tiyatro ve şiirleriyle her okuduğumda hayranlık uyandıran kıymetli şahsiyet.

''yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?''
devamını gör...
tam adı eugen berthold friedrich brecht olan 1898 doğumlu alman tiyatro yazarı ve şair. brecht, yaşamı boyunca daima verimli olmuştur, en az 2000 bin şiiri mevcuttur ve şiirlerin işlevsel olmadığı takdirde abartılı olduğu fikrini savunmuştur. sanat brecht için bir fikir ifade etmeliydi, bir amaca hizmet etmeyen herhangi bir eserin işlevsiz olduğu yönünde fikirleri vardı ve bunu eserlerine de yansıttı. marksizm'in etkisinde fazlasıyla kalmıştır ve tiyatro eserlerinde bunun izleri görülür. kendi döneminde bu yüzden sansüre uğramıştır.

(bkz: die sieben todsünden der kleinbürger)
(bkz: gedichte im exil)
(bkz: er treibt einen teufel aus)
(bkz: hollywoodelegien)
(bkz: die heilige johanna der schlachthöfe)
(bkz: prärie)
(bkz: svendborger gedichte)
(bkz: leben des galilei)
(bkz: mann ist mann)

--- alıntı ---

es setzen sich nur so viel wahrheiten durch, als wir durchsetzen; der sieg der vernunft kann nur der sieg der vernünftigen sein.

--- alıntı ---

bu arada buraya sevdiğim bir şiirin, iyi adama bir iki soru şiirinin güzel bir çevirisini de bırakmak istiyorum.

--- alıntı ---

anladık iyisin,
ama neden iyi?
seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım
satın alınır mı ki?
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin içindekini,
ama içindeki ne?

esirgemezsin gözünü budaktan,
ama kime karşı?
dolusun bilgelikle.
ama yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını.
gözettiğin kiminki?
dostluğuna diyecek yok.
ama dostların iyi mi?

şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim.
dikeceğiz seni bir duvarın dibine.
ama madem bir sürü iyi yönün var.
dikeceğiz dibine iyi bir duvarın.
iyi tüfeklerden çıkan iyi kurşunlarla vuracağız seni,
sonra gömeceğiz iyi bir kürekle iyi bir toprağa.


--- alıntı ---
devamını gör...
anlamanın çok kolay olmadığını düşündüğüm insan. kendisini komünist olarak tanımlamış aslında savaş karşıtıdır.genco erkal birçok eserini seslendirmiştir.demiştir ki bertolt brecht iyice görüyorum artık düzeni orda bir avuç insan oturuyor yukarıda aşağıda da birçok kişi.ve bağırıyor yukarıdakiler aşağıya:
çıkın buraya gelin ki hepimiz olalım yukarıda.
ama iyice gözlediğindr görüyorsun,neyin saklı olduğunu yukardakilerde aşağıdakiler arasında.bir yol gibi gözüküyor ilk bakışta yol değil ama.bir tahta bu . ve şimdi görüyorsun açıkça bu bir tahterevalli tahtası.bütün düzen bir tahterevalli aslında.iki ucu birbirine bağımlı.yukardakiler durabiliyorlar orada sırf ötekiler oturduğundan aşağıda.ve ancak aşağıdakiler aşağıda oturduğu sürece kalabilecekler orada. yukarıda olamazlar çünkü,ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı.bu yüzden isterler ki aşağıdakiler sonsuza dek hep orada kalsınlar.çıkmasınlar yukarı. bir de aşağıda hep daha çok insan olmalı yukardakilerden. yoksa durmaz tahterevalli.bütün düzen bir tahterevelli.
devamını gör...
"belli boyutlara ulaştığında ahmaklık görünmez olur"
devamını gör...
hem politik şiirleri, hem de aşk şiirleri birbirinden güzel olan büyük yazar. tiyatro eserleri zaten dünyada dilden dile çevrilen modern sanat tanrısıdır kanaatimce kendileri.

geceye savaş karşıtı bir şiirini bırakmak isterim;


almanca yakarış

ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize:
-dazig ile varşova' yı alacağız!
uçaklarımız ve tanklarımızla saldırdık polonya' ya,
yirmi günde ulaştık hedefimize:
tanrı korusun bizi!
ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize:
alacağız oslo ile paris' i!
norveç'i, paris'i işgal ettik,
ulaştık altı hafta geçmeden hedefimize.
tanrı korusun bizi!

ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize:
-sırbistan' ı, yunanistan' ı, rusya' yı alacağız!
işgal ettik sırbıstan'ı, yunanistan'ı, rusya'yı,
ve...
iki yıl var kurtarmaya çalışırız kıçımızı.

tanrı korusun bizi!
bir gün gelecek ulu önderlerimiz buyuracaklar bize:
-ayı da alacağız, okyonusu' u da!
iyi ama, çok zor şu rusya' da dayanmak,
karşı durmak düşmana, kara, kışa,
ne zaman döneceğini bilmeden.
tanrı korusun bizi, döndürsün evimize!
devamını gör...
"toplumsal olan değiştirilip dönüştürülebilendir"

(bkz: epik tiyatro)
devamını gör...
yabancılaşma kuram'ını tiyatro'ya uyarlayan alman tiyatro yazar'ıdır.
gerekli olduğunda burda değildi,
burda olduğunda gerekli değildi,
burda değildi ya gitmişte değildi. *
devamını gör...
şüphesiz ilham kaynaklarından biri alman yönetmen erwin piscator'dur.
devamını gör...
oturağa s..çmasını bilmeyenler, s..çıyorlar ülkenin içine. demişliğide vardır.
devamını gör...

"(...) ve ancak;
aşağıdakiler, aşağıda oturduğu sürece
kalabilirler orada.
yukarıda olamazlar çünkü,
ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı.
bu yüzden isterler ki;
aşağıdakiler sonsuza dek
hep orada kalsınlar.
çıkmasınlar yukarı.
bir de, aşağıda daha çok insan olmalı yukardakilerden.
yoksa durmaz tahterevalli.
tahterevalli.
evet, bütün düzen bir tahterevalli."
satırlarının yazarı.
devamını gör...
"bozuk adalet yeter artık!
acemi ellerle yoğurulan, iyi pişirilmemiş adalet yeter!
yeter katıksız, kara kabuklu adalet!
dura dura bayatlayan adalet yeter!"
devamını gör...
epik tiyatro kuramını geliştiren alman tiyatro adamı. erwin piscator'un politik tiyatro çalışmalarından yola çıkarak epik tiyatroyu geliştiren brecht, aristotelyen tiyatroya karşı bir tavır takınmıştır.
bertolt brecht'i ve toplumsal tavrını en iyi şekilde özetleyen galilei galileo oyunda geçen şu diyalogdur:
andrea: kahramanları olmayan halka yazıklar olsun.
galileo: hayır, yazıklar olsun bir kahramana ihtiyaç duyan halka!
devamını gör...
okuyan bir işçinin soruları

yedi kapılı teb'i kim yaptı mısırda
kitaplarda yanlız kralların adı var
krallar mı sürükleyip getirdi kayaları?

birçok kez yakılıp yıkılan babil'i
kim yaptı o duvarları?
hangi evlerinde altın parıltılı lima'nın yapıcıları oturdu?

nereye gitti çin duvarının bittiği gece duvarcılar?

büyük roma zafer kemeriyle doludur
kimleri yendi sezar'lar?
o çok yüceltilen bizans'ta
yanlız saraylar mı vardı halk için?

efsanelerde atlantis'te bile
denizin bittiği gece boğulanlar
kölelerini çağırıyorlardı.

genç iskender tek başına fethetti hindistan'ı
tek başına mı?
sezar yendi gallileri
yanında bir ahçı olsun yokmuydu?

ispanya'lı filip ağladı filosu battığı zaman
yanlız o mu ağladı?

yedi yıl savaşında ikinci friedrich galipti
yanlız o mu
zafer yemeğini kim pişirdi?

on yılda bir büyük adam
masrafları kim ödedi?
anlatacak şey çok
soracak şey çok.dize'lerinin sahibidir.
devamını gör...
savaşla çok şey büyüyecek
büyüyecek
mülk sahiplerinin mülkleri
ve mülksüzlerin sefaleti
yönetenlerin söylevleri
ve yönetilenlerin suskunluğu. dize'lerinin sahibidir.
devamını gör...
(bkz: deneysel tiyatro)

bu dünyada yaşamış mükemmel tiplerden biri.
devamını gör...
herşey hızla gecer aşk da hatta kederde
nerde dün aksamki göz yaşları, geçen yılki karlar nerde, diyen şair yazar.
devamını gör...
karanlıkta olanlar görülmezler sözünün sahibidir.
devamını gör...
ekteki iki kitabı da aynı olan yazar. zamanında tam bir idiot olarak farklı kitaplar zannedip almıştım. önce tiyatro metni olarak yazılan üç kuruşluk opera sonradan beş paralık roman adıyla romana dönüştürüldüğü için ikisini de dönüşümlü okuyayım, aradaki dil ve anlatım farkını göreyim istemiştim. üç kuruşluk opera yerine üç kuruşluk roman'ı alınca böyle tatsız sonuçlar doğdu işte.

edit: çevirmeninin sevgi soysal olması bile okumak için yeterli motivasyonu vermiyor mu gerçekten? benim gibi idiotluk yapmadan beş paralık roman adıyla basılmış olan versiyonunu edininiz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
me-ti'nin özdeyişler kitabı'nın ön sozunde de okunabilecek şu şiiri de güzeldir.


"istediğine yalın görünsün göze,
kuşkuyla bakın
en küçük olaya bile!
sınayın gerekli olup olmadığını,
hele "alışılagelmiş" türden ise!
açıkça istiyoruz şunu sizden:
sakın doğal bulmayın hep alışılageleni!
çünkü artık hiçbir şeye doğal denmemeli;
şu kanlı kargaşanın, şu düzenli geçinen düzensizliğin,
serserice başına buyrukluğun,
ve insanlar ilintisini yitirmiş insanlığın
egemen olduğu dönemlerde kimse demesin:
doğaldır bu olup bitenler; böyle demesin ki,
inanılsın her şeyin değişebileceğine.."


(alıntıdır)
devamını gör...

yok edilemeyen yazı

dünya savaşı sırasında,
san carlo'daki italyan hapishanesinde,
kaçaklar, dilenciler ve hırsızlarla dolu bir hücrede,
bir hüküm gibi kazıdı kurşun kalemiyle sosyalist
bir asker:
"yaşa lenin!"
çok yükseğe, neredeyse tavana yazılıydı bu,
alacakaranlık hücrede
duruyordu,
ve kelimeler zorla seçiliyordu.
ama gardiyan gördü bunları, ve hücreye
bir boyacı gönderdi.
boyacı, bir kireç fırçasıyla,
bunları silmek istedi.
bu tehlikeli yazının üzerinden geçti
kalın fırçası.
fakat duvarda, bu defa kurşun kalemle değil, kireç içinde mürekkeple,
bir kez daha
ortaya çıktı:
"yaşa lenin!"
başka bir boyacı geldi ve tüm duvarı beyaza boyadı.
yazı ortadan kayboldu, ancak güneşin doğmasına yakın,
kireç kuruduğunda, yüzeyde tekrar
göründü:
"yaşa lenin!"
o zaman gardiyan bir duvarcı getirtti,
harf harf kazıdı duvardan adam,
tam bir saat boyunca.
ancak tam işine son verdiği sırada
yazı, taşa yontulmuş olarak, bir kez daha göründü:
"yaşa lenin!"
ve asker seslendi-: şimdi
tüm duvarı sökün!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bertolt brecht" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim