ikinci dünya savaşı yıllarında en kanlı katliamların vuku bulduğu cephelerde savaş muhabirliği yapmış olan yazar vasili grossman'ın 21. yüzyılın savaş ve barış'ı olarak adlandırılan 3 ciltlik eseri. orijinal ismi zhizn' i sud'ba olan eser yazarının ölümünden yıllar sonra basılabilmiştir. can acıtacak, mide bulandıracak ve insanın karnına kramplar sokacak olan gerçekliği yumuşatma gibi bir huyu yok grossman'ın, bundan ötürü stalingrad'ın en kanlı yönlerine uzun bir yolculuk olarak ifade edilebilir eser. yazarın kendi iç sorgulamaları, pişmanlıkları ve anti-semitizm hakkındaki gözlemleri bir çok karaktere dağılıp bir bütünün parçalarına dönüşüyor. ki zaten aslında tek bir aile üzerinden şekillenen eserin her bölümünde öne çıkan esas karakterler de farklı bir sınıfın temsili. aynı olayları ve durumları bazen bir askerin, bir filozofun, bir tarihçinin bambaşka perspektiflerinden görebilmek oldukça keyifli bir detaydı. eserin başarısı bir noktada grossman'ın yaşam şartları ile ilişkili çünkü grossman eser boyunca eleştirdiği her şeyin bir noktaya kadar içindeydi de, bu yüzden eserlerinde bu kadar gerçek bir karakter profili yaratabildi ve bir savaş muhabiri olmasından ötürü de savaşı tüm canlılığı ile aktarabilecek bilgisi vardı. tüm bunlar eserin güçlü yanları olsa bile elbette yazarın tüm bunları gerçekçi bir biçimde tasvir edebilmiş ve kağıda aktarmış olması onun kaleminin gücünden geliyor. aslında eser bir romandan ziyade robert chandler'ın da ifade ettiği şekilde çehov-vari bir öykü olarak okunmalı çünkü birbirinden bağımsız görünen ama esasında karakterler ile bağlanan bölümler birden çok öykünün bir araya gelmesinden oluşuyor gibi bir izlenme sahip ki zaten grossman da eser içerisinde çehov'a saygı duruşunda bulunuyor. savaşın yıkıcılığı, komünizm ve faşizm'in altı dolu çıkarımlarla beraber karakterlerin ağzından haklı yorumlanışı, dönemin ve öncesinin yönetimi, katliamlar ve soykırımlar, çığırından çıkan totaliter rejim ve ikinci dünya savaşının en canlı portresi. savaşta tek bir taraf vardır, tek bir düşman; ölüm. düşman askeri ile senin savaştığın şey başka bir şey değildir, ikiniz de ölüme karşı savaşırsınız diye buyurur grossman ve yaşam ve ölüme dair pek çok güzel çıkarım da eserde yerini bulur.

ek olarak ilginç bir biçimde zamanında kgb tarafından bu eser tutuklanmıştır, yazarı değil yani gerçekten kgb tarafından bir eser alenen tutuklanmıştır ve bilinen bütün kopyalarına hatta daktilo fişlerine dahi el konulmuştur. grossman eserin basıldığını görecek kadar uzun süre yaşamamış olsa bile eser yurtdışına kaçırılıp grossman'ın ölümünden yıllar sonra basılmış ve tarihin en önemli eserleri arasında yerini almıştır.


savaşta oğlunu kaybeden anneye karşı bütün insanlar suçludur ve insanlık tarihi boyunca bu annenin önünde boş yere kendilerini aklamaya çalışırlar. s. 205 / 1. cilt

faşizm ve insan bir arada yaşayamazlar. faşizm galip geldiği zaman insanın varlığı sona erecek, sadece içi değişime uğramış, insana benzeyen yaratıklar kalacaktır. ama özgürlük, akıl ve iyilik giysisini sırtına geçirmiş olan insan galip geldiğinde faşizm ölecek ve boyun eğenler yeniden insan olacaklardır. s.132 / 1. cilt

nasyonel sosyalizm tarafından yaratılmış yeni bir siyasi mahkum tipi ortaya çıkmıştı: suç işlememiş suçlular. mahkumların çoğu arkadaşlarıyla konuşurken hitler rejimi hakkındaki eleştrilerini dile getirdikleri, politik içerikli fıkra anlattıkları için kampa düşmüşlerdi. s.34 / 1. cilt

ne kadar çok konuşur ve tartışırlarsa birbirilerini o kadar az anlıyorlardı. ondan sonra da birbirlerine karşı kin ve nefret dolu halde susuyorlardı.dildizlerin bögürtüleri ve körlerin konuşmaları, korku,umut ve acıyla birleşen insanların yoğun karışımı... "aynı dili konuşan insanların birbirini anlamaması, birbirinden nefret etmesi yirminci yüzyılın felaketlerinden birini acıklı bir biçimde ortaya koyuyordu " s.51 / 1. cilt

"zorbalığın olduğu yerde ," diyordu ikonnikov,mostovskoy'a "acı hüküm sürer kan dökülür ".
köylülerin çok büyük acılar çektiklerini gördüm . .oysa kolektifleştirme iyilik adına yapılıyordu. ." "ben iyi duruma inanmam ,iyi yürekliliğe inanırım "
s. 45 / 1. cilt

"birbirimizin yüzüne baktığımızda sadece kin duyduğumuz bir yüze değil , aynı zamanda aynaya bakıyoruz ..dönemin trajedisidir bu ..
bize baktığınızda kendinizi ,kendi iradenizi görmüyor musunuz yoksa ?
s. 102 / 2. cilt

insanın doğal özgürlük isteği yok edilemez, bu istek bastırılabilir, ama yok edilemez. totalitarizm, zorbalıktan vazgeçemez. zorbalıktan vazgeçen totalitarizm yok olur. ezelî, sürekli, açık ya da örtülü aşırı zorbalık totalitarizmin temelidir. insan, gönüllü olarak özgürlükten vazgeçmez. zamanımızın ışığı, geleceğin ışığı bu yargıdadır. s. 292 / 1. cilt

zaman sadece kendi doğurduklarını, kendi çocuklarını, kendi kahramanlarını, kendi emekçilerini sever. geçmiş zamanın çocuklarını asla ve asla sevmez, geçmiş zamanın kahramanlarını kadınlar da sevmez, üvey analar da başkasının çocuğunu sevmez. s.77 / 1. cilt

her şeyleri tersti, dış görünüşleri bile... komutan basit bir köylü çocuğuydu, komiser ise eldiven giyer ,parmağına yüzük takardı. . "şimdi ikisi yanyana yatıyorlar" s. 66 / 1. cilt

arkadaşlık! ne kadar farklı arkadaşlıklar var. iş arkadaşlığı. devrimci çalışma arkadaşlığı, uzun yol arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, tanışmayla ayrılmanın iki-üç gün sürdüğü, bu iki-üç günle ilgili anıların ise uzun yıllar korunduğu menzil hapishanesi arkadaşlığı. sevinçte arkadaşlık, kederde arkadaşlık. eşit arkadaşlık, eşit olmayan arkadaşlık. arkadaşlık nedir? arkadaşlığın özü sadece çalışma ve yazgı ortaklığı mı? s. 55 / 2. cilt

kar değildi bu, zamanın ta kendisiydi, yumuşacık ve bembeyaz yatıyor, bir kentin kanlı savaş alanının üzerine yığılıyordu, şimdiki zaman geçmiş zaman oluyordu ve ağır ağır yağan karın yumuşak parıltısında gelecek diye bir şey yoktu. s. 128 / 3. cilt




devamını gör...

üzülme emojisi. bu yani :(
devamını gör...

new york’un manhattan adası bir tüccar tarafından kızılderililerden 24 dolar değerindeki incik boncuk karşılığında satın alınmıştır. ada şu an abd’ nin en pahalı arazisidir.

hollanda ile scilly adaları arasında gerçekleşen savaş tarihte bilinen en uzun savaştır. başlaması için "hiçbir gerekçe olmayan" savaş 1651 - 1986 yılları arası sürmüştür.
devamını gör...

bir müddet kamuflajlarımı giyinip ortalıkta dolanmıştım. ortama baktım neresi burası kim var kim yok? sevdiğim bir yazardan mesaj geldi o ara. ya kusura bakma bak yanlışta anlama bir tek senin cinsiyeti çözemedik.* (kötü niyetli bir soru değildi çok saygılı bir yazar)sonra ben koştur koştur christian bale ile ilgili bir tanım girdim hastasıyım gibilerinden. hem burayıda çözdüm. aa ne bu gizem? istediğim başlığa özgürce yazmalıyım. bu yüzden buradayım. işin özü yazıp beynimin kurtlarını dökmek..
bir erkek yazarın kızlar bana yürüyor nickimi değiştireceğim yakarışınada şahit oldum. kadın ile ilgili başlıklarda yazanları pusuda bekleyenleride. kim kadın kim erkek anlasan ne farkedecek? ne geçecek eline? fikirlere bak sen ne dönüyor o alemlerde.onu anlamak mühim mesele.
devamını gör...

haftanın 4 günü çalışıp 3 gün gezmek isterdim.
şehir dışı, ülke dışı olanından.
en önce kudüs'e gitmek isterdim.
ardından,
konser için viyana'ya, film için cannes'a gitmek isterdim.
holywood, bolywood falan.
her şehrin festivalini gitmek isterdim.
oralarda onların yemeklerini denemek isterdim.
düzenli aralıklarla afrika'ya gitmek isterdim.
soğuk yerlere yazın gitmek isterdim.
japonya'ya sakura zamanı gitmek isterdim.
her gezide yanımda olacak farklı zengin arkadaşlarım olsun isterdim.
tek başıma zengin olması sıkıcı olur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu bir dayatmadır. isveçte bir okulu tanıtmışlardı hayran kalmıştım hiçbir şekilde en ufak bir dayatma yok. çocuklar özgürce büyüyorlar, kendi benliklerini buluyor. ve birgün erkek ve kız evladım olursa renk renk kıyafetler alacağım..renklerin insan ruhuna faydaları büyük.renklerin cinsiyeti olmamalı..
devamını gör...

bir an cem uzan ülkeye giriş yaptı ve ilk röportajını ayak üstü verdi diye sevindim.

tanım: 2000 tarihli bir gazete haberinden alıntı olan haber.
devamını gör...

bu konuda mütevazı olamayarak, gönül rahatlığıyla bu benim diyebilirim. çoğu zaman beğeni butonuna bastıktan sonra nicki görüyorum. genel geçer, çoğu kişiye aşinalık var tabii ama asla, bu eskiden şunu yazmıştı şimdi hak verdiğim bir şey yazmış beğenmeyim demem.
aslında bu yazılı olmayan bir sözlük görgüsüdür.
sadece yazdıklarımızla varız burada. o yuzden, adli sicil kaydı istemenin bir anlamı yok.
devamını gör...

özge: bilinen en yaygın anlamı yabancı veya bir başka kimsedir. iyilik, güzellik anlamlarını da taşımaktadır. iki dağın birleşim noktası ve aynı zamanda bu isim, özellikle divan şiirinde sıklıkla kullanılan bir kavramdır. şiirlerde özge, sevdiğinden ayrı kalmak anlamında kullanılmaktadır.
"benim senden özge sevdiğim mi var?"
devamını gör...

ya olum inanilmaz bir dizi bu ya. şarhos bir bira bağımlısı olan cemil'in hayatını anlatıyor. ve karakteri seviyorsunuz. şuan böyle bir dizinin olması imkansız. bu arada dizide konuşan bir papağan var. ve sürekli olarak sahnenin özetini yapıyor. senarist söylemek istediğini direkt papağana soyletiyor. ilginç bir kafa. seviyorum.
devamını gör...

telefonunu kendisi ile bütünleştirmiş emekli amca itemiydi...

şimdi o amcalar facebook ve tik tok kullandığından hepsinde akıllı telefon var.
bu telefon o kaba sığmaz.
eğer sığacak kadar büyüğü yapılsaydı bunu üreten paraya para demezdi aynı tayfa koşarak alırdı.
devamını gör...

bir arının yarım kilo bal üretebilmek için 2 milyon çiçeğe konması gerekir.
devamını gör...

dünya üzerinde fakat dünyadan kopuk/koparılmış insanlar.
devamını gör...

alphaville’in o müthiş şarkısı big in japan’i de seslendirmiştir vakti zamanında. bence çok da iyi etmiştir. duyduğum en güzel coverlardandır. teşekkürler ane brun *

devamını gör...

tezer özlü bir sözünde "şunu öğrenmelisin: sen hiçbir işe yaramaz değilsin. seni senden çalan toplumdur.” demiştir.çoğu kadın yazarlar dönemlerinde cinsiyet eşitsizliğine maruz kalmış ve var olabilmek için daha büyük gayretle çalışmışlardır.
buket uzuner "ancak türkiye’de kadın olmaktan daha zor bir şey daha vardır, o da genç ve yalnız bir kadın olmaktır.” demiştir. buradan da anlaşılacağı üzere her türlü zorluklara rağmen kadın yazarlar her dönem aktif olmuşlardır.yaratıcılıklarını büyük küçük farketmeksizin göstermişlerdir.

“kıyıya vurmadıkları sürece, balıklar suyun farkında değildirler.”
ursula k. le guin

insanlar, düşünmemek için konuşmayı icat etmişlerdir. “
agatha christie


iz bırakan çok kadın yazar var aklıma gelenleri yazdım sadece.
devamını gör...

mantıklı ve makul bir çözüm.

süleyman demirel in söylediği gibi, meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.
devamını gör...

şimdi birisi kalkıp kısa entry dandikliği dese hoş olur mu? bırakın insanlar ister uzun yazsın ,ister kısa ya da bilgi versin veya makara yapsın ama önemli olan girilen her entry'i farklı yorumlamak .kimi bilgi veren başlığa iki kelimelik yazı icap eder çünkü bilgi uzun değildir ,kimisine bilginin niteliğinden dolayı uzun yazmak gerekir yani tüm olay bu yani kimsenin şov yapma motivasyonunda olduğunu sanmıyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

muhsin bey olabilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim