bahçelievler katliamı

8 ekim 1978 günü ankara'nın bahçelievler mahallesinde türkiye işçi partisi üyesi latif can, efraim ezgin, hürcan gürses, osman nuri uzunlar, serdar alten, faruk ersan ve salih gevence isimli gençler öldürülmüştür. kurbanların beşi bahçelievler mahallesi 15. sokak 56/2 sayılı yerde ikisi de eskişehir yolu üzerinde öldürülmüştür.

7 kişinin öldürüldüğü bu katliam sonraları halk arasında 'yedi tipli' olarak anılmıştır.

olayın faillerinden haluk kırcı, sonraları bu olayın katliam değil 'intikam' olduğunu tarihe şerh düşecektir.

katliam değil intikammış. tarihe şerh düşülmüşmüş. bahçelievler katliamı tarihe tek bir şey yapmıştır; türkiye cumhuriyeti devleti'nin organize suç çeteleri ile nasıl kirli bir işbirliği içinde olduğuna dair kanıt niteliği taşımak! üstelik ilk değildir, bize yazıklar olsun ki son da olmamıştır bu minvalde kanıt niteliği taşıyan vaka olmak hususunda...

bahçelievler katliamını yazmak, bugün tek bir tutuklusu dahi olmayan bu vahşetin detaylarını cümlelere dökmek benim, en azından şu an, kalbimin kaldıracağı bir şey değil. sadece şu kadarını söyleyeceğim; susurluk'ta geberen suç örgütü lideri abdullah çatlı'nın organize ettiği ve başta haluk kırcı* olmak üzere aralarında kürşat poyraz, ünal osmanağaoğlu, bünyamin adanalı, ercüment gedikli ve mahmut korkmaz'ın bulunduğu bu çete; bu kanlı, vahşi katliamı, eterle bayılttıkları 5 gencecik insanı boğmaya çalışıp, beceremeyip, alçakça, canice yüzü koyun yere yatırarak kurşunlayarak gerçekleştirmiştir. maktullerden diğer ikisi ise baskın yapılan eve sonradan geldikleri için çatlı'nın talimatıyla evden çıkartılıp yol ortasında kafalarına 3'er kurşun sıkılarak öldürülmüştür.

dönemin mahkemelerince idam cezasına çarptırılan haluk kırcı, çatlı'nın devletle yaptığı işbirliği sayesinde idam cezası kaldırılan ve tutuklu bulunduğu kısa süreler içinde ise bir değil iki kez yanlışlıkla tahliye edilen, bir defa da hapisten kaçırılan en nihayetinde ise bugün inanılmaz(!) bir şekilde serbest olup bu yukardaki entryde bahsi geçen açıklamayı yapmaya türkiye televizyonlarında yüz bulabilecek kadar alçak bir katil olarak aramızda elini kolunu sallaya sallaya dolaşmaktadır! diğer eli kanlı faşist, işbirlikçi çete üyesi suçlular ise ya yurtdışına kaçmış ve hiç yakalanamamış ya mahkum edilmiş ama sonra salıverilmiş ya da zaman aşımından davaları düşürülmüştür.

yitirdiğimiz yoldaşlarımız; serdar alten, hürcan gürses, efraim ezgin, latif can, osman nuri uzunlar, faruk ersan ve salih gevence'nin en devrimci öfkeleri üzerlerinde olsun! onları unutursak da bize yazıklar olsun!

katliamın planlayan, katılacak katilleri seçen kişi muhsin yazıoğlu adlı katildir. onu görevlendirenler arasında da, daha sonra kara kuvvetlerinde üst düzey bir paşa olacak bir subay bulunmaktadır. (o günlerde rütbesi yüzbaşı ya da binbaşı olmalıdır)aynı subay daha önce taylan özgür'ü de katletmiş kişidir. tabi bunları kanıtlayacak belgeler başta deniz baykal olmak üzere laik ve demokraaaatik bir türkiye'yi savunan kişilerde bulunuyor. ama bir tuğlanın çekilmesi tüm yapının çökmesine yol açacağı için söylemezler. türkiye cumhuriyeti'nin bekası yanında yedi gencin hayatının ne önemi var değil mi?
haluk kırcı elleri bağlı bir genci tel bir elbise askısıyla boğmuş. bu şekilde boğma zor olduğu ve kırcı'nın ve çocuğun çıkardığı sesler diğer katillerin sinirini bozduğu için tabancayla vurmaya karar vermişler. haluk kırcı bu cinayet nedeniyle idi amin lakabını almış.
devlet, canımızdan çok sevdiğimiz türk silahlı kuvvetlerinin mensupları, mhp ve ülkü ocaklı terörist katiller işbirliğiyle yaşları 25'ten küçük yedi genç vahşice katledilmiş, yüce türk adaleti "yukarıdan" aldığı emirle katilleri serbest bırakmış, katillerden biri yıllar sonra tasmasını tutanlar tarafından, kana buladığı maraş'ın dağlarında gebertilmiş ve ulusal kahraman ilan edilerek adı yollara, parklara, caddelere verilmiştir.

arkasında * türkiye faşistlerinin olduğu zannedilen facia. türkiye merkez sağının * dünya emperyalistler ile müşterek bir şekilde gerçekleştirdikleri sayısız rezaletten sadece biridir bu olay. günümüzde türkiye merkez sağı, tetikçilerine olan borcunu ödeyebilmek için türlü hukuksuzluk ile akıllara ziyan rezilliklere imza atmaktadır. tüm bu rezilliklere sponsor olan olay bahçelievler katliamdır.

bahçelievler katliamını planlayan reis kod adlı (bkz: abdullah çatlı)'dır. başta çatlı olmak üzere 7 kişilik bir ülkücü timi katliamı gerçekleştirir. katliamın nasıl gerçekleştiğini uzun uzun anlatmaya gerek yok dileyen haluk kırcı'nın yaptığı itirafları izleye bilir.
haluk kırcı:bahçelievler katliamı
birkaç detaydan bahsetmek istiyorum.
ülkücülerin reis dediği mafya lideri abdullah çatlı'nın ellerinde, 7 silahsız öğrencinin kanı olduğunu.
haluk kırcı'nın 7 kez idam cezası aldığı halde mehmet ağar'ın kıydığı nikahla dünya evine girdiğini
cıa'nın, bu kahpe katliamı yapanları, sıcak kestaneleri almak için bir maşa gibi kullandığını
bilmenizi istedim.
okuyun, anlatın, kanmayın, kandırılmayın, körü körüne bağlanmayın...