ayrılalım diyen sevgiliye söylenecek son kelime

favın da yere batsın sen de!

so, what's the problem
between us two?
'cause ı can't find perspective
when ı still feel so connected to you

(bkz: ayrıl balım)

olur.
ayrılmayı düşünüp dile getirmiş, kimin ne dediği önemsiz artık.

eskiden birliktelikler daha doğal ve en önemlisi yedeksiz "oynanırdı"...
dolayısıyla ayrılık da bu kelimeyle değil bir durumun sonucunda doğal yaşanırdı.

sie.

önce yapamayız sanırdık gitme derdik ,
sonra ölüyoruz zanneder faili belli derdik .
şimdi tanrının bir armağanı olduğunu düşünür kabul eder olduk .

"peki. nasıl istersen."

bunu dememin ardından, izin isteyip yemekten erken kalktım, hemen resepsiyona gittim, otele o güne kadar kaldığımız sürenin ödemesini yaptım, bavulu topladım, arabaya atlayıp eve geri döndüm. o dağ manzaralı mekandan neyle nasıl dönmüştür bilemem, istediği bir etkinliğe bilet kalmamıştı ve bütün gün gerginlikle geçti ortam, ayrılalım noktasına geldikten sonra, herşey onun sorunuydu. yoldayken telefonda epey cevapsız arama birikmişti tabii.

önce ‘neden’ diye sormalı.. tek kelime.. sonra atış serbest mantıklı bir açıklama varsa yoksa ikinci bir kelimeye bile gerek yok am neyse..

bitti. diye tek kelimelik bir mesaj almıştım. laaaps diye. hiç uzatmadım. nedenini sormadım. sorulmamalı da bence. söylenecek son kelimeye gelince "olur" ya da "peki" hatta "şerefsizim aklıma gelmişti" de olabilir.

son bir kez sevişelim derdim herhalde.

ben kavga etmek ya da yüz göz olmaktan hoşlanmam, yapı olarak.
ama verilebilecek güzel bir tepki, bana göre, hiç cevap vermemektir.

benim olayım biraz "ya benimsin ya toprağım"..
bitmişse hiç uğraşmam.

o işler öyle olmuyor. neye ne kadar emek verdiğinize, onun bunu söylerken hangi ruh halinde olduğuna dikkat etmeniz ve ona göre yol çizmeniz gerekir. bazen ayrılılım demeler iyidir, hasret aşkı güçlendirebilir. önemli olan gerçekten sevginiz güçlü ve sizi tekrar birleştirecek güçte mi onu görmelisiniz. çünkü; karanlıklar içinden, gün doğar ya aniden...