#ödüllü filmler
yılmaz güney'in hem yönetmenliğini hem senaristliğini hem de başrol oyunculuğunu yaptığı bu yeşilçam klasiği arkadaşlık üzerinden bir toplumsal eleştiri filmi. döneme damgasını vurmuş arkadaş filmi, 1974 yapımı bir külttür.
imdb: 7.1
imdb: 7.1
yönetmen:
yılmaz güney
oyuncular:
yılmaz güney
kerim afşar
azra balkan
civan canova
semra özdamar
melike demirağ
yılmaz güney
oyuncular:
yılmaz güney
kerim afşar
azra balkan
civan canova
semra özdamar
melike demirağ
*antalya altın portakal film festivali (1975) - en iyi müzik [şanar yurdatapan, attila özdemiroğlu]
*türk sinema yazarları derneği (siyad) ödülleri (1975) - en iyi film
*türk sinema yazarları derneği (siyad) ödülleri (1975) - en iyi film
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "rimbaud" tarafından 23.04.2021 20:37 tarihinde açılmıştır.
1.
yılmaz güney politik sinemasının karakteristik örneklerinden biridir.
ekonomik olarak sınıf atlamış ancak bilinçsel olarak arada kalmış cemil karakterinin, eski arkadaşlarından âzem'le yeniden karşılaşması, kendi hayatıyla da çok daha gerçekçi yüzleşmesine vesile olur.
cemil çok şeye sahiptir ancak sol jargonda "küçük burjuva bunalımları" olarak tanımlanan bir huzursuzluk ve savruluşun da pençesindedir. içinde bulunduğu ve birçok değeri yozlaşmış sosyal sınıf, cemil'i sinsice tükenmenin eşiğine getirmiştir. arkadaşı âzem ise bu farkındalığa erişmesinin anahtarıdır.
film, sosyalizmin iktisadi argümanlarına bir ölçüde değinse de aslında onun kültürel değerlerini çok daha ön plana çıkararak dönem toplumunun bir eleştirisini yapar. üstelik bu yozlaşmış ve giderek çürüyen tıkanıklık ve tüketici toplum dejenerasyonundan, üretim toplumunun çözümleyici ve öz denetimine hakim omurgalı yapısına geçişi de bir çözüm olarak gösterir.
filmin bir yerinde de geçen "bir insan şartlarından soyutlanıp düşünülemez, cemil'i de koşulları belirlemiştir ve o koşulların değişmesiyle ancak cemil'in değişiminden bahsedilebilir." diyaloğu ise adeta sartre'ın varoluşçuluğuna atıf niteliğindedir. dönem yeşilçam'ının köşkteki zengin kız fakir oğlan ve diyalog klişelerine karşı, yılmaz güney sinemasının gücü ve zenginliği de evrensel felsefi kabullere dayanan bu temelden doğar.
hazır 8 mart dünya emekçi kadınlar gününe denk gelmişken de belirtelim. yılmaz güney'e kadınların kurtuluşunun nasıl sağlanacağı sorulduğunda "ben kendi karımı kurtaramam bu durumda, her ne kadar bazı şeyleri aşmaya çalışsak da içinde yaşadığımız bu toplumun çelişkileri, hepimize yansımış durumda, bu yüzden toplumu da kadını da kurtaracak olan devrimdir." diyerek kendini de bu izleyici veya toplum eleştirisinin dışında bir yere koymadan kendi gözlem ve gerçekliğinin hem sağlamasını hem adresini verir.
ekonomik olarak sınıf atlamış ancak bilinçsel olarak arada kalmış cemil karakterinin, eski arkadaşlarından âzem'le yeniden karşılaşması, kendi hayatıyla da çok daha gerçekçi yüzleşmesine vesile olur.
cemil çok şeye sahiptir ancak sol jargonda "küçük burjuva bunalımları" olarak tanımlanan bir huzursuzluk ve savruluşun da pençesindedir. içinde bulunduğu ve birçok değeri yozlaşmış sosyal sınıf, cemil'i sinsice tükenmenin eşiğine getirmiştir. arkadaşı âzem ise bu farkındalığa erişmesinin anahtarıdır.
film, sosyalizmin iktisadi argümanlarına bir ölçüde değinse de aslında onun kültürel değerlerini çok daha ön plana çıkararak dönem toplumunun bir eleştirisini yapar. üstelik bu yozlaşmış ve giderek çürüyen tıkanıklık ve tüketici toplum dejenerasyonundan, üretim toplumunun çözümleyici ve öz denetimine hakim omurgalı yapısına geçişi de bir çözüm olarak gösterir.
filmin bir yerinde de geçen "bir insan şartlarından soyutlanıp düşünülemez, cemil'i de koşulları belirlemiştir ve o koşulların değişmesiyle ancak cemil'in değişiminden bahsedilebilir." diyaloğu ise adeta sartre'ın varoluşçuluğuna atıf niteliğindedir. dönem yeşilçam'ının köşkteki zengin kız fakir oğlan ve diyalog klişelerine karşı, yılmaz güney sinemasının gücü ve zenginliği de evrensel felsefi kabullere dayanan bu temelden doğar.
hazır 8 mart dünya emekçi kadınlar gününe denk gelmişken de belirtelim. yılmaz güney'e kadınların kurtuluşunun nasıl sağlanacağı sorulduğunda "ben kendi karımı kurtaramam bu durumda, her ne kadar bazı şeyleri aşmaya çalışsak da içinde yaşadığımız bu toplumun çelişkileri, hepimize yansımış durumda, bu yüzden toplumu da kadını da kurtaracak olan devrimdir." diyerek kendini de bu izleyici veya toplum eleştirisinin dışında bir yere koymadan kendi gözlem ve gerçekliğinin hem sağlamasını hem adresini verir.
devamını gör...
2.
yılmaz güney'e aşık olunası, cemil sen bir pezevenksin repliğinin geçtiği muhteşem bir sahne barındıran klasik. her izleyişimde gülüyorum ben buna. o dönemler normal sözlük olmadığı için, yılmaz güney bu cümlesini özgürce söylemiştir. %54 indüksüyon markajı kuralına uysa, vurgunun güzelliği bozulurdu. türkçemiz küfürü güzel kullanınca çok daha güzel olan, harika bir dil sonuçta. mesela yılmaz baba, "cemil sen bir cuckoldsun" deseydi, bu sahne böyle efsane olmayacak, dillere pelesenk olmayacaktı.
şimdi woke mantığına göre cemil bir birey ve eşini paylaşması onun kararı. buna da saygı duyuyorum aslında. bir düzineye yakın cuck macerasına bull olarak katılım sağlamış özgür bir bey olarak, bu dünyada cemiller de şart. yalnız filmin çekildiği dönem ve o yazlıkta yaşanan çirkin şeyleri göz önüne alırsak, cemil tam bir p.....k gibi oluyor.
cemilin p....k olma durumunu açık yazamıyorum, kusura bakılmasın. ilk yazdığım replikte açık yazmamın nedeni sanat. doya doya bu hissi yaşayın ilk replikte. çünkü o replik, filmin orjinal senaryosunda var, yani sanat. o nedenle onu sansürsüz yazabileceğim gerçeği mevcut. ikinci söylemimde ise, cemil'e şahsi bir kin beslediğim için p.....k küfrünü ettiğim anlamı çıkar. bu nedenle yazmadım. çünkü cemil'e şahsi bir kinim yok. aksine yenge çok tatlıydı balık etli mis gibi yalanır topuktan kulağa kadar. yani şahsi kinlerimizle sövmek ayrı, senaryo ayrı. cemil'i seviyorum ben. cemil içten içe, köyde insanların üretime geçmesine seviniyor, özünde köylü çocuğu cemil. emeğin önemini biliyor aslen. yalnız asimile olmuş cemil. o eski solculuğundan eser yok. eşi değerli yenge hanım pek bir civelek. yazlıkta önüne gelene "vur bana" diyor. cemil de bu duruma adapte olup, eşi ile farklı maceralara girmek istiyor. wokeish bir kafa yapısı ile buna "cemilin kararı" demişler. lakin konyada halkımıza sorarsak cemil'i dümdüz eder halkımız. "onun kararını silkelesinler allan pezosu cemil" derler. işte kamala bu nedenle kaybetti arkadaşlar. halkımız masa altından sever cemilleri. offical görüş olarak "top cemil" derler cemillere new jersey'nin delikanlıları. halkımız cemilliği affetmez, gizli gizli süzer yengeleri. ulu orta toplumda çok ayıptır böyle işler.
şimdi woke mantığına göre cemil bir birey ve eşini paylaşması onun kararı. buna da saygı duyuyorum aslında. bir düzineye yakın cuck macerasına bull olarak katılım sağlamış özgür bir bey olarak, bu dünyada cemiller de şart. yalnız filmin çekildiği dönem ve o yazlıkta yaşanan çirkin şeyleri göz önüne alırsak, cemil tam bir p.....k gibi oluyor.
cemilin p....k olma durumunu açık yazamıyorum, kusura bakılmasın. ilk yazdığım replikte açık yazmamın nedeni sanat. doya doya bu hissi yaşayın ilk replikte. çünkü o replik, filmin orjinal senaryosunda var, yani sanat. o nedenle onu sansürsüz yazabileceğim gerçeği mevcut. ikinci söylemimde ise, cemil'e şahsi bir kin beslediğim için p.....k küfrünü ettiğim anlamı çıkar. bu nedenle yazmadım. çünkü cemil'e şahsi bir kinim yok. aksine yenge çok tatlıydı balık etli mis gibi yalanır topuktan kulağa kadar. yani şahsi kinlerimizle sövmek ayrı, senaryo ayrı. cemil'i seviyorum ben. cemil içten içe, köyde insanların üretime geçmesine seviniyor, özünde köylü çocuğu cemil. emeğin önemini biliyor aslen. yalnız asimile olmuş cemil. o eski solculuğundan eser yok. eşi değerli yenge hanım pek bir civelek. yazlıkta önüne gelene "vur bana" diyor. cemil de bu duruma adapte olup, eşi ile farklı maceralara girmek istiyor. wokeish bir kafa yapısı ile buna "cemilin kararı" demişler. lakin konyada halkımıza sorarsak cemil'i dümdüz eder halkımız. "onun kararını silkelesinler allan pezosu cemil" derler. işte kamala bu nedenle kaybetti arkadaşlar. halkımız masa altından sever cemilleri. offical görüş olarak "top cemil" derler cemillere new jersey'nin delikanlıları. halkımız cemilliği affetmez, gizli gizli süzer yengeleri. ulu orta toplumda çok ayıptır böyle işler.
devamını gör...