benim bildiklerimi bilmeyen cahildir algısı

böyle bir şey gözlemliyorum ben sayısız senedir.

hele şu internet çağında her şeyi bilmek mümkün değil ki?

ben şimdi mesela metinlerarasılık/intertextuality konusunu çok iyi biliyorum, akademik öğrenimimde tanışmıştım bu kavramla yüksek lisansta. sonra ilgimi çektiğinden kendim okumalar da yaptım. hatta bu kavramın "isim anası" julia kristeva'yı ve ferdinand de saussure, roland barthes gibi bu konuda bilinmesi elzem olan kişilerin yazılarını/teorilerini geçtim; intratextuality, hypertextuality gibi kavramları da kavramam gerekti tam derinleşebilmek için bu konuda. ayrıca mesela new criticism teorisini/usulünü de bilmek bu konuda karşılaştırmalı bir anlayışla idrakınızı açılımlı yapıp bir nevi sağlamlaştırıyor. ve hatta, orta çağ'a ve antik metinlere bile gitmeniz gerekiyor anlayışınızın "tam" veya tama yakın olabilmesi için bu mevzuda. tam kapsayıcı bir öğrenme için zaten yapısalcılık ve postyapısalcılığın ne(ler) olduğunu çok iyi bilmeniz gerekiyor.

şimdi ben bunu/bunları bilmeyen birine cahil mi diyeyim?

o da bana skalar dalgalarla ilgili bir şeyler söyler, ben de ona bön bön bakarım.

cahil insan yoktur demiyorum ama böyle rte'nin herkese çay fırlatması gibi, insanların ona buna çok rahat "cahil" yaftasını yapıştırabildiğini görüyorum.

ve bu tutumu/anlayışı yanlış/kusurlu buluyorum.

cehaletin ölçüsü bildikleriniz veya bilmediklerinizin niceliği değil; bildiklerinizin de yanlış olabileceği ve kesinlikle bilmediğiniz daima çok şey olabileceğini kavrayabilme bilincidir.

başka alanlarda da karşımıza çıkan algı. mesela dinlediği şarkıcıyı tanımıyor ya da dinlemiyorsan suç sendedir hep. "belki de ben zevksizimdir." demez hiç. * yok yok, zevksizlik falan işin şakası. herkes aynı konularla ilgilenip aynı bilgilere sahip olmak zorunda değil.

benim cehalet kriterlerim daha çok şöyle: laftan anlamamak, başkalarını rahatsız etmek, kendini geliştirmemek, fikirleri değil sadece kişileri konuşmak, bulunduğu ortamda sürekli sorun yaratmak, eleştiri yaparken üslubuna dikkat etmemek vs... bunlar ve benzeri davranışlar sergileniyorsa -bence- cehalet budur.

bir de bildiğimizi düşündüğümüz konularda bile aslında çok eksik olabiliriz. kendi adıma konuşayım her zamanki gibi. ben evrenle ilgili her şeyi nasıl bilebilirim? bilim, bildiklerinin evrenin sadece %5'i olduğunu söylüyor. bense bu %5'in bile %100'ünü bilmiyorum. tek bir temel bilim içerisinde onlarca farklı uzmanlık alanı var. hocalar bile birbirlerinin bildiği her şeyi bilmezken ben kimim ki her şeyi bildiğimi iddia edeyim?

neyi , ne kadar bildiğine bağlı bir konu.
ilgi alanlarının farklılığı konusuna hiç girmiyorum bile.
bana göre herkes benden bilgili. ben sadece öğreniyorum.

vay cahiller. sısıs