muazzam çalışkanlığıyla ün salmış, büyük iskender'in hocalığını yapmış ünlü makedon filozof. tam adı aristotle idir. biz bazen aristo deriz. stagira doğumludur, halkis ölümlüdür. eşi pitias'tır. platon'un öğrencisidir. ayn zamanda rakibidir.(düşmanlığa varacak şekilde) tabii saygıyı bırakmaz. bu küslüğün sebebi platon' un akademi'nin başına akrabası speussippos'u getirmesidir. aristotle anlam veremez. çünkü kendisi daha nitelikliyken, kendinden aşağı bir insan başa gelmemelidir.

hakkında çok şey söylenebilir. ancak söylemeye çekiniyorum. f. m. cornford'un dediği üzere "belki de sadece st. thomas'ın çalışkanlığının boy ölçüşebileceği bir adamın sisteminin ana hatlarını vermeye teşebbüs dahi edemem."

ama şunu söyleyeyim, etikten doğa bilimine kadar yazdığı her şey, günümüz portresine ışık tutmaktadır. marx'tan darwin'e...

ancak darwin için aristo. bazen cahilce konuşurdu. nitekim bilgisi olmadığı konularda ahkam keserdi. dr ogle'a şöyle yazar darwin(kısaca) : "kasların hareketin aracı olduğu konusundaki gibi bazı konulardaki cehaleti ne kadar tuhaf."
(darwin, f., yayına hazırlayan, 1887, life and letters of charles darwin, including and autobiographical chapter: john murray, london, c. 3, s. 252.)
devamını gör...
aristoteles (mö 384 – 322) veya kısaca aristo, antik yunanistan'da klasik dönem aralığında yaşamını sürdürmüş olan yunan filozof ve bilgedir.
platon ile düşünce tarihinin en önemli filozoflarından biri olan aristo, mantık, fizik, biyoloji, zooloji, astronomi, metafizik, etik, estetik, ruh, psikoloji, dilbilim, ekonomi, siyaset ve retorik gibi pek çok disiplinde çoğu o disiplinin kurucusu olan eserler vermiş, eserleri 16. ve 17. yüzyılda modern bilim gelişene kadar avrupa ve islam coğrafyasındaki bilimsel faaliyetin temelini oluşturmuştur.
mö 343 ‘de makedon ıı. filip‘in isteğiyle makedonya sarayında (bkz: büyük iskender)‘e hocalık yapmıştır. sekiz yıl süren bu eğitim, daha sonra aristo’yu “cihan imparatorunu yetiştiren üstat” unvanıyla büyük bir şöhrete kavuşturmuştur.
klasik kaynaklarda aristo’ya izâfe edilen birçok mektup yer almaktadır. bunlar mahiyet itibariyle siyaset ve ahlâk konularında iskender’e hitaben yazıldığı iddia edilen öğütlerdir.
eskiçağ yunan ilmi ve felsefesi ulaşabileceği en yüksek noktaya aristo ile ulaşmıştır. aristo keskin zekâsı, tecrübeci ve eleştirici karakteriyle çağının bilinen bütün ilimlerini sistematize etti ve geriye yüze yakın eser bıraktı. eserleri eflâtun’unkiler gibi diyalog şeklinde olmayıp sistematik ve didaktiktir.
aristo’dan bazı sözler…
çok süslenenlere bakın; hepside gizlenmek istiyordur.
iyi rejimler arasında demokrasi en kötüsüdür, ancak kötülerin en iyisidir.
kimilerinin gerçekten özgür olabilmesi için ötekilerin köle olması gerekir.
kahraman, çevresine ölüm yaymaz, ama ölüme meydan okur.
kişiler başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir.
zayıflar her zaman adalet ve eşitlik isterler. güçlülerse bunların hiçbirini takmaz.
insanlar bir açıdan iyi, pek çok açıdan kötüdür.
erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin arkasından gitmek ve onlara uymak doğrudur.
herkesin haksız olması, senin haklı olduğunu göstermez.
hukuk her şeyin üzerinde olmalıdır.
en büyük suçlar, gerekli olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir.
yanlış yoldan gitmenin birden çok yolu vardır. ama doğruyu yapmanın tek bir yolu bulunur. yanlış yapmak bu yüzden kolay, doğruyu bulmak ise bu yüzden zordur.
akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği her şeyi düşünür.
yetinmesini bilenler mutludur.
boşuna kendinizi kandırmayın; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz.
bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir.
devamını gör...
yunan bilim adamı.

ulan eski yunanlılara bakıyorsun adamlar ne güzel bulmuşlar, keşfetmişler
şimdiki yunanlıların derdi de ''baklava bizimdir'' vb. şeyler.
devamını gör...
aristo fizik, gökbilim, felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir
devamını gör...
milattan önce 4'üncü yüzyılda yaşamış olan yunan filozofu. tanınmış ilk zooloji bilginidir. kendisine zoolojinin babası da denmiştir. hayvanları ilmi bir sınıflandırmaya tabi tutan ilk bilim adamıdır.
devamını gör...
yunan filozofu aristoteles'in isminin kısaltması.
devamını gör...
aristoteles olarak da bilinen, zamanında evrenin yapısına kendince ilginç bir yorum getirmiş olan yunan filozof.

buna göre aristo, evrenin mükemmel bir küre olduğunu ve dünyanın da bunun tam merkezinde bulunduğunu öne sürmüştür. evreni ay altı evren ve ay üstü evren olarak 2'ye ayırmıştır. ay altı evrende her şey hareketlidir ve düzgün doğrusal hareket söz konusudur. ay üstü evren ise hareketsizdir ve ay altı evrendeki hareketi sağlayan şey, ay üstü evrendeki güçtür. güneş ve gezegenler ay altı evrende yer alırken, yıldızlar da ay üstü evrende bulunur.

görsel
devamını gör...
aristoteles (m.ö. 384-m.ö. 322) yunan tarihinin en büyük entelektüel kişilerinden biridir. antik yunan filozof ve bilim adamı olarak aristo, felsefenin bütün bilimlerden üstün olduğunu düşünmüştür. bir çok bilimsel yöntemlerini, ayrıca da sanat hakkındaki görüşlerini adeta eksiksiz ve mükemmel bir şekilde sunan ilk düşünürdür. konumuz olan tiyatro ve sanata dair görüşlerini kapsayan eserinin adı ise poetika’dır. bir edebiyatcının bir tarihçiden bize daha fazla gerçekleri söylüyor olmasını savunan aristo, tarihte tesadüf olabileceğini ama sanatta olamayacağını öne sürmüştür.
devamını gör...
belki de filozofların içinde en değerlisi. ama şunu da söylemek gerekir ki günümüzde orta okul öğrencisinin bilgisi daha fazladır.
devamını gör...
hayvanların anatomisini incelemiştir. kesmiş biçmiş üstad kısaca.
devamını gör...
ne işe yaradığını unuttuğum felsefeci.
devamını gör...
öngörü budur: "bir kentte kadınların durumu iyi bir şekilde düzenlenmediyse, o kentin yarısı için iyi bir anayasa yok demektir." aristoteles / politika
devamını gör...
politik görüşleri şu şekilde özetlenebilecek bir filozoftur: devlet, aileden hatta bireyden üstündür. çünkü bir şeyin doğası; onun tam gelişmiş haline denir ve en gelişmiş insan toplumu devlettir. birey devletin bir parçası olmadan amacını gerçekleştiremez. yasasız insan, en kötü hayvandır ve yasanın varoluşu devlete bağlıdır. "devletin amacı iyi yaşamdır...devlet ailelerin ve köylerin kusursuz ve kendi kendine yeterli bir yaşamda, yani mutlu ve onurlu bir yaşamda birleşmesidir." der.
köleliğin yararlı ve doğru olduğunu düşünür.. bazıları doğuştan boyun eğmek bazıları yönetmek için belirlenmiştir. ancak köleler yunan olmamalı daha aşağı bir ırktan olmalıdır. savaşlar doğuştan yönetilmek için tasarlanmış olmasına rağmen boyun eğmeyenlere karşı yapıldığında haklıdır. ve burada da aristoteles her fatihi haklı çıkarır. çünkü galip her zaman haklı mağlup her zaman haksız olur
zenginleşmek evi ve toprağı beceriyle yönetmekle olur. ancak ticaretin getirdiği zenginliğin sınırı yoktur. bu nedenle ticaretten nefret eder, çünkü doğal olduğunu düşünmez.
platon'un devletle ilgili ütopyasını eleştirir. platon'a "devleti çok fazla 'bireyleştirdiği" yönünde bir eleştiri yöneltir. platon tüm erkek çocukların tüm babaların ortak oğluymuş gibi değer görmesi gerektiğini, yani 'oğulların' ve 'babaların' ortak olması gerektiğini savunurken aristoteles böyle olduğunda en fazla kişinin ortak malı olanın en çok ihmal edilen olacağını belirtir. ayrıca platon'un komünist eğilimlerine de eleştiri yöneltir. mülkiyet özel olmalıdır ancak insanlar mümkün olduğunca iyilikseverlik ve cömertliğe eğilimli olacak şekilde eğitimden geçmelidir. özel mülkiyet olmasaydı iyilikseverlik ve cömertlik erdemleri var olamazdı. ayrıca eğer platon'un fikirleri iyi olsaydı birileri onu tercih ederdi. platon'a yönelik bu eleştirilerinin sığ bulunması olasıdır.
aristoteles'e göre üç iyi yönetim şekli vardır. en iyiden en kötüye doğru sırayla: monarşi, aristokrasi, katılımcı(anayasal yönetim). üç de kötü yönetim şekli vardır. en kötüden en iyisine doğru sırayla: tiranlık, oligarşi, demokrasi. aristokrasi erdemli kişilerin yönetimidir. zenginlik ile erdem kesin bir şekilde eşanlamlı sayılmaz. ancak bu ikisini uzlaştırır. en iyinin yönetimi(aristokrasi), en zenginin yönetiminden(oligarşi) farklıdır. çünkü aristokratın zenginliği ölçülü olmalıdır. en iyinin yozlaşması en kötüsü olduğu için monarşi en iyi yönetim biçimi olmasına rağmen tiranlık en kötüsüdür. bu şekilde demokrasinin kötünün iyisi olduğu konusunda koşullu bir biçimde demokrasiyi savunmuş olur. çünkü pek çok yönetim biçimi kötüdür ama demokrasi yine de bunların içinde en iyisidir. ama aristoteles'in demokrasiyi eleştirmesinde bile neyi kastettiğini anlamak önemlidir. yurttaşlar meclisi yasaların üstündeydi ve her sorunu bağımsız olarak karara bağlamaktaydı. atina'da mahkemeler kurayla seçilen ve hukukçulardan yardım almayan yurttaşlarla doluydu. aristoteles demokrasiyi eleştirirken bunu kastettiğini bilmek de faydalıdır.
eski yunan'da devrimler oldukça sık olurdu ve aristoteles bu konuyu demokratlar ve oligarkların çatışmasına bağlar. şöyle güzel bir tespiti var. "demokrasi eşit ölçüde özgür olan insanların her bakımdan eşit olmaları gerektiği inancından, oligarşi bazı bakımlardan üstün olanların daha fazlasını istemelerinden kaynaklanır. ikisinin de bir tür adaleti vardır ama en iyisi değildir."
aristoteles, "orana göre eşitlik" biçiminde bir adalet anlayışına sahiptir ama bertrand russell onun bu kavramın zorluğunun farkında olmadığını iddia eder. onun görüşlerine dayanırsak oran erdemle alakalı olmalıdır. ancak siyasal pratikte erdemi gelire göre ölçme eğilimi vardır. zenginlik dışındaki bir kavrama dayanan "orantılı adalet"in iflas edeceği kesindir her toplumsal eşitsizlik uzun vadede gelir eşitsizliğidir. mutlak eşitlik dışında her türlü adalet, pratikte erdemden daha farklı bir şeyleri ödüllendirecektir.
çok ilginç bir şekilde aristoteles, makyavelist bir tutumla bir tiranın iktidarda kalmak için ne yapması gerektiğini açıklar ve bu, politik görüşleri arasında bugüne dair en uygun pasajdır. belki bunu başka bir entry'de açıklarım. çok nokta atışı tespitler var.
"bir devlet ne kadar büyük olmalı" sorusunu tartışırken aristoteles kendi kendine yetmesi gerektiğini söyler ama ithalat ve ihracat yapması gerektiğini de ekler. ne kadar tutarlı bilmiyorum.
geçimini sağlamak için çalışanların yurttaşlığa kabul edilmemesi gerektiğini söyler. çiftçi bile olmamalıdırlar, çünkü yurttaşların boş zamana ihtiyaçları vardır. kendi mülkleri olmalıdır ancak çiftçiler başka ırktan köleler olmalıdır.
eğitime gelince... çocuklara yararlı şeylerin eğitimi verilmelidir. vücudu bozan ya da onlara para kazandıracak şeylerin değil. okuma yazma gibi yararlı şeyleri öğrenmelidirler ama amaç yararlı şeyleri kazandırmaktan ziyade 'erdem'dir.
toparlamak gerekirse devletin asıl amacı 'kültürlü beyefendiler' yetiştirmektir. yani aristokrat zihniyeti öğrenme ve sanat sevgisiyle birleştiren erkekler. perikles'in atina'sının soylu kesiminde olduğu gibi. aslında böyle kişilerin devleti yönetmesi görüşü rönesans'tan sonra yükselip on sekizinci yüzyılda doruğa ulaşsa da fransız devrimi, yeni demokrasiler, endüstri devrimi ve halka okuma yazma öğretmeye rağmen kültür kazandırmayarak onları diktatörlerin propagandalarına karşı savunmasız bırakmak gibi toplumsal ve siyasal gelişmelerle 'kültürlü beyefendilerin' yönetimi de tarihe karışmıştır. tıpkı aristoteles'in politik ve toplumsal görüşlerinin pek çoğu gibi.
devamını gör...
mantık bilimin kurucusudur. (bkz: organon) adı altında yazdığı altı kitapla mantık konularını incelenmiştir.
devamını gör...
dünyanın yuvarlak olduğu görüşünü rasyonel olarak ortaya koyan ilk bilim insanıdır.
devamını gör...
fizik ve astronomi hakkındaki görüşleri de önemli olan filozof. devinimi bilimsel bir şekilde açıklamak isteyen yunana birkaç dahinin durumu hariç salt mekanik görüş kendini pek hissettirmemiştir. iki fenomen kümesinden hareket edildiği düşünülmüştür: hayvanların hareketleri ve gök cisimlerinin hareketleri. modern bilim insanı için bir hayvanın vücudu çok karmaşık olmasına rağmen makine şeklinde açıklanacak bir biçime bürünmüştür. her yeni keşifle birlikte canlı ve makine arasındaki uçurum azalmaktadır. cansız devinimleri hayvanların devinimlerine benzetmek yunana daha doğal görünür. bir çocuğun canlı hayvanları diğer şeylerden kendi başına hareket edebilmeleriyle ayırması gibi bir özellik yunanlara ve özellikle aristoteles'e genel bir fizik teorisinin temeli gibi göründü. gök cisimlerine gelince; gök cisimlerini ilahi kabul etmeyen bir filozof yunanlara özgü düzen ve geometri sevdasına sahip bir ilahi varlığın iradesinin bir sonucu olarak onların hareket ettiğini düşünürdü. her hareketin kaynağı iradedir: dünyada insan ve hayvanların iradesi gökte ilahi varlığın iradesi. ilki değişken ikincisi değişken olmayan bir iradedir. değişmeyen irade düzenli hareketi, değişken irade düzensiz hareketi doğurur. aristoteles'in imgesel arka planı bu şekildedir.
aristoteles'te "fizik" kelimesinin ayrı bir anlamı var. dilimize "doğa" olarak çevrilir(physis) ama bu bizim ona atfettiğimiz anlamdan ziyade "bir şeyin uğruna var olduğu amaç" olarak aktarılır ve böylece teleolojik bir anlama sahip olur. bazı şeyler doğası gereği vardır, bazılarının farklı nedenleri bulunmaktadır. hayvanlar, bitkiler ve elementler doğası gereği vardır; içsel bir devinim(hareket, ebat, yer veya nitelik değiştirme) ilkesine sahiplerdir. şeylerin bu türden bir iç ilkeleri varsa bir doğaları vardır. "içlerindeki bir ilkeden kaynaklanan sürekli bir hareketle bir amaca ulaşan şeyler doğaldır." aristoteles, empedokles'in zorunluluk, amaçsızlık ve en güçlü olanın hayatta kalması gibi öğretilerine karşı çıkar.
devinim onun anlatımına göre potansiyel olarak var olanın gerçekleşmesidir ancak bu herşey bir yana yer değiştirmenin göreliliğiyle bağdaşmaz(a, b'ye göre hareket edince, b de a'ya göre hareket etmez mi?). modern fizikte hiçbir "amaç" kavrayışının yararlı olmayacağı ve bir devinimin göreliliği dışarıda bırakarak ele alınamayacağı görülmüştür.
aristoteles'e göre zaman "sayılamaya" olanak veren devinimdir. ona göre zamanın ruhsuz var olup olamayacağından söz etmek mümkündür. çünkü sayacak kimse olmadıkça sayılacak birşey de olmaz ve zaman sayılamayı gerektirir. ona göre bazı şeyler zamanda olmamak anlamında öncesiz-sonrasızdır(sayı gibi şeylerden bahsediyor olabilir). devinim hep vardı ve hep olacaktır; çünkü devinimsiz zaman olamaz ve her yunan filozofu zamanın yaratılmadığını kabul etmiştir(platon hariç). burada hristiyan aristotelesçiler kutsal kitaplarına dayanarak ona karşı gelmek zorunda kaldı çünkü incil evrenin başlangıcı vardır diyordu. ayrıca doğrudan dairesel devinime neden olan bir "hareket etmeyen hareket ettirici" vardır. işte bu ilk hareket ettiricinin parçaları ya da büyüklüğü yoktur ve dünyanın çemberindedir.
şimdi gökyüzü ile ilgili görüşlerinden bahsediyorum: ayın altındaki şeyler üremeye ve çürümeye tabidir. ayın yukarısında hiçbir şey üremiş değildir ve yok edilemez. dünya küre şeklindedir ve evrenin merkezindedir. ayaltı alanda herşey dört öğeden oluşur. ateş, su, toprak, hava. gök cisimleri ise bunlar dışında başka beşinci bir öğeden oluşur. yeryüzündeki şeyler doğrusal, gökyüzündekiler dairesel hareket eder. gökyüzünün mükemmel bir küreselliği vardır ve üst bölgelere gidildikçe ilahilik artar. gök cisimlerinin devinimleri bağlı oldukları kürenin deviniminden kaynaklanır. dört öğe birbirinden türemiştir; ateş mutlak olarak hafiftir, toprak mutlak olarak ağır. hava hafif ve su ağırdır.
bu görüşler tabii ki sonraki çağların bilimine binbir güçlük çıkardı. örneğin yeryüzü cisimleri doğrusal hareket ettiği için ateşlenen bir merminin yatay hareketinin bittiği anda aniden yere doğru dikey olarak düşeceği varsayıldı. galileo, kepler ve kopernik teorilerini geliştirirken aristoteles'le de savaşmak zorunda kaldı.
devamını gör...
"ne sabah yıldızı ne akşam yıldızı hiçbiri adalet kadar özel değildir"
devamını gör...
(bkz: poetika)
devamını gör...
kendisinin kadınlar ile ilgili düşüncelerini hayli ilginç bulurum, ki bu düşüncelerinden dolayı kendisini eleştiren, hatta dalga geçen çoktur. kadınların daha az dişi olduğu gibi iddiaları vardır. ona göre kadınlar evcil hayvandan hallice bir canlıdır. iki evliliğinde de eşlerine hoş davranmadığı hatta onlara evcil bir hayvanmış gibi muamele ettiği söylenir.
devamını gör...
düşünmenin merkezine ister istemez konumlanmış zât.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aristoteles" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim