yol geliştirdiler.

sensörlerin gömülü olduğu giysiler, makinede yıkanabilir ve onları giyen kişinin vücuduna yakın olacak şekilde özelleştirilebilir.

araştırmacılar, bu tür algılamanın evde veya hastanede hasta olan insanları, sporcuları veya astronotları izlemek için kullanılabileceğini belirtiyor.

canan dağdeviren yaptığı açıklamada, "her gün giydiğimiz tekstil ürünlerinin içine piyasada bulunan herhangi bir elektronik parçayı veya özel laboratuvar yapımı elektronikleri ekleyerek kendimize uygun giysilere sahip olabiliriz. bunlar özelleştirilebilir, bu nedenle vücutlarından sıcaklık, solunum hızı ve benzeri gibi bazı fiziksel verilere ihtiyaç duyan herkes için giysiler yapabiliriz" dedi.


diğer araştırma grupları, sıcaklığı ve diğer hayati belirtileri ölçebilen ince, cilt benzeri yamalar geliştirmiştir, ancak bunlar hassastır ve cilde bantlanmalıdır. canan dağdeviren'in conformable decoders grubu, çıkarılabilir elektronik sensörler içeren esnek bir kumaş kullanarak, normalde giydiğimiz kıyafetlere daha benzer giysiler oluşturmak için yola çıktı.

dağdeviren, "tekstil elektriksel olarak işlevsel değildir. giysilerimizin pasif bir unsurudur, böylece günlük aktiviteleriniz sırasında cihazları rahat ve uygun bir şekilde takabilirsiniz. ana hedefimiz, vücudun fiziksel aktivitelerini aynı vücut kısmından, herhangi bir fikstür veya bant gerektirmeden ölçmektir" ifadelerini kullandı.

gömülü sensörler
elektronik sensörler, epoksi ile kaplanan ve daha sonra kumaştaki dar kanallara dokunan uzun, esnek şeritlerden oluşur.

bu kanallar, sensörlerin cilde maruz kalmasına izin veren küçük açıklıklara sahiptir.

kalp atış hızı veya solunum hızı ölçebilen sensör
bu çalışma için araştırmacılar, 30 sıcaklık sensörüne sahip bir prototip t-shirt ve kullanıcının hareketini, kalp atış hızını ve solunum hızını ölçebilen bir ivmeölçer tasarladılar.

giysi daha sonra bu verileri kablosuz olarak bir akıllı telefona aktarabilir. bunun içinde özel bir telefon
uygulaması geliştirdi.

elde edilen bütün bilgiler telefona gidiyor ve cloud (bulut) vasıtasıyla uzaktan doktorun bilgisayarına gönderilebiliyor.

giysiler, içine yerleştirilmiş sensörler ile birlikte yıkanabilir. sensörler çıkarılabilir ve farklı bir giysiye aktarılabilir.



kaynak: 1 ve beyinsizler uygulaması.
devamını gör...

doğulu biri olarak kelle paça çorbası, mercimek ve tarhana diyeceğim başlıktır. diğerleri (yayla, tavuk vs) bana bu çorbaların yaşattığı mutluluğu yaşatmamaktadır.

mercimek çorbasına azıcık limon, tarhanaya pul biber, kelle paçaya ise yine limon ekleyip içerseniz tadlarını nirvanaya çıkarırsınız. ayrıca baharat olarak kekik kullanabilirsiniz. kokusunu üst levellere taşırsınız.
devamını gör...

üff snane be slk.
devamını gör...

bu hafta esnek çalışma düzenine geçiyoruz
devamını gör...

ayrı bir dünya, girince çıkamıyorsun içinden, muhakkak bir şey de aldırttırır.
devamını gör...

sert bir duygu asena kitabı.
...
kadın olduğum için, kadın olarak doğduğum için, sanki bir zavallıyım ben ve bana birçok şey bağışlanıyor, göz yumuluyor, hoş görülüyor...
ya da suçlanıyorum, hoş görülmüyorum, bağışlanmıyorum. ya hoş görüp bağışlayacaklar, ya da aşağılayıp suçlayacaklar...
kadın olduğum için, yalnızca kadın olduğum için.


...

sevgili, ince, küçük, zarif çizgilerim. dostlarım. siz olmasanız ben ne yapardım?
siz benim kararlılığım, siz benim gücümsünüz. sizi oluşturana dek neler yaşadım… neler çektim… nasıl savaştım ben… ve size böyle anlayışla, mutlulukla bakabilmek için…
ne çok uğraştım…”
devamını gör...

çok kısa bir süre içinde yazar olacağını tahmin ettiğim çaylak arkadaşımızdır kendileri.
devamını gör...

tanımını yaptığı kitapları hemen bir köşeye not ettiğim bir yazar. alınacak listemi baya kabartmış bir yazar. beni heyecanlandıran bir yazar. sayesinde yeni dünyalara açılacağım bir yazar. profil fotosu da ayrıca çok tatlı bir yazar. sevdiğim bir yazar. canım yazar. teşekkürler efenim. *
devamını gör...

13 bölümden oluşan erdal beşikçioğlu dizisidir.

komadaki kardeşi için ilaç geliştiren doktorun, ilaçları kendi üzerinde test etmesiyle farklı bir kişiliği ortaya çıkıyor.
gayet güzel dizi, izlenir.

bölüm süreleri de 1 saatin biraz üzerinde.
devamını gör...

akşam üzeri bir 'an'dan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
huzurun tanımı gibi bir fotoğraf oldu benim için.
bir yandanda geçmişe götürdü beni.

sahi nerede kaldı o güzel yaz akşamları? ayaklarımızı denize sokarken şakalaştığımız günler?

abim anlatacak bir hikaye hep bulurdu.
olmadı bir müzik açar derinlere daldırırdı beni.

kamp çadırımızdan biraz uzakta denizin huzur veren sakinliğiyle harmanlanan müziği dinler umuda dalardık.

güneşin batışı heyecan verirdi. yine ateş yakacağız yine şarkılar söyleyip eğleneceğiz... 'acaba bu gece ne gibi hikayeler dinleyeceğim?' diye merak ederdim.

bu akşam bu tablo beni aldı o zamanlara götürdü...
denizi, güneşi, kamp yapmayı ve abimi özlemişim...
hepsini bir arada, hepsini birlikte...

özlemle ve sevgiyle...
devamını gör...

kurtulduğum bağımlılık. belkide o benden kurtulmuştur emin değilim. şöyle ki, pamdemiyle beraber onlarca ojem çekmecede kurudu kaldı. çoğu macun kıvamına gelmiş. birde şöyle bir bakıyorum da tuhaf tuhaf renkler almışım hep... eskisi gibi her gün başka oje sürmeye mecalim de yok. pandemiyle beraber sigaranın yakasından düştüğüm gibi ojeleri de saldım anlayacağınız.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

anadolu'dan çıkmış tarihteki ilk süper güçlerden biridir.
siyasi olarak mısırlılar la suriye'de siyasi mücadeleye girmişlerdir.
devamını gör...

musee d' orsay ya da türkçe okunuşuyla orse müzesi. evet orsay yazılır ama orse okunur.
dış görünüşü:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

eğer "bu ne biçim müze, tren garına benziyor" diyorsanız haklısınız. müze ilk olarak 1898 yılında tren garı olarak inşa edilmiş ve 1939’a kadar gar aktif olarak kullanılmıştır. 2. dünya savaşı’nın başlaması ile birlikte posta merkezine dönüştürülmüş, savaş sonrasında film çekimleri için ve de müzayede salonu olarak kullanılmıştır. fakat müze haline dönmesi 1986 yılında gerçekleşmiştir. müzeden louvre müzesi, tulieries bahçesi ve montmarte tepesi'ni rahatlıkla görebilirsiniz.

müzede ağırlıklı olarak 1848-1915 yılları arası fransız sanat eserleri sergileniyor. sembolizm, realizm, natüralizm sanat akımlarını yansıtan eserler bulunsa da; eserlerin birçoğu empresyonizm ve post-empresyonizm akımlarının etkisiyle yapılmış. bu akımların temsilcilerinden olan van gogh, édouard manet, hilaire-germain-edgar degas, pierre auguste renoir, claude monet ve william-adolphe bouguereau gibi sanatçıların eserlerini görebilirsiniz.

bana göre en dikkat çekici eser dante ve virgil cehennemde'dir. müze aynı zamanda dünyanın en çok ziyaret edilen 10. müzesidir
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim