barcelona

tiki takanın mucidi.

dünyanın en sıradışı binalarına sahip ispanya şehri. avrupa'daki gotik mimarinin en etkileyici örnekleriyle dolu.

futbol takımı için (bkz: fc barcelona)

en sevdiğim akdeniz şehirlerinden biri.

güzide bir ispanya şehri.gitmek istediğim şehirlerdendir.

zevkle seyredilecek, tarihi bir şehir.
büyük binaların arasında ıssız dar sokaklardan geçebiliyorsunuz. çiş ve ot içilmiş kokusu geliyor bazen. o dar ve ıssız sokaklarda tek başına, korkmadan yürüyen kadınlar gördüm...

koskoca şehirde bir de kocaman bir plaj var. çok geniş ve temiz bir kumsal. bina ve otel dikmediklerine şaşırdım....

gezilecek tarihi yerleri var. metro ve otobüs kullanmanızı öneririm. çünkü çok yürümek daha sonra benim gibi sakatlanmanıza sebep olabilir.

sosyal hayat çok yoğun. gençler her yerde. tanımadığınız insanlarla çok rahat konuşabilirsiniz.
fakat bazı gençler alkol ve sigaraya kendilerini fazla kaptırmış olabilirler.

şehir düzenli ve tertipli. gezmekten büyük zevk alınabilecek belli başlı şehirlerden bir tanesi.

sidik kokan metroları
sidik kokan arka sokakları
bağdat caddesinin tırnağı olamayacak la rambla
şarap içip yanında zeytin ve tapas yendiği şanslıysanız tortilla ve taco ile doyacağınız bu şekli ile istanbul’un getir götürünü dahi yapamayacak gece hayatı.
turistlerden nefret eden yerli halk.
zeytinburnu ve çatladıkapı’dan hallice sahil kesimi.
gaudi ve messi‘den ibaret bir sözde turizm kenti.

gitmek istediğim ama sanırım gitme ihtimalimin 0 olduğu şehir. hayat ne getirir bilinmez ama bu şehire karşı büyük bir çekim hissediyorum. allah' ım nolur gittim editi yapmayı nasip et. amin.

gidecekseniz la barceloneta'da bir akşam yemeği öneririm. yarım gününüzü montjuic castle'a teleferikle çıkmaya ayırın. manzarası harika..
ve tabi ki barri gòtic, sokak sokak gezdikten sonra küçük, salaş bir bar seçin kendinize.. günün yorgunluğunu atın, etrafı izleyin..

antoni gaudí'nin erken dönemde kurduğu disneyland, masal binalar şehri.

araba kullanmasi cok keyifli bu sehirde. ınanilmaz duzenli bir sehir. canım sıkıldıkça tarragona'dan çıkar barcelona'ya giderdim. mazide kaldi tabi o gunler. barcelona'da bir tabir var bu arada; barcelona'da çalişçan tarragona'da yaşıcan. zaten barcelona'dayim diyen cogu kisi baya baya merkezden uzakta yasiyor. kiralar gereksiz yuksek cunku. nasil olsa torre agbar'in bordo mavisi her yerden gozukuyor.

şehir gibi şehirdir. insan için insanlar tarafından inşa edilmiştir. turistik unsurlar da, yaşam alanları da tadındadır.

yaşamak için bir şehir seç listesinde ilk 5’imde yer alır.

barselona'nın çoğu dünya dilindeki yazılışı.

madrid'den çok daha fazla sevdiğim, hayatımın bir dönemini yerlisi gibi geçirebilmeyi kafama koyduğum şehir. şahane yapılar görme şansı sunar size. la barceloneta'da uzun bir yürüyüş, gün batımı, ardından o civarda güzel bir paella ile akşam yemeği... gündüz gece fark etmeksizin canlı sokaklar, bol müzik, sürekli gülümseyen bir halk. benim için barcelona buydu, tekrar görmeyi iple çekiyorum.

gezip görüp beğenemediğim bir yerdir. trabzon daha güzel.

son gittiğimde şehirde ciddi bir sidik kokusu hakim idi. sabahın köründe o evsizlerin sokak arası yerlerini itfaiyeciler yıkasa da nafile.

katalan bölücüler. fenerbahçelilerin ciddi bir kısmının ve bayern taraftarlarının kesinlikle nefret ettiği bir şehir, kulüp, pislik yuvası, kerhane.