bilinen normal kristallerden farklı olarak, 3 boyutlu uzaydaki, kendisini tekrar eden yapıya ek olarak, zaman boyutunda da kendisini tekrar eden kristal.

***

zaman kristali, iterbiyum adı verilen elementin iyon zincirlerine verilen periyodik uyarılar yoluyla elde edildi. bu uyarılar, zincirlerin jöle kıvamında titreşmesi ile sonuçlanıyor ve normal bir maddenin aksine, bir kez titreşmeye başladıklarında sonsuza kadar titreşecek şekilde hareketlerine devam ediyorlar. bunun neticesi de bir türlü dengeye gelemeyen kararsız bir yapı oluyor.

bu arada iyon zincirlerinin uyarılması için kullanılan enerjinin frekansı, maddeyle etkileştikten sonra artarak geriye döndüğü için zamansal simetride bozulma da söz konusu oluyor.

şu an için bunun neye yarayacağını tam olarak kestirmek güç olsa da, kuantum bilgisayarlarda kullanılabileceği tahmin ediliyor.
devamını gör...

bilgi şelâlesi bir insan olup 5 aydır kafa izninde olmak büyük kayıp. âsanızı yere vurma vakti gelmedi mi sayın gandalfgillerden ? neredesiniz, lütfen söyleyin... *
devamını gör...

kuşağınızı seveyim salın artık şu insanları dedirten başlık. bu ülkenin sağcısı ayrı bela solcusu ayrı bela, her kesim gençleri kendi çıkarları için yönlendirme derdinde. birisi der ki bu z kuşağı sizin işinizi bitirecek, diğeri gider vav kuşağı diye bir saçmalık ortaya atar. uzay kuşağı olup uzay boşluğuna karışmak istiyorum, bıktım bu saçma ve suni olan gündemlerden.
devamını gör...

zift karası kalpli damadı başta olmak üzere kaba davranışlara maruz kalan iyi niyetli bir dede, sığ düşünceli bir üvey nine ve belli belirsiz birkaç akrabayla birlikte küçük,belirsiz bir köy bozması beldede yaşayan, annesi ve babası tarafından öylece bırakılmış yapayalnız, kayalarla arkadaşlık yapan, her zaman ilerideki beyaz gemide babasına kavuşmayı hayal eden bu uğurda canından olan bir çocuğun hikayesi.
duzeltme: geyiklere karşı dedesiyle birlikte ayrı hayranlık besliyorlar.
devamını gör...

ağır troll.

az önce sırf gay olduğu için kendini dışlanmış hissettiğini ve dışlanacağını yazmıştı. inanılmaz üzülüp kendimce "ne yapabilirim" diye düşünmeye başlamıştım. iyi ki girip diğer entrylerini de okumuşum. bu sayede 17 yaşında bir gay olduğunu, ayrıca bir kız tarafından beğenilmek istendiğini, ayrıca 2 tane çocuğu olduğunu öğrendim. aferin sana dostum, o kadar içimizden birisin ki; olanlar dışarı çıkmayı unutmuş.

yapmayın böyle şeyler abi, insanın vicdanına oynamayın.
devamını gör...

yemeğin tadına bakmadan direkt tuz atarım.
devamını gör...

kişinin görünüşünün normal veya kabul edilebilir normal değerler arasında olmasına rağmen, kendini dikkat çekecek kadar çirkin ya da bedensel olarak kusurlu/çirkin ve/veya eksik hissetmesi şeklinde gelişen bir algılama bozukluğudur.
özellikle ergenlerin ya da ruhu ergen olanların sosyal medyada kendini filtreye boğmasının altında yatan psikolojik bozukluk.
devamını gör...

uzun süre hayatında tutulmaması gereken insan tipi. enerjinizi hep aşağı çeker. size hep birşeylerin kötü olduğunu ve daha da kötü olacağını anlatır. kendinizi bir anda onu aksine ikna etmeye çalışırken bulursunuz. yapılacak en doğru şey ise o kötü olacak, bittim ben dedikçe haklısın bittin mahvoldun demek. o zaman bi durup düşünebiliyorlar.
devamını gör...

anaerkil toplumların daha özgür, daha esnek, daha mutluluk odaklı olduğu sosyolojik bir tespit olduğu için mümkün olan durum.
türkiye olarak, belki de eski beri zengin olmayan, kocasına soyadını vermeyen aramalıydık. tansu çiller nevi şahsına münhasır bir abla.
gene deneyelim bence.
devamını gör...

zamanında bizim orada anadut işi yapan bir usta vardı. anadut dediğimiz, harmanda kullanılan üç dişli ağaçtan yapılma bir alet. çiviyle çakılarak hazır hale getiriliyor. tabi yaşı ve zamanı gelince her fani gibi o da öldü, gitti. bir gün mevzu, rahmetliden açılınca, öldüğünden haberi olmayan bir vatandaş ustadan bahsetti:
burada usta vardı, iyi hatırlarım, anadut çakıyordu.
verilen karşılık :
usta, anadutları öteki tarafta çakıyor şimdi.
devamını gör...

(bkz: en iyi arkadaşa aşık olmak)
devamını gör...

2011 yapımı jean-françois laguionie'nin yönetmenliğini yaptığı, sanıyorum (bkz: mary and max) ile birlikte izlemiş olduğum en iyi fransız animasyon film.

trailer'ı şurada:
ülkemizde ''mutluluğa boya beni'' adıyla gösterime girmişti.

animasyon deyip geçmemek gerek. hem oldukça keyifli vakit geçirmenizi sağlıyor hem de başarılı sosyo-eko eleştiriler yapıştırıyor. özellikle sınıf kavramı ve varoluşçuluk ekseninde ince ayarlar koyduğunu söylemek mümkün. renklerin burjuvaziyi temsil ettiği bir tablo ve sadece eskizden ibaret olan karakterlerin serüveni…
devamını gör...

gece gizli gizli yemek yeme sebebidir.
devamını gör...

bak batıııyooooor yiiineee akşam güüüüneeşiiiiii ahahshhd.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

couvade kelimesi kuvad diye okunuyor. hem ispanya hem de fransa'da toprakları olan bask bölgesi dilinde kuluçkaya yatmak, yumurtadan çıkmak sözcüğünden türetilmiş, sempatik gebelik sendromu olarakta biliniyor. ilk kez 1965 yılında tanımlanmış.

eşi hamile iken kendileride hamilelik belirtisi gösteren baba adayları için kullanılan bir terim. bu kişiler ilginç bir şekilde kadınların hamile iken yaşadıkları bazı belirtileri yaşayabiliyorlar. en sık görüleni ise sabah bulantıları. bundan başka nadirde olsa meşhur aşerme bile gözükebiliyor. hatta bazı baba adaylarında iş o kadar ilerlemiş ki doğum yapıyormuş gibi ağrı çekenlere bile rastlanmış. bu sendrom, baba adaylarının yaşadığı stres ve eşlerinin durumuna yaptıkları empati ile ilişkilendiriliyor.

bu sendromdan muzdarip olanların (yaklaşık olarak) 1/3 ünde bu belirtiler doğum olmadan kendiliğinden kalkar, gene 1/3 ünde doğumun bitmesi ile rahata erer, kalan 1/3 ünde de doğumdan sonra birkaç güne kadar belirtiler tamamen geçer.

bir baba olarak itiraf edeyim hiç böyle bir sendromum olmadı. insanoğlu gerçekten bazen garip olabiliyor, kimi bu sendromu karısına olan aşırı sevgisi ile ilişkilendiriyor, içinde benim de bulunduğum bazılarına ise garip geliyor. zaten bu sendroma yakalanan baba adaylarıda bunu utanılacak bir durum gibi görüp belki eşlerine bile anlatamıyor.
devamını gör...

hayır ağlamıyorum, yüzüme tükürüyor gözlerim..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

öncelikle bu yakışıklının orijinal adı planet x. başlık orijinal adıyla ya da daha doğru bir türkçe çeviri olacak olan x gezegeni şeklinde açılabilirdi. böyle olunca "istanbul kanalı" demek yerine "kanal istanbul" demenin daha havalı olacağını düşünmek gibi olmuş. gerçi... neyse.

---

planet x, namıdiğer marduk ya da nibiru gibi bir zırva değildir. düpedüz hurafelerden beslenen astrologların ve komplo teorisyenlerinin ayağına düşmemesi gereken, gerçekte astronomlar tarafından ciddi ciddi tartışılan bilimsel bir meseledir.

bu tartışmaların kaynağıysa şu: bilim insanları, kuiper kuşağı'ndaki gök cisimlerinin, mesela plüto'nun da dahil olduğu cüce gezegenlerin, yörünge hareketlerinde bazı anomalilere rastlamışlar. en nihayetinde de orada dünya'dan katlarca büyük bir gezegenin var olma ihtimali düşünülür olmuş. işin garip yanı, yapılan hesaplamaların ve simülasyonların da bunun gayet mümkün olabileceğini göstermesi.

benim de severek takip ettiğim ayhan tarakcı, ilgili videosunda detayları güzelce açıklamış. izlemeye üşenenler için kabaca: önceleri orada bir kara delik, kahverengi cüce ya da neptün gibi bir gaz devi olma ihtimalinin düşünüldüğünden fakat bunların pek de mümkün görülmediğinden; dolayısıyla şu sıralar bir kayalık gezegenden şüphelenildiğinden fakat bunun da yeni birtakım sorunları beraberinde getirdiğinden bahsetmiş.

bütün bu sebeplerden, hakkında şimdilik en akıl kârı görünen açıklama da şu: kuiper kuşağı'nda henüz keşfetmediğimiz cüce gezegenler var ve anomalilerin sebebi de bu.

artık nihayet 2021 ekim'inde james webb uzay teleskobu'nu uğurlayabilirsek ve kazasız belasız çalıştırabilirsek, buradaki gizemi büyük olasılıkla çözecek. arkasından su dökeceğiz onun, "güle güle git" diyeceğiz, "dualarımız seninle." ve ekleyeceğiz gözyaşlarımızla, "seni çok özleyeceğiz ama hele şükür be."
devamını gör...

üstün dökmen covid üzerinden yanıtını şahane bir şekilde vermiştir.

devamını gör...

ösym’nin sloganı. yalan olduğunu düşünmemek elde değil.
ayrıca sınav için kurumun verdiği kalemlerde de bulunur bu slogan, öğrenci stresten kalemi kemirdikten sonra bu yazıyı okur ardından da nane şekeriyle kapanışı yapar.*
devamını gör...

milattan önce 2600 yıllarında, sümerlilere ait tapınaklarda çivi yazısı kullanılarak yazılmış tabletlerde(dönemin ticari faaliyetleri, hükümet belgeleri) bulunmuş.

dünya tarihinde bu bulunan arşiv ilk kütüphane kabul ediliyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim