kuzguncuktaki vişne
o bir filozof. sözlüğün biricik filozofu.
o metaforların yazarı.
o bir aşık. manilerin hanımefendisi.
o bir sezgileri güçlü olan.
o ruhsal çözümlemelerin kadını.
o her şeyden önce saygılı, seviyeli ve kültürlü bir insan.
bir keresinde biz, onunla,
kuzguncuk'ta hiç vişne yemedik.
o metaforların yazarı.
o bir aşık. manilerin hanımefendisi.
o bir sezgileri güçlü olan.
o ruhsal çözümlemelerin kadını.
o her şeyden önce saygılı, seviyeli ve kültürlü bir insan.
bir keresinde biz, onunla,
kuzguncuk'ta hiç vişne yemedik.
devamını gör...
türkiye’de feministlere olan nefretin nedenleri
feminizm ideolojisini, fikrini istismar eden tipler yüzündendir.
twitter platformunda çokça kez karşılaşıyoruz bu tiplerle.
ek: mesela bu tanımı girerken bile birisinin bana ''kadın düşmanı'' lakabı takmasından korktum.
öyle de terörize ettiler sosyal medyayı, maalesef.
twitter platformunda çokça kez karşılaşıyoruz bu tiplerle.
ek: mesela bu tanımı girerken bile birisinin bana ''kadın düşmanı'' lakabı takmasından korktum.
öyle de terörize ettiler sosyal medyayı, maalesef.
devamını gör...
kaba ve iri kadınlardan hoşlanmak
beraber yerde yuvarlanırken bir tarafının incinmeyeceğinden emin olmak istiyorum üstüme çıkınca ciğerlerim kesilsin istiyorum. çok mu şey istiyorum? bir yandan gündemle ilgili iki muhabbet edip, bir yandan öpüşüp, bir yandan yuvarlansak mesela olmaz mı? bu da böyle bir gizli fantazimdir. tabi bunlar için iri olması lazım biraz. arada gıcık olduğumuz kişilere anlamsız küfürler de edebiliriz. sözlük kuralları gereği silinebilir ama yazmak istedim.
devamını gör...
yeni sevgiliye eski sevgilinin adıyla seslenmek
(bkz: yengeye elif dedin usta)
devamını gör...
don't look up
(bkz: barış özcan)
barış özcan başlığına mı yazsam daha çok okunur buraya mı bilemedim. sonra filmin başlığına yazmayı seçtim.
ara ara film analizleri yapan barış özcan bu sefer bu filmi yorumluyor diye sevinmiştim fakat filmden yola çıkarak öyle noktalara parmak basmış ki, bi saattir dayak yemiş gibiyim.
birilerini silkelemek isteyen veya biri beni silkelese diye bekleyen kim varsa gelsin bu değerlendirme videosunu pür dikkat izlesin.
barış abiyi hiç bu kadar sinirli görmemiştim. gerçekten ha filmdeki di'caprio ha barış özcan... birileri bi yerlerde insanları uyandırmak için bas bas bağırıyor ve çok büyük bir çoğunluk susuyor, takmıyor, tiiye bile almıyor.
izleyin izlettirin, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız!..
barış özcan başlığına mı yazsam daha çok okunur buraya mı bilemedim. sonra filmin başlığına yazmayı seçtim.
ara ara film analizleri yapan barış özcan bu sefer bu filmi yorumluyor diye sevinmiştim fakat filmden yola çıkarak öyle noktalara parmak basmış ki, bi saattir dayak yemiş gibiyim.
birilerini silkelemek isteyen veya biri beni silkelese diye bekleyen kim varsa gelsin bu değerlendirme videosunu pür dikkat izlesin.
barış abiyi hiç bu kadar sinirli görmemiştim. gerçekten ha filmdeki di'caprio ha barış özcan... birileri bi yerlerde insanları uyandırmak için bas bas bağırıyor ve çok büyük bir çoğunluk susuyor, takmıyor, tiiye bile almıyor.
izleyin izlettirin, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız!..
devamını gör...
geceye bir sanat eseri bırak
fotoğrafımı paylaşmak istemiyorum,ne münasebet!
devamını gör...
hacamat yaptıran basur hastasının anüsüne bardak kaçması
twitter.com/atavrattroll/st...
şanlıurfa’da gerçekleşen enteresan olay. hacamat yaptıran basur hastası vatandaşın anüsüne yağlı çay bardağı kaçmış. çay bardağı ameliyatla çıkarılmış. evet.
not: başlık karakter sınırına takıldığı için çay bardağı diyemedim. evet.
şanlıurfa’da gerçekleşen enteresan olay. hacamat yaptıran basur hastası vatandaşın anüsüne yağlı çay bardağı kaçmış. çay bardağı ameliyatla çıkarılmış. evet.
not: başlık karakter sınırına takıldığı için çay bardağı diyemedim. evet.
devamını gör...
en çok sevilen çocuk oyunları
benim en bi sevdiğim ve hala çocuklarımla oynamalara doyamadığım oyun iiissstoooopp.
devamını gör...
fırından yeni çıkmış ramazan pidesine tereyağı sürmek
pideyi katıksız götürmeye sebeptir. iftarı bir bütün pide ve erimiş tereyağıyla açarsınız.
devamını gör...
elmalı çocuk istismarı davası
630 binden fazla twit atılmış an itibarı ile. saatlerdir gündem de olmasına rağmen bir adet savcı ve bir adet vicdan sahibi hakim çıkmadı. hepsi ruhunu şeytana satmış adi herifler.
birer adet vicdan sahibi hakim ve savcı aranıyor
birer adet vicdan sahibi hakim ve savcı aranıyor
devamını gör...
ölüm gibi bir şey olup ölünmeyen durumlar
misafirliğe gidilen evde sifonun bozulması.
devamını gör...
lut gölü
ölü deniz olarak bilinir. akarsularla beslenmeyen göl, eski lisan denizinin bir parçasıdır. israil, ürdün ve batı şeria'nın arasında yer alır. deniz seviyesinden 420 mt. aşağıda olmasından dolayı dünyanın en alçak noktası olarak kabul edilir.
devamını gör...
xavlegbmaofffassssitimiwoamndutroabcwapwaeiippohfffx
(bkz: okuyamadım abi durumum yoktu)
devamını gör...
ölü canlar
nikolay vasilyeviç gogol'un en bilinen eseri . rus edebiyatından çıkma bir çok eser gibi , gerçekçi bir insan profili sunuyor ölü canlar . okuyucuyu bu kadar etkisi altına alma sebebi muhtemelen her gün gördüğümüz ve bizde tiksinti uyandıran karakterleri, olabildiğince gerçekçi bir şekilde bize sunması. kimi zaman karakter fazlalığından okuyucuyu yorsa bile , ince ince yaptığı eleştiriler çoğu zaman o kadar yerinde ki; işte bu durum , eseri ayrı bir yere taşıyor. bilindiği kadarıyla dante 'nin ilahi komedya'sından esinlenilerek ortaya çıkmış bir eser yani özünde şu an okuduğumuz roman , oldukça yarım denilebilir. bundan ötürü karakterler üzerine derin bir inceleme yapmak mümkün değil çünkü karakterlerin devamında nasıl bir karakter gelişimi göstereceğini asla bilemeyeceğiz.
--- alıntı ---
" hani bazen bir düş görür insan, ondan sonraki hayatı boyunca bu düş gözünün önünden gitmez, gerçeklik onun için sonsuzcasına yok olur, ne yapsanız boşunadır artık..."
--- alıntı ---
--- alıntı ---
" hani bazen bir düş görür insan, ondan sonraki hayatı boyunca bu düş gözünün önünden gitmez, gerçeklik onun için sonsuzcasına yok olur, ne yapsanız boşunadır artık..."
--- alıntı ---
devamını gör...
kuru fasulyeyi bir üst noktaya taşıyan detaylar
kuru fasulyeleri 1 gece sütte bekletin.güveç fasulyeye ayri bi tat veriyor kesinlikle güvecte yapın.
kuyruk yagı,terayağ ve zeytinyag üçlüsüyle once eti sonra soğan ve sarımsaklari kavurun.daha sonra julyen doğranmış biberleri cevirin biraz .biber ve domates salcasini daha sonra da biraz domates sosu ekleyin. sonra fasulye ve sicak suyunu verin biraz pulbiber karabiber ve tuz ilave edin agzini kapamadan uzerine bi tık daha terayag koyup agzini hava almayacak sekilde kapatip firinda 1- 1 bucuk saat kadar pisirin.
kuyruk yagı,terayağ ve zeytinyag üçlüsüyle once eti sonra soğan ve sarımsaklari kavurun.daha sonra julyen doğranmış biberleri cevirin biraz .biber ve domates salcasini daha sonra da biraz domates sosu ekleyin. sonra fasulye ve sicak suyunu verin biraz pulbiber karabiber ve tuz ilave edin agzini kapamadan uzerine bi tık daha terayag koyup agzini hava almayacak sekilde kapatip firinda 1- 1 bucuk saat kadar pisirin.
devamını gör...
tarihte bugün
20 mart 1930- manzara ressamı hoca ali rıza'nın (1858-1930) 91. ölüm yıldönümü.
çubuklu sırtlarından boğaza bakış
çubuklu sırtlarından boğaza bakış
devamını gör...
sekizinci kurban
andreas franz’ın yazdığı, orjinal adı das achte opfer olan bu eser ‘99 yılında çıkmış bir krimi romanıdır. andreas franzı tanımlarken bakış açımı köklü değişime uğratan bir şaheseri var demiştim. işte o eser bu anlatacağım kitaptır.
kitabın arkasından tercüme ediyorum:
tanınmayan bir şahıs frankfurt cinayet masasına incil’den absürt karanlık, belirsiz alıntılar gönderir. ilk akla gelen eşşek şakası yapıldığıdır. fakat aynı zamanda mide bulandıran bir cinayet işlendiğinde baş komiser julia durant arada bir bağlantının olmasından şüphelenir. cinayetlerin ardı arkası kesilmez ve her seferinde aynı imzayı taşır: kurbanların hepsi çıplak ve alınlarında kanla yazılmış 666 sayısı vardır. soruşturma sırasında polis organize suç, yolsuzluk ve gücün kötüye kullanılması bataklığında boğulur.
kitabı beğendiysen yum gözünü! spoi ama değil gibi de:
kitabın isminden de anlayacağın üzere tam olarak sekiz cinayet işlenir. haber verircesine cinayet işlenmeden önce mezara konulan çiçeklerden bir buket baş komiserin masasına gönderilir. tabi ki de notlarla. alıntısız olur mu hiç? o da var.
her seferinde aynı motif:
ölen kişinin boğazı kesilmiş, oradan akan kan ile alnına 666 yazılmış, genitalleri kesilip, göz hizasına denk gelecek şekilde kafasının yanına koyulmuş. yanında da ne var bil? incilden alıntı. hem de dün baş komisere giden çiçeğin içinde ki notun aynısı. wow dimi? yeap.
ilk kurban banka müdürü doktor matthäus
ikinci kurban emlakçı neuhaus
üçüncü kurban çocuk psikoloğu doktor winzlow
dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci kurbanlar ise tanınmış, bilinmiş, saygıdeğer insanlardan oluşuyor.
peki ya sekizinci kurban? işte onu söylersem büyüsü bozulur dostum. al oku yani, mis gibim roman.
kitapların, kadere inancımı körüklediğini düşünüyorum. misal bu kitap yazıldığında ben daha bebekliğimi yeni tamamlamış, çocuk olmuştum artık. asırlar sonrası* kitapçıda dolanırken yıllar önce yazılmış kitabı buldum. şansım varmış o gün ki bulmuşum bu muazzam romanı. bakış açısı nedir? nasıl değişir? detayları ile oturdum üzerine günlerce düşündüm. yetmedi okuduktan yıllar sonra geldim buraya tanımını yazdım. yetmezse daha da düşünürüm yıllar sonra napılabilir diye.
çok güzel bir kitap fakat yeniden açıp okumam. huyum değildir. yeni kitap keşfetmek, aynı kitabı tekrar okumaktan öndedir.
ihtiyacın olan kitabı bulup ruhuna dokundurabilmen dileği ile, cya.
kitabın arkasından tercüme ediyorum:
tanınmayan bir şahıs frankfurt cinayet masasına incil’den absürt karanlık, belirsiz alıntılar gönderir. ilk akla gelen eşşek şakası yapıldığıdır. fakat aynı zamanda mide bulandıran bir cinayet işlendiğinde baş komiser julia durant arada bir bağlantının olmasından şüphelenir. cinayetlerin ardı arkası kesilmez ve her seferinde aynı imzayı taşır: kurbanların hepsi çıplak ve alınlarında kanla yazılmış 666 sayısı vardır. soruşturma sırasında polis organize suç, yolsuzluk ve gücün kötüye kullanılması bataklığında boğulur.
kitabı beğendiysen yum gözünü! spoi ama değil gibi de:
kitabın isminden de anlayacağın üzere tam olarak sekiz cinayet işlenir. haber verircesine cinayet işlenmeden önce mezara konulan çiçeklerden bir buket baş komiserin masasına gönderilir. tabi ki de notlarla. alıntısız olur mu hiç? o da var.
her seferinde aynı motif:
ölen kişinin boğazı kesilmiş, oradan akan kan ile alnına 666 yazılmış, genitalleri kesilip, göz hizasına denk gelecek şekilde kafasının yanına koyulmuş. yanında da ne var bil? incilden alıntı. hem de dün baş komisere giden çiçeğin içinde ki notun aynısı. wow dimi? yeap.
ilk kurban banka müdürü doktor matthäus
ikinci kurban emlakçı neuhaus
üçüncü kurban çocuk psikoloğu doktor winzlow
dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci kurbanlar ise tanınmış, bilinmiş, saygıdeğer insanlardan oluşuyor.
peki ya sekizinci kurban? işte onu söylersem büyüsü bozulur dostum. al oku yani, mis gibim roman.
kitapların, kadere inancımı körüklediğini düşünüyorum. misal bu kitap yazıldığında ben daha bebekliğimi yeni tamamlamış, çocuk olmuştum artık. asırlar sonrası* kitapçıda dolanırken yıllar önce yazılmış kitabı buldum. şansım varmış o gün ki bulmuşum bu muazzam romanı. bakış açısı nedir? nasıl değişir? detayları ile oturdum üzerine günlerce düşündüm. yetmedi okuduktan yıllar sonra geldim buraya tanımını yazdım. yetmezse daha da düşünürüm yıllar sonra napılabilir diye.
çok güzel bir kitap fakat yeniden açıp okumam. huyum değildir. yeni kitap keşfetmek, aynı kitabı tekrar okumaktan öndedir.
ihtiyacın olan kitabı bulup ruhuna dokundurabilmen dileği ile, cya.
devamını gör...


