basılı menüsü olmayıp qr koduyla menü baktırtan cafeler

menü sorulduğu vakit böyle masada çerçevelenmiş sanki çok fiyakalı bir sunummuş gibi duran qr koduyla menü baktırtan ve çoğu zaman işkenceye sokan kafelerdir. bu qr koduyla menü baktığınızda ya bir web siteye ya da bir pdf dosyasına yönlendirilir ki sırf pdfyi açıcam diye telefona indirmeye bile çalışırsınız. herhalde kafe sahipleri işletmecileri çok pratik bir yöntem falan zannediyor da müşterileri nasıl bir işkenceye soktuklarının farkında bile değiller zaten bazı telefonlar o qr kodunu bir türlü açamadığı gibi scroll down yapılamıyo adamı hasta ediyo. hani böyle yapmak onlara göre teknolojik ve yeni menü basma masrafından kurtaran ekonomik bir şey de müşteriye karşı düpedüz terbiyesizliktir hadi tamam gençlerin telefonlarında qr tarayıcı falan var nasıl çalıştığını biliyor da yaşını geçmiş birisi bunu nereden bilsin yapsın belki hayatında ilk defa kuar kelimesini duymuştur gerçekten de ayıp denen bir şey var. bazı yerlerde de normal menü veriyolar ama alkollü içecekler yok onları qr koduyla görebilirsiniz diyolar şaka gibidir sanki alkol ruhsatı yok mekanın..

yok qr okuyucum diyip menü saydırıyorum böyle yerlerde..

en kıl olduğum olay. özellikle geçen başıma geldi. gittim bi cafede oturdum. aksilik bu ya telefonumun arka kamerası bozuk. menü istedim qr kod okutun dedi. ön kamerayla cebelleştim çekmek için. en sonunda dayanamadım kalktım gittim. vallaha büyük işkence ya.

aslında bakmaya zorlayan denseymiş olurdu. ne zaman böyle bir yere denk gelsem, garsona ne var ne yok saydırıyorum. sonra canımın yemek istediği bir şey varsa ve onu saymadıysa onu soruyorum. sonra da sipariş veriyorum.
yok kamerayı aç, yok okut yok önüne gelsin... altı üstü bir yemek yemek için bu kadar zahmete girmek bana çok mantıklı gelmiyor. sanki bana mehmet şefin hazırladığı bir tabak getirecekler.

ona harcayacağım zamanda instagramda vücudunu sergileyen hanımefendilere bakarım, çiftlik oyunuma bakarım kuzularımın yünlerini almam gerekiyordur belki ya da bir uçak/tren siparişini yetiştiririm.

neyse bu da böyle gereksiz bir özelliğim işte. beni seveceksen böyle sev ya da terk et! kırdığın bu kalp anaaağn mika tabaa değil! suskunluğum asaletimdendir her lafa verecek bir cevabım var ama önce bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım kaşı gözü güzel mi diye! hey yavrum heyy!

(bkz: derdini seveyim butonu)

özellikle fiyatlarını enflasyon haricindeki "ahlaksızlık" boyutunda bir sıklıkta, hiçbir rasyonel gerekçesi olmaksızın, sırf zaman geçtiği için artıran ve bunun normal karşılanmasını bekleyen işletmelerdir.

açıklaması da basittir zira bu opsiyonda tek yapmaları gereken qr koduyla gidilen sayfadaki fiyatları dijital olarak güncellemek. basılı menü olsa haftada bir yeni fiyat yazmaları gerekecekti tabii. kıyamam. ahlaksızların da işi zor.

gidilmemesi, gidiliyorsa da bu fiyat artış hızının takip edilmesi gereken yerlerdir buralar.