wc'ye sensörlü lamba koymak
sağlıklıdır zira sizi tuvalette hareketsiz durmak yerine kültür fizik hareketleri yapmaya teşvik eder.
devamını gör...
yeraltı edebiyatı
yazılanlara baktım da bazıları tekrara girecek olsun.
edebiyat, sanat iyi olanı, biçimsel olarak ve içeriksel olarak güzel olanı anlatmak gibi bir misyon ediniyor genellikle kendine. işte söz sanatları, tek ve büyük aşk anlatıları, iyilerin kazanması vs gibi.
fakat yeraltı edebiyatı başlığında diğer sanatları da düşünecek olursak. edebiyat/sanat güzel olanı, güzel bir şekilde anlatmak zorunda değil. zaten bu belli bir doğrunun olmadığı ve hiç bir zaman da olmayacağı sanat sanat için mi yoksa halk için mi gibi bir tartışma.
yeraltı edebiyatı bu güzel olanı, güzel bir şekilde anlatmanın anlamsız olmasından çıkıyor biraz da.
evet eril dil olacak, evet cinayet, fuhuş, uyuşturucu olacak, üstte yazan birine katılıyorum toplumdan dışlanan, sevilmeyen bir anti-kahramanı olacak.
bu sizi rahatsız edebilir, zorlama gelebilir, bu edebiyatı seven insanlar boş insanlar gelebilir. amma lakin ki bu edebiyatı seven, elimden geldiğince çoğu kitabını okuyan biri olarak değildir.
elbette eleştirilebilecek kısımları var. örneğin bandrol işi yazılanlardan bir tanesi.
fakat ruhumuzun asi, tutunmayı reddeden, kontrollü dibe vurmaktan hoşlanan fakat modern hayat koşullarında bu tarafını elimizden geldiğince baskı altına alan bizleri, akşamları sigaramızı yakıp, bu türe ait kitaplar eşliğinde asla yaşayamayacağımız hayatları, olayları okuma keyfini küçümsemek de hoş değil.
son olarak:
asilerin,
kaybedenlerin,
hayalperestlerin,
küfürbazların,
günahkârların,
beyaz zencilerin,
aşağı tırmananların,
yola çıkmaktan çekinmeyenlerin,
uçurumdan atlayanların...
dili, sesi yeraltı edebiyatı...
edebiyat, sanat iyi olanı, biçimsel olarak ve içeriksel olarak güzel olanı anlatmak gibi bir misyon ediniyor genellikle kendine. işte söz sanatları, tek ve büyük aşk anlatıları, iyilerin kazanması vs gibi.
fakat yeraltı edebiyatı başlığında diğer sanatları da düşünecek olursak. edebiyat/sanat güzel olanı, güzel bir şekilde anlatmak zorunda değil. zaten bu belli bir doğrunun olmadığı ve hiç bir zaman da olmayacağı sanat sanat için mi yoksa halk için mi gibi bir tartışma.
yeraltı edebiyatı bu güzel olanı, güzel bir şekilde anlatmanın anlamsız olmasından çıkıyor biraz da.
evet eril dil olacak, evet cinayet, fuhuş, uyuşturucu olacak, üstte yazan birine katılıyorum toplumdan dışlanan, sevilmeyen bir anti-kahramanı olacak.
bu sizi rahatsız edebilir, zorlama gelebilir, bu edebiyatı seven insanlar boş insanlar gelebilir. amma lakin ki bu edebiyatı seven, elimden geldiğince çoğu kitabını okuyan biri olarak değildir.
elbette eleştirilebilecek kısımları var. örneğin bandrol işi yazılanlardan bir tanesi.
fakat ruhumuzun asi, tutunmayı reddeden, kontrollü dibe vurmaktan hoşlanan fakat modern hayat koşullarında bu tarafını elimizden geldiğince baskı altına alan bizleri, akşamları sigaramızı yakıp, bu türe ait kitaplar eşliğinde asla yaşayamayacağımız hayatları, olayları okuma keyfini küçümsemek de hoş değil.
son olarak:
asilerin,
kaybedenlerin,
hayalperestlerin,
küfürbazların,
günahkârların,
beyaz zencilerin,
aşağı tırmananların,
yola çıkmaktan çekinmeyenlerin,
uçurumdan atlayanların...
dili, sesi yeraltı edebiyatı...
devamını gör...
normal sözlük'teki aile ortamı
dostlar bu kişiye göre değişecektir tabii ama sözlükte çok güzel dostluklar edindim. yeri geldi mutluluğuma, yeri geldi hüznüme ortak oldular. sosyal medyaya pek ısınamayan ve güvenmeyen ben bile burada çok güzel arkadaşlıklar edindim.
herhangi biri
pastirmaliçörek çörekçigim :)
domestic hıyar
gomercan
son feci mars
hendrix
kendisine benzemeyen insan
köylü yazardan ironiler
bengaripsengüzeldünyaumutlu
miko
(gbkz: rimbaud
salvadore
atlantik
zülal_kalender1
ozgur1ey
ve sayamadıgım sevgili yazarlarımız. hepsine teşekkür ediyorum. bu zamana kadar sözlükte tartıştığım ya da kötü bir geçmisim olan kimse yok ve olmamasını diliyorum. sözlükte çok sıcak bir ortamın olduğu kesin ama aile biraz iddali bir kavram . benim fikrim boyle dostlar. kendinize iyi bakin :)
herhangi biri
pastirmaliçörek çörekçigim :)
domestic hıyar
gomercan
son feci mars
hendrix
kendisine benzemeyen insan
köylü yazardan ironiler
bengaripsengüzeldünyaumutlu
miko
(gbkz: rimbaud
salvadore
atlantik
zülal_kalender1
ozgur1ey
ve sayamadıgım sevgili yazarlarımız. hepsine teşekkür ediyorum. bu zamana kadar sözlükte tartıştığım ya da kötü bir geçmisim olan kimse yok ve olmamasını diliyorum. sözlükte çok sıcak bir ortamın olduğu kesin ama aile biraz iddali bir kavram . benim fikrim boyle dostlar. kendinize iyi bakin :)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
ben burada kalayım. siz devam edin. kumda kalayım, kumdan olayım. istemiyorum. güldüm çünkü yıldızları izlemek istiyorum. sustum. sonra oturdum. saatlerce oturdum. kimse uyanmadı. ben de uyanmamıştım o zaman. ben sustum. izledim. izlemedim aslında hiçbir şeye bakıyordum. bir nehir akıyordu, görmedim. sıra sıra insanlar geçiyordu. ellerinde tuttukları bir anı mı kaydediyordu bir anı öldürüyor muydu hiç bilemedim. ardı ardınca geçtiler. hepsini izledim. suyun akışını izledim. oturduğum bir ağaç kökü. canın acımıyor mu? hissetmiyorum. belki de hiç acımıyor. belki de acısını aramıyorum.
devamını gör...
b12 vitamini eksikliği
bende olduğu gibi demir,ferritin,kan ve d vitamini eksiklikleriyle birlikte görülüyorsa ayaklı cenazeye dönersiniz.
iki çeşit ileri derece alerjik rinitiniz de varsa bingo!
iki çeşit ileri derece alerjik rinitiniz de varsa bingo!
devamını gör...
dinlediğin şarkının can alıcı sözü
and meanwhile, a whole lot goes down
somewhere in the darkness, us together for a while
you loved it then, so did ı
a feeling deep inside you wants to love it all again
now don’t leave it there, just give it a chance
ıf only ı’d forget you after one last dance
but you’re everywhere, yes you are
ın every melody.
somewhere in the darkness, us together for a while
you loved it then, so did ı
a feeling deep inside you wants to love it all again
now don’t leave it there, just give it a chance
ıf only ı’d forget you after one last dance
but you’re everywhere, yes you are
ın every melody.
devamını gör...
birine kitap hediye etmek
her insana yapılmaması gerekendir. zira alınan o kitaplar kahve altlığı olmaya mahkumdur. gerçekten tanıdığınız, sevdiğiniz ve hak ettiğini düşündüğünüz insanlara almanız tavsiye edilir ayrıca kimin aldığı önemli olmamakla birlikte* bu hediyeye her türlü mutlu olan biriyim. insanlara istediklerini verin.*
devamını gör...
ranolazin
geç sodyum kanallarını baskılayarak hücre içi kalsiyum konsantrasyonunu ve kardiyak kontraktiliteyi azaltan antianjinal ajandır.
devamını gör...
uyku
"gel ey insafsız, ölüyorum hasretinden" diye kapıda beklenen şey.
kaç saattir bana uğramıyorsun, bak ayıp oluyor? şahsi olarak bana gıcık olabilirsin ama sonuçta benim de bir tarafım "canlı" familyasından, uyumam lazım.
tamam prensip olarak ben de seni sevmiyorum ama uğradığın zaman eninde sonunda buyur ediyorum?
ayboluyo hacı, bak iyice saçmalamaya başladım, bırak şu inadı, yine çık gel mavi gözlüm, ayrıl da gel, kop gel, aha da geldiler!
kaç saattir bana uğramıyorsun, bak ayıp oluyor? şahsi olarak bana gıcık olabilirsin ama sonuçta benim de bir tarafım "canlı" familyasından, uyumam lazım.
tamam prensip olarak ben de seni sevmiyorum ama uğradığın zaman eninde sonunda buyur ediyorum?
ayboluyo hacı, bak iyice saçmalamaya başladım, bırak şu inadı, yine çık gel mavi gözlüm, ayrıl da gel, kop gel, aha da geldiler!
devamını gör...
görevi devraldığımda ağaç mağaç yoktu
mağaç olmadığına ben de yemin ederim.
devamını gör...
para kazanılan en saçma eylem
çocukken kutu kolaların kutularını ezip düz hale getirdikten sonra hurdacıya satıyordum, çok bir gelir kazanmasam da üç beş yetiyordu.
devamını gör...
uykusuzkahve
lügatımızı genişleten şirin mi şirin, çok samimi bulduğum moderatör.
devamını gör...
sadece türkiye'de karşılaşılabileceği düşünülen şeyler
her şeyin ama her şeyin mizahının yapılması.
devamını gör...
milli saraylar resim müzesi
istanbul beşiktaş'ta, dolmabahçe sarayı'nın veliahd dairesi'nde bulunan müze.
bu sene başında restorasyonu tamamlanıp tekrar ziyarete açılan müzenin koleksiyonu çok geniş. osmanlı himayesinde çalışmış saray ressamlarının tabloları, padişah portreleri, savaş tabloları, oryantalist tablolar gibi 11 farklı bölümde bir çok eser sergileniyor.
osman hamdi bey, fausto zonaro, stanisław chlebowski, ibrahim çallı, şeker ahmet paşa, pierre-désiré guillemet gibi bir çok türk ve yabancı ressamın eserleri bulunuyor. abdülmecid efendi'nin de eserleriyle beraber resim malzemelerini görebilir, resim yaptığı odayı ziyaret edebilirsiniz.
ayrıca müzenin ivan ayvazovski'ye ayırdığı kocaman bir salon var. her eseri ayrı ayrı incelenmeli.
ayvazovski salonu
fotoğrafta gördüğümüz üzere müze karanlık bir atmosfere sahip, aydınlatma sadece eserler üzerine yapılmış. ayrıca tavan süslemelerinin bazılarında da aydınlatma kullanıldığını görüyoruz. aslında ilk başta bundan hoşlanmadım ama ziyaretçilerin esere odaklanması için yapılmış, bu yüzden başarılı.
eserlerde kullanılan sensör sistemi sayesinde eserlere hiç bir şekilde dokunma imkanınız yok, elinizi uzatmanız halinde uzun bir bip sesiyle irkiliyorsunuz. görevliler hem bilgi verme konusunda hevesli hem de dikkatliler. içeride fotoğraf ve video çekmek de yasak bu arada.

her eserin uzun uzun incelenmeye değer olduğu bir müze. saydığım ve saymadığım bir çok değerli ressamın eseri sergileniyor, kesinlikle gidilip görülmeli. müzekart ya da dolmabahçe sarayı'nda aldığınız bilet de burada geçiyor, yoksa giriş 30 lira. öğrenciye de 10 liraymış.
kaynak görselleri buradan aldım.
bu sene başında restorasyonu tamamlanıp tekrar ziyarete açılan müzenin koleksiyonu çok geniş. osmanlı himayesinde çalışmış saray ressamlarının tabloları, padişah portreleri, savaş tabloları, oryantalist tablolar gibi 11 farklı bölümde bir çok eser sergileniyor.
osman hamdi bey, fausto zonaro, stanisław chlebowski, ibrahim çallı, şeker ahmet paşa, pierre-désiré guillemet gibi bir çok türk ve yabancı ressamın eserleri bulunuyor. abdülmecid efendi'nin de eserleriyle beraber resim malzemelerini görebilir, resim yaptığı odayı ziyaret edebilirsiniz.
ayrıca müzenin ivan ayvazovski'ye ayırdığı kocaman bir salon var. her eseri ayrı ayrı incelenmeli.
ayvazovski salonufotoğrafta gördüğümüz üzere müze karanlık bir atmosfere sahip, aydınlatma sadece eserler üzerine yapılmış. ayrıca tavan süslemelerinin bazılarında da aydınlatma kullanıldığını görüyoruz. aslında ilk başta bundan hoşlanmadım ama ziyaretçilerin esere odaklanması için yapılmış, bu yüzden başarılı.
eserlerde kullanılan sensör sistemi sayesinde eserlere hiç bir şekilde dokunma imkanınız yok, elinizi uzatmanız halinde uzun bir bip sesiyle irkiliyorsunuz. görevliler hem bilgi verme konusunda hevesli hem de dikkatliler. içeride fotoğraf ve video çekmek de yasak bu arada.

her eserin uzun uzun incelenmeye değer olduğu bir müze. saydığım ve saymadığım bir çok değerli ressamın eseri sergileniyor, kesinlikle gidilip görülmeli. müzekart ya da dolmabahçe sarayı'nda aldığınız bilet de burada geçiyor, yoksa giriş 30 lira. öğrenciye de 10 liraymış.
kaynak görselleri buradan aldım.
devamını gör...
bugün benim doğum günüm
bugün benim doğum günüm. gece vakti bunu bir sözlüğe yazmak mı daha üzücü, yoksa 42'ye adım atmak mı karar veremedim be sözlük. hayırlı cumalar hepinize.
devamını gör...
yamaha
torakusu yamaha bir müzisyen ve ilginç bir girişimle 1887 yılında bir şirket kuruyor. müzik aletlerinden motor sanayisine kadar geniş bir segmentte bir yükseliş yakalıyor ve günümüzde en kaliteli motor ve müzik aletlerini üretmeyi bile başarıyor. japon zekası, girişimciliği, çalışkanlığı, disiplini böyle bir şey sanırım.
türkiye'de yoğun ilgi görüyor hem motorları hem müzik aletleri. piyano üretimindede önemli başarılara imza atmış bir firma. gitarları da bizim ülkemizde kapış kapış gidiyor.
üretim yaptığı alanlar; motosikletler, tekne motorları, araçlar (çok az sayıda), piyanolar,
gitarlar (özellikle bas gitarlar), üflemeli çalgılar, orglar, bateriler, ses sistemleri şeklinde sıralanabilir.
bende bir adet yamaha c 80 mevcut. muhteşem kızım benim. kendileriyle yüksek volumde aşk yaşıyoruz. o zamanlar nişanlım ve gitar hocam olan beyefendi 'c 40 al c 40 al' diye tuttursa da ben diretip c 80 almıştım. gitar geldiğinde kendisinin dibi düşmüştü. kıyas yaptı yaptı yaptı efsane ya bu dedi. hah 'herhalde oğluuummm biz bu işi biliyoruz' dedim hahah.
gerçi uzun bir ara verdim hala çalabiliyor muyum emin bile değilim. bir ara tekrardan başlayacağım derslere. bu sefer ki hocam online olacak tabi malum nişanlı ex oldu püfff.
yamaha c 80'i şiddetle tavsiye ederim. bakın bir müzik dehasının onayını almıştır kendileri. youtube'de videoları var zaten. izleyip daha rahat karar verebilirsiniz. ben orada vurulmuştum minik kelebeğime hah.
türkiye'de yoğun ilgi görüyor hem motorları hem müzik aletleri. piyano üretimindede önemli başarılara imza atmış bir firma. gitarları da bizim ülkemizde kapış kapış gidiyor.
üretim yaptığı alanlar; motosikletler, tekne motorları, araçlar (çok az sayıda), piyanolar,
gitarlar (özellikle bas gitarlar), üflemeli çalgılar, orglar, bateriler, ses sistemleri şeklinde sıralanabilir.
bende bir adet yamaha c 80 mevcut. muhteşem kızım benim. kendileriyle yüksek volumde aşk yaşıyoruz. o zamanlar nişanlım ve gitar hocam olan beyefendi 'c 40 al c 40 al' diye tuttursa da ben diretip c 80 almıştım. gitar geldiğinde kendisinin dibi düşmüştü. kıyas yaptı yaptı yaptı efsane ya bu dedi. hah 'herhalde oğluuummm biz bu işi biliyoruz' dedim hahah.
gerçi uzun bir ara verdim hala çalabiliyor muyum emin bile değilim. bir ara tekrardan başlayacağım derslere. bu sefer ki hocam online olacak tabi malum nişanlı ex oldu püfff.
yamaha c 80'i şiddetle tavsiye ederim. bakın bir müzik dehasının onayını almıştır kendileri. youtube'de videoları var zaten. izleyip daha rahat karar verebilirsiniz. ben orada vurulmuştum minik kelebeğime hah.
devamını gör...
kara mizah
din, millet, ölüm ve buna benzer, toplumun en hassas ve ciddiyetle yaklaşılan kavramları hakkında yapılan mizah türü. herkesin yapabileceği türden bir mizah çeşidi olmadığı için sivri zeka ve pek tabii birazcık da cesaret ister. kara mizahta belki de en acı düşüncelerimiz mizah konusu yapılarak okuyan kişileri güldürme ve güldürürken acıları da kabullendirme amacı güdülür. ki, bu da hayatımızdaki travmatik olayları atlatmamızda bizlere fayda sağlar.
devamını gör...
türk mü türkiyeli mi sorunsalı
türkiye de kürt olan yurtdışında turktur. zira pasaportunda öyle yazıyor. paradoksal bir durum. bence türklüğü aşağılayan kişi türk pasaportu kullanmasın. kürtleri aşağılayan da insan sayilmasin.
devamını gör...

