filmlerde unutulmayan ölüm sahneleri
devamını gör...
bir evi daha yaşanılır kılan detaylar
bahçesinin olması.
devamını gör...
aynada kendini uzun uzun incelemek
hayatta neler yaptım, nerelere geldim, neler boşa gitti diye düşünürken yapılan şeydir.
bugün uyandım. oturdum aynanın karşısında; saçımdaki hangi beyaz hangi acıdan kalma, bu göz altı torbaları hangi gözyaşının eseri, bu kırışıklıklar hangi yaşanmışlıklarla dolu uzun uzun düşündüm. biraz acı verici bir eylem olduğunu farkettim.
bugün uyandım. oturdum aynanın karşısında; saçımdaki hangi beyaz hangi acıdan kalma, bu göz altı torbaları hangi gözyaşının eseri, bu kırışıklıklar hangi yaşanmışlıklarla dolu uzun uzun düşündüm. biraz acı verici bir eylem olduğunu farkettim.
devamını gör...
bir köpeğin öğrenmesi gereken şeyler
ilk öğrettiğim şey, sakın komşunun tavuklarına saldırma. sonra yüzgöz oluyoruz insanlarla.
devamını gör...
yıkın heykellerimi
süleyman apaydın'ın şiiridir.
ey milletim,
ben, mustafa kemal'im...
çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,
kurusun damağım, dilim.
özür dilerim...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özgürlük hâlâ,
en yüce değer
değilse eğer...
prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
baş tacı edebiliyorsanız
sanatın içine tüküren adamı...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
anlamı kalmadıysa
yurtta sulh, dünyada barışın.
eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özlediyseniz fesi, peçeyi.
aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
hâlâ medet umuyorsanız
şıhtan, şeyhten, dervişten.
şifa buluyorsanız,
muskadan, üfürükçüden...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
kara çarşafa girsin diyorsanız,
yobazın gazabından ürkerek...
diyorsanız ki, okumasın
kadınımız, kızımız;
budur bizim alın yazımız...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...
özlemini çekiyorsanız,
saltanatın, sultanın...
hâlâ önemini anlayamadıysanız,
millet olmanın...
kul olun, ümmet kalın,
fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
rahat bırakın beni...
ey milletim,
ben, mustafa kemal'im...
çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,
kurusun damağım, dilim.
özür dilerim...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özgürlük hâlâ,
en yüce değer
değilse eğer...
prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
baş tacı edebiliyorsanız
sanatın içine tüküren adamı...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
anlamı kalmadıysa
yurtta sulh, dünyada barışın.
eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özlediyseniz fesi, peçeyi.
aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
hâlâ medet umuyorsanız
şıhtan, şeyhten, dervişten.
şifa buluyorsanız,
muskadan, üfürükçüden...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
kara çarşafa girsin diyorsanız,
yobazın gazabından ürkerek...
diyorsanız ki, okumasın
kadınımız, kızımız;
budur bizim alın yazımız...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...
özlemini çekiyorsanız,
saltanatın, sultanın...
hâlâ önemini anlayamadıysanız,
millet olmanın...
kul olun, ümmet kalın,
fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
rahat bırakın beni...
devamını gör...
sayım
“ayışığında oturuyorduk
bileğinden öptüm seni
sonra ayakta öptüm
dudağından seni
kapı aralığında öptüm
soluğundan seni
bahçede çocuklar vardı
çocuğundan öptüm seni
evime götürdüm yatağımda
kasığından öptüm seni
başka evlerde karşılaştık
iliğinden öptüm seni
en sonunda caddelere çıkardım
kaynağından öptüm seni.”
cemal süreya’nın tomris uyar için yazdığı bir şiir.
bileğinden öptüm seni
sonra ayakta öptüm
dudağından seni
kapı aralığında öptüm
soluğundan seni
bahçede çocuklar vardı
çocuğundan öptüm seni
evime götürdüm yatağımda
kasığından öptüm seni
başka evlerde karşılaştık
iliğinden öptüm seni
en sonunda caddelere çıkardım
kaynağından öptüm seni.”
cemal süreya’nın tomris uyar için yazdığı bir şiir.
devamını gör...
sevdiği halde vazgeçen insan
şair ilhan berk der ki;
"ilk tanıdığım haline aşık, son tanıdığım haline ise kırgınım."
vazgeçmek bazen kaçınılmazdır.
"ilk tanıdığım haline aşık, son tanıdığım haline ise kırgınım."
vazgeçmek bazen kaçınılmazdır.
devamını gör...
hanımcılık
partnerine insan gibi davranan erkeklere damgalanan söz.
altyapısında pısırıklık, ılıklık, korkaklık gibi anlamlar yatar.
gavurcası light erkektir.
toplum kadını hor görmeyi normalleştirdiği için aksi bir tutum karşısında bu alay edici sözü türetmiştir.
altyapısında pısırıklık, ılıklık, korkaklık gibi anlamlar yatar.
gavurcası light erkektir.
toplum kadını hor görmeyi normalleştirdiği için aksi bir tutum karşısında bu alay edici sözü türetmiştir.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
"kaygı özgürlüğün baş dönmesidir."
devamını gör...
boğaziçi üniversitesi öğretim üyelerinin kabul etmiyoruz vazgeçmiyoruz bildirisi
cumhurbaşkanı erdoğan'ın melih bulu'yu boğaziçi üniversitesi’ne rektör olarak ataması ile ilgili açıklama yapan boğaziçi üniversitesi öğretim üyeleri, “kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!” dedi.
boğaziçi üniversitesi öğretim üyeleri, “kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!” başlıklı bildiri yayımladı.
1 ocak 2021 gece yarısı, 1980’lerin askerî vesayet rejiminden sonra ilk kez boğaziçi üniversitesine kurum dışından bir rektör atandığı belirtilen boğaziçi üniversitesi öğretim üyeleri bildirisinde; şöyle denildi:
“bu durum 2016’dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz. üniversite senatomuzun 2012 yılında kabul ettiği aşağıdaki ilkelerden vazgeçmiyoruz:
üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş̧ kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.
üniversitemizin tüm bileşenleri ile birlikte bu ilkelerin takipçisiyiz.
--- alıntı ---
www.evrensel.net/haber/4226...
--- alıntı ---
boğaziçi üniversitesi öğretim üyeleri, “kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!” başlıklı bildiri yayımladı.
1 ocak 2021 gece yarısı, 1980’lerin askerî vesayet rejiminden sonra ilk kez boğaziçi üniversitesine kurum dışından bir rektör atandığı belirtilen boğaziçi üniversitesi öğretim üyeleri bildirisinde; şöyle denildi:
“bu durum 2016’dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz. üniversite senatomuzun 2012 yılında kabul ettiği aşağıdaki ilkelerden vazgeçmiyoruz:
üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş̧ kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.
üniversitemizin tüm bileşenleri ile birlikte bu ilkelerin takipçisiyiz.
--- alıntı ---
www.evrensel.net/haber/4226...
--- alıntı ---
devamını gör...
şu soğukta dahi sözlükte şiir paylaşan tuhaf herif
kafasına iki kova su döküp susturulmasını dilediğim heriftir.
sürekli yağmurlu günler, şöminenin kıvrımı, lunapark atları falan insan bi bunalır bee.
düşün.. binbir duyguyla bir şiir paylaşıyor bu adamlar. hatta başlık açıyorlar...
lucifer denilen canavar gelip üst başlık açarak 'kız mı lan o' yazıyor.
iki başlık alt alta şöyle oluyor sol frame’de
-yarin buğulu gözü(1)
-kızların ufak memesi(15)
sısısıs.
sürekli yağmurlu günler, şöminenin kıvrımı, lunapark atları falan insan bi bunalır bee.
düşün.. binbir duyguyla bir şiir paylaşıyor bu adamlar. hatta başlık açıyorlar...
lucifer denilen canavar gelip üst başlık açarak 'kız mı lan o' yazıyor.
iki başlık alt alta şöyle oluyor sol frame’de
-yarin buğulu gözü(1)
-kızların ufak memesi(15)
sısısıs.
devamını gör...
ayrılığı anlatan en güzel söz
haberin olmasa da gülümseyerek anıyorum seni, iyi konuşuyorum arkandan. bu ikimize de yeter.
devamını gör...
aylak adam
oğuz atay tutunamayanlar romanını bu kitaptaki bir paragraftan etkilenerek yazmıştır. hatta kitabı yazdıktan sonra yusuf atılgan'a bir mektup yazmış fakat cevap alamamıştır.
bunu yusuf atılgan'ın kendi ağzından anlattığı bir söyleşisi yüklüydü youtube'da fakat bulamadım şu an, bulunca editlerim.
bunu yusuf atılgan'ın kendi ağzından anlattığı bir söyleşisi yüklüydü youtube'da fakat bulamadım şu an, bulunca editlerim.
devamını gör...
koklayınca geçmişi hatırlatan kokular
koklayınca sizi eskilere götüren kokulardır. beyniniz o kokuyla hatırayı kodladığı için başa gelen durumdur. mesela köyde çok sevdiğiniz bir dedeniz varsa tütün kolonyası duyunca dedenizin aklınıza gelmesi örnektir.
devamını gör...
bir şey sorulmadıkça asla konuşmayan kişiler
devamını gör...
alfred kantorowicz
atatürk döneminde, hitler'den kaçıp türkiye'ye sığınan alman vatandaşı. diş hekimi olup türkiye'de ilk diş hekimliği fakültesinin kurulumunda büyük rol oynamıştır.
(bkz: istanbul üniversitesi diş hekimliği fakültesi)
kendisi hakkında ilginç bilgiler arasında, alfred'in kayak yaptığı bir sırada, oğlu enrich'in intihar etmesi yer alabilir.
(bkz: istanbul üniversitesi diş hekimliği fakültesi)
kendisi hakkında ilginç bilgiler arasında, alfred'in kayak yaptığı bir sırada, oğlu enrich'in intihar etmesi yer alabilir.
devamını gör...



