bir oda dolusu kitap okuyup yine de cahil kalmak

her zaman derim, bir şeyi öğrenmek değil, öğrendikten sonraki vardığın sonuç önemlidir. adama bakıyorsun kocaman bir kitaplığı var ama ümit özdağ'cı ve kitaplığında adam smith'in milletlerin zenginliği kitabı var tuğla gibi. üstüne bir de galatasaraylı. okuyan insanımızın genelinin profilidir bu.

(bkz: okumak salaklığa engel değil)

bana kalırsa kitap okumak da normaldir okumamak da. normal bulmadığım kişiler, kitap okuyup kibirlenenler ve kitap okumayıp çekememezlikten dolayı kitap okuyanları hakir görmeye çalışanlardır.

okunan kitap nasıl okunuyor, muhakemesi eleştirisi yapılıyor mu bir sürü ince ayarı var.

insanın kitaplığında bir düşünceden kitap olması, ya da bir takımı tutması onun cahil olduğunu göstermez. asıl cahillik bunlara bakıp insana cahil yakıştırması yapmak olsa gerek. ama insanın kitaplığında çok farklı görüşte kitapların olması o insanın bir olayı farklı yönleriyle ele alabildiğini en azından bu yönde bir isteğinin olduğunu gösterir. sonuçta kitaplar tapılacak eserler değildir.

malumatın bilgiye dönüşmemesi sorunu.

bilginin eyleme dönüşmemesi sorunu.

yani materyal kıstaslar hayatla ilgili, kişilerle ilgili pek doğru sonuç vermez. f(x)= y şeklindeki önermelerle ilerlemiyor.

yüksek ihtimalle içi boş kitap okumuştur. derinliği olmayan yazılar yazan, gelişigüzel yazılan ve kıvrak zekanın ürünü olmadığı belli olan yazarların kitaplarını okumuş olması muhtemel. tabii ki herkesin zevki farklıdır, herkes aynı tür kitaptan hoşlanacak diye bir kaide yok. belki de ben okuduğum kitapların içeriğine ve yazarına çok dikkat ettiğim için onun dışındaki kitaplar boş geliyor. benim için edebi zevk birinci sıradadır. bazı insanlar roman okumanın edebi zevk dışında bir şey vermeyeceğine inanır. lakin ben buna inanmıyorum. aksine insana çok şey katacağını düşünüyorum. bugüne kadar okuduğum çoğu kitap bana çok şey kattı. farklı düşünmemde, düşündüklerimi daha rahat ifade etmemde yardımcı oldular. sağlam kitaplar okumuş birinin de düşüncelerinin çöp olduğunu, cahil olduğunu düşünmüyorum.

çevremdeki insanlarının genelinde gördüğüm durum bu. kitabı okumasına okuyor evet ama bunu sindirmiyor, ne anlam ifade ettiğini bilmiyor ya da anlamıyor. sadece öyle okumuş olmak için okuyor. bir de yine, insanların çoğunlukla roman türünde ya da sevdiği, ilgilendiği şeyler neyse onlar hakkında okumak. bu şekilde farklı düşünce ve dünyalara kafanı kapatırsan istersen günde 5 kitap oku, kendini nasıl geliştirmeyi planlıyorsun ki ?

roman hikaye vs okursanız cahil kalırsınız malesef. bir alana yönelik akadmeik kitaplar okursanız da sadece okuduğunuz alanda bilgin biri olabilir diğer alanların cahili olursunuz. sonuç olarak cahil olmaktan kurtuluş yoktur. kasmaya gerek yok.

o oda kişisel gelişim kitapları ve ucuz aşk romanları ile doluysa cehalet doğaldır.
öte yandan tek bir dünya klasiği okuyan nitelik olarak daha çok kitap okumuş sayılır.

kitapla cahilligin ilgisi yok. kitap okumadigim icin degil. 19 yasindayim ve 300 e yakin kitap okumusumdur. cahilsek cahilizdir.

bir oda dolusu kitap okumus insan zaten cahil kalmaya mahkumdur

kitabın kalınlığından ziyade niteliği önemlidir. o odaki kitaplar celal şengör, şeyma subaşı vb damdan düşme yazarlar tarafından yazılmışsa önü sonu belirsiz bir cühela dehlizine düşebilirsiniz.

ben gerilim-thiriller okuyorum. hiç de havaya girmiyom.
saçma olurdu zaten

kitap okumak çok genel bir ifade. ben tv'de dizi izler gibi bir romanı okuyabilirim. bu beni bilgili veya entelektüel yapmak zorunda değil. elbette dolaylı yoldan kelime bilgini arttırır, genel kültürünü arttırır, sesli okursan dudak tembelliğini azaltır gibi faydaları vardır.

başlıkta bahsedilen bir araştırmanın konusu olan kitaplar ise burada yine bir ikilem var. zaten o kitabı bir araştırma için okuyorsun. eline bu türden bir kitap alan birisinin ister istemez bir fikri olacaktır. yazara hak verebilir, farklı fikirde çıkabilir. zannetmiyorum ben bir kitabı okuyup da bir çıkarım yapmamış olsun.

her kitaptan da öyle ulvi bilgiler almıyorsun. bugün karşına abidik gubidik sırf heves edip entelektüel görünmek için yazılmış kitaplar da çıkıyor. bu kanıya vardığında bile bir ders çıkarıyorsun.

ekstra olarak bu kitap okuma işi biraz abartılıyor türkiye'de. her kitap sizi donanımlı yapmaz, her kitap nitelikli de değil. bilgiyi almanın tek yolu kitap da değil. tonlarca sayfa okuyup edinebileceğiniz bilgiyi size 10 dakikada sunan youtube videosu bulmanız çok olası duruma göre.

sorun, siz ne istiyorsunuz? dudak kaslarını geliştirmekse derdin hoşuna giden kitabı al oku. kişisel gelişim, mesleki bilgi ise nitelikli şeyler araştırmaya bak. youtube güzeldir fakat her şeyi de sunmaz. size eli yüzü düzgün, üzerinde ince ince düşünülmüş türden bir bilgi gerekliyse onu ara. zaten bu düşüncede olan birisi ne aradığını biliyordur, dersini çıkarır.

yola kitap okumak istiyorum diyerek çıkmak başka şey, "fatih sultan mehmet döneminde osmanlı askeri ve dış ilişkiler" konusunu araştırmak başka şey. bu türden bir bilginin araştırması için sanmıyorum ki sadece kitap yeterli olsun. gerektiğinde google scholar'dan makale araştıracaksın. bu bile yeterli olmayacak çoğu kez. çünkü her makale de nitelikli değil.

bunları geçtik. yola kitap okuyacağım diye çıkan birisini "ders çıkarmıyor" diye eleştirmek ne kadar mantıklı? kitap okumanın önemine katılıyorum, herkes okusun da isterim. fakat biz daha okullarda bilgi edinmenin nasıl olacağını çocuklarımıza öğretemiyorken geçen yüzyıldan kalma kitap okumaktan ders çıkarmalıyız, bizi bir noktaya taşımalı gibi öğretileri yanlış buluyorum metedoloji olarak.

ezberci eğitim sistemi kitap okumanın önemine vurgu yapıyor fakat günümüz dünyasında bilgi ediniminin niteliklerine değinmiyor, kitap okumanın çeşitlerine değinmiyor, önümüze gelen ham bilginin faydalı bilgiye dönüşümü anlatılmıyor.

tarih kitapları bile savaşın tarihini ezberlemekten öteye gitmeyen iğrenç notlarla dolu fakat bu başka bir konu. senin daha ders kitapların bile neyin niye olduğunu anlatmayıp keyifsiz bir şey sunuyorsa, çok da kızmamak lazım bence.

mümkün

(bkz: eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir)

gassaraylı olmaları en büyük sorun hepsi cahil.

bunlara 50 kalın kitap var anlamazlar anladıkları şike.

bir atasözü der ki ; okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır.