asla derdi bitmeyen arkadaş

sanki sadece onların derdi oluyor. onların her derdini dinleyen biz derdimizi bir türlü onlara anlatamıyoruz. tam ciddi bir derdimizi anlatıcaz "ya knk onu bunu boşver de bak gratis indiriminden ne aldım, görmen gerek." diyip içine s*çarlar. ne anlatacak istek kalır, ne de kafa. gratis senin... neyse.

uzak durulması gereken tiptir. lakin üzerindeki pisliği sana bulaştırır.

aynı zamanda kendisini bohem sanan arkadaştır. uzak durmakta ve en yakın zamanda ilişkiyi kesmekte fayda vardır. yoksa en güzel gününüzde bile gelip modunuzu düşürebilir bu tarz arkadaşlar...

sürekli mutsuz yaşam enerjisi olmayan ve hayatından sıkkın memnuniyetsiz arkadaşı bu gruba dahil ederim ulan ailenle aran iyi paran pulun var sağlıklısın da hayattan nefret etmek ya da sürekli mutsuz olmanın sebebi ne am* biz ne yapalım o zaman benim hayatımda düzgün giden tek bir şey olmadığı zamanlar oldu sen birini yaşasan napardın acaba o zaman durduk yere ''mental breakdown'' geçirdiğin günleri ararsın

karşılıklı bir paylaşım varsa ve bu arkadaş iyi bir anlatıcı olduğu kadar da iyi bir dinleyici ise birbirinize iyi gelirsiniz çünkü bazen sorunları anlatmak düğümleri tamamen çözmese bile size yolu gösterebilir. fakat arkadaş sadece anlatıcı rolünü benimsemişse ve asla çözüm odaklı biri değil ise siz ona hiçbir şey katmazsınız, o sizden çok şey götürür. arkadaşlık bakımından seçici olmak her zaman en iyisidir.

sürekli derdini anlatıp sana asla nasılsın diye sormayan arkadaştır

otomatikman telefonda aralıksız konuşması ve sana hiç söz hakkı vermemesi hissi geldi içime.

kimsenin derdi bitmiyor. bazısı anlatır bazısı anlatmaz.

bir insan tipi olarak kendisi ile arkadaş olunduğunda bir arkadaş çeşidi olarak ta yaşamınıza dahil olmuş olur, asla derdi bitmeyen insan. asla derdi bitmeyen ve başkasının derdi yokmuş gibi davranan insan kişiliğini değiştirir ya da değiştirmez, bu ayrı bir konudur. arkadaşlığı tasarruf amacı ile kullanıyorsa bir insan, kendisinden daha aşağı niteliklere sahip insanlardan uzak durmaya çalışır. arkadaşlık sosyal bir vitamin işlevi gördüğünde spesifik ihtiyaçlar değil dolaylı sosyal getiriler önemlidir.

sosyo-bilimsel açıdan daha da uzatabilirim irdelemeleri.
kısası,
rahatsız ediyorsa bir insan seni arkadaşlıktan çıkartırsın dalgana bakarsın. o da gider başkasının kafasını açar. yok ama vicdan, merhamet, empati, cak cuk dersen : 'kendi içinde yaşa o şeylerini' cevabını alabilirsin.

arkadaşlığın bir hukuku olmalıdır evet. ancak türlerine göre olmalıdır. iş hukuku var güç hukuku var, ceza hukuku var, roma hukuku var. can arkadaş var, kanka var, yoldaş var, kafa dengi filozofun açık ilişki arkadaşı var, akademik mesleki ilişki arkadaşı var, akraba var, evlat var, sevgili var.. (iyi ki kısa tuttum) *

destek olmaktan, pozitif hava yaratmaktan, sürekli moral vermekten vallahi yorulduk.

her türlü moral motivasyon verilir.

bunun ben olduğumu farkettigim gunden beri derdimi duvar,masa,kitap vb şeylere anlatmaya başladım. insanları gereksiz yere kasmaya gerek yok çünkü bir süre sonra dert anlatmaktan dahi sıkıldığımı fark ettim

lan bizim de sorunlarımiz vardı hiç yakinip belki ettik mi ne şovcusunuz