1.
istanbul boğazı'nın karadeniz'e açılan noktasındaki rumeli kavağı ile anadolu kavağı'nda, çok rüzgarlı ve akıntı kuvvetli olduğu için balık tutmak zordur. bu nedenle balığın bol bulunduğu ve fiyatının düştüğü zamanlarda şehirde tutulan balıkların, kavaklar'a kadar götürülüp satıldığı görülür.
sair zamanlarda düşük ücretle balık almak isteyen müşterilere, balıkçılar tarafından verilen cevap ise "o sizin dediğiniz ücret, balık kavağa çıkınca olur" şeklindedir. verilen vaatlerin asla yerine getirilmeyeceğini, söz konusu işin olmayacağını anlatmak için kullanılan "balık kavağa çıkınca" deyimi bu halden doğmuş; ancak zaman içinde deyimde geçen "kavak" kelimesi semt anlamını yitirerek, kavak ağacı zannedilir olmuştur.
kaynak:
istanbul büyükşehir belediyesi kültür aş’ nin istanbul'un 100 deyimi kitabı.
kaynak göstermek işin şanındandır, yoksa alıntı adında çalıntı olur.
sair zamanlarda düşük ücretle balık almak isteyen müşterilere, balıkçılar tarafından verilen cevap ise "o sizin dediğiniz ücret, balık kavağa çıkınca olur" şeklindedir. verilen vaatlerin asla yerine getirilmeyeceğini, söz konusu işin olmayacağını anlatmak için kullanılan "balık kavağa çıkınca" deyimi bu halden doğmuş; ancak zaman içinde deyimde geçen "kavak" kelimesi semt anlamını yitirerek, kavak ağacı zannedilir olmuştur.
kaynak:
istanbul büyükşehir belediyesi kültür aş’ nin istanbul'un 100 deyimi kitabı.
kaynak göstermek işin şanındandır, yoksa alıntı adında çalıntı olur.
devamını gör...