1.
"ne olursan ol yine gel" sözünün günümüze uygulanmış hali diyebiliriz. cinsiyet fark etmeden tüm insanların bedenleriyle barışmasını sağlamaya çalışan harekettir. özellikle sosyal medya üzerinden oluşturan üzerinde oynanmış "mükemmel vücut" algısına karşı ihtiyacımız olan harekettir. ayrıca "kilolu kadınların kendilerini paylaşması" olarak anlaşılsa da kapsamı çok geniş olup kıllı, kel, selülitli, göbekli,köse gibi "kusur" olarak algılanan ve aslında tüm insanların sahip olduğu özelliklerle barışıp kendimizi sevmemize yöneliktir, desteklenmelidir.
devamını gör...
2.
yaşlılarımızın bir türlü kabullenemediği ama varlığı bizi çok mutlu eden hareket.
devamını gör...
3.
sadece kendime karşı yapamadığım harekettir.
devamını gör...
4.
günümüzde, daha ziyade "şişman" kadınların bedenlerini sevmesine yönelik olarak faaliyet gösteren "beden olumlama hareketi" 1967'de başladı. new york central park'ta toplanan 500 kişi şişman insanların maruz bırakıldıkları ayrımcılığı protesto etti, diyet kitaplarını yaktı, incelik normunu eleştirdi. 1972'de kurulan ve bir manifesto yayınlayan the fat underground şişmanlara karşı uygulanan baskının cinsiyetçi ve sistemsel olduğunu, şirketlerin şişman bedenleri diyet ürünlerini satmak üzere ticari olarak sömürdüğünü, şişmanların mücadelesinin sınıfsal ayrımcılığa, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, yaşçılığa vb. karşı mücadele eden baskı altındaki grupların mücadelesiyle ittifak içinde olduğunu ifade etti. hareketin kurucularından sara fishman patriyarkal baskının kadınlarda zihinsel sorunlara yol açtığını söyleyen feminist terapiyle yakından ilgiliydi; diyetin var olmayan bir hastalığın tedavisi için verilen bir reçete olduğunu söyleyecekti. 1980'lerde ve 1990'larda şişman aktivizmi kendine akademik çalışmalarda yer buldu. 1990'larda şişman kadınları işe almayan şirketler açılan davalar sonucunda tazminat ödemeye mahkum oldu. sonraki dönemde şişman kadınların büyük bir pazar oluşturduğunu gören moda, reklamcılık vb. sektörler bu kesime yönelik büyük beden giysileri pazarlamaya, "fatkini"ler satmaya başladı. "beden olumlama" hareketi ana akıma girdi, eski radikal niteliğini büyük ölçüde yitirdi, apolitikleşti, şişmanlığın patriyarkal-sistemsel kuruluşunu sorgulamaktan vazgeçti, bireysel güçlenmeyi öne çıkardı, moda-reklam şirketleriyle içli dışlı oldu. beden olumlamayı ticari amaçları için kullanan, şişman kadınlara "bedenlerinizi sevin" diyen moda-reklamcılık endüstrisinin kamuoyunun bakışına sunduğu, erkeklere çekici gelebileceğini düşündüğü kadınlar "tam şişman" değildi, "makul bir şişmanlığa" sahipti; karınları düzdü, kiloları göğüs ve kalça kısımlarında yoğunlaşmıştı; hepsi, sakat olmayan, beyaz, cis kadınlardı. öte yandan gerçek hayatta, işe alımlarda, ücretlendirmede, seyahatte, film endüstrisinde, sağlık hizmetlerine ulaşımda vb. şişman kadınlara yönelik ayrımcılık devam etti. elbette günümüzde sadece ana akım beden olumlama hareketi yok; online olarak örgütlenmiş alternatif, muhalif beden olumlama grupları da var. diğer taraftan bazı bireylerin bedenleriyle ilgili hissettikleri şey, beden algıları onların fizyolojik bedenleriyle uyuşmuyor olabilir; bu nedenle beden olumlama, "bedenini sev" sloganı bir dayatmaya dönüştüğünde sorunlu, hatta trans dışlayıcı olabilir, çünkü beden disforisi deneyimini yok sayar. beden olumlamanın atanmış cinsiyeti mutlaklaştıracak şekilde dayatılması, bireylere bedenleri hakkında nasıl hissetmeleri gerektiğinin telkin edilmesi problemlidir.
devamını gör...
5.
dayatılan güzellik algısına başkaldırı hareketi. bedenini her haliyle sevme ve güzel bulma durumu. ama bu olumlamanın da kendi içinde dayattığı bir şey var. güzel olmak. her halinle güzelsin. neden? güzel olmak zorunda mıyım? çirkin olduğumu bilerek kendimi sevmem çok mu zor? bir şeyi sevmem o şeyin ille de güzel olmasına mı bağlı?
devamını gör...
6.
yozlaşmış toplumun şişmanlığı ve obeziteyi normalleştirme çabalarından bir diğeri. 21. yy'nin en saçma uygulamalarından biri.
devamını gör...
7.
biraz yapabildigim, biraz yapamadıgım sey.
soyle ki turkiye de insanlar cok sekilciler. ama ben farklı kulturlerde cok yurtdısında da yasadım ve bu benim sekilciligimi cok kırdı. 95 kg da olsam ben dunyanın en guzel karısıyım aurasıyla mutlu mesut takılabilirim, dunyanın en guzel karısının kilodan bagımsız bir sey oldugunun bilinciyle. ama mesela birinden hoslanım, begenim ya da daha fenası asık olim yanında denize havuza bile giremem 95 kg oldugum donemde, zayıfliyim beni en guzel halimle gorsun isterim.
insan ki celiskiler yumagı.
soyle ki turkiye de insanlar cok sekilciler. ama ben farklı kulturlerde cok yurtdısında da yasadım ve bu benim sekilciligimi cok kırdı. 95 kg da olsam ben dunyanın en guzel karısıyım aurasıyla mutlu mesut takılabilirim, dunyanın en guzel karısının kilodan bagımsız bir sey oldugunun bilinciyle. ama mesela birinden hoslanım, begenim ya da daha fenası asık olim yanında denize havuza bile giremem 95 kg oldugum donemde, zayıfliyim beni en guzel halimle gorsun isterim.
insan ki celiskiler yumagı.
devamını gör...
8.
body shaming'e hayir. olumlayin lan dedirten eylem.
devamını gör...